in , , ,

Uçmak

Uçan araba pazarının 2040 yılına kadar 1 trilyon dolar değere ulaşması bekleniyor. İşte iki şirketin hikayesi, bir dava ve göğü yönetme hayali

ucmak

YAZI: COURTNEY RUBIN
İLLÜSTRASYONLAR: TAVIS COBURD

SAKIN UÇAN ARABA DEMEYİN.

Uzay çağına ait bir kurbağa larvasına benzeyen, başak filizleri gibi sivri kanatları olan bu araç, dikey bir şekilde havalanıp inebiliyor, yani bir pist gerektirmiyor ve bir kez havalandığında, küçük bir uçak gibi uçuyor. Gelişmekte olan bu pazardaki herhangi birine, ne helikopter ne de uçak olan bu araç için, eskaza “uçan araba” diyecek olursanız her daim size çıkışabilirler: Kulağa adeta bilim kurgu gibi geliyor, asla olmayacak bir şey gibi. (Ayrıca bu kimseler jetgiller’in jenarik müziğinden nefret ediyorlar ve onu kullanan her haber programını kara listeye alıyorlar.)

BİNERKEN, OKLAR, oklar ağırlığınızı tartan bir tür köprüden geçmenize yardımcı olur. Kızılötesi sensörler, valizinizin sert veya yumuşak gövdeli olup olmadığını ve daha da önemlisi, kilo sınırını aştığı için bir sonraki uçuşu beklemeniz gerekip gerekmeyeceğini algılar. Her gram önemlidir. Bu şeyin 2.000 feet’e kadar çıkmasını sağlayan piller elektriklidir. İçeceğinize fazladan bir buz bile koyamazsınız.

Bu rampa prosedürü hâlâ çizim aşamasında – bu senaryoda çizim tahtası, her aşamanın, düzinelerce el yazısı Post-it’le açıklandığı Archer Aviation’ın Mountain View, California’daki tasarım stüdyosunun duvarları. Bu yüzden aracın dört yolcu için tasarlanmış kabinine girdiğimde, pilot koltuğunun hemen arkasına kuruluyorum. Telefonumu indüksiyonlu şarj cihazına koyup, mindersiz ve aslında geri yatmayan bir şey için şaşırtıcı bir şekilde yatar gibi hissettiren ergonomik koltuğuma yaslanıyorum.

Bu arada bu yolculuk sadece hayallerimde gerçekleşiyor; çünkü içinde oturduğum şey sadece arkamdaki devasa freze makinesinde şekillendirilmiş yüksek yoğunluklu köpük levhadan yapılmış bir model. 2018 yılında kurulan Archer, teknolojisini test ettiği Maker adlı iki yolculu bir tanıtım aracı inşa etti. Bu araç Ridley Scott tarafından tasavvur edilmiş büyükçe bir taarruz uçağı gibi görünüyor. Archer’ın gelecek yıl sunmayı planladığı pilot ve dört yolcu kapasiteli modeli, nihai üretim olacak hava aracı. Archer, şu anda yolda harcanan saatleri, 150 mil/saate kadar hızla, 60 mil mesafeye kadar yolculuklarla ortadan kaldıracağını ve bunun 2025’te mümkün olacağını, çünkü şirketin, hava araçlarını, 2024’ün sonuna kadar Amerikan Federal Havacılık İdaresi(FAA) tarafından sertifikalatmaya kararlı olduğunu söylüyor.

