in , , ,

Tokenizasyon dalgası geliyor

Blockchain ve kripto dünyasındaki ilk ağ Bitcoin idi, ardından Ethereum geldi. Avalanche ise 3’üncü ve dönüştürücü ağ olarak devreye girdi. 17 milyar dolar değere ulaşan Avalanche’ın kurucusu Dr. Emin Gün Sirer, ‘tokenizasyon’ dönüşümünü, blockchain’in yaratacağı etkileri anlatıyor.

Tokeniż-asyon-dalgası-geliẏ-or

DR. EMİN GÜN SİRER
AVALANCHE’IN KURUCUSU

YAZI: M.RAUF ATEŞ

Aslında rakamlar, gerçekleşmekte olan, gelecekte hızlanacak önemli bir dönüşümün mesajlarını veriyor. Danışmanlık şirketi Roland Berger, diğer çok sayıda benzer kurum gibi, bu dönüşüme “tokenizasyon” adını veriyor. Onlara göre, bu dönüşümle birlikte ortaya çıkacak dijital varlık miktarı 2030 yılında 10 trilyon dolara ulaşacak. Üstelik şirket bunu, “muhafazakâr tahmin” olarak nitelendiriyor. Şirketin araştırması, kriptoya dayalı dijital varlıkların, 2022-2030 arasında 40 kat artacağını gösteriyor. Bu değeri yaratacak ‘token’e dönüştürülmüş varlıklarda ilk sıraları ise “bonolar, yatırım fonları, emlak ve hammaddeler” alacak.

Dünyada Bitcoin ile ortaya çıkan bu kripto/dijital varlık dalgasının bir başka yansıması ise “Web3” alanına yönelik kurulan startup’lara yönelik yatırımların büyüklüğü oldu. Bain&Company, 2016-2022 arasında 94 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirildiğini hesapladı.

Bu yeni dünyayı yaratan 3 önemli dönem/dalga vardı. Birini Bitcoin, ikincisini ise Ethereum başlatmıştı. Üçüncü dalga ise Avalanche ile başladı. Bu önemli dönemi başlatan dijital varlığın yaratıcısı ise Dr. Emin Gün Sirer. Cornell Üniversitesi’nde profesör olan Sirer, bu dönemi kaçıranların pişman olacağına dikkat çekiyor. Ona göre, “tokenizasyon” dalgası ekonomide büyük bir etki yaratacak ve bu alanın liderliğini de Avalanche üstlenecek. Dr. Emin Gün Sirer, blockchain ile kripto paradan, yeni nesil varlıkların geleceğine kadar çok geniş alanda görüşlerini paylaşırken, önemli uyarılarda da bulundu:

AVALANCHE’IN FARKI

Dünya gittikçe dijitalleşiyor. Artık sınırları kolayca aşan dijital değerlere ihtiyaç var. Dünyanın her tarafından insanları bir araya getirecek değerlerin ve altyapının olması lazım. Bizden önce bu altyapı Bitcoin ile başlamıştı, Ethereum ile devam etti. Bitcoin ve Ethereum’da yapılar hem fonksiyon olarak hem de ölçek olarak sınırlı. Bitcoin ağında tek bir zincir ve üzerinde tek bir değer var; o da Bitcoin. Onu alıyor, tutuyor ve daha sonra satıyorsunuz. Sadece gelecekte oluşan değerine bağlı işlem görüyor. Endüstriyel değeri olan bir şey değil.

Ethereum ağı ise daha farklı bir sistem, üzerinde çok fazla değer yaratılabiliyor. Ama yine tek bir zincir üzerinde çalışıyor. Biz Avalanche’ı kurarken birkaç büyük atılım yaptık. Bunlardan biri, birden çok zinciri desteklemek ve birden çok değeri, birden çok zincir üzerinde çıkarabilmek idi. Bitcoin ve Ethereum, tek bir sistem ve bütün dünyaya hizmet etmek zorunda. Yaratacağınız hizmet ve değerlerin hepsi aynı zincirde, birbirleriyle rekabet etmek zorunda. O sistemdeki değer dolduğu zaman işlemler daha pahalı ve kullanılamaz hale geliyor.

Avalanche’ın bir başka özelliği ise üzerinde kullanıma özel alt ağlar yaratılabilmesi. Üzerinde, ülkelere veya şirketlere özel ağlar yapabilmek mümkün. Bu bize ölçek ve regülasyon açısından büyük bir kolaylık sağlıyor.

