YAZI: ELIZABETH SEGRAN
İLLÜSTRASYONLAR: MIKE SCHNAIDT
Geçtiğimiz yıl, Amerikalılar evlere kapandı. Tüm özel yapım kıyafetleri, yerlerini eşofman ve taytlara bıraktı. Target buna hazırlıklıydı. Ocak 2020’de kadınlar, erkekler ve çocuklar için spor kıyafetler üreten, şirketin en yeni markası All in Motion’ı piyasaya sürdü. 30 doların altındaki uygun fiyatlı parçalar, son teknoloji kumaşlardan üretiliyordu. All in Motion, modaya da uygundu ve pandemi sırasında, satışları patladı. Marka, ilk yılında Target’a 1 milyar dolar gelir kazandırdı. Outdoor Voices ve Tracksmith gibi yüksek profilli spor giyim startup’larının, bu rakamın yanına yaklaşamadığı düşünüldüğünde, olağanüstü bir başarı.
All in Motion estetikti, ancak yepyeni bir şey de değildi. Ürün çeşitleri ve ürünlerin genel görünüşü, büyük olasılıkla, uygun fiyatlı spor giyim markası Champion’dan alışveriş yapmış olabilecek sadık Target müşterileri için tanıdıktı. (Champion’ın C9 serisi, 2019’un sonunda perakendeci tarafından bırakılana kadar, 15 yıldan uzun süre boyunca yalnızca Target aracılığıyla satılıyordu.) Her iki seride de erkek çocuk eşofmanlarının, örneğin dikişler boyunca devam eden renkli şeritli bir versiyonu ile kız çocukları için üretilen cesur grafik desenlerin olduğu taytlar yer alıyordu. Ve fiyatları neredeyse aynıydı. (Target, All in Motion için tasarımlarının orijinal olduğunu ve benzerliklerin temel pazar eğilimlerini yansıttığını söylüyor.)
Champion, C9 spor giyim ürünlerini Target için tasarlamış ve uzun süre devam eden bir lisans anlaşması kapsamında üretmişti; 2018’de, Champion’ın ana şirketi Hanesbrands’e 380 milyon dolar kazandırdı. Hanesbrands, 2018’in ağustosunda, Target ile yaptığı C9 sözleşmesi 2019’un sonunda sona erdiğinde yenilemeyeceğini duyurdu. Analistler, bir sonraki kazanç duyurusunu, o zamanki CEO Gerald W. Evans Jr.’ı sıkıştırmak için kullandı: Şirketin C9 ile şimdi ne yapacağını, Target’ın benzer bir seri oluşturmaya karar vermesi durumunda, markanın rekabetçi kalmaya nasıl devam edebileceğini irdelediler. Bu konuda yorum yapmayı reddeden Hanesbrands, pek fazla avantaja sahip değildi ancak riske attığı çok fazla şey vardı: 2018’de Target’tan gelen satışlar; Hanes, WonderBra ve Maidenform da dahil olmak üzere diğer birçok markasının 6,4 milyar dolarlık satışlarının yüzde 11’ini oluşturuyordu.
Target açısından bakarsak, C9 sözleşmesinin sona ermesini, en iyi yaptığı şeyi yapmak için bir şans olarak görüyor gibiydi: Şirket içinde, modaya uygun bir marka geliştirip piyasaya sürmek — ve tüm geliri kendisine saklamak. Target CEO’su Brian Cornell, 2017’de şirketin özel markalardan oluşan portföyünü ikiye katlama planını duyurmuştu. Perakendeci o zamandan beri, 2000 ile 2010 yılları arasında Michael Graves ve Isaac Mizrahi gibi kişilerle hayata geçirdiği zeki işbirlikleri sayesinde, daha önce elde ettiği, tasarımdaki başarılı çizgisini yeniden yakalıyor. Target’ın şirket içi marka stratejisi ile şirketin kendi tasarımcıları, Minneapolis’teki genel merkezde bulunan tasarım laboratuvarında yeni ürün hatları tasarlıyordu. Bu strateji, büyük bir başarı oldu. Şirket, tasarım ekibinin kaç kişiden oluştuğunu paylaşmayı reddetse de sahip oldukları tesisler arasında; prototipleme yapılan bir 3D laboratuvarı, kimyagerler ve malzeme bilimcilerin yeni ürünleri test ettiği bir laboratuvar, baskıların ve desenlerin oluşturulduğu bir boyama stüdyosu ile Target’ın kapsayıcı tasarıma verdiği önemi yansıtmak için bir duyusal test tesisi yer alıyor.
