in , ,

Ikea Ceo’sunun kafasındaki 3 sorun

Ikea’nın en büyük satış firmasının (franchisee) CEO’su Jesper Brodin, müşterilere daha yakın hale gelmek ve markayı büyütmek için denenen yeni yolları anlatıyor.

YAZI: STEPHANIE MEHTA

Ev mobilyası markası Ikea, kısmen karmaşık kurumsal yapısı (30 ülkedeki 374 Ikea mağazası Ingka Group tarafından işletilirken, ayrı bir varlık olan Inter Ikea Group, Ikea konseptini kontrol eden “franchise veren” durumunda) ve deneyim tutkusu nedeniyle kategorileştirilmeye meydan okuyor. Ikea, uygun fiyatlı bir konut şirketinin ortaklarından; aynı zamanda robotik mobilyaları araştırıyor ve araştırma laboratuvarı fütürist bir yemek kitabı yayınladı. Fast Company, Ingka Group CEO’su Jesper Brodin ile tasarım, sürdürülebilirlik ve şirketin geleceği hakkında Manhattan’daki bir Ikea “planlama stüdyosunda” bir röportaj gerçekleştirdi. New York’ta gerçekleşen söyleşiden öne çıkan noktalar şu şekilde oldu:

Ikea, ileri yaştakiler için konuttan, otomasyon ve yiyeceğe kadar çeşitli alanlarda faaliyet gösteriyor. Ikea nasıl bir şirket? Bir teknoloji şirketi mi? Bir perakendeci mi? Bir gayrimenkul kuruluşu mu?
Bunlar rastgele girişimler değil, ama aslında, ister inanın ister inanmayın, bir planın parçası. Misyonumuz insanlar için daha iyi bir gündelik yaşam yaratmak. Ve çözmek istediğimiz üç problem var: Birincisi, ucuz mobilya satmakla değil, satın alınabilirlik ile ilgili; gerçekten hayalleri olan insanların evlerini, mutlu yaşayabilecekleri bir hale nasıl getirebiliriz? Teknoloji, üretim, farklı inovasyon türleri ile sunduğumuz ürünleri daha ekonomik hale getirebilir miyiz?

İkinci kısım, müşterilere daha yakın hale gelmekle ilgili. Biz hep büyük perakende satış yerleri konseptimize odaklandık ve bizimle etkileşime girme şeklinizin nasıl olacağına biz karar verdik. Ve sonuç çoğu yerde yaklaşık yüzde 10 civarı pazar payı oldu. Değerlendirdiğimiz fırsat erişilebilir olmakla ilgili ve biz bunu üç yolla yapıyoruz: Dijital alana daha önce hiç yapmadığımız kadar yatırım yapıyoruz. İkincisi eve teslim ve mobilya montajı gibi hizmetler. Üçüncüsü, şehir merkezlerindeki insanlara daha yakın olmak. Organizasyonumdan hayalini kurabileceğiniz her şeyi test etmelerini istedim. Bu, markanın bazı geleneksel köklerini yok etmekten korkulacak zaman değil. Asıl tehlike, test etmekten ve denemekten kaçınmak. Bazı şeyleri öğrendik ve gelecekte doğacak bazı yeni konseptleri de görmeye başladık.

Üçüncü nokta, bana göre belki de en önemli dönüşüm, sürdürülebilirlikle ilgili. 2030 yılına kadar iklim konusunda sıfır karbon emisyonu noktasının ötesine geçerek iklim değişikliğine pozitif katkı sağlama konusunda kararlıyız. Gelecekteki müşterilerimiz şu anda sokaklarda kendilerini ifade ediyor. Her şirketten iklim konusunda aksiyon bekleyecekler. Tekrar etmek gerekirse; uygun fiyat, rahatlık ve sürdürülebilirlik. Yaptığımız tüm inovasyonlar büyük ölçüde bunlarla bağlantılı.

Tüketiciye daha yakın olmak için denediğiniz şeylerden hangileri işe yaramadı? Hangi dersleri öğrendiniz?
Bazı temel şeyleri yeniden keşfettik. Bunlardan biri, [bir ev için] gerekli her şeyi tek bir çatı altında sunduğumuz için, teklifimizi parçalara ayırdığımızda insanların hayal kırıklığına uğraması oldu. “Mutfak burada ama yatak odası burada değil. Neden böyle?” diye sordular. Dolayısıyla bu, muhtemelen işe yaramıyor. Diğer yandan her şeyi satmanız gerekmediğini de öğrendik. Şimdi bizim için “gelecek” gibi görünen iki konsepti 30 büyük şehirde uygulamaya başlıyoruz. Beraberinizde hiçbir şey taşımanızı gerektirmeyen stüdyolar planlıyoruz. Küçük alanlar için canlı çözümler yaşayabilmeniz için sizi destekliyoruz. Planlama konusunda size yardımcı oluyoruz.

İkincisi, küçük süper mağazalar dediğimiz şey. Sanırım şimdiye kadar en başarılı olanı Paris’te LaMadeleine’de. Açıldığından bu yana günde yaklaşık 10 bin kişi ziyaret etti. Orada her şeyi tek çatı altında sunuyoruz ve burada birçok şey satın alabiliyorsunuz. Ama koltuğunuzu satın alıp eve taşımanız gerekmiyor. Bu deneyim olağanüstü ve şimdi öğrendiğimiz şey, onu operasyonel hale getirmek.