Bizim bir başka farkımız ise altyapısında “Avalanche konsensüs protokol” dediğimiz bir yenilik kullanmamızdır. Bu da sistemin çok hızlı karar almasını ve bizim zor alanlara girmemizi sağlıyor. Örneğin, hisse senetlerini ve bonoları bu ağa koyacaksanız, ağın çok hızlı işlem yapması lazım. Bitcoin’in bir işlemi tamamlaması 1 saat, Ethereum’un 2.5 dakika alıyor. Bizde ise 1 saniyenin altında. Bütün sistemlerin en hızlısı biziz.

KRİPTONUN DIŞINA TAŞIYORUZ

Kripto alanı içinde kendimizi Bitcoin ve Ethereum ile kıyaslıyoruz ama kat be kat öndeyiz. Ancak, benim yapmak istediğim kriptonun dışına taşmak. Bizim hedefimiz, kripto dışındaki gerçek değerleri kripto sistemine almak. Bu nedenle kendime coin’leri değil, Wall Street’i rakip görüyorum. Şu anda Wall Street’te yapılan işlemleri kendi ağımıza aldığımızda Avalanche’ı başarılı olarak göreceğiz.

Bunu tek başımıza yapmak kolay değil. Bunu Avalanche kullanıcılarıyla, iş ortaklarıyla birlikte yapacağız. Bir örnek vermek istiyorum. Dünyaca ünlü fon yönetim şirketi KKR’ın girilmesi çok zor olan ve önemli bir kişinin yönettiği bir sağlık hizmetleri fonu var. O fonun bir kısmını dijital ortama aldık. Şimdi o fona herkes katılabiliyor. Daha önce girilmesi çok zordu ve milyonlarca dolar gerekiyordu. Şimdi Avalanche üzerinden böldük ve sıradan insanların da girebileceği hale getirdik.

Bunun dışında Wall Street için bir “alt ağ” kurduk. “Institutional Subnet” dediğimiz bu ağın adı Evergreen… Bu ağ, Wall Street’teki şirketleri, regülasyon açısından sorun yaratmadan, birbirleriyle işlem ve takas yapabilir hale getiriyor. Biz zaten bu nedenle New York’u merkez seçtik. Amacımız bu tip şirketleri dijitale taşımak.

BLOCKCHAIN KRİPTODAN FAZLASI

Kripto denince Türkiye’de insanların aklına hemen token’lar geliyor. Token’larla işlem yapılması, para kazanılmasıyla konunun bittiği sanılıyor. Oysa bu, büyük alanın sadece bir köşesi. Blockchain’in yapabileceği birçok şey var ama temelde getirdiği en önemli özellik “şeffaf” bir ortam sağlaması. Herkesin eşit koşullarda katılabildiği, yepyeni ve kuralları belirlenmiş bir altyapı sunmayı amaçlıyor.

Bunun çok önemli sonuçları var. Örneğin, bu, bir firmanın iş akış süreçlerini halka açıyor olmasını sağlıyor. Aynı zamanda şirketlerin aracılar olmadan, insanlara hizmet veriyor olmaları anlamına geliyor. Örneğin, paraya ihtiyacınız olduğunda, elinizdeki bir varlığı teminat olarak gösterip bankadan borç alabiliyorsunuz. Aslında bunu kolay ve hızlıca blockchain üzerinden yapmak mümkün. Biz bu tip işlemleri 1 saniyenin altında gerçekleştirebiliyoruz.

SAĞLADIĞI KRİTİK AVANTAJLAR

Kriptonun özellikleri sayesinde bunun sorunsuz ve güvenli şekilde gerçekleştirilmesi mümkün. Çünkü, alınması gereken kararların hepsi daha önceden planlanmış, sistem içine tanımlanmıştır. Bu sayede kimseye imtiyaz tanımadan, insana güvene gerek duymadan, sadece değere bakarak işlemi hızlı bir şekilde yapabilmek mümkün. Bu sistem için daha yolun başındayız. Bankalar yeni yeni sistemi anlamaya başlıyor.