Günümüzde Target moda, ev, güzellik ve daha pek çok alanda 45’ten fazla markaya sahip. Bunlardan 10 tanesi, yılda 1 milyar dolardan fazla kazanıyor. Çocuk markası Cat & Jack ve ev dekorasyonu markası Threshold da dahil olmak üzere dört markası ise 2 milyar dolardan fazla gelir elde ediyor. Target’ta, All in Motion’ın lansmanını yöneten satıştan sorumlu yönetici Jill Sando, “Tasarım, kaynak bulma ve marka yönetimi yeteneğimizi yıllardır geliştiriyoruz. Şimdi bu alanda, ‘endüstri lideri’ haline geldik diyebilirim” diyor ve ekliyor: “Bu, stratejimizin kritik bir parçası.”
Target’ın, 2017’den bu yana yaklaşık yüzde 30 oranında artan ve geçtiğimiz yıl 94 milyar dolara ulaşan satışlarının arkasındaki tek faktör, özel markalar değil. Perakende devi aynı zamanda, özellikle doğrudan tüketiciye hizmet veren startup’lar arasından gelecek vaat eden markaları öne çıkarıp sergileyerek, mağazalarında ve çevrimiçi ortamda bir keşif atmosferi de yaratıyor. Perakendeci, fiziksel mağaza perakendeciliğine ilk adımlarını atan ve yalnızca çevrimiçinde faaliyet gösteren, Casper yataklarından Quip diş fırçalarına kadar çeşitli markalar için başvurulacak bir ortak haline geldi. 2016’dan beri, doğrudan tüketiciye satış yapan 22 marka, piyasaya girme aracı olarak Target’ı seçti.
Sando, “Aslında tüm olay, yarattığınız karışımla ilgili” diyor ve ekliyor: “Sadece Target’ta mevcut olan ve misafirlerimizin ihtiyaç ve isteklerini karşılayan farklı bir şey yaratmak.” Bu yaklaşım, müşterilerin tekrar gelmesini sağlar ve “Target Etkisi” olarak bilinen fenomene yol açar: Birkaç ürün satın almak için bir Target mağazasına girersiniz, ihtiyacınız olduğunu önceden asla bilmediğiniz muazzam bir ürün yığını ile mağazadan ayrılırsınız. Diğer büyük perakendeciler, müşterilere yalnızca fiyat üzerinden hitap ediyor; Target ise iyi tasarıma değer veren müşterileri çekiyor.
Ancak Champion’ın da iyi bildiği gibi Target, diğer markalar için hem bir ortak hem de potansiyel bir rakip olabilir. Analitik firması RetailNext’in içgörü başkanı Lauren Bitar, “Target yeni bir kategorideki hünerlerine dair farkındalığı artırmak istiyorsa, Champion gibi köklü bir marka ve halihazırda mevcut olan bir kitleyle ortaklık yapmak, bu anlamda bir yöntem olabilir” diyor ve devam ediyor: “Tüketicileri, Target’ı spor giyim alanında bir kaynak olarak görmeleri konusunda eğittiklerinde, kısa süre içinde, birbirine oldukça benzeyen kendi ürünlerini satmaya başlayabilirler.”
Target, pazar trendlerini analiz etme ve “yeniden yaratma” konusunda tek başına değil. Hatta, tek başına olmaktan çok uzak… Pazar araştırması şirketi NPD Group’ta perakende sektörü baş analisti olan Marshal Cohen, “Perakende sektöründe taklitler, bazen tasarım, bazen de tesadüfi esinlenme sebebiyle onlarca yıldır meydana geliyor” diyor. “Özel markalar, neyin gerçekten işe yaradığını belirleme ve bunun, daha ucuza nasıl yapılacağını bulma temelleri üzerine inşa edildi.”
H&M ve Zara gibi hızlı moda markaları, yeni ürünleri seri üretebilen küresel tedarik zincirleri sayesinde işlerini, hiç imtina etmeden, podyum tasarımcılarını taklit etmek üzerine kurdu. Walmart ve Wayfair gibi büyük mağazalara sahip perakendeciler, diğer tasarımcılardan ipuçları alan özel markalara büyük yatırım yaptı. Amazon, en çok satan ürünleri belirlemek ve bunları özel markalar aracılığıyla yeniden üretmek için “arsızca” verilerini kullanan bir taklit devi haline geldi. Üstelik, daha küçük markalar, influencer kültürünün teşvik ettiği gibi, birbirlerini sayısız şekillerde taklit ediyor veya birbirlerine saygı gösterisinde bulunuyorlar. Büzgülü Nap Dress’in (uyku elbisesi) Hill House’a özel olduğu veya yalnızca Outdoor Voices’ın renk şeritleriyle dolu taylar ürettiği zamanları hatırlıyor musunuz? Peki ya modern mobilyaların, West Elm, Joybird ve Article yerine Ray ve Charles Eames gibi isimler tarafından üretildiği zamanları hatırladınız mı?
