in , ,

“Dünyaya yararlı işlere odaklandım”

Levent Kocabıyık, Borusan Holding’in üçüncü kuşak bireyi… “Hayata farklı bakma” stratejisini benimseyerek, eğitimini tamamladı, işe dahil oldu. Yönetim Kurulu Üyesi olarak büyük ölçüde sürdürülebilirlik ve denetim konusuna odaklı. Bunun yanı sıra teknolojiye ve girişimcilere özel ilgi gösteriyor. İş hayatındaki amacını ise “dünya ve toplum için iyi işler yapmak” diyerek açıklıyor.

levent-kocabiyik-Dünyaya-yararlı-işlere-odaklandım”

Kendi deyimiyle, “hayatın akışına fırsat penceresinden bakan” bir yapısı vardı. Bu özelliği, biraz dededen biraz da babadan geliyordu. Lisedeyken bu özelliğinin de etkisiyle iş hayatını öğrenmeye farklı bir yoldan başlamaya karar verdi. Dedesi ve babası ile yaptığı ofis ziyaretleri dışında ilk iş deneyimini lisede, NTV’de edindi. Tahmininden çok farklı bir ortam ve iş ile karşılaşmıştı. O güne kadar gözlemlediği aile şirketlerinden değişik bir ortam ve iş yönetimi vardı ve bu ona çok ilginç gelmişti. Her şey ekranda izlediğinden çok farklıydı. O günleri, “Bir televizyon şirketinin işleyişine tanıklık etmek çok sıra dışı bir deneyimdi” diye hatırlayacaktı. Televizyon işinin en çok da teknik tarafı ilgisini çekmişti.

Liseyi Türkiye’de bitirdikten sonra üniversite için ABD’ye gitti. Bu deneyim, Genç Kocabıyık için ailesinden uzaklaşmak ve farklı bir yaşam kültürü içerisinde yer alması açısından hayatının dönüm noktalarından birisi olmuştu.

Üniversite eğitimine ilk olarak Boston’da bulunan Northeastern Üniversitesi’nde, makine mühendisliği bölümünde başladı. Daha sonra ABD’deki Phoenix Üniversitesi’nden işletme derecesiyle mezun oldu.

Üniversite eğitiminin yanı sıra, gelecek hayatında işine çok yarayacak kalıcı arkadaşlıklar kurdu. Geriye dönüp baktığında, “Hepsiyle aramızdaki farklılıkları ve benzerlikleri gördüm” diye anlatıyor. Bu deneyimler, bakış açısını genişletti ve iş hayatına da büyük resimden bakmasına ciddi anlamda katkı sağladı.

Borusan Holding’in Yönetim Kurulu Üyesi ve 3’üncü kuşak bireyi Levent Kocabıyık’tan söz ediyoruz. Lise eğitimini, ilk iş deneyimini ve sonrasında ABD’deki üniversite dönemini tamamlayan ve ardından Türkiye’ye dönen Kocabıyık, bundan sonrasını ise şöyle anlatıyor:

AİLE İŞİNE DÖNÜŞ

Üniversiteyi bitirdikten sonra Türkiye’ye döndüm. Borusan Grubu’nun farklı alanlarda çok sayıda şirketi vardı ve hepsini tanımak istiyordum. Babamla da yaptığım değerlendirme sonucunda bir plan yaptım. Tercih tamamen bana aitti.

Grup’taki iş hayatıma, bizim önemli şirketlerimizden biri olan Borusan Mannesmann’da, 2009 yılında, MT (management trainee) olarak başladım. Borusan’daki kariyerim aile işi olarak görülse de profesyonel çalışma hayatım, iş hayatına yeni atılan herhangi bir çalışan gibi başladı. Yaşadığım deneyimler beni, başka bir şirkette veya yurt dışında çalışmanın bana katacağı faydalardan yoksun bırakmadı.

Yurt dışı satış proje segmentinde çalıştım. Ülkelerin enerji transferi için büyük çaplı borular ürettiğimiz bir şirketti. Benim için çok güzel bir deneyim oldu. Çünkü, müşterilerimiz dünya devi şirketler ve ülkelerdi. Birçok ülkenin enerjiyle ilgili bakanlıkları ile temas halindeydik. Onlara satışlar yapıyorduk.