Bugüne kadar kullanılan sistemler tek zincirli sistemler oldu. Yani İngiliz, Amerikalı, Filipinli aynı sistemi kullanıyor. Bunun aynısı Kuzey Kore’de oluyor. Örneğin, bugün Wall Street’te çalışan bir şirketin Kuzey Kore ile iş yapması mümkün değil. Herhangi bir Kuzey Koreli ya da İranlı ile işlem yapması mümkün değil. Şu anda bankaların bu işlemleri yapabilmesinin önünde büyük regülasyon sorunları var.

Avalanche ile öyle bir sistem kurabiliriz ki, sadece sistemin içindekiler işlem yapabilir, dışındakiler asla giremez. Böylece, Kuzey Kore’nin giremeyeceği bir sistem kurulur ve regülasyonlara uygun bir işlem olanağı da yaratılabilir. Daha önce olanak olmayan bu sisteme uyum için bankalar çalışmaya başladı, regülasyonlar doğrultusunda sistemler oluşturuyorlar.

SEKTÖRLERİ NASIL ETKİLER?

Her konuda, her sektörde etkisi olacak. ABD’de 12 yıl önce Sandy Fırtınası yaşanmıştı. Yanlış hatırlamıyorsam, afet nedeniyle 20 milyar dolarlık ödeme zinciri ortaya çıkmıştı. Muhasebe yöntemlerinin eskiliği nedeniyle ödemeler 11 sene sürdü ve geçen yıl tamamlanabildi. Şimdi ABD’nin Afet Ajansı ile çalışıyoruz. Proje kapsamında muhasebe sistemlerinin birbiriyle konuşabileceği bir ağ kuruyoruz. Böylece bir sonraki afetin ödemelerinin 11 yıl sürmesinin önüne geçeceğiz.

Güney Kore’deki SK Group’un sadakat uygulamasını ağ üzerine taşıdık. Ülkenin en büyük e-ticaret şirketlerinden biri ve 35 milyon kullanıcıları var. Büyük bir sadakat programından söz ediyoruz. Orada başarılı bir uygulama yaptık. Örnek şirketlerden biri de TOGG. Gerçekten çok gelişmiş ve ilginç bir şirket. Ürünlerine araba değil, ‘mobil platform’ diyorlar. Bu arabanın her parçası, bütün süreçleri bizim ağımızın üzerinde olacak. Daha araba alım öncesinde, örneğin renk seçim aşamasında süreç başlayacak. Arabanın iç rengini NFT ile alabilmek mümkün olacak. NFT sanatçılarının tasarımlarını bizim sistem üzerinden arabaya yükleyebileceksiniz. Yine arabanın içindeki parçaların orijinal olduğu da NFT üzerinden takip edilecek.

Bir başka önemli yenilik ise ödeme sistemleri olacak. Bu da arabanın içindeki cüzdanda yer alacak. Arabanın akıllı olması, cüzdanının bulunması yepyeni bir ufuk açacak.
Bana kalırsa en kullanışlı alan yeni projelerin finansmanı olur. Burada startup’lardan, özellikle de kripto startup’larından söz ediyorum. Zaten ağ içinde olduklarından hızlı bir şekilde fonlamalarını gerçekleştirebilirler.

KORKANLARI NE BEKLİYOR?

‘Blockchain’den korkanlar sonuçlarına katlanırlar’. Bu görüşümü koruyorum. Blockchain denince sadece kripto anlayanların yanı sıra coin fiyatları olduğunu düşünenler var. Bir bölüm de bunların piyasada yarattığı dalgalanmalardan çekiniyor. Burada haklı olabilirler. Ancak, böyle bir devrim olurken, dünya bu kadar değişirken, bunun dışında kalmak büyük bir tehlike. Altyapı çok değişecek. Örneğin, bundan sonra bir borsaya üye olmak bugünkü gibi olmayacak. Kapalı sistem kalmayacak. Yeni bir kuşak geliyor ve bu kuşak açık olmayan, güvenilmeyen sistemleri kullanmayacak. Bunun kaçışı yok. Blockchain kaynaklı devrim burada. Ya bunun parçası olacak ya da dışarıda kalacaksınız.

ŞİRKETLER NEREDEN GİRMELİ?

Büyük holding ve şirketlerin block-chain’e girmesinin en doğru yolu, ellerindeki değerleri dijital ortama, blockchain’e taşımalarıdır. Blockchain üzerinden bu değerlerin farklı şekilde kullanılmasına izin vermeleri gerekiyor. Burada taşınan ya da taşınmayan her türlü mal/değeri kastediyorum. Örneğin, gayrimenkuller, sadakat programları ve markalar birer değerdir. Gayrimenkulleri paylara bölüp, insanların onları küçük parçalar halinde almaları sağlanabilir. Bu yeni bir yaklaşımdır ve bu şekilde gayrimenkullerin yurt dışındaki insanlar tarafından alınması da kolaylaştırılmış olur. Sınırlar ötesi bir ticarete yol açmasından söz ediyoruz.