Bu meydan okumaları yönetmek üzere çalışanlarınızla neler yapıyorsunuz?
IKEA kültürü güçlüdür. Birbirimizle rekabet etmiyoruz, birbirimizi destekliyoruz. Bunun da ötesinde, insanlar bir amacın parçası olmaktan hoşlanır. Artık insanlarla etkileşime girme konusunda çok daha iyi olabiliriz. [Çalışan fikirleri için] bir şirket platformu kurduk ve bu birkaç hafta sonra çöktü. Çok utanç vericiydi ve tekrar çalışmaya başlaması biraz zaman aldı. Anladık ki, bu sadece inovasyon ve problem çözmek için değil, aynı zamanda örneklerin paylaşılması için de kullanılıyor. [Yönetim tarafından] yönlendirilmiyor. Kendi akışına sahip.

Ikea ve Sonos işbirliğiyle üretilen Symfonisk isimli aydınlatıcı hoparlör Fast Company’den “Innovation By Design” ödülü aldı. Bu tür benzer ortaklıkları sürdürmeyi düşünüyor musunuz?
Sonos projesi, “Ulaşmak ve işbirliği yapmak zorundayız” dediğimiz yeni bir girişimin parçasıydı. Bu, Virgil Abloh gibi insanlarla tasarım koleksiyonlarının yolunu açtı. Markamızın diğer markalarla bir araya gelerek büyüyeceği fikrine dair güven tazeledi.

Sonos, bir artı birin iki haline geldiğinde ne olacağına dair en iyi örneklerden biridir. Şöhretten uzak durmaya çalıştık. Önemli olduğunu düşündüğümüz sorunlara odaklanmaya çalışıyoruz. Bu tür problemleri çözmenin bir parçası olmayı seven, benzer düşünen insanlar buluyoruz.

Ortaklarınızın Ikea ile işbirliği yapmanın bir parçası olarak uygun fiyat hakkında biraz daha fazla şey öğrendiğini düşünüyor musunuz?
Sonos örneğinde, bunu söyleyebileceklerini düşünüyorum. Onlara olağanüstü bir ölçek ve görünürlük sağlamaya çalışıyoruz. [İngiliz aydınlatma ve mobilya tasarımcısı] Tom Dixon ile konuştuğumu hatırlıyorum. 2 bin dolarlık kanepeler tasarlamaktan bıkmıştı. Konforlu, güzel, sürdürülebilir bir kanepe uygun fiyata nasıl yapılır? [2016’da Dixon ve Ikea modüler bir kanepe oluşturmak için işbirliği yaptı ve 2017’de Delaktig adlı genişletilmiş bir koleksiyon hazırladı.] Yani, herkes olmasa da birçok insan bu nedenle bizimle işbirliği yapmak istiyor.

KURUMSAL YAPI İNOVASYONU ZOELAŞTIRIR MI?
UZLAŞMA
Böyle düşünmüyorum. Aksine, geçen yıl baktığınızda, temel paydaşların gösterdiği yön üzerinde anlaştığımızı görürsünüz.

ORTAK HEDEF
Ikea ailesinde iki ana hissedar var: Markanın sahibi olan Inter IKEA Grubu’nun yanı sıra perakendecilik ve dijital alanda ağırlık sahibi olan Ingka. Tabii ki ortak bir hedefi paylaşıyoruz ve bir yıl önce karar verdiğimiz şey inovasyon doğrultusunda yürümekti.

YENİLİK DEVREDE
Beş yıl önce, bu yeteneği geliştirmeye başladık; malzeme tasarımında yenilik… Perakendecilikte ise yaklaşık bir buçuk yıl önce başladık.

KAYNAK VAR
Ingka, Ikea’nın yüzde 90’ını temsil ediyor, yani aktifler bizde. Bankada işlerimizi geliştirmek için biriktirdiğimiz paramız var. Yönetim kurulumuzla her zamankinden daha fazla yatırım yapma konusunda anlaştık.

ESAS MEYDAN OKUMA
Bu yüzden meydan okumanın yapımızla bağlantılı olmadığını söyleyebilirim. Meydan okuma, perakendede inovasyonun yeniden keşfedilmesiyle ilgili.

IKEA’NIN 3 YENİ HEDEFİ
1 Ucuz mobilya değil, satın alınabilir ürünler geliştirmek istiyoruz.
2 Artık müşterilere daha yakın olmak istiyoruz.
3 2030’a kadar “karbon sıfır” hedefine ulaşıp, pozitif katkı hedefliyoruz.

Yazar: Fast Company Türkiye

©Fast Company Dergisi, Türkiye’de Fast Dergi Yayıncılık A.Ş. tarafından Türkiye Cumhuriyeti yasalarına uygun şekilde yayınlanmaktadır. Fast Company’nin isim hakkı ABD’de Mansueto Ventures’a, Türkiye’de Fast Dergi Yayıncılık A.Ş.’ye aittir. Dergide yayınlanan yazı, tablo, fotoğraf ve görsellerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Otomobilin kritik oranı

“Çeşitlilikte belirleyici kişi CEO’dur”