Fotoğraf: Pixabay
-Siz yöneticilikten girişimciliğe geçen önemli iş insanlarından birisiniz. Bu yönde planları olan yöneticilere ne önerirsiniz?
Öncelikle iş kurmayı belli bir süre tecrübe edindikten sonra düşünmeye başlamalarını tavsiye ederim. Üniversite sonrası mutlaka kurumsal özellikleri olan büyük bir şirkette çalışmalarını öneririm. Kurumsal yapıları anlamaları, iş yapma biçimlerini iyi öğrenmeleri hayatlarının geri kalanı için faydalı olur.
Kurumsal bir şirkette çalıştıkları süreyi geliştirdikleri fikirleri araştırmak, yurt dışındaki yeniliklere ve projelere bakmak için de değerlendirebilir, tamamen hazır olduklarında kendi işlerini kurmak üzere yola çıkabilirler. Böylece belli bir deneyimle birlikte, bilgi ve sermaye birikimi de sağlayabilirler.
Tabii buldukları girişim fikirlerinin Türkiye’de uygulanabilir olması da büyük önem taşıyor. ABD ya da Avrupa’daki her fikir ya da her iş modeli Türkiye’de başarılı olmayabilir.
İyi bir fikre sahip olduktan sonra sermaye bulmak, eskiye oranla çok daha kolay. Örneğin, biz iyi bir iş modeli olan ve sermaye arayan herkesle konuşuyoruz. Türkiye’de bizim gibi çok sayıda kuruluş da var. Finansbank’ı kurduğum dünyada degiliz artık. Ben ortaklık için 22 iş insanı ile görüşmüştüm.
GAYRİMENKULDE FIRSAT VAR MI?
Bu alandaki fırsatlar da sektör dinamikleriyle birlikte değişiyor. Bir kere bazı coğrafyalar için alışveriş merkezleri ‘demode’ hale geldi. ABD’ye baktığımızda, alışveriş merkezlerinin neredeyse önemli bölümünün boş olduğunu görüyoruz.
Bazı ticari gayrimenkul şirketleri, batmakta olan markaları satın alıp, yaşatmaya devam ediyorlar ki, alışveriş merkezlerine kiracı olabilsinler. Örneğin, Simon Properties, AVM ağırlıklı çalışan Aéropostale adlı şirketi böyle bir stratejinin sonucunda satın aldı. Böylece kira ödemeye devam etmesini de sağladı.
Global anlamda alışveriş merkezlerinin performansı, e-ticaretin arttığı bu dönemde aşağı yönlü hareketine devam edecektir. Ancak, yeni konseptler ve yeni lokasyonlar her zaman popüler olmayı başaracaktır. Örneğin, Antalya’da Disneyland benzeri bir yer açıldı. Oradaki alışveriş merkezinin oldukça iyi bir performans göstereceğine inanıyorum. Sözün özü, farklı fonksiyonları bir araya getirebilen projeler başarılı olabilir.
Plaza ve iş hanları gibi gayrimenkullerin işi de oldukça zorlaşıyor. Uzaktan çalışma gibi yeni çalışma düzenleri bu tip gayrimenkulleri de zorlayacak.
TEKNOLOJİYİ EKİBİMİZLE TAKİP EDERİM
Teknolojideki gelişmeleri yönetim ekibimizle birlikte takip ediyorum. Bizim Finberg adında bir girişim sermayesi şirketimiz var. Ağırlıklı olarak teknoloji startup’larına yatırım yapıyoruz. 100 bin dolarla 500 bin dolar arasında değişen, 30’a yakın yatırımımız bulunuyor.
Bu yatırımlar için arkadaşlarımla birlikte toplantılar gerçekleştiriyorum, onlar da düzenli olarak beni bilgilendiriyorlar. Bu toplantılarda edindiğim bilgileri ve tecrübelerimi, üniversitede uygulamaya çalışıyorum. Örneğin, bu sayede Özyeğin Üniversitesi’nde yapay zeka ve veri bilimi gibi alanlarda programlar açtık.
YENİLENEBİLİR ENERJİDE DERİNLEŞİYORUZ
Yenilenebilir enerji alanında dünya çapında çok büyük yatırımlar yapılıyor, bizim grup da yatırımlarını sürdürüyor. Bu alandaki faaliyetlere rüzgar enerjisi yatırımlarımızla başlamıştık, simdi güneş de var. Toplam 1250 MW güce erişerek bölgesel ölçekte, yenilenebilir enerji alanında Türkiye’nin öncü grubu olmak istiyoruz. Daha önce söylediğim gibi bildigimiz konularda derinleşmek, dikey yatırımlar grubumuzun stratejisinin temelinde var. Oğlum Murat ve kızım Ayşecan da Fiba Grubu’nda bu felsefeyle ilerliyor, kararlarını veriyor. Yenilenebilir enerjiye de bu yaklaşımla devam edeceğiz.
EN BAŞARILI GİRİŞİMCİLERİN ORTAK ÖZELLİKLERİ
- İyi eğitim almaları ilk sırada gelir.
- Mütevazı olmaları çok önemlidir.
- Pes etmemek, sebatlı olmak.
- ‘Her konuyu ben bilirim’ diye bir yanlışa düşmemek.
- İyi bir ekiple baslamak. Tek kisilik girişimcilik doğru olmaz.
Sorularınızı iletmek için: [email protected]
YAZARIN DİĞER YAZILARI