Archer yöneticileri, yeni nesil bir uçan taksi hizmeti sunmayı ve insanların, icabında Archer yazılı sweatshirt alacak kadar duygusal bağ hissedecekleri bir araçla, otoyol trafiğinin üzerinden geçip gitmelerini mümkün kılmayı hayal ediyor. Şirket ayrıca uçan arabasını havayolları da dâhil olmak üzere ortaklara satmayı planlıyor. Bu yüzden, Archer kurucu ortağı Adam Goldstein, “belki ilk günden değilse de bir gün” diyor ve ekliyor, “havaalanı curcunasını tamamen devre dışı bırakarak, vertiport’ta (ç.n. Havacılıkta, dikey iniş kalkış yapan araçların yer aldığı havaalanı) güvenliğin ardında check-in yaparak doğrudan uçağınıza Archer’layabileceksiniz” (Tabii ki Goldstein, ‘Archer’lama’ şeklinde bir fiil olacağına inanıyor). Hızlı ve kendinden emin bir şekilde konuşan Goldstein, Archer’da konuştuğum herkesin bir şekilde değindiği gibi, sözü yaratacakları istihdam alanına getirerek: “En son II. Dünya Savaşı’nda seri üretim uçak yapılmıştı.

Havacılıktaki bu yeni patlamanın bir parçası olma şansımız var,” diyor.
Goldstein’ın önündeki tek engel, bunun daha önce hiç yapılmadığı ve yaklaşık 630 kadar tasarımla 200’den fazla startup’ın da gelişmekte olan bu endüstriye hakim olmaya çalıştığı gerçeği. Ve bu rakiplerden biri olan, Google’ın kurucu ortağı Larry Page’e ait Kitty Hawk ve Boeing’in ortak girişimi olan Wisk Aero, Archer’ı dava yoluyla ortadan kaldırmaya çalışıyor.

İlk uçağın 1903’te başarıyla havalanmasının hemen ardından bu yana hayalperestler uçan bir araba üzerinde çalışıyor. Kavram, inovasyon timsali olarak akıllara kazındı ve o zamandan beri, bu başarı bir yandan cezbedici derecede yakın görünürken bir yandan ona hâlâ ulaşamamış olmamız, bazılarına Amerikan mucitliğindeki durgunluğun bir işareti gibi görünüyordu. Peter Thiel’a ait Founder’s Fund’ın 2011 yılında yayınladığı manifestoda belirttiği gibi: “Uçan arabalar istedik, bunun yerine 140 karakterimiz var.”

Günümüzün uçan arabalarının çoğu – Archer ve Wisk’in inşa ettiği de dâhil olmak üzere – havacılık sektörünün elektrikli dikey kalkış ve iniş araçları (eVTOL’ler) olarak adlandırdığı grupta yer alıyor. Son yirmi yılda, batarya teknolojisindeki, tahrik sistemlerindeki ve algıla-sakın (S&A) teknolojisindeki ilerlemeler, kentlerdeki trafiğin felce uğramasının toplumda yarattığı zorluklarla ve uçan araba çabalarını ilerletmek için daha sürdürülebilir seyahat ihtiyacı ile birleşti. Uçuk tamirat meraklıları, kentsel hava hareketliliğine sahip olmak için fazla maliyetli, yüksek riskli bir rekabete dâhil oldular. Bu pazarın değerinin 2040 yılına kadar 1 trilyon doları bulacağını öngören Morgan Stanley’deki uzmanlar, yayınladıkları raporda, “Yatırımcıların bu kadar kapsamlı bir devrime hazır olduklarını düşünmüyoruz” diyor.

Böylesi bir büyük ikramiye ihtimalinde, en iyi finanse edilen uçan araba şirketlerinden ikisi olan Archer ve Wisk’in, endüstriyi kilitleyen amansız bir hukuk savaşına karışmış olmalarına şaşmamalı. Her ikisi de sabit bir kanatta altısı aşağı doğru dönebilen 12 rotora sahip elektrikli uçaklar inşa ediyor, ancak Archer’ın “12-tilt-6” denen tasarımına nasıl ulaştığı davanın esasını teşkil ediyor. Aynı esnada kendi de dört yolculu bir araç üzerinde çalışan Wisk, Archer’ı, 17 Wisk çalışanını bünyesine dâhil ederek Wisk’in ticari sırlarını çalmakla suçluyor. Archer, Boeing’e 1 milyar dolarlık tazminat davası açıyor; bu, Archer’ın, Wisk, sermayeye erişme yeteneğini etkileyen ve iş ilişkilerini bozan “yanlış, kötü niyetli, hukuk dışı bir karalama kampanyası” başlattığı için kaybettiğini iddia ettiği miktar.

