in , , , ,

Aselsan’ın katma değer stratejisi

ASELSAN’ın CEO’su Ahmet Akyol, 49 yıllık şirketin üretimini, çığır açan teknolojilerini ve savunma sanayini anlattı. Akyol, ASELSAN’ın gelecek planlarını paylaştı.

Aselsan’ın-katma-değer-stratejisi

AHMET AKYOL
ASELSAN CEO

YAZI: M.RAUF ATEŞ

ASELSAN, Türkiye’nin Kıbrıs’a barış getirmek için yaptığı 1974 yılındaki harekâtından sonra Türk Silahlı Kuvvetleri’nin elektronik haberleşme ihtiyacını karşılamak amacıