YAZI: MEHTAP DEMİR
Bundan yaklaşık 50 yıl evvel, 1973’te Alman ekonomist E.F. Schumacher, “Küçük Güzeldir: Önceliği İnsana Veren Bir Ekonomi Anlayışı” isimli bir kitap kaleme almıştı. İlerleyen yıllarda 20’nci yüzyılın en “etkili” eserlerinden biri olarak kabul edilecek kitabında Schumacher, tüm insanlığın sadece ekonomik değil, bütünsel olarak daha iyi durumda olmasını sağlayacak bir ilerlemeyi arzuluyor ve bunun yolunun “mülkiyetin yeniden dağıtılması” olduğunu savunuyordu. Schumacher, bu devrimi gerçekleştirebilecek olanların ise yalnızca “teknoloji” uzmanları olduğuna inanıyordu…
World Wide Web’in ortaya çıkışından bu yana 30 yıldan fazla zaman geçti. Bu sürede yüzlerce büyük şirket, bazıları “trilyon dolar” değerine ulaşan onlarca şirket ortaya çıktı. Fakat, onlarca yıldır bu büyük sistemde yaratıcı işler ve piyasa, hâlâ bir avuç dev şirket tarafından kontrol ediliyor.
Milyonlarca dolarlık değerlere ulaşan bu platformlar, en değerli katkıları sağlayan kişilerle, yani kullanıcılarıyla bir arada hareket etmiyor. Dahası, gerçek üreticiler kazanmıyor.
Ancak, son yıllara kadar sorgulanmayan bu yapının modası geçiyor, Web 3.0 ve Metaverse “devrimleriyle”, üretenler için yeni bir dönem başlıyor. İlk işaretleri görülmeye başlanan, öncü girişimcileri ortaya çıkan bu büyük dönüşümün ayak sesleri duyulmaya başlandı.
Web3 ile “adalet” arayışı
Schumacher’in sözünü ettiği, gücün ve kaynakların daha adil paylaşıldığı, üreticilerin, yaratıcıların ve geliştiricilerin esas “sahip” olduğu, merkeziyetsiz yeni bir ekonomik sistem esasında Web3’ün çıkış felsefesiyle uyumlu.
Bu büyük dönüşümün arkasında ise kripto para birimleri ve değiştirilemez token’ların (NFT) arkasındaki teknoloji olan blockchain’e (blokzincirine) dayanan ve internetin merkeziyetsiz bir versiyonu olarak kabul gören Web 3.0 var. Bu yeni teknoloji, beraberinde gücün dağılımına ilişkin sorunları ortadan kaldıracak yeni bir ekonomik model yaratıyor: “Sahiplik Ekonomisi” (Ownership Economy).
İnternet ya da platform kullanıcılarını, “sahiplere” dönüştüren bu yeni dönem, büyük değişiklikleri de vadediyor. Zira, Bitcoin ve Ethereum ile başlayan bu yeni trend geliştirici altyapısı ve DeFi’deki yeni finansal pazarlardan tüketici ürünlerine, pazar yerlerine ve sosyal medyaya kadar tüm yazılım kategorilerinde yaygınlaşıyor.
“Sahiplik ekonomisi” nedir?
Bugün 6 milyona yakın kullanıcısıyla Türkiye’de lider durumda olan kripto işlem platformu Paribu’nun CEO’su Yasin Oral’a göre, sahiplik ekonomisi, tüm bu ürün ve yapıların merkeziyetsizliğinden besleniyor. Bu haliyle de her bireyin, elde ettiği varlık ve haklar üzerinde “sahip” olabilmesi anlamına geliyor:
“Şu an sosyal medyada ürettiğiniz içerikler aslında size değil, içinde yer aldığınız platforma ait. Ancak, Web 3.0’da içeriklerinizin insanlara ulaşması platformlardan bağımsız şekilde ilerleyecek… Kime, ne zaman, ne kadar süreyle bunu ulaştıracağınıza siz karar vereceksiniz. Kimliğimiz, ürettiklerimiz, tercihlerimiz ve görüşlerimizin içine dahil olduğumuz platformlar tarafından paylaşılması, saklanması gibi durumlar ortadan kalkacak.”
Figopara Kurucu Ortağı ve CEO’su Koray Bahar da benzer bir görüş ortaya koyuyor. Bahar, “Kullanıcıyla etkileşimin yazılım bazlı çözümler aracılığıyla daha üst seviyeye taşındığı, internetin insanlara ‘fayda’ sağlayacak şekilde yeniden düzenlendiği Web 3.0’ı konuşmaya başladık diyor ve ekliyor:
“Web 3.0’da; şeffaf blokzincir ağları sayesinde ‘özgünlük’ kavramı öne çıkarken, internet daha ‘demokratik’ hale geliyor. Kullanıcıların ‘sahip’ olduğu yeni bir internet dönemi başlıyor.”
