Fast Company Türkiye
TAV Havalimanları, 1997 yılında yola çıktığında, odağında İstanbul Atatürk Havalimanı Dış Hatlar binasının yapımı vardı. 2000 yılında inşaat bitti ve terminal devreye girdi. Bunu Türkiye’de ve dünyada başka projeler izledi. Şirket TAV Havalimanı Holding bünyesine dönüşürken, faaliyet gösterdiği ülkelerle sektörler de arttı. Havaalanı işletmeciliğinin yanına teknoloji ve hizmet de katıldı. 2018 yılı sonunda dünyanın dört bir yanındaki işletmelerinde hizmet verdiği yolcu sayısı 152 milyona, cirosu ise 1 milyar 181 milyon euro’ya ulaştı. 2019 yılının ilk 9 ayındaki cirosu 592 milyon euro olarak açıklandı. Sani Şener, başından beri TAV projesinin içinde… Aynı zamanda şirketin küçük ortağı da olan Şener, TAV’ın neredeyse 5 kıtaya yayılmış faaliyetleri nedeniyle sık seyahat ediyor. çok sayıda şirket, çok sayıda yönetim kurulu toplantısı, teklif, yatırımcı görüşmeler ve icra kurulu toplantıları anlamına geliyor. Bu da Sani Şener’in “verimli yönetim” stratejisine ihtiyacı var demektir. Sonuçta gününü, saatini, hatta dakikasını iyi planlamaya çalışıyor. Fast Company Türkiye’ye bu stratejisinin ayrıntılarını ilk defa anlattı.
Sabah kaçta kalkıyorsunuz?
Ben sabah erkenciyim. 6.30’da kalkıyorum.
Kalktığınızda ilk neler yaparsınız?
Önce telefonuma bakarım. Biz dünyada 28 ülkede faaliyetteyiz, üç farklı zaman diliminde iş yapan şirketlerimiz var. Sabah kalktığımda zaten bir sürü e-mail ve Whatsapp mesajı gelmiş oluyor. Sabahları yaklaşık 2 saat evde kalıyorum. Ardından şirkete gitmek için kalkıyorum. Saat 9.00 gibi şirkette oluyorum. Kahvaltıyı şirkette masamda yaparım. Çok uzun yıllar pazar dahil yedi gün çalıştım. İlk önce pazarı terk ettim. Cumartesi günlerini de terk etmiştim. Ancak, Ortadoğu dünyasında işlerimiz olmaya başladı. O coğrafyada cumartesi ve pazar günleri de çalışılıyor. Dolayısıyla oralara gitmeye başladım. Yani 7/24 çalışmaya gayret ediyorum..
Öğle yemeklerini nasıl yapıyorsunuz?
Öğle yemeklerini de masamda yiyorum. Hiç dışarıya çıkmıyorum. Sabah kahvaltısı veya öğle yemeklerinde iş yemeği planlamam, akşamları tercih ederim.
E-mail’leri ne sıklıkta takip ediyorsunuz?
Bu konuda çok hızlıyım. Günde 400 civarında e-mail ve Whatsapp mesajı geliyor. Bunların hepsini çok kısa sürede cevaplıyorum. Sürekli cevaplarken bakıyorsunuz ki, hep müdafaada kalıyorsunuz. Hemen 2-3 saat süreyle ben hücuma geçiyorum. Yüz yüze görüşmelerimi ve toplantılarımı yapıyorum. Sonra ben e-mail ve Whatsapp üzerinden sorularımı soruyorum veya talimatları veriyorum. Hücumla müdafaayı dengeliyorum. iletişimin çok hızlı olması gerekiyor. Bu işleri hızlandırıyor ve verimliliği çok artırıyor.
İletişim araçlarından ve buralardaki uygulamalardan şu anda en fazla hangisini kullanıyorsunuz?