Davanın umulmadık sonuçları, milyarder yatırım bankacısı Ken Moelis tarafından yönetilen özel amaçlı bir satın alma şirketi (SPAC – Special-Purpose Acquisition Company) aracılığıyla halka arz edildiği geçen yıl 857.6 milyon dolar toplayan Archer’ı kesinlikle batırabilir. Şirketin, 704 milyon dolar nakit sermayesi olduğunu bildirdiği Mayıs ayındaki üç aylık beyannamesinde davayı kaybetmesi ihtimali için bir kuruş bile ayırmadığı görülüyor. Bu arada, Wisk kaybederse, halihazırda havacılık portföyü nedeniyle zor durumda olan Boeing, bu işten çekilebilir.

Davalardan bağımsız olarak, başarı, hiçbir zaman garanti değildir. Archer ve Wisk’in inşa ettiği eVTOL versiyonlarında, uçağı kaldırmak için gereken rotorlar da uçuş sırasında aerodinamik olarak sürüklenir. Herhangi bir havacılık mühendisinin bildiği gibi, süzülmekten uçmaya geçiş, kotarması en zor şeylerden biridir. Aynı zorluk, uçan araba endüstrisinin kendisi için de söylenebilir.

BOEING’IN UÇAN ARABALARLA GEÇMİŞİ en azından 1990’ların ortalarına kadar uzanıyor. Şirket mühendislerinden Henry Lahore, 1994 yılında Christian Science Monitor’a verdiği röportajda o sırada mevcut projeleri değerlendirdiğini ve Kanadalı mühendis Paul Moller’in Skycar’ının “baktığı her şeyin en iyisi olduğu” sonucuna vardığını söylüyor. Günümüzün uçan taksileri gibi, Sky-car da bir helikopter gibi, dikey olarak kalkıp iniyordu. Lahore, projeye yatırım yapması için Boeing’e iki kez öneride bulundu. Boeing önerileri değerlendirmemeyi seçti. Şimdi emekli olan Lahore, şirketin o zamanlar, 100 yolcudan daha azını taşıyabilecek hiçbir şeyle ilgilenmediğini anlatıyor.

Google’ın kurucu ortağı Larry Page, 2010 yılında servetinin bir kısmını bu alana yatırmaya başlıyor. İlk önce, sonraları Zee olarak anılan Levt adlı bir şirketle, takip eden yıl da Aero ile. Stanford’daki doktora tez danışmanının şirketin kurucu CEO’su olduğu ilk günlerde Zee’ye katılan mühendis Geoff Bower, “‘Bu araçlar teknik olarak yapılabilir mi?’ sorusunu cevaplamaya çalışıyorduk” diyor. Page sonunda Zee’yi finanse ettiği başka bir uçan araba girişimi olan Kitty Hawk’a dâhil ediyor. Kitty Hawk, “gizli mod”da bir girişimken, düzinelerce patent kazanıyor ve sabit kanatlı, 12 rotorlu bir tasarımın, galibi olduğunu düşünüyordu.

2017 yılına gelindiğinde, gelecek vadeden kentsel hava hareketliliği girişimlerinin sayısı o zaman bile elliyi bulmuştu ve William Boeing’in 1916’da ilk deniz uçağını uçurmasından bu yana tüm havacılık dönüm noktalarında yer alan Boeing, geride kalıyor gibi görünüyordu. Hiçbirine yatırım yapmadı. Yöneticilerinden biri, şirketin vaziyetini kurtarmaya çalıştı ve herkes mp3 çalarla uğraşırken, Boeing’in nihayet iPod piyasaya sürebileceği tarzda bir öneride bulundu. Ekim 2017’de şirket, yakın zamanda, yeni nesil dikey kalkış ve iniş uçağı yapımıyla ilgili bir kamu ihalesinde Boeing’i geçen Aurora Flight Services’ı satın almak için açıklanmayan bir miktar harcadı.