Ancak gerçek ile sahteyi ayırt etmenin oldukça zor olduğu modern perakende ortamında Target, şu ana kadarki en etkileyici numarayı yapmış olabilir: Özel markalı ürünlerini, taklit olsa dahi, kazançlı bir sanat formuna dönüştürdü. Diğer özel markalı ürünler, sadece popüler ürünleri yeniden yaratırken Target, markaları yeniden yaratıyor ve piyasadaki en iyilerden bazılarıyla rekabet edecek kadar arzu edilir kılıyor.
İMİTASYON EN BÜYÜK iltifat şekliyse, Target günümüzün bin yıllık markalarına oldukça hayran gibi görünüyor. Satın almaya yönlendiren sayısız blogda, Target’ın başka bir üst düzey rakibi nasıl devirdiğini anlatan içerikler üretildi. The Everygirl, 2018’de Target’ın denim ve t-shirt serisi hakkında, “Universal Thread, aslında temelde, bütçe dostu Madewell’dir” dedi. Hunker ise bir rattan sandalye ve makrome esintili hamaklar gibi bohem ve şık altı ev eşyasından bahsederken, “Target’ın yeni Opalhouse serisinde Anthropologie örgülerinin esintilerini görüyoruz” dedi. Glamour 2018’de, “Prologue, Target’ın kolay ama profesyonel bir gardırobu yorumlama şekli. (Theory veya COS’ta bulacağınız, şık ama aynı zamanda hafta sonu da rahatlıkla giyebileceğiniz parçaları düşünün)” gözleminde bulundu. “Target’ın yeni bavul markası Open Story, Away’in sonunu mu getirecek?” cümlesi, perakendecinin uygun fiyatlı ve sert dış yüzeyli bavul koleksiyonu hakkındaki 2020 tarihli Travel Inspired yazısının başlığıydı. Target, 2018’de markalama açısından sade bir yapıya sahip ve ortalama 2 dolarlık bir ev ve kişisel bakım ürünleri serisi olan Smartly’i piyasaya sürdüğünde, birçok satış noktası bunun, Brandless’ın benzeri olduğunu ancak şirketin o meşhur 3 dolarlık fiyatını da alt ettiğini belirtti.
Sando, Target’ın satış ekibinin, arama verilerini analiz ettiğini, trend raporlarını incelediğini ve bir sonraki büyük trendi yakalamak için piyasayı dikkatle gözlemlediğini açıklıyor. “Tüketicimizin ne aradığını biliyorlar” diyor: “Ne satın aldıklarını biliyorlar, ancak aynı zamanda neyin dikkatinizi çekeceğini tahmin etme ve bu keşfe dayanarak hareket etme becerisine de sahipler.” Target, kendi markalarını geliştirmek için içgörü toplamak amacıyla müşterileri ile anketler yapıyor ve bunları, şirket içi tasarım ekibine teslim ediyor.
Target’ın tasarım yetenekleriyle birleştirilen bu bilgiler, perakendecinin doğrudan başkalarıyla rekabet eden ancak yine de yeni hissettiren, modaya uygun markaları piyasaya sürmesine olanak tanıyor. (Target’tan bir sözcünün bu yazı için söylediğine göre, şirket “başkalarının fikri mülkiyet haklarına saygı duymayı taahhüt etti ve tedarikçilerinden de aynı şeyi beklediğini” söyledi.)
Target, ürünler yaratırken iyi niyetli hak ihlallerinden kaçınıyor. Kapsül koleksiyonları için Target ile yapacakları sözleşmelerde Michael Costello ve Phillip Lim gibi tasarımcılarla çalışan moda avukatı Douglas Hand, tasarıma dair önlemlerin sınırlı olduğunu söylüyor. Hand, “Modaya uygun tasarımları kopyalamak Target’ın iş modeli. Üstelik, uygulanabilir bir model” diyor ve ekliyor: “Tescilli bir tasarım patenti veya telif hakkı gibi, çok sınırlı fikri mülkiyet önlemleri kapsamındaki tasarımları kopyalamadıkları sürece, yaptıkları şey tamamen yasal.”
Target’ın çok ileri gittiği zamanlar da oldu. Vans, 2018’de perakendeciye “Old Skool” adındaki, patencilerin sık sık giydiği ayakkabısını taklit ettiği için dava açtı. Burberry, markanın ikonik ekose desenini barındıran Target eşarp için 8 milyon dolarlık ticari marka ihlali davası açtı. (2018’de davadan vazgeçmeyi kabul etti, ancak Vans davası reddedildi.) Vans ve Burberry, uzun yıllar boyunca bu tasarımlarına dair marka bilinirliği ve marka değeri oluşturdular. Küçük markaların ise, marka ihlali için dava açması çok daha zor.
Garnish & Gather adındaki yemek aboneliği (meal-kit) şirketinin kurucusu Emily Golub, Target’s Good & Gather serisinde satılan ürünlerin adının, logosunun ve içeriğindeki temel malzemelerin, ticari markasının tescilini aldığı şirket adına çok benzediğini iddia ederek, 2019’da Target’a dava açtı. (Davayı Mart 2020’de düşürdü.) Ancak bu kadar az sayıda dava olması, dikkat çekici.
Bu da kısmen, taklitlerin perakendede ne kadar yaygın olduğunun bir işareti. Çevre dostu temizlik markası Grove Collaborative’in kurucu ortağı Stuart Landesberg, “Bugün bir kurucu olarak, taklitleriniz olacağını varsayarak işe başlamalısınız” diyor ve ekliyor: “Eğer birileri sizi taklit etmiyorsa, yaptığınız şeyin ne kadar ilgi uyandırdığını sorgulamalısınız.”
Ancak bu taklit ekonomisi, özellikle inovasyona yatırım yapan daha küçük markalar ve startup’lar için zararlı olabilir. Örneğin, doğrudan tüketiciye satış yapan markalar, ürün tasarımına para yatırır, ardından bir kitle oluşturmak ve marka sadakati yaratmak amacıyla, pazarlamaya daha da fazlasını akıtır. Büyük bir perakendeci çıkıp da tasarımlarını kopyalamaya giriştiğinde, neredeyse bir gecede tüm pazar payını aşındırabilir. Çevre dostu giyim markası Allbirds’ün kurucu ortağı ve CEO’su Joey Zwillinger, bunu çok iyi biliyor. Markanın alamet-i farikası olan 95 dolarlık yün ayakkabıları Target kopyalamasa da, şirketin 2016’da faaliyete başlamasından bu yana, çok sayıda başka perakendeci bu tasarımı taklit etti. En önemlisiyse, 2019’da ayakkabıların 45 dolarlık versiyonunu yaratan Amazon’du. Zwillinger’ın araştırmalarına göre, Amazon, Allbirds’ün satışlarını ayda 10 milyon ila 15 milyon dolar arasında bir zarara uğratıyordu. Amazon’un hamlesi hakkında Zwillinger, “Bu konu bizim için çok önemli. Büyük perakendecilerin küçük markaların fikri mülkiyetini çalması ve bize Ar-Ge departmanları gibi davranması, gerçekten büyük zararlar veriyor” diyor ve devam ediyor: “Doğrudan tüketiciye satış yapan markalar için en büyük zorluk, farkındalık yaratmaktır. Büyük perakendecilerin bu alanda gördüğü fırsat; çok büyük miktarda trafik elde etmeleri, böylece daha küçük markaları zarara uğratabilmeleri ve en sonunda da, onları yok edebilmelerine dayanıyor.”
Allbirds, Steve Madden gibi taklitçilere karşı geçmişte yasal işlem başlatmıştı, ancak Zwillinger, davaların çözülmesinin epey zaman aldığını ve o zamana kadar da zaten hasarın artık meydana geldiğini, bu nedenle de Amazon’a dava açmamaya karar verdiğini söylüyor. Hand, çoğu küçük oyuncunun büyük perakendecilerin peşinden gitmeye çok da zahmet etmemesinin nedeninin, bu olduğuna inanıyor. “Dava süreci, moda döngüsünün zamanlamasına göre inanılmaz derecede yavaş” diyor ve devam ediyor: “Target ve diğer perakendeciler de biliyor ki, zaman onların tarafında. Davanızın durumu hakkında herhangi bir bilgi elde edene kadar 20 sezon geçmiş olacak ve o zamana kadar konuştuğunuz tasarım, artık o kadar eskide kalacak ki, tartışmalı dahi görünebilir. Çoğu markanın savaşmak için elinde hazır tuttuğu bir parası da yok.”
Aynı zamanda, doğrudan tüketiciye satış yapan birçok marka, büyük perakendecilerde ürünlerini satmak ve sahip oldukları devasa kitleye erişme olanaklarından yararlanmak ister. Ve Target, tasarımı öne çıkaran mağaza içi sergi deneyimi sayesinde, genellikle girişimcilerin ilk tercihi. Ürünleri perakendecinin raflarında bir yer edinen kurucular, bunu “ezber bozan” olarak nitelendiriyor. Who What Wear medya sitesinin arkasındaki seri girişimci ve özel amaçlı satın alma şirketi (SPAC) Powered Brands’in CEO’su olan Katherine Power, JoyLab spor serisini birlikte oluşturmak ve yalnızca, Who What Wear moda markasını satmak için Target ile ortaklık kurdu. Aynı zamanda Target’ta cilt bakım serisi Versed’i piyasaya sürdü. Power, “[Target]’ın benim gibi kurucularla iş yapmasının bir nedeni var” diyor ve açıklıyor: “Vizyonumuza güveniyorlar. Kendim veya markam için doğru olmayan bir şeyi yapmaya hiçbir zaman zorlanmadım.”
Erkek bakım ürünleri şirketi Harry’s, 2016’da Target’ın güzellik reyonunda boy gösteren ilk doğrudan tüketiciye satış yapan startup’lar arasındaydı. Harry’nin perakende yöneticisi Michael Moore’un söylediğine göre, Target’ın satış ekibi Harry’nin, eski oyuncuların dünyasına yeni adım atan bir tıraş markası olarak kendisini, yeni kitlelere tanıtması gerektiğini anlıyordu. Target, şirketin, markanın değerlerini aktaran bir reyon tasarlamasına yardımcı oldu. Moore, “İşbirliğine dayalı bir süreçti” diyor.
Target’tan Sando, ekibinin yeni markalar ararken, Target’ın kendi ekibinde olmayan uzmanlığa sahip ortaklar aradığını söylüyor. Örneğin, geçtiğimiz beş yıl boyunca Target, siyahi kurucuları olan daha fazla sayıda şirketi çekmek için çaba sarf etti. Tristan Walker tarafından kurulan ve siyahi erkekler için özel olarak tasarlanmış bir tıraş markası olan Bevel, 2016 yılında Target raflarında piyasaya çıktı. İki yıl içinde, Bevel’in kendi web sitesindeki müşterilerinin yüzde 25’i beyazken, Target’taki Bevel müşterilerinin yüzde 60’ı beyazdı. Walker, “Target’ın hakkını yiyemem” diyor: “Başladığımızda tüm önceliğimiz etnik güzellik ve bakım raflarından çıkmaktı. Target, bizimle çalışarak bir kumar oynadı; tıpkı bizim de yaptığımız gibi…” 2018’e gelindiğinde Procter & Gamble, Walker’ın şirketini satın almıştı.
Ancak Target, müşteri verilerinden oluşan zengin hazinesi ve içeride sahip olduğu, giderek gelişen tasarım yetenekleriyle, neredeyse pazardaki her markanın hit bir versiyonunu yaratabiliyor. Bazı girişimciler ise buna hazır. Grove Collaborative’den Stuart Landesberg, Nisan ayında Target’ta yeniden kullanılabilir sprey şişeleri ve temizlik ürünlerinden oluşan özel bir seriyi piyasaya sürdü. Perakendecilerin Grove ürünlerini kopyalamasını beklediğini; bu nedenle amacının, pazarın daha önce hiç görmediği ürünleri piyasaya sürmeye devam etmek olduğunu söylüyor. “Biri bizi taklit ediyorsa, aslında iki yıl önce yarattığımız şeyi taklit ediyor” diyor.
Allbirds’den Zwillinger de spor ayakkabılarının defalarca taklit edildiğini gördükten sonra, benzer bir sonuca vardı. “Taklitlerin olacağını biliyoruz” diyor ve devam ediyor: “Fakat kurucu ekip olarak, bir ayakkabı şirketi değil, yenilikçi malzemeler üreten inovatif bir şirket olduğumuza karar verdik. İyi bir iş çıkarırsak taklitçilerin bize yetişebilmesi de pek mümkün olmaz. Bence bu, taklitçilerle ve kopyalama ustalarıyla karşı karşıya kalan her şirket için geçerli: Yenilik yapmanız gerekiyor, yoksa yok olacaksınız.” Allbirds’ün suya dayanıklı, yün ve şeker kamışı bazlı EVA köpük ayakkabı tabanı geliştirmesini örnek gösteriyor. Herhangi bir marka, bu inovasyon hızını ne kadar sürdürebilir?
Geçtiğimiz mart ayında, Champion’ın C9 serisi, Target’ın web sitesinden ve mağazalarından kaybolduktan bir süre sonra, Amazon’da tekrar ortaya çıktı. Hanesbrands, seriyi yalnızca web sitesinde satışa sunmak için Amazon Fashion ile çok yıllık bir anlaşma imzaladığını duyurdu. Ancak şu ana kadar Amazon’un C9 için yaptıkları, Target’ın yaptıklarının yanında pek parlak görünmüyor: Satışlar 2020’de, bir önceki yıla göre 361 milyon dolar düştü. Dahası C9, Amazon’a geçerek, yağmurdan kaçarken doluya tutulmuş olabilir. Amazon’un özel markalarının sayısı, 2017 ve 2020 arasında 30’dan 110’a yükseldi. Bu durum kanun yapıcıları, teknoloji devinin aramalarda, satıcıların ürünlerinden ziyade kendi ürünlerine öncelik vermesini yasaklayan yasalar önermeye itti.
Amazon, şirket içi markaları bir bilim olarak görüyor: En çok satan ürünlerle ilgili verileri ayrıştırarak kendi versiyonlarını yaratan bir bilim… Ancak henüz kendi başlarına güçlü, tasarımı öne çıkaran özel markalar yaratma sanatında tam anlamıyla ustalaşmış değil. Target, bu alanda hâlâ hakimiyeti elinde tutuyor. Ama Amazon’un bunu da yok etmeye çalışması muhtemelen bir an meselesi.
Taklit ekonomisi, özellikle inovasyona yatırım yapan küçük markalar ve startup’lar için zararlı olabilir.
Target, müşteri verilerinden oluşan zengin hazinesi ve içeride dahip olduğu, giderek gelişen tasarım yetenekleriyle, neredeyse pazardaki her markanın hit bir versiyonunu yaratabiliyor.
YANKI ODASI
Perakende dünyasında birbirlerinin en iyi fikirlerini kopyalayan satıcıların, markaların ve tasarımcıların sayısı her geçen gün artıyor. İşte bu trendi şekillendiren bazı unsurlar.
- Mobilya Kopyalama
Ikea, İskandinav denizci tasarım köklerini öne çıkarıyor ve önde gelen şirketlerle sık sık işbirliği yapıyor. Ancak tasarımları onlardan “ödünç aldığı” da biliniyor: 2015’te çıkardığı ve Eames’e epey benzeyen sandalye serisi buna örnek.
- Gerçeklik Podyumu
Zara, podyumdaki parçaları kopyalamakla ünlü. 2016 yılında, Brother Vellies’ın ayakkabılarını ve Yeezy’in Acne ceketini kopyaladığı (sırasıyla Teen Vogue ve Quartz tarafından) ortaya çıkarıldı.
- Influencer’ı Etkilemek
Influencer’lar kendi moda markalarını çıkardıkça, taklitçi eğilimleri de ateşe tutuluyor: Taklit parçaları tespit eden moda bekçisi Diet Prada, Arielle Charnas ve Danielle Bernstein’ı ifşa etti.
- Haute Couture Soygunu
Yeni kurulan moda markaları, daha ünlü rakipleri için bir yemdir: Louis Vuitton’ın sanat yönetmeni Virgil Abloh, geçtiğimiz yıl Belçikalı Walter Van Beirendonck’un tasarımlarını izinsiz kullanmakla suçlandı.
- Yeniden Üretim
Amazon’un büyüyen özel markalar portföyü, kendi markalarına öncelik vermesini “tekelleştirme çabası” olarak nitelendiren kanun yapıcıların ve ayakkabılarını yok ettiği Allbirds’ün öfkesini topladı.
- Yıldırım Hızında Nakavt
Fashion Nova, hızlı modayı bir sonraki seviyeye taşıdı. Kim Kardashian’ın 2018’de giydiği siyah dekolteli Thierry Mugler elbisesinin, web sitesinde satılan bir kopyası yalnızca birkaç saat sonra ortaya çıktı.