YAZI: STEVEN MELENDEZ
Zoom, pandemi sırasında adını duyurarak, video konferans görüşmeleriyle eş anlamlı hale geldi. Fakat şirket, yakın zamanda “Zoom Video Communications Inc.” olan adını “Zoom Communications Inc.” olarak değiştirdi. Bu, şirketin videonun ötesine geçmeye çalıştığının bir işareti. Zoom’un sunduğu diğer şeyler; Slack’le karşılaştırılabilir bir Team Chat ürününü, belgeler için Zoom toplantılarına entegre olabilen bir ortak çalışma platformunu, iş telefonu özelliklerini ve bir yapay zeka arkadaşını da içeriyor. Şirketin CEO’su Eric Yuan yeni planlarını Fast Company Global edisyonuyla paylaştı.
Yakın zamanda “video” kelimesini şirket adınızdan çıkardınız. Bu, Zoom’un geleceği için ne anlama geliyor?
2011’de Zoom’daki görevime başladığımda, görev çok basitti: Video iletişimini sorunsuz hale getirmek. Yaptığımız da bu oldu. Bu yüzden, işe başladığımızda her şey video etrafında dönüyordu. Şimdiyse, bugün yaptığımız şeye bakıyorsunuz, videonun çok ötesinde, eksiksiz bir iş yeri platformumuz var. Zoom Phone, Contact Center, Team Chat, Whiteboard, Zoom Docs var. Aslında yeni görevimiz, insan ilişkileri için yapay zekaya öncelik veren bir çalışma platformu inşa etmek. Durum artık sadece video merkezli değil.
Peki, bunların hepsinde yapay zeka nasıl bir rol oynayacak?
Herkes üretken yapay zeka hakkında konuşmaya başlamadan önce yapay zekaya zaten fazlasıyla yatırım yapmıştık; biraz geleneksel yapay zeka, biraz da üretken yapay zekaya. Akıllı bir ekibimiz var ve ChatGPT’den bile önce kendi büyük dil modelimizi de inşa ettik.
Bugün, Zoom Workplace’i açıyorum ve pek çok şeyi elle yapmak için hâlâ çok zaman harcıyorum. E-postalarımı kontrol ediyorum, kanal mesajlarıma, telefon görüşmelerime, takvimlerime, toplantılarıma bakıyorum ve bazen de toplantı notları yazmam gerekiyor. Bir sürü manuel iş. Bence yapay zeka bunu tamamen değiştirebilir. Temel olarak, yapay zeka benim kişisel asistanım olacak. İlk adım olarak, bol bol boş zaman yaratmak ve işimi daha verimli hale getirerek pek çok şeyi koordine etmek için seyahat rezervasyonları yapacak ve seyahat planlarını yönetecek, toplantı ayarlamayı çok daha kolay hale getirecek, verimliliği artırmak için ‘ajan teknolojisi’ni kullanacak. İkinci adım ise çok daha ilginç. Hepimiz haftada beş gün çalışıyoruz. Bence önümüzdeki 10, belki 15 yılda yapay zeka teknolojisi sayesinde haftada dört gün çalışma standart hale gelebilir. Dijital asistan teknolojisinin ikinci adımı muhtemelen ‘dijital ikiz’ olacak. Bireylerin kişisel bağlantılarını, bilgisini, becerilerini ve her şeyi içeren, kişisel bir büyük dil modeli. Örneğin, dijital ikizimi bir toplantıya bile gönderebilirim.
Diyelim ki birlikte bir kontrat üzerinde çalışıyoruz. İkimizin de tüm terimlere bakması, pazarlık yapması, kontratı tamamlamak için saatler, günler veya haftalar harcaması gerekiyor. Gelecekte ise ben dijital ikizimi gönderiyorum, sen dijital ikizini gönderiyorsun ve onların birlikte çalışarak bir ön kontrat hazırlamasına ve imzalamasına izin veriyoruz.
Pek çok şirket yapay zeka, ofis yazılımları ve video konferans üzerine çalışıyor. Zoom’u bunlardan ayıran nedir?
Bence birçok cephede kendimizi kesinlikle farklılaştırıyoruz. Bunlardan biri, yenilik hızımız. Çözüm bulan ilk kişi olabilmek için müşterilerimize çok yakın duruyoruz ve onları zorluk çektiği noktaları gerçekten anlıyoruz.