Boeing, Ocak 2019’da dikey kaldırma için sekiz rotorlu bir tasarıma sahip kendi eVTOL prototipini piyasaya sürdü ve altı ay sonra, Kitty Hawk ile bu girişimin hava taksi projesi Cora ekseninde bir ortaklık kurduğunu duyurdu. Yılsonuna kadar, bu resmen Wisk adlı bir ortak girişim haline geldi. Boeing’in Wisk’i yönetecek birine ihtiyacı vardı ve yöneticiler, kendisini ve şirketini “hayattan daha büyük” hale getirmek için son birkaç yılını etrafta koşuşturarak geçirdiğini kendi de kabul eden Gary Gysin’i, Boeing’in 2016 yılında satın aldığı bir okyanus drone girişiminin CEO’sunu göreve çağırdı. 30 milyon dolarlık şirketinin Boeing’in içinde kaybolmasını önleme çabası, Gysin’in bu teklifi geri çevirmemesini sağladı.

Boeing, kendi eVTOL programını kapattı ve “Wisk’e desteği iki, üç katına çıktı” diyor hoş ve güleç bir kariyer satış yöneticisi olan Gysin. (1990’ların sonlarında, yazılım alanında destek hizmeti veren küçük bir girişimin başındayken, kullanıcıların yanlışlıkla sildikleri bir dosyayı kurtarabilmesine imkân veren bir ürüne Save Butt adını vermek için bir Far Side çizgi filminden ilham almıştı.) Boeing, Wisk’in önceki finansman turuna açıklanmayan bir miktar yatırım yaptı ve bu tutara geçtiğimiz ocak ayında 450 milyon dolar daha ekledi.

Wisk’in yakında FAA sertifikası için sunmayı planladığı dört koltuklu altıncı nesil uçağı otonom olacak. Eski Boeing mühendisi Lahore, şirketin kaynaklarının Wisk’in sertifika alabilmesi için gereken zamanı üç ila beş yıl kısaltabileceğini düşünüyor. Gysin, Wisk’in, hangi tür uçak kompozit malzemesinin en dirençlisi olduğunu test etmek yerine, Boeing’in veri tabanından faydalanabileceğini, söylüyor. Aynı durum, pil teknolojisi, havacılık elektroniği, otonomi ve uçak gövdesi için de geçerli. Aurora’nın eVTOL’ü Pegasus’u geliştiren ekip şimdi Wisk ile çalışıyor. Gysin, “Her neviden harika şeye temas edebiliyoruz,” diyor.

“BİLİM PROJELERİ”

Bu, Archer’ın kurucu ortağı Goldstein’ın bugüne kadarki uçan taksi yaratma çabalarının tümü için sık sık ve kibirli bir şekilde kullandığı bir tabir. Goldstein, iş ortağı Brett Adcock ile birlikte, “sürdürülebilir taşımacılık” endüstrisi olarak adlandırdıkları sektöre girmeye karar verdi. Çünkü Goldstein’a göre bu, 2018’de kurdukları, çalıştırdıkları ve 100 milyon dolardan fazla bir fiyata sattıkları işe alım yazılımı platformu Vettery’den “çok daha büyük bir projeydi”. New York’ta tanışan, Florida Üniversitesinden mezun bu ikili – “Archer”, Florida kampüsü yakınlarındaki ticari alan olan Archer Road’dan geliyor – şirketlerin pazara girme hedefine öncelik vermedikleri için başarının zor olduğunu düşünüyordu.