Borusan Mannesmann’da yaklaşık 3 yıl çalıştım. Ardından Borusan Otomotiv’de toptan parça satış tarafında çalıştım. Akabinde Borusan Oto’ya geçtim ve bayi ağını deneyimleme, sahada olma fırsatlarını yakaladım. Buradaki 5 yıllık deneyimden sonra Borusan Holding’e geçerek grup şirketlerimizin ve Holding’in yönetim kurulu üyeliklerinde ve grubun merkezi yönetişim komitelerinde liderlik rolü üstlendim.

AİLEDE GÖREV DAĞILIMI

Borusan Holding’de bir aile anayasamız, onun getirdiği kurallarımız var. Bu anayasayı ve kuralları, ortak aldığımız kararlarla oluşturduk ve hepimiz bunlara uyuyoruz.
Örneğin, Aile Anayasası’na göre, aile bireylerinin profesyonel rollere atanmasını tercih etmiyoruz.

Bu işi bizden daha iyi yapabilen profesyoneller varsa neden biz yapalım? Şirketin menfaatleri için en iyi olan, o işi en iyi yapabilecek kişinin o görevde olması hepimiz için en iyisidir.

Aile bireyleri olarak başka görevler üstleniyoruz. Öncelikli görevimiz, çalışanlarımıza en iyi ortamı sağlamak. Daha sonra da yeni iş olanakları yaratmamız ve geleceğe odaklanmamız gerekiyor. Aslında bu başlı başına çok büyük bir görev.

O nedenle aile bireylerinin odağında Grubu daha da geliştirmek, geleceğe taşımak, mutlu ve verimli bir çalışma ortamı oluşturmak, insanlığa daha fazla fayda sağlamak olacak. Borusan Grubu daha fazla kişiye nasıl iş sağlar, ülkeye değer yaratır gibi konulara odaklanıyoruz.

Biz 6 kuzeniz ve hepimizin farklı ilgi alanları, yetkinlikleri var. Bir araya geldiğimizde büyük bir güç ortaya çıkıyor. Bu güç ile Borusan’ı daha da ileri taşıyabilecek potansiyele sahibiz.

ASIM KOCABIYIK’TAN MİRAS

Dedem Asım Bey, babam 41 yaşındayken yönetim kurulu başkanlığını devretmişti, günlük işlere karışmazdı. Ancak, doğal olarak hiç işten kopmadı, hep aktif oldu. Zaten onu hayata bağlayan da bu tutkusuydu. Borusan, onun yarattığı çocuktu, onun için çok değerliydi. Bizi müdahale etmeden dışarıdan izledi, tavsiyelerde bulundu.

Her zaman kendini geliştiren bir iş insanıydı. 6 yaşına kadar ayakkabısı olmamış bir insandan söz ediyoruz. Hayatı inanılmaz mücadelelerle geçmiş, inanılmaz bir yolculuk yapmıştı. Her zaman kendini geliştirmeyi bildiği için de bu noktaya gelebilmişti.

Ben, babam ile dedemin karışımıyım. Her iki taraftan da bazı özellikler aldığımı görüyorum. Dedem, ülkesini seven, hep ön planda tutan bir iş insanıydı. “Hayatım boyunca memlekete gönül borcumu ödemek için çalıştım” sözüyle de bu görüşünü dile getirmişti. O çok öngörülü bir insandı. Yıllar önce söylediği şeyler, yıllar sonra harfiyen gerçekleşmiştir.

Babam olaylara çok analitik bakar. Onun bu yaklaşımını beğenirim. Borusan Grubu’nun kurumsallaşması, sürdürülebilirlik stratejisinin oluşması ve sanat konusundaki öncülüğü de babamın vizyonunun parçasıdır. İkisinin de ortak ve farklı yönleri var. Hayata bakış açıları birbirinden farklı olabilir ama ikisinden de çok şey aldığımı düşünüyorum.

ÖNCELİK LİSTEMDEKİ MADDELER

Babamın “Vaat ve taahhütten öteye gitmek” sözü vardır. Bu benim için de önemlidir. Bu bakış açısıyla, önümüzdeki dönemde birkaç önceliğim olacak.