Bunların yanı sıra bono, hisse senedi veya özetle bilançosunda gösterdiği bütün değerleri ağ üzerine taşıyabilirsiniz. Bunu yaparak başladığınızda, sonrası gelir. Bu legonun parçaları gibidir. Örneğin, bir gayrimenkulü blockchain’e aldığınızda, siz onu rahatlıkla ve kolayca teminat olarak kullanabilirsiniz. Bir defa değerleri/aktifleri taşıdığınızda, sonrası daha kolay gelecektir.

‘TOKENİZASYON’UN GELECEĞİ

Bugün tokenize edilen değerlerin toplamı 1.5 trilyon dolara ulaştı. Daha önce 3.3 trilyon dolara da ulaşmıştı. Şu gerçeği kabul etmek lazım. Bu değerler var ve insanlar çok seviyor. Blockchain üzerindeki değerlerin yok olmasını beklemek anlamsız. Var olmaya devam edecekler.

Bunların içinde Bitcoin, Ethereum ve Avalanche gibi 1’inci gruptaki şirketler var. Bunun yanında ‘stable coin’ dediğimiz, karşılığında dolar ya da euro olan coin’ler yer alıyor. Karşılığında hiçbir şey olmadığı halde insanların sevdiği ve alıp sattığı coin’ler de var. DeFi ve future’ları da katmak lazım.

Bir de ‘yönetim coin’leri’ var. Bunlar belli bir hizmeti nasıl vermeniz gerektiğini, örneğin oy vermeyi sağlayan coin’lerdir. Daha başkalarından da söz edilebilir. Nasıl ki 1992’de internet çıktığında, internet ve email vardı, ancak çok yavaştı. Sonra birden patladı ve hızlı gelişme sürecine girdi. Şimdi çok farklı yere geldi. Burada da çok farklı bir yapı ortaya çıkıyor.

Gelecekte de patlama devam edecek. Müthiş bir değer kazanma yaşanacak. Makroekonomik gelişmelere göre değişimler olur. Bu alan büyüyecek ve büyük şirketler önemli değerler katacaklar. Çok heyecan verici.

“STARTUP’LAR İÇİN FIRSAT ASIL ŞİMDİ BAŞLIYOR”

  1. İNTERNETİN İLK DÖNEMİ GİBİ Her sektörde olduğu gibi basit denemeler oluyor. Bunu internette de yaşadık. Daha sonra patlama yaşanıyor. Patlama sırasında değerli, değersiz her şey birbirine karışıyor. İster istemez sonrasında çöküş geliyor. İnternette bunu gördük.
  2. GERÇEK MEVSİM BAŞLIYOR Ama internette asıl para 2000 yılındaki çöküşten itibaren kazanılmaya başlandı. Benzer gelişme geçmişte demiryollarında olmuştu. Blockchain’de ise gerçek mevsim şimdi başlıyor. Çerçöpten kurtulduk. Bu temizlikten sonra işini bilen startup’lar için yatırım dönemi başlıyor.
  3. ÖNE ÇIKAN ALANLAR DeFi alanı yatırım için önemli. ‘Sosyal paylaşım’ sistemlerini merkezi olmayan hale getirme öne çıkıyor. Twitter düşünün, onun merkeziyetsiz olanı olacak.

BLOCKCHAIN’DE 3’ÜNCÜ KUŞAKTAYIZ

  1. Tek değer ve tek zincir: Bitcoin
  2. Çok değer ve tek zincir: Ethereum
  3. Çok değer ve çok zincir: Avalanche

AVALANCHE’IN KONUMU

Şu anda 16 milyar dolar piyasa değerini aştık. L1 dediğimiz ilk gruptaki coin’lere baktığımızda, ilk 7’nin içindeyiz. Tüm coin’lerde ise ilk 10’da yer alıyoruz. Kullanıcı sayımız ise milyonları buluyor. Ana ağımız 3 sene önce açıldı ve bu süre içinde şimdiki konumumuza ulaştık.

KRİTİK RAKAMLAR

  • 94 milyar dolar
    Bain&Company araştırmasına göre Web3 alanını hedefleyen şirketlere 2016-2022 arasında 94 milyar dolar yatırım yapıldı.
  • 16 trilyon dolar
    Likit olmayan varlıklar için token ekonomisi yıllık 16 trilyon dolarlık bir büyüklüğün kapısını açabilir. Token’laştırılmış aktiflerde ilk sırayı “bonolar”, “yatırım fonları”, “emlak” ve “hammaddeler” ilk 4 sırada yer alıyor.
  • 40 kat artış
    Roland Berger’e göre, ‘tokenizasyon’la birlikte ortaya çıkacak dijital varlık miktarı 2030’da 10 trilyon dolara ulaşacak. Bu, 2022-2030 arasında 40 kat artış anlamına geliyor.
  • 4-5 trilyon dolar
    27 trilyon dolarlık varlığı elinde tutan ABD’li finansal kuruluşları, müşterilerine kripto ve bitcoin varlıklarını sunmaya hazırlanıyor. McKinsey, ‘tokenizasyon’dan etkilenecek dijital varlıkların miktarının 2030’da 4-5 trilyon dolara ulaşacağını tahmin ediyor.
  • 20 milyar dolar
    Boston Consulting Group, tokenizasyon sayesinde finans kuruluşlarının “takas” ve “ödeme” maliyetlerinde yılda 20 milyar dolar tasarruf sağlayacağını hesaplıyor.
  • 1.7 milyar kişi
    Roland Berger, dünyada 1.7 milyar kişinin bankasız olduğunu, ‘tokenizasyon’un bu nüfusa bir çözüm olarak ortaya çıkacağını savunuyor.

NFT’LER İÇİN BİR GELECEK VAR MI?

  1. SANAT ÖNEMLİ Çok karmaşık bir pazar. Genelde kalıcılığını tahmin etmek zor. Ancak, maymun resimlerinin dahi milyonlara satıldığını görüyoruz. Bu konuya şöyle bakmalı. Sanatın sahipliğini dijital ortamda tutmak çok ilginç bir şey.
  2. GERÇEK DÜNYADA KARŞILIK Bir başka özelliği de gerçek dünyada bir şeye karşılık gelmesidir. Örneğin, TOGG, araba karşılığı NFT yapıyor. NFT’yi aldığınızda, araba alma hakkına da sahip oluyorsunuz.
  3. İŞLEVLİLER İşlevi olan ve olmayanlar var. Açıkçası üzerinde maymun olan işlevsiz olanlardan korkuyorum. Gerçi onların da bir görevi var. Genç kuşak statü simgesi olarak kullanıyor.
  4. TOGG ÖRNEĞİ İşlevi olanlar arasında TOGG’a ait olan sayılabilir. Bizim ağın üzerinde Tixbase diye bir uygulama var, Avrupa’daki müzik etkinlikleri için bilet alabiliyorsunuz. Çok sayıda konsere gittiğinizde size indirim sağlıyor. Örneğin, Banksy’nin NFT’leri de işlevsele örnek. Yakın zamanda onun “elindeki çiçeği polise atan gösterici resmi” alınıp, 10 bin parçaya bölünüp, ağ üzerinden satıldı.

DOĞRU BİLİNEN YANLIŞ

  • Blockchain 3’lemesi denen bir olgu var. “Ölçeklenebilir, merkeziyetsiz ve hızlı olması aynı anda mümkün değil” denir. Bu kanıtlanmış bir yaklaşım değil ve yanlış olduğunu Avalanche’de gösterdik.
  • Coin’lerle blockchain’i bir tutmak çok büyük bir hata. İş yapışı bloc-chain’e almak, coin’siz almak mümkün. Birbirinden bambaşka şeyler. Şeffaflık isteyen her şirket iş akışını taşıyabilir.
  • Geleneksel finans alanından gelenler, kriptonun geriden geldiğini düşünür. Bu tamamen yanlış. Geleneksel finansın kat be kat önünde ve bugün Walll Street’in yapamadıklarını hayata geçirebiliyor.

Yazar: Rauf Ateş

Fast Company Türkiye Kurucusu

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

asiri-isinmayan-koltuk-zamani

Aşırı ısınmayan koltuk zamanı!

Castrol 125’inci yılında mobilite ve teknoloji yatırımlarıyla büyüyecek