Archer’ın Ekim 2018’deki kuruluşundan bu yana, bu ticarileşme dürtüsü şirketle ilgili her şeyi körükledi. Adcock ve Goldstein’ın sadece buna odaklanması, Archer’ın ilk yatırımcısı olan e-ticaret milyarderi Marc Lore’un dikkatini çekti ve onun ismini arkalarına almak, mühendislere gönderdikleri LinkedIn mesajlarına yanıt alabilmelerini sağladı. 2019’un sonlarında Silikon Vadisi’ne giden ikili, yetenekli mühendislerle tanışmaya başladı.

Archer geldiğinde sektör bir dönüm noktasındaydı: Yetenek havuzu sadece küçük değil, aynı zamanda herkesin birbirini tanıyabildiği kadar yolun başındaydı – insanların bana sık sık açıkladığı şekliyle “arayışın ilk günleri gibi”ymiş. Adcock ve Goldstein, Archer için aynı pozisyonda çalışmak üzere Wisk’in mühendislik departmanının müdür yardımcısını işe alıyorlar ve sonrasında, çoğu zaman ısrarlı davetlerden sonra, diğer Wisk çalışanlarıyla veya Zee veya Kitty Hawk’ta daha önce deneyime sahip olanlarla da bir araya geliyorlar.

Bir Wisk mühendisi, Aralık 2019’da Adcock ve Goldstein ile tanıştıktan sonra kendisine (Wisk’teki e-posta hesabından) yazdığı bir e-postada vaziyeti şöyle açıklıyor: “Beni Wisk’in, onların şirketlerinden (Archer) daha yüksek riskli olduğuna ikna etmeye çalıştılar, çünkü Wisk, Boeing tarafından tüketilip ortadan kaldırılaacakmış. Gerçekten para toplayıp toplamadıkları belli değil. Sanırım iyi bir takıma sahip olduklarında para toplamalarına yardımcı olacak birileri var,” diyerek devam ediyor “İlk tur için 200 milyon dolara ve sertifikalı bir model için [FAA onaylı bir uçak] için 500-1000 dolara [500 milyon dolar ila 1 milyar dolar] ihtiyaç duyduklarını biliyorum. Bunun çantada keklik olduğunu düşünüyorlar.”

O zamanlar, Archer, kuruculardan, iki mühendisten, Adcock ve Goldstein’ın mezun oldukları Florida Üniversitesi’nin mühendislik fakültesine yaptıkları bağış sayesinde açılan elektrikli araç tasarım laboratuvarında bu proje üzerinde çalışan birkaç düzine lisans üstü öğrenciden oluşuyordu. (Aralık 2020’de üniversite, bu laboratuvara, “cömert katkıları” için minnettarlığını göstermek için resmi olarak Archer Aviation eVTOL Lab adını verdi.) Ancak sektör, büyük ölçüde Larry Page’in uçan araba projelerinden ayrılan mühendisler sayesinde, artık bir uçan araba üretici adayının bir tasarım ortaya koyabilmek için yıllarca uğraşmak yerine, bir mühendislik şirketinden hazır bir uçak tasarımı satın alabileceği kadar gelişti. Pazara girme yarışında Archer, bu tasarımlardan birini eski Zee çalışanlarıyla dolu bir firmadan satın aldı. Uçaklarının, batarya sistemi gibi parçalarının çoğu da hazır alındı.