İkincisi ise aslında felsefemiz ile alakalı. Sadece işe yarayan bir proje üretmek istiyoruz. Müşterilerimize baktığınız zaman, onlar rakiplerin ürünleri yerine Zoom’u kullandıkları zaman, geri bildirimleri “Zoom’u kullanmaktan gerçekten mutluluk duyuyorum çünkü çok basit ve sezgisel bir deneyim, bir şey öğrenmem gerekmiyor ve her ağ ortamında ve her tür cihazda çalışıyor” oluyor.
Üçüncüsü ise gerçekten yapay zekayla ilgili. Dördüncü çeyreğimizi henüz bitirdik ve üç aylık yönetim kurulu slaytımızı oluşturma üzerine çalışıyoruz. Pek çok ekip üyesinin tüm bilgileri tüm sistemlerimizden alıp slaytlarımız üzerinde çalışması gerekiyor; sadece üç aylık bir slayt için birçok günlük bir çalışma. Peki ya yapay zekayı kullanıp, ona dördüncü çeyreğimizin slaytlarını oluşturmasını söyleseydik? Yapay zeka ajanı proaktif olarak aksiyon alır, tüm sistemlere bakar, bilgileri ve yönetim kurulumuzun slayt şablonunu toplar ve slaytları otomatik olarak oluştururdu.
Eskiden bu, her toplantıda olurdu, personel şefimiz tüm notları yazar ve paylaşılacak bir Zoom belgesi oluştururdu. Bugün, ‘Zoom Yapay Zekası’nı kullanıyoruz ve her toplantı bittikten sonra, tüm eylemleri ve görüşleri içeren Zoom dosyalarını otomatik olarak oluşturuyoruz, ayrıca bana veya sana atanan bazı görevleri oluşturmak için de ajanımızı kullanıyoruz. Bu, biraz yapay zekaya öncelik veren bir deneyim.
Ofise geri dönüş insanların Zoom’u kullanma şeklini nasıl etkiledi?
Her şeyden önce, konferans odasını kullanma şekilleri çok farklı. Covid’den önce, diyelim ki birlikte bir konferans odasından toplantıya katıldık, bazıları da uzaktan katıldılar ve muhtemelen dinleme modundalar çünkü sohbeti yönetenler konferans odasındakiler.
Artık durum çok farklı. İnsanlar uzaktan katılsa bile, konferans odasında oturanlarla aynı deneyimi yaşamak istiyorlar. Konferans odasında beş kişi var diyelim. Uzaktan katılanlar, bu insanların her birini görmek istiyor. Konferans odası deneyimi farklı ve biz de diğer rakiplerden çok daha iyi bir konumdayız.
Başka bir değişiklik ise uzaktan çalıştığınızda, muhtemelen daha fazla konferans toplantısı ve telefon görüşmesi oluyor. Artık özellikle de dahili toplantılar için ofise geri dönüldüğüne göre, bazen sadece masanıza veya ofisinize yürümeniz yeterli oluyor ve konuşabiliyoruz. Eşzamanlı olmayan iş birliği de daha sık kullanılıyor.
Zoom Team Chat çözümümüz bulunuyor. İnsanlar Zoom Team Chat’i giderek daha fazla kullanıyor ve daha fazla Zoom belgesi oluşturuyor. Ekip arkadaşlarınıza gerçek zamanlı olarak ulaşamazsanız, bir Zoom belgesi oluşturup bunu Team Chat’te paylaşabiliyorsunuz. Diğerleri bu belgeye daha sonra bakabiliyor. Eşzamanlı olmayan bu iş birliği becerileri, yapay zekayla birlikte giderek daha fazla popüler oluyor.
Zoom, genellikle ofis işleriyle ilişkilendiriliyor fakat ön saflardaki çalışanlar için yakın zamanda ayrıca Zoom Workplace’i yarattınız. Bu kararın alınmasına ne sebep oldu ve bu büyüme neye benziyor?