Son dönemde en az kullandığımız araç masaüstü bilgisayar oldu. İkinci en az kullandığım cihaz ise iPad. En çok kullandığım da iPhone. Uygulama olarak en çok kullandıklarım e-mail ve Whatsapp. Bilgi aktarımını çok hızlı yapabilmek için teknolojiyi çok iyi kullanıyoruz. TAV Teknoloji şirketinde 400 kişi çalışıyor, kendi Facebook’umuz var. Tüm çalışanlar oradan işleriyle ilgili haberleri paylaşabiliyorlar. Yani biz her zaman, her yerden, her şekilde birbirimizle iletişim içindeyiz.
Toplantılar verimlilikte çok önemli. Orada bir prensibiniz var mı?
Var, çok kısa yapıyoruz. Konuları çok net ve açık tartışıp sonuç alıp bitiriyoruz. Şimdi bazı şirketler toplantı odasındaki oturma gruplarını kaldırmış, ayakta toplantı yapıyorlarmış. Daha hızlı, verimli ve konsantrasyonun daha fazla olması için… Biz denemedik daha… Aslında biz merkezde yapılan toplantılar dışında, sahada olmaya çok dikkat ediyoruz… Bunu çok fazla yapıyoruz. Ben yılda 200 gün uçuyorum. Bir gün asistanıma, “Uçtuğum gün sayısını gerçekten sayalım. Hep 200 diyoruz. Doğrusunu söyleyelim” dedim. Saydı ve hakikaten 191 gün çıktı. Geçen yıl 191 gün uçmuşuz. Sonuçta mecburuz. Tüm şirketlerinizin çalışanlarına dokunmanız gerekiyor.
İcra kurulu benzeri önemli şirket toplantılarında süre koyma, konuşma süresi, konu saptama gibi ilkeleriniz var mıdır?
Ajanda kesinlikle var. Ancak, ondan sonra serbest konuşuyoruz. Yönetim kurulu toplantıları hariç, birim toplantısı süresi benim için 30 dakikadır.
Uçuşları da etkin hale getirmek önemli, bunu nasıl yapıyorsunuz?
Genellikle 5 saatlik uçuşlarım oluyor. Son bir saatte gideceğim yerle ve konuyla ilgili çalışmaya başlıyorum. Geri kalan zamanda ise kitap okuyorum. Bence her CEO’nun, her hafta bir kitap okuması lazım.
Çok kitap okur musunuz? Nasıl beslenirsiniz?
Devamlı okuyorum. Bir Hintli kadın profesörün bir lafı var: “Beyninizdeki nöronların değişik renklerde olduğunu düşünün” diyor. Hep aynı konuda okursanız beyniniz sadece aynı renkte nöronlarla dolar. Halbuki konunuzun dışındaki konularla ilgilenirseniz, beyniniz rengarenk olur ve iste o zaman beyindeki nöronlar arasındaki değişik iletişim inovasyonu ortaya çıkarır. Her konuyla ilgili okuyorum.
Günü kaçta bitiriyorsunuz?
Şirketteki isimi 19.00 civarında bitirmiş oluyorum. Ondan sonra mutlaka bir iş yemeğim oluyor. 23.00’te de yatakta oluyorum.
Yatmadan önce neler yapıyorsunuz?
Mutlaka eşimle sohbet ediyoruz. Beni hep bekler. Kendi gününün özetini yapar. Çünkü benim günümün özeti çok karmaşık olabiliyor.
Hafta sonları çalışmıyorsunuz değil mi?
Yazın çalışmıyorum. Ortadoğu kapalı oluyor. Kışın hep Ortadoğu bölgesinde oluyorum. O yüzden çalışıyorum.
İŞ HAYATINDAKİ VERİMLİLİK FORMÜLÜNÜZ NEDİR?
- Birinci sıraya sürati ve sahada olmayı koyuyorum.
- Bilginin ulaşılabilirliği ve sizin ulaşılabilir olmanız çok önemli.
- Zamanı çok iyi yönetmek lazım. Zaman yönetimi aslında enerji yönetimidir. Enerjimi çok iyi kullanırım.
- Toplantılarımı daha verimli hale getirmek ve hızlandırmak için Batı’da sıkça yapıldığı gibi ayakta gerçekleştirmeye başladık.
- Hızlanmak için teknolojiyi çok iyi kullanıyoruz. Bu nedenle kendi Facebook’umuzu kurduk.