Archer’la yaptığı toplantıyı e-posta yoluyla belgeleyen bir Wisk mühendisi yerinde durmasına rağmen, diğerleri Adcock ve Goldstein’ın tarafına geçti. 10 Wisk çalışanı 8 Ocak – 14 Ocak 2020 tarihleri arasında Archer’a katıldı. Archer’ın cömert ödeme paketleri – yıllık 400.000 dolardan fazla, ayrıca hisse – muhtemelen yardımcı oldu. Mayıs 2020’de Archer, yaklaşık 40 mühendisle gizli moddan çıktı. Lore’u finansal destekçisi olarak kamuoyuna açıkladı ve şirketin 55.7 milyon dolarlık A Serisi fon toplama kampanyasında Lore’un arkadaşları Alex Rodriguez ve Jennifer Lopez de vardı. Goldstein, Lore’un onlara sadece finansman sağlamaktan daha fazla yardım ettiğini söylüyor. Örneğin, Adcock ve Goldstein’ın 3 Ocak 2020’de Wisk transferlerinden birine gönderdikleri bir e-postada yazdığı gibi, “çalışan hareketliliği konularında uzmanlaşmış” bir avukat tutmaları konusunda ısrar etti. Bu avukat bu kişiyi “olaysız bir şekilde” Archer’a geçebilmesi için yönlendirecekti. Goldstein, benim sormama fırsat bırakmadan bunun Lore’un tavsiyesi üzerine olduğunu söylüyor. Marc Lore’un önerisinin bir parçası olarak, “Archer’a gelen her bir kişinin, avukat için para ödeyen biziz, ama bu sizin avukatınız minvalinde bir avukatla görüştürülerek ‘Hiçbir ticari sırrı getirmemeleri’ hususunda tembihlenmesi gerekiyor.” Archer yöneticilerinin paylaştığı birçok hikâye gibi, bu da biraz karmaşık bir durum. Lore’un sözcüsü, Lore’un aslında “avukat karşıtı” olduğunu ve bunu sadece büyük işe alımlar için önerdiğini söyledi.

Şubat 2021’de, SPAC aracılığıyla halka açılan erken aşamadaki şirketlerin telaşesi arasında, uçan taksi girişimleri, küçük yatırımcılardan sermaye sağlama fırsatından yararlandı. Archer’la beraber, rakipleri Joby Aviation ve Blade de o ay bir SPAC aracılığıyla halka açılma niyetlerini açıkladılar. Adcock ve Goldstein ayrıca, Boeing’in iyi bir müşterisi olan United Airlines’la, Archer’a yatırım yapacağı ve 200’e kadar hava taksisi satın alacağını taahhüt ettiği bir ortaklık kurduklarını açıkladı. Archer’ın yatırımcılara yaptığı sunum, 17 Wisk çalışanını doğrudan kendi şirketine transfer ettiğini ortaya koydu. Bu sunum, Archer’ın başmühendisi Geoff Bower’a dikkatleri çektiyse de 2016’da Airbus’a geçmeden önce beş yıl boyunca Zee’de çalıştığına değinilmedi. Archer’ın işe alım furyasının ardından 2020’de bir adli tıp şirketiyle anlaşan Wisk, çalıntı dosyaları keşfettiğine ve yeterince bilgiye sahip olduğuna inanıyordu. Mart 2021’de FBI, Archer için Wisk’ten ayrılmadan kısa bir süre önce Wisk’e ait belgeleri bir USB sürücüsüne yüklediği iddia edilen bir Archer çalışanının evine baskın düzenledi.

Wisk’in şikâyet dilekçesinde, “Ancak Archer Şubat 2021’de yatırımcı belgelerini yayınladığında, belgelerde, sunulan uçak mimarisinin teknik bir tanımının ve ayrıntılı fotoğraflarının yer almasıyla Archer’ın fikri mülkiyet hırsızlığının tam kapsamı ortaya çıktı” diyor.