Bir iş yeri platformu yarattık. Fakat bazı dikey pazarlar için, eğitimciler, finans endüstrisi, sağlık hizmetleri ve ön saflardaki çalışanlar için farklı kullanım durumları bulunuyor. Kullanım durumu farklı ve ayrıca özellik seti de farklı. Tüm bu farklı kullanım durumlarına hizmet vermek için tek bir özellik seti inşa edemezsiniz.
Ön saf çalışanları pazarı büyük. Müşterilerimizin birçoğu hâlihazırda Zoom platformunu kullanıyor. Fakat kendi ön saf çalışanları için bazı özelliklere ihtiyaç duyduklarına dair bize geri bildirim verdiler. Bu yüzden, yenilik felsefemize geri dönersek, müşteriler zorluk yaşadığı noktayı bizimle paylaştığında ne yapabiliriz? Onları dinleyip yeni bir hizmet oluşturabiliriz.
Ön saf çalışanları, eğitimciler ve sağlık hizmetleri için Zoom Workplace’i böyle yarattık. Bence pazar büyük ve bu farklı kullanım durumları için daha dikey çözümler yaratmak istedik.
Müşteri ihtiyaçlarını dinlerken, hangi özellikleri inşa edeceğinize nasıl karar veriyorsunuz?
Serbest çalışanlar ile küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin müşterilerinden, büyük şirketlere ve Fortune 100’de yer alan müşterilere kadar çeşitli müşteriye hizmet veriyoruz. Bu, çok fazla müşteri, çok fazla farklı kullanım durumu ve çok fazla geri bildirim demek, bu yüzden nasıl önceliklendirme yapılacağı çok önemli.
Her farklı segmente ve ürün deneyimimizi nasıl geliştireceğimize bakıyoruz. Anlatamadığınız bir özellik yarattığınızda, sadece bu özelliği piyasaya sürerseniz işiniz biter. Bu özelliklere ve onları her gün nasıl daha da iyi hale getirebileceğinize dikkat etmeye devam etmeniz gerekiyor.
İkincisi, aslında yeni kullanım durumlarına, özelliklere ve fırsatlara bakmak. Örneğin, zaten bir planlama özelliğimiz bulunuyor ve bir müşteri şirket dışından biriyle bir toplantıyı nasıl kolay bir şekilde planlayabileceğini sordu. Bu, güvenebileceğimiz bir geri bildirim ve o özelliği geliştirme konusunda çalışmamızın sebebi.
Üçüncüsü ise ayrıca hitap edebileceğimiz toplam pazarı genişletmek istiyoruz. Zoom Docs buna iyi bir örnek. Geleneksel Google Docs veya geleneksel Word gibi değil. Yeni bir hizmet. Şimdiyse, yapay zeka çağı göz önüne alındığında, yepyeni bazı hizmetler yaratmak için yapay zekayı nasıl kullanabileceğimizi düşünüyoruz.
OFİSLERE GERİ DÖNÜŞ ZOOM KULLANIMINI NASIL ETKİLEDİ?
- Artık durum çok farklı. İnsanlar uzaktan katılsa bile, konferans odasında oturanlarla aynı deneyimi yaşamak istiyorlar. Uzaktan katılanlar, konferans odasındaki herkesi görmek istiyor.
- Uzaktan çalıştığınızda, muhtemelen daha fazla konferans toplantısı ve telefon görüşmesi oluyordu. Artık dahili toplantılar için ofise geri dönüldüğüne göre, bazen sadece masanıza veya ofisinize yürümeniz yeterli oluyor ve konuşabiliyoruz.
ZOOM’UN FARKI NEREDE?
- YENİLİK HIZI Çözüm bulan ilk kişi olabilmek için müşterilerimize çok yakın duruyoruz ve onları zorluk çektiği noktaları gerçekten anlıyoruz.
- SADECE İŞE YARAYAN PROJE Zoom’da felsefemiz ‘sadece işe yarayan proje üretmek.’ Müşterilerimizin geri bildirimleri de bu felsefemizi doğruluyor.
- YAPAY ZEKAYA ÖNCELİK ‘Zoom Yapay Zekası’ toplantı bittikten sonra, tüm eylemleri ve görüşleri içeren Zoom dosyalarını otomatik olarak oluşturuyor, ayrıca atanan bazı görevleri oluşturmak için de ‘ajanımız’ devreye giriyor.