Tabii ki ajandamın en üst sırasında ‘sürdürülebilirlik’ yer alıyor. Sadece iş hayatında değil, sosyal hayatta da sürdürülebilirliği merkezimize alarak farkındalık yaratmaya çalışıyoruz. Faydayı genişletmek ve daha sistematik bir şekilde sağlayabilmek için sürdürülebilirliği iş süreçlerimize entegre ediyoruz. Her kararımıza, planladığımız her yeni projeye öncelikle sürdürülebilirlik penceresinden bakıyoruz. Hem stratejimize hizmet eden hem iş açısından bize katkı sağlayan hem de yenilikçi ve inovatif çalışmaların peşinden gidiyoruz.

Bence dönüşüm önce kişilerin kendisinden başlıyor. Büyük etki, kişilerin kendisini değiştirmesiyle başlayacak. Sonra doğal olarak kurumlar bunu takip edecek.

Bir diğer öncelikli konum ise ‘kültür’. Pandemiyle birlikte pek çok alışkanlığımız ve rutinimiz değişti. Farklı bir anlayışı ve kültürü benimseye başladık. Attığımız her adımı daha fayda odaklı atmaya özen gösterirken yaptıklarımızda da bir anlam aramaya başladık.

Hayattan ne istiyoruz, bu hedefimize ulaşmak için neler yapıyoruz, bizi nasıl bir gelecek bekliyor sorularına verdiğimiz cevaplar bugün yaşayış şeklimizi değiştirdi. Artık daha bilinçli bir şekilde hareket ediyor, aldığımız kararların sorumluluğunu taşıyarak ilerliyoruz. Borusan Grubu’nda da bu bakış açısıyla bizi geleceğe taşıyacak “Borusan Way” kültür projesini başlattık.

Bunlarla beraber girişimcilik ve inovasyondan da bahsedebiliriz. Teknolojinin ve dijitalleşmenin sunduğu imkânlar düşünüldüğünde artık hayal etmek ve bu hayalleri gerçekleştirmek çok daha olası. Bunun rüzgârını arkamıza alarak hem fayda sağlayan işlere imza atmak hem de işlerimizi daha verimli kılmak mümkün.

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞE İLGİM

Sürdürülebilirliğin, dedemden ve babamdan bana geçen en önemli farkındalık mirası olduğunu düşünüyorum. Adı konmasa da küçük yaşlarımdan itibaren aile büyüklerimden gördüğüm ‘insana, doğaya, tüm canlılara değer verme ve vizyoner gelecek yaklaşımı’ hayatımda sürdürülebilirlik tohumlarının atılmasında önemli rol oynadı.

Borusan’da çalışmaya başlamamla birlikte, atılan somut adımları gördükçe uzun yıllardır bu farkındalığa sahip olduğumu anladım. Borusan’ın 2006’da UN Global Compact imzacısı olmasıyla başladığı sürdürülebilirlik yolculuğu sayesinde ben de bu yolda daha bilinçli adımlar atmaya başladım.

Sürdürülebilirliğe hayatım boyunca ilgim olduğunu, konunun detaylarına girdikten sonra iyice fark ettim. Şirket tarafında, iş hayatında da bu konuyu detaylı öğrendikten ve neleri değiştirebileceğimizi gördükten sonra bu konuyla daha fazla ilgilenmeye başladık.

Eşim Kıvılcım Pınar Kocabıyık, Yuvam Dünya Derneği’nin kurucusu… Eşimin girişimi de bu konudaki farkındalığımı artırdı. Birlikte yapabileceklerimizi de gördük. Onunla ve yaptığı işle gurur duyuyor ve destekliyorum. Biz de kendi çocuklarımızı bu farkındalıkla yetiştiriyoruz ki zaten onlar bizden çok daha farkında. 8 yaşında bir kızım, 5 yaşında bir oğlum var. Benim o yaştaki farkındalığım ile onların şu anki farkındalığı arasında dağlar kadar fark var. Bu, beni çok mutlu ediyor. Çünkü onlar, kendilerinden sonraki kuşağa, bizim bıraktığımızdan daha iyi bir dünya bırakacak. Bizim yaptığımız bütün hataları da telafi edebilecek güçteler. Ama onlara, bize emanet olan bu dünyayı, daha iyi bırakmamız gerekiyor. Bu da bizim bugün elimizden gelen tüm çabayı göstererek dünyayı iyileştirmek için çalışmamıza bağlı.