Wisk, Nisan 2021’de ticari sırları zimmete geçirme ve patent ihlali iddiasıyla dava açtığında, ortak girişim 16 ay önce varlığını açıkladığından beri oldukça sessizdi. Boeing, 737 Max kazalarının yansımalarıyla, uçağın hizmetten çekilmesi ve COVID-19 salgınının etkileriyle boğuşuyordu. Eylül 2020’de Boeing, eVTOL geliştirme çalışmalarını da içeren NeXt adlı gelecek hareketlilik bölümünün çalışmalarını “durdurdu”. Sızdırılan bir e-postada, yetkili bir yönetici “Bu gibi organizasyonlar yalnızca sağlam bir temel işiniz olduğunda var olma ayrıcalığına sahiptir,” diye yazıyor. NeXt -ve Wisk-, şirket rekor finansal sonuçlara sahip olduğunda şekillenmişti, ancak Boeing’in 2020 geliri 2018’te gördüğü zirvenin yüzde 40’tan fazla altındaydı ve şirket, işletme nakit akışında 15,3 milyar dolardan 12,8 milyar dolarlık bir zarara geçti. NeXt’in güvenilmez olduğuna dair raporlar, Wisk’in de başının belada olduğuna dair görmezden gelinemez bir referans içeriyordu, ancak Gysin bana şöyle diyor: “Hiçbir zaman tehlikede olmadık. Bir değerlendirmeden geçmek zorundaydık ama herkes bir değerlendirmeden geçmek zorundaydı.” Wisk’in hâlâ ofislerini gösteren bir tabelası bile yok, ancak dava ve beraberindeki kurumsal blog yazıları ve basın bültenleri şirketin varlığını alenen ilan ediyordu.

Şirket, dikkatleri mevcut davaya çekmek için yayınladıkları bir gönderide “Görünüşe göre eVTOL pazarına yeni giren Archer Aviation, adil rekabet kurallarına saygı duymadan bu sektörde bir yer edinmeye çalışıyor,” diye belirtiyordu. Mayıs 2021’de yapılan bir durum güncellemesinde, “Wisk’in fikri mülkiyet haklarının ihlaliyle ilgili olarak Archer’a yönelik cezai soruşturmalarında FBI ve Adalet Bakanlığı ile tam bir iş birliği içerisinde” denerek, eski bir Wisk çalışanı hakkında başlatılan soruşturma tüm şirkete [Archer] mal edildi. Archer, bu blog yazılarının kaldırılması için mahkemeye yaptığı başvuruyu kazandı. Karşı beyanında, “Bu davanın Archer’ın uçağının tasarımıyla hiçbir ilgisi yok ancak her şeyin Archer’ın işinin başarısı ve Wisk’in başarısızlığıyla ilgisi var” diye yanıtladı. Sağ bileğine nazardan korunması için eşinin hediye ettiği kırmızı bir bilezik takan Goldstein, bir yıl sonra bile hâlâ, Archer’ın finansman meselesini yoluna koyarken, Wisk’in davasının nasıl ortaya çıktığını tartışırken öfkeden neredeyse anlaşılmaz bir hale geliyor.

Archer geçen eylül ayında halka açılmayı başardı, ancak SPAC’ın rutin tamamlama prosedürünün bir parçası olan geri ödeme seçeneğinin yatırımcıların yüzde 48,5’i tarafından seçilmesinden sonra başlangıçta umduğu 1,1 milyar dolardan daha azını aldı. O ayın ilerleyen günlerinde Wisk, Gysin’in “özünde gizli mod” olduğunu kabul ettiği şeyden çıktı (geleneksel olarak, bu Kitty Hawk veya Wisk’in üçüncü gizli moddan çıkışı). Gysin, bunu yapmaya karar verdiğini, çünkü “SPAC’a gidecekleri için sektördeki herkesin bir havalarda olduğunu ve pek çok iyimser ve kibirli şey yaptığını” söyledi. Bu hamle, Archer’ın, Wisk’in işine müdahale ettiğine dair inancını güçlendirdi.

 

“Archer’in Ceo’su Adam Goldstein, “Bu, kelimenin tam anlamıyla dünyayı değiştirebilecek yepyeni bir kategori” diyor.

 

  • WISK
    KURULUŞ TARİHİ: 2010
    SON FİNANSMAN: 450 M USD
    İLK UÇUŞ: 2016

 

Wisk’in Ceo’su Gary Gysin, “Uçan arabaların kendi kendine uçma noktasına gelmesinin esasen yıllar alacağına inanıyoruz” diyor.

 

  • ARCHER
    KURULUŞ TARİHİ: 2018
    SON FİNANSMAN: 857.6 M USD
    İLK UÇUŞ: 2021

 

UÇMANIN TARİHİ

Neden uçmak ve araba kullanmak arasında seçim yapmalısınız? Hiç bitmeyen leziz bir rüyadan öne çıkanlar.

YAZAN: GRACE BUONO
İLLÜSTRASYONLAR: BY ANTHONY

  • 1017 THE CURTISS AUTOPLANE
    Bu uçağın yaratıcısı Glenn Curtiss patent almaya hak kazandı ve “uçan arabanın atası” unvanını aldı, ancak bu araç sadece yerden birkaç metre yüksekte, birkaç kez kısa kısa atlamadan fazlasını başaramadı. Ne yazık ki, Autoplane hiçbir zaman tam bir uçuş sürdürmeyi başaramadı.

  • 1934 THE WATERMAN ARROWBILE
    Havacılık mühendisi Waldo Waterman ilk uçağını 16 yaşında düşürdü, ancak iki kırık ayak bileği bu şov meraklısını caydırmadı. Arrowbile’ı motosikletli polislerin trafik ihlalleri için ceza keseceği şeklinde pazarladı .

  • 1947 THE CONVAIRCAR
    Mechanix Illustrated, ConvAirCar’ı “Uçan otomobil, bir taşla iki kuş vurur” diyerek övdü (Taş gibi düşen bir kuş demek daha doğru sanki). İlk uçuşundan üç hafta sonra, gökyüzünde irtifa kaybetti ve erkenden aramızdan ayrıldı.

  • 1950 THE AIRPHIBIAN
    Robert Fulton, Amerikalılara her garajda uçan bir araba sözü verdi. Onun Airphibian’ı, FAA tarafından ilk kez onaylanan ve bir otomobile dönebilmesiyle öncü niteliğinde bir hava aracıydı. Sorunsa, uçağın dev kanatlarının nerede muhafaza edileceğiydi.

  • 2989 THE MOLLER M200X
    Kanadalı mühendis Paul Moller, bir test çalışması sırasında üç dakikalık uçuş gerçekleştirdi. Otuz üç yıl sonra, şu anda 85 yaşında olan Moller hâlâ bu işin içinde: Onun Skycar’ı günümüzün elektrikli dikey kalkış ve iniş araçlarının öncüsü.

  • 1992 THE AIRCAR
    Bir havacılık mühendisi olan Ken Wernicke, hava aracını şehir trafiğinin üzerine çıkmak veya bir çiftliğe gidip gelmek için tasarladı. Kısa kanatları park yeri açısından avantajlıysa da rüzgârda yuvarlanmaya eğilimli olduğu için uçuş testlerini geçemedi.

  • 2006 THE TERRAFUGIA TRANSITION
    FAA, 2021’de Transition’ı onayladı, ancak aylar sonra, 2017’de Terrafugia’yı satın alan Zhejiang Geely Holding Group, Amerikalı işçilerin çoğunu işten çıkardı. Çin pazarı için hâlâ geliştiriliyor.

  • 2009 THE CITYHAWK
    Bir Chevy Suburban’ın boyutlarında olan bu EMS aracı hidrojen yakıtla çalışır ve uçuş için onaylanırsa, uçan ilk karbon-nötr acil durum aracı olacak. Son derece yanıcı yakıtın bir yangın mahallinde nasıl çalıştığı belli değil.

Yazar: Fast Company Türkiye

©Fast Company Dergisi, Türkiye’de Fast Dergi Yayıncılık A.Ş. tarafından Türkiye Cumhuriyeti yasalarına uygun şekilde yayınlanmaktadır. Fast Company’nin isim hakkı ABD’de Mansueto Ventures’a, Türkiye’de Fast Dergi Yayıncılık A.Ş.’ye aittir. Dergide yayınlanan yazı, tablo, fotoğraf ve görsellerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

guvenilir-liderler-one-cikacak

Güvenilir liderler öne çıkacak

sirketler-tiktok-u-kesfediyor

Şirketler TikTok’u keşfediyor