Yeni modelin hızlı büyümesi
Eski nesil yazılımlar, kullanıcı tarafından oluşturulan içerik temeli üzerine kuruluydu. Yeni dünyada ise kullanıcıya ait ve bunu yeni kullanıcı deneyimleri sağlamada bir yapı taşı olarak ‘dijital sahiplik’ yoluyla yapıyor. Sahiplik ekonomisinin temelini ise kripto paralar oluşturuyor. Piyasa büyüklüklerine göre kripto alanında ilk 2 sırada ise Bitcoin ve Ethereum geliyor.
Şu anda sahiplik ekonomisinde, finansal piyasalardan sosyal ağlara, yatırım kulüplerine ve dijital varlıklara kadar 15 binden fazla proje bulunuyor. Bu yeni ekonomik model, hâlâ tüm internet platformlarının küçük bir bölümünü temsil etse de, hızla büyüyen bir segment. Öyle ki, sahiplik ekonomisini destekleyen, olgunlaşmış ağlardan biri olan Ethereum’un, 2021’de aylık ortalama büyümesi yüzde 46’ydı. 2021’in sonunda Ethereum’un aylık ortalama 6 milyon kullanıcısı ve günlük yaklaşık 400 bin aktif işlem kullanıcısı vardı.
CoinMarketCap’e göre, 2021’in ilk 4 ayı itibarıyla, izlenen 19 binden fazla token’ın piyasa değeri 1.76 trilyon dolara ulaştı. Küresel borsaların piyasa değerinin 100 trilyon doların üzerinde olduğu dikkate alındığında, büyüklük daha iyi anlaşılıyor. Uzmanlar, son aylarda kripto piyasasında yaşanan düşüşe rağmen, trendin devam edeceğine dikkat çekiyorlar.
Sahiplik sertifikası: NFT
Sahiplik ekonomisinin bir başka cephesini ise insanların/yaratıcıların ürettiği varlıklar oluşturuyor. Chainalysis, dünyada 2021 sonu itibarıyla 360 bin NFT sahibi olduğunu tahmin ediyor. Bunun ötesinde 10 milyonlarca kripto ağ kullanıcısı var.
Paribu CEO’su Yasin Oral, “Her ne kadar bugün sadece sanat ve tasarımla ilişkilendirilse de gerçek ondan daha fazlası… NFT, bir sahiplik sertifikası ve pek çok sektörde kullanılabilecek bir ürün. Sahiplik ekonomisi dediğimiz kavramla birebir ilişkili. Henüz bunun yansımalarını tam olarak görmedik” diyor ve ekliyor:
“Bunların yansımalarını yakın gelecekte göreceğiz. Aynı şekilde, iş yapış biçimlerinin değiştiğini gösteren DAO’lar (merkeziyetsiz özerk kuruluşlar) da öyle. Şu an sahip olduğu işleyişle alıştığımız dünyadan merkeziyetsiz dünyaya geçiş aşamasında büyük rol üstleniyor ve ilerleyen dönemlerde DAO’ların da değiştiğini göreceğiz. “
Figopara Kurucu Ortağı ve CEO’su Koray Bahar, NFT’ye olan ilginin, dijital ürünler için talebin ne kadar yüksek olduğunu ortaya koyduğunu düşünüyor. Bahar, “İlerleyen dönemde bu çok daha gelişecek ve sanatçılar her işlem sonrasında çalışmalarının değerini takip edebilecekleri gibi yapılan tüm işlemler için belirlenen bir oranda telif de alabilecek” diye kaydediyor.
Hayatımızda ne değişecek?
Dünyanın ilk akıllı metaverse’ü Noah’s Ark’a ev sahipliği yapan Alethea AI’ın Kurucusu Arif Khan, sahiplik ekonomisini mümkün kılan Web3’ün insanlara varlıklarını sahiplenebilmeni sunacağını söylüyor. Ancak, bunun yanı sıra özgürce devredebilme hakkı tanıdığını ve bu demokratik değişimin muazzam bir güç manasına geldiğini vurguluyor. Dijital dünyada tıpkı fizikselde olduğu gibi kaynak kıtlığının olacağını söyleyen Khan şöyle kaydediyor:
“Fiziksel dünyada, örneğin İstanbul gibi pahalı bir şehirde arazi kıtlığı oluyor. Benzer şekilde dijitalde ve Metaverse’de arazi kıtlığımız olacak. O varlığa sahip olanın, ona sahip olduğunu gösterebileceği, aynı zamanda satabileceği, devredebileceği veya elinde tutabileceği anlamına gelen ‘blok alanı’ kıtlığına sahip olacağız. Yani dijital dünyada da tıpkı fiziksel dünyada olduğu gibi yeni ekonomiler ve dinamikler ortaya çıkacak.”
