in , , ,

Suya ulaşıma inovatif çözüm!

İnovasyon: Beren Kayalı

beren-kayali-inovasyon

BEREN KAYALI
DEPLOY TECH KURUCU ORTAĞI

Depremde hayati önem taşıyan en önemli sıkıntılardan biri “suya ulaşım” idi. Londra Galler’de yaşayan, kumaş beton teknolojisini su deposuna dönüştüren Deploy Tech kurucuları Beren Kayalı ve Paul Mendieta hemen harekete geçti ve bölgeye su depoları göndererek bu soruna çözüm bulmak için büyük bir adım attı.

YAZI: İPEK KOŞAN

Boğaziçi Üniversitesi’nde Makine Mühendisliği eğitimi aldıktan sonra Londra’da master yaparken, inşaat mühendisi olan Paul Mendieta ile yolları kesişti. 2019 yılında bir proje için Afrika seyahatine çıktılar. Gittikleri yer gecekondu bölgesi olarak adlandırılan Kibera Mahallesi idi. Son derece tehlikeli olan ve devletin bile giremediği bu yerde, su ihtiyacının ne kadar fazla olduğuyla yüzleştiler. Su sıkıntısı büyüktü, çünkü su tankları kısa sürede çatlayıp bozuluyordu. Avrupa’dan Afrika’ya içi boş bir su tankı göndermek hem mantıklı değildi hem de çok maliyetliydi.

Londra’ya döndükten sonra su sistemleri üzerine daha fazla çalışmaya başladılar. Bir prototip oluşturarak Deploy Tech’i kurdular. Amaçları insanlığa ve dünyaya katkıda bulunmaktı. Unicef ile birlikte çalışan ajanslar ile Water Survival Kit hazırlamaya başladılar. Devasa bir konteynere bile sığmayacak tanklar yerine pratik bir ürün üretmeyi başardılar. İşte o günlerde üretilen bu kitler yaşanan deprem nedeniyle Türkiye’ye de ulaştı ve su sıkıntısını çözen önemli desteklerden biri oldu. Tankların kurulumunu ekibiyle birlikte yapan Beren Kayalı, yaşananları Fast Company’ye anlattı:

Tankların farkı

Daha sürdürülebilir, çevreye faydalı ve kırsal kesimlerin suya erişim problemini çözecek su tankları üretiyoruz. Bunu da inovatif bir malzeme ile yapıyoruz. Standart bir palet üzerine sığabilen, kaplanmış halde bir ürün geliyor. Bu ürünü bir fana bağlıyorsunuz ve ürün şişmeye başlıyor. Şiştikten sonra etrafına su sprey ediyorsunuz ve 24 ila 48 saat içinde, içerisindeki çimento ile betonlaşarak sertleşiyor. Böylece 20 yıl dayanabilecek bir yapı haline geliyor. Bununla iki sorunu çözdük: “Sürdürülebilirlik ve lojistik.” Bu kullandığımız malzeme sadece İngiltere’de üretiliyor ve dünyanın herhangi bir yerine gönderilebiliyor. Su tankı normalde, yerel olarak üretilmelidir. Çünkü, plastik tanklar, hacimli olur ve onu TIR’larla göndermeniz gerekir. Tanklar büyük ve ağır oldukları için taşıması zordur ya da inşaat kurarak yerinde yapmak gerekir. Unicef, Engineers Without Borders ve benzeri global STK’lar bizden bu üründen istiyorlar.

Kitle fonlama başarısı

Londra’da deprem haberlerini gördüğümde ortağımla konuşup o bölgeye su tankı göndermek istediğimi söyledim. Bulaşıcı hastalıkların başlayabileceği konuşuluyordu. Yetkili kimseye de ulaşamıyorduk. Video yayınlayarak tankları gönderebilmek için yardım istedim. Videom herkes tarafından paylaşıldı.

THY Kargo ile anlaştık. Oradaki STK’larla iletişime geçtik. 1 ay çalışmış gibi 1 günde her şey ayarlandı. Şirketlerden ve bireylerden sponsorlarımız oldu. İlk etapta 10 şirket başvurdu, 4 tanesi devam ettirdi. Darüşşafaka Spor Kulübü ve Darüşşafakalılar Derneği olmak üzere birçok kuruluş fonlama yaptı.

Bunun dışında çok fazla bireysel yardım eden kişi oldu. Şeffaf ilerlemek adına kitlesel fon kurduk. 1 tankın maliyeti 3 bin 800 pound. Aldığımız fon tutarı 20 bin pound’a ulaştı. Planlamaya 8 tank daha ekledik. Toplamda 15 tane tank gitmiş olacak. Tankları yolladıktan sonra kurucu ortağımla birlikte oraya giderek kurulum için gönüllü havuzu oluşturduk.

Felaket bölgesinde aksiyon

İlk gittiğimiz adres Samandağ’da Nilüfer Belediyesi’nin konteyner kentiydi. İkincisini de Defne’ye kurduk. İlk kurduğumuz yerde hiç su tankı yoktu. İkinci gittiğimiz yerde küçük su tankları vardı ama kocaman bir kampüstü. Bizimkini merkezi su tankı olarak kullandık.

Gittiğimiz her yerin su sıkıntısı bambaşkaydı. İskenderun’da bir aşevinin kendi kuyusu vardı. Onlara filtre bıraktık. Aşevini taşıyacakları için tank bıraktık. Beylikdüzü Belediyesi’nin çadır kenti vardı. Oraya kurulum yaptık. Hatay’da başka bir aşevine büyük kapasiteli tanklar kurduk. En büyük sıkıntı koordinasyon idi. Uzaktan daha güzel bir şekilde koordine olunabiliyor. Oradayken sürekli sorun çıkıyor. İlk etapta herkes yardım etmek için daha fazla hevesliydi. Şimdi herkes yoruldu.

Türkiye’ye tank gönderirken zorlandığımız noktalar oldu. İnsanlara anlatmak ve operasyonu yönetmek farklıydı. Girişimci olarak şirketin içinde yaşadığım zorluklar da vardı. Şirketin içinde fon bulmak da bambaşka bir durum.

Kullanıldığı alanlar

Bu zamana kadar Ar-Ge yapıyorduk. Son 6 ay içerisinde biraz daha ticaret tarafındayız. Örneğin, çevreci çiftçilik ile ilgili ya da çiftçilik teknolojileri konularında, yağmur suyunun toplanması ve biriktirilmesi, hayvancılıkta hayvanlar için içilebilir su temini gibi şeyleri İngiltere’de yapıyoruz.

Güney Amerika ile pilot çalışmalarımız oldu. Farklı bölgelerde içme suyu ile ilgili projeler geliştiriyoruz. Dış dünyayla bağlantısı neredeyse kesilmiş ya da su borusunun bile oraya çok zor ulaşabileceği yerlere bu tankları götürüp kurabiliyoruz.

Hindistan’a açılıyoruz. Kıbrıs ve Yunanistan için de çiftçilik ve orman yangınları üzerine proje yapıyoruz. Suudi Arabistan’da bunların hepsinden farklı olarak petrol çıkarılırken yan ürün olarak kirli su da çıkıyor. Bu kirli suyu depolayabilecekleri herhangi bir altyapı yok. Gidip çölün ortasına plastik bir su tankı koyamıyorsunuz. Metal su tankları da yanıyor. Biz kullandığımız malzemenin aynısını alt tabanda da kullandığımız için böyle bir zemine gerek kalmadan istediğiniz noktaya kurabildiğiniz portatif tanklar haline gelmiş oluyor.

Bu alanda tekiz, çünkü kullandığımız malzeme çok inovatif. Bu malzemeyi dünyada sadece bizim de aynı kampüste yaşadığımız marka üretiyor. Bu markanın da 15 yıldır değişen patentler nedeniyle korumaları var. Her şeyi aşırı gizli yapıyorlar. Olur da başka oyuncular onların teknolojisini kopyalar ve markete çıkarsa biz de o insanlardan ürün alamıyoruz. Bu da iki tarafın kazanmasını sağlıyor.

Gelecek stratejileri

  • YANGINLAR. Şu anda orman yangınları ile ilgili çalışıyoruz. Diğer ülkeler “Felaket olmadan nasıl önlem alırız?” diyerek yol alıyorlar. Deploy için kırsal kesimler çok önemli. Daha farklı ülkelerde daha stratejik ve önlem alıcı şekilde çalışıyoruz. Bu zamana kadar Ar-Ge yaptık. Şimdi meyvesini yeme zamanı.
  • İNOVASYON Çevreye baktığımızda bizim gibi hardware ürün yaparak Unicorn olabilen şirket çok az. Teknoloji üretmenin ne kadar değerli olduğunu bilip şirket içerisinde de ona göre hareket etmeye çalışıyoruz. Biz daha çok teknoloji firması olmak istiyoruz. Su tankı satıyoruz ama yarın bunu yapan robotu satıyor olabiliriz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

ali-guven-siradisi-girisim-yolculugum

“Türkiye’nin en değerli yazılım şirketi olacağız”

Perakendenin-Deneyim-Planları

Perakendenin Deneyim Planları