3 ÖNEMLİ BİLEŞEN

2020’de sürdürülebilirlik stratejimizi güncelleyerek çok daha kapsamlı bir şekilde ele aldık.

Bugün çalışmalarımızı iklim, insan ve inovasyon odak alanlarında sürdürüyor ve bu konularda belirlediğimiz hedeflere ulaşmak için sistematik bir şekilde çalışıyoruz.

İklim odağında 2030’a kadar “karbon nötr” olmayı, plastik kullanımını azaltmayı, karasal yaşamı desteklemek adına canlı türlerini koruma altına almayı hedefliyor, karbonsuz ve döngüsel yeni iş modelleri geliştiriyoruz.

İnsan başlığında toplumsal gelişim adına çalışanlarımız için mutlu, sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı sağlamayı önceliklendirip toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda farkındalığı artırıyoruz.

İnovasyon bacağında ise girişimcilik ekosistemini destekleme ve ekosistemden fayda sağlama, çözümler üretmek gündemimizde olurken, grubun uzun vadeli değer yaratma hedefi doğrultusunda inovasyonu bir temel araç olarak kullanıyoruz.

“HER ŞİRKETİN STRATEJİSİ VAR”

Sürdürülebilirlik çalışmalarımızın verimli bir şekilde ilerlemesi bizim için önemli. Hayata geçirdiğimiz projelerle hemen yarın sonuç alamayacağımızı, bunun uzun soluklu bir yolculuk olduğunu biliyoruz. Bu nedenle attığımız adımların geleceğe faydalı olacağını bilmek önemli. Bu amaçla çalışmalarımızı yakından takip etmek adına bir yönetişim sistemini hayata geçirdik.

Borusan Grubu Sürdürülebilirlik Yönetişim Modeli dört temel bileşenden oluşuyor: Grup Sürdürülebilirlik Kurulu, Holding Sürdürülebilirlik Çalışma Kurulu, Şirket Sürdürülebilirlik Kurulları ve Tematik Çalışma Grupları (İSG, Yetenek, Borusan Eşittir, Sürdürebilir Finansman, AB Yeşil Mutabakatı ve Karbonsuzlaşma, Döngüsel Ekonomi).

Bunun yanı sıra her şirket kendi alanı ve sektöründe, ekosistemi içinde yapabileceklerini araştırdı ve en uygun hedefleri seçti.

Ancak, biz bunlarla yetinmiyoruz. Henüz yolun başındayız ve çabalarımız devam edecek. Bazı sektörlerde birtakım şeyleri değiştirmeniz pek mümkün olmayabiliyor. Bu anlamda sektörlerin de dönüşüme girmesi gerek, zira dünyadaki kaynaklar sonsuz değil, sınırlı.

Bunları tüketmememiz gerekiyor. Dünya sadece insanlara ait değil, üzerinde binlerce farklı yaşam türü var. Hepsine saygı duymalıyız. Dünyayı yeni nesle en iyi şekilde bırakmak çok önemli.

BİR TREND DEĞİL, YAŞAM TARZI

Biz sürdürülebilirliği bir trend değil, yaşam tarzı olarak görüyoruz. Bunu da çocuklarımıza çeşitli şekillerde aşılıyoruz. Evimizde 5 kedimiz, 2 köpeğimizle yaşıyoruz.

Bahçemizde perma kültür ve organik atıklarımızla kompost yapıyoruz. Ördeklerimiz ve tavuklarımızın bakım sorumluluğunu çocuklarla beraber üstleniyoruz.

Hayatın her aşamasını beraber deneyimlerken, çocuklarımızı gerçek hayattan da uzak tutmuyoruz. Doğaya, canlılara sevgiyi aşılıyor, sınırlarını bilen, başkalarının sınırlarına ve doğaya saygı duyan bireyler olmaları için çalışıyoruz.

Bunu yaparken de onlara rol model olmamız önemli. Her şeyi öncelikli olarak bizden görüyorlar ve bizim davranışlarımız, verdiğimiz tepkiler onları da etkiliyor. Yani her hareketimizin bir etkisi var, bu anlamda sorumluluk taşıyoruz. İçinde bulunduğumuz durumu, iklim krizini basit ve onları korkutmayacak ancak bilgilendirecek şekilde anlatıyoruz.