Figopara CEO’su Koray Bahar’a göre, bu değişim, kullanıcıların şimdiye kadar sınırsızca dağılan verilerini ve kimliklerini yeniden sahiplenmelerine yardımcı olacağını söylüyor:
“Devrim niteliğindeki bu değişim ile aracılar ortadan kalkarken, uygulamalar daha verimli ve güvenli hale gelecek. Bunun yanında Web 3.0 dünyasında içerik üretenler yeni kanallar ve daha şeffaf iş modelleri aracılığıyla gelir elde edebilecekleri gibi “akıllı sözleşmeler” ile sanat sahipliği de yeniden tanımlanacak.”
Özünde, sahiplik ekonomisi, geliştiriciler/yaratıcılar için yeni ağları hızlı bir şekilde başlatmak için piyasa teşviklerinden yararlanmada güçlü ve yeni bir araç sunmakla kalmıyor, aynı zamanda zenginlik yaratan varlıkların daha geniş dağılımı yoluyla pozitif “sosyal değişim” yaratma potansiyeline de sahip.
“Web3 insanlara ‘mülkiyet hakkı’ verir. Bu da internetin bir parçasına sahip olabilmek demektir”
ARİF KHAN
ALETHEA.AI KURUCUSU
“YENİ DÜNYADA SAHİPLİK NFT’LERDEN DAHA FAZLASI”
- Web 3.0’da sahiplik denildiği zaman popüler olmasından kaynaklı herkesin aklına sanat eseri NFT’lerin sahipliği geliyor. Oysa bunun yanına oyunlar, dijital varlıklar, telif haklarını ve koleksiyon eserlerini de koymak gerekiyor.
- Popüler olan sanat tarafında en çok şu sorunun yanıtı aranıyor: “Bilgisayara kaydedebildiğimiz bir dosyanın aynısına neden çok daha fazla ödeyerek sahip olalım?” Bunun yanıtı, “Mona Lisa’nın birçok kaliteli posteri satılmasına rağmen Louvre Müzesi’ndeki hâlâ çok değerli” şeklindedir.
- Aslında NFT’de eseri değil, onunla ilgili metadata’yı satın alıyorsunuz. Gerçekte parayı esere değil, yazılım kodlarına ödüyoruz. Bu nedenle NFT’leri oluştururken kullanılan akıllı sözleşmeler, sahiplik konusuna yeni bir bakış açısı ve birçok yeni uygulama getiriyor.
- Son zamanlarda dünyanın önde gelen müzeleri birçok ünlü sanatçıya ait eserlerin NFT versiyonlarını satmaya başladı. Örneğin, Warhol’un eserinin tamamını ya da bir parçasını NFT olarak bulundurabilirsiniz.
- ABD’de insanların bir araya gelerek NFT üzerinden ortak arazi almaya başladıkları projeleri de görmeye başladık. Yakın gelecekte insanların bir araya gelerek toplu alımlar yaptığı birçok farklı uygulamayı görmeye başlayacağız.
“Finansal teknoloji sektöründe Web 3.0’a geçişle birlikte kullanıcılar ziyaret ettikleri her site için ayrı oturum açmaya gerek duymadan, bunun yerine bilgilerini taşıyan merkezi bir kimlik/cüzdan kullanacaklar. Bu FIntech dünyasına da yeni bir soluk getirecek.”
KORAY BAHAR
FİGOPARA KURUCU ORTAK VE CEO
YENİ EKONOMİNİN VERİLERİ
- 15 BİN: VarianFund’dan Li Jin, sahiplik ekonomisinde geliştirilen proje sayısının bu düzeyde olduğunu paylaştı.
- 19 BİN: CoinMarket Cap’e göre 26 Nisan 2022 itibariyle saptanan token sayısı 20 bine yaklaştı. Bunların değeri 1.8 trilyon doları buldu.
- 360 BİN: Chainalysis, 2021 sonu itibariyle 360 bin NFT sahibi olduğunu açıkladı.
- 32 MİLYON: Merkezi olmayan uygulamaların alımı için kullanılan Metamask’ın aylık aktif kullanıcı sayısı 32 milyona ulaştı.
1 MİLYAR DOLAR
WEB 3.0 bence yeni bir ekonomik modeli beraberinde getirdi. Sahiplik ekonomisi adlı bu model sayesinde, yaratıcılar ve girişimciler, şimdiye kadar olmadığı kadar hızlı bir şekilde büyük ölçeklere ulaşacaklar.
Önümüzdeki yıllarda milyar dolarlık şirketin tek bir birey tarafından başlatıldığını görmek beni şaşırtmayacak.