“BİR VENTURE CAPITAL ŞİRKETİ KURACAĞIZ”

  1. ELEKTRİKLİ OTOMOBİL
    Otomotivdeki teknoloji gelişmelerini yakından takip ediyorum. Otonom araç ve güvenlik teknolojileri oldukça hızlı ilerliyor. Elektrikli araçlar önem kazanıyor ki biz de Borusan Otomotiv Grubu için bu konuda önemli hedeflere sahibiz.
  2. DÜNYAYA FAYDALI İŞLER
    Girişimci tarafında daha çok ortaokul ve lise çağındaki çocukları dinlemeyi tercih ediyorum. Çünkü maddi kaygılar olmadan, çok daha özgürce ve insanların hayatlarına fayda getirme amacıyla çözümler geliştirmeye odaklanıyorlar. Endeavor’daki görevim sayesinde bu konulara destek oluyorum.
  3. LİSELİ VE ÜNİVERSİTELİ ÖĞRENCİLER
    Girişimcilerin odağında bazen para olabiliyor, girişimcilik dünyasında bunu sık sık görüyorum. Oysa, ben hep girişimlerin sürdürülebilir olmasına, bir şeyin sadece para için yapılmaması gerektiğine inanıyorum. Gençlere en çok şunu soruyorum: “Bu projenin dünyanın öbür ucundaki çocuğa ne faydası var?” Bu sorunun yanıtı çok önemli çünkü para gelip geçici. Bir fayda sağladığınızda o işin kalıcı olması da mümkün hale geliyor. Ben iş hayatına, girişimciliğe bu şekilde bakıyorum. Sadece kendime, aileme, çevreme değil, dünyaya faydası olan girişimlere ilgi duyuyor, destekliyorum.
  4. YENİ GİRİŞİM
    Yeni teknolojileri ve yeni girişimleri değerlendirmek için bir Venture Capital şirketi kurma planımız var. Detayları henüz kesinleşmedi, üzerinde çalışıyoruz. Bu şirketle birlikte o dünyanın bir parçası olmak istiyoruz.

BÜYÜKLERİMDEN ÖĞRENDİĞİM 3 ŞEY

  1. Dedemden her daim kendimi geliştirmeyi, var olanın üzerine eklemeyi ve eğitimin bir ülkenin dönüşümü için önemini öğrendim.
  2. Babamdan Borusan Holding’i 200 yıllık bir kuruma dönüştürecek vizyonu, sürdürülebilirlik odağını ve sanatın toplumsal gelişim için önemini öğrendim.
  3. Her ikisinden ise en başta insan ve yaşam odaklı hareket etmeyi ve dünyaya, topluma fayda sağlamanın kıymetini öğrendim.

BABAM MÜZİK TUTKUNU, BEN İSE SPORA YÖNELDİM

  • EĞİTİM DEDEMDEN Eğitim tarafı daha çok geçmişte dedemden gelmiştir. Dedem eğitime çok önem verirdi. İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın da kurucularından, babam da şu anda yönetim kurulu başkan yardımcısı. 1973’ten beri Vakfı ve İstanbul Müzik Festivallerini destekliyoruz.
  • SANAT TUTKUSU BABAMDAN Babamla birlikte sanat odağı daha çok hayatımıza girdi. Kendisi yan flüt çalıyordu. Küçüklüğünde de ilgisi varmış ama 30’ların sonunda yeniden başladı. Yaşı ilerledikçe fırsat buldu ve yeni imkânlar denedi. Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası, babamın müzik tutkusu ve onun vizyonuyla oluşmuştu. Holding’in merkez ofisi olan Perili Köşk’ü ofis müze haline getirip Borusan Contemporary’yi kurmak da babamın sanat vizyonunun bir parçası.
  • BEN SPORA ODAKLANDIM Ben ise daha çok spora ilgi duydum. Bu dönemde imkân vermemiz gereken gençler olduğunu gördüm. Örneğin, bir süredir milli atletimiz Mizgin Ay’ı destekliyoruz. İnanılmaz yetenekli bir sporcu, Türkiye’de kendi alanında 50’ye yakın rekoru vardır. E-spor dünyasının başarılı oyuncularından Cem Bölükbaşı, sanaldan gerçek yarışlara yolculuğuna Borusan Otomotiv Motorsports takımıyla başladı; Formula 1 yolculuğunda ilerlerken de onu desteklemeye devam ediyoruz. Ayrıca çalışanlarımızın da daha sağlıklı ve iyi hissettikleri bir yaşam kurmaları için Borusan Spor Kulübü’nü kurduk.

METAVERSE İLE HAYATA GEÇECEK YENİLİKLER

  • Küçüklüğümden beri bilgisayar oyunları oynarım. Bu yönüm hiç değişmeyecek, çünkü oyunlar küçüklüğümde bana çok şey kattı. O nedenle sanal dünyayı çok iyi biliyorum.
  • Ancak metaverse konusu biraz farklı. İşin içine ticaret ve para girdiği için maalesef her şey değişiyor. Metaverse’ün insanları gerçeklikten koparma riskini görüyorum. Sosyal medyanın dahi yanlış kullanıldığında ne kadar yıkıcı etkileri olduğunu görebiliyoruz.
  • Dünyanın bir ucundaki müzeyi, metaverse sayesinde gezebilecek olmak güzel. Ancak bazı insanlar bir noktadan sonra hayatını sanal dünyada yaşamaya başlayacak, gerçek hayattan kopacak. Çünkü, orada istediği bir dünyayı yaratabileceğine inanıyor. Metaverse’ün gerçeklikten koparma olasılığını tehlikeli buluyorum.

2022’DE 3 ÖNCELİĞİM

  1. Kültür
  2. Sürdürülebilirlik
  3. İş sağlığı ve güvenliği

ÖNE ÇIKAN RAKAMLAR

  1. Sıfır atık çalışmalarında 2,5 milyon ton atığı geri dönüşüme göndererek ekonomiye kazandırdık.
  2. Borusan Lojistik’in TOM Güneş Enerjisi projesiyle 758.269,48 kWh enerji sağlanırken, iyi uygulamalar ve enerji üretimiyle 3.600 GWh temiz enerji elde edildi, 1,8 milyon ton sera gazı önlendi.
  3. 2030’a kadar yenilenebilir enerjiyi, enerji verimliliğini ve daha temiz fosil yakıt teknolojisini kapsayan temiz enerji için global işbirliklerini geliştirmeyi amaçlıyoruz.
  4. Borusan EnBW Enerji ile planladığımız hibrit tesis, rüzgâr tesisleri yatırımlarıyla ve yeni iş modelleriyle yenilenebilir enerji konusunu çok daha ileriye taşıyacağız.
  5. Üst yönetimdeki kadın çalışan sayısı 2019-2020 yılında yüzde 21 artarken, çalışanlarımıza 2 yılda yaklaşık 400 bin saat eğitim verdik.
  6. Cinsiyet Gözlüğü Programı ile toplumsal cinsiyet eşitliği kapsamında hedefler belirledik. Bu kapsamda tüm şirketlerimizdeki ilk ve orta yönetim kademelerinde yüzde 40, üst yönetimde ise yüzde 30 kadın oranını hedefledik.
  7. Cinsiyet Gözlüğü, çalışma hayatını kolaylaştıran kapsayıcı çözümler de getiriyor. Bu kapsamda en yeni olarak 1 Haziran 2021’den itibaren yasal 1 haftalık Babalık iznine 1 hafta daha eklendi.
  8. 8 Mart itibarıyla çalışanlarımız için kreş yardımında bulunmaya başladık. 0-66 ay arası çocuğu olan kadın çalışanlarımıza, her yıl enflasyon oranında artmak üzere aylık net 1000 TL destekte bulunuyoruz.

Yazar: Fast Company Türkiye

©Fast Company Dergisi, Türkiye’de Fast Dergi Yayıncılık A.Ş. tarafından Türkiye Cumhuriyeti yasalarına uygun şekilde yayınlanmaktadır. Fast Company’nin isim hakkı ABD’de Mansueto Ventures’a, Türkiye’de Fast Dergi Yayıncılık A.Ş.’ye aittir. Dergide yayınlanan yazı, tablo, fotoğraf ve görsellerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

yenievrenehazırlık

Yeni evrene hazırlık!

18-sektorun-en-iyileri

18 sektörün ‘en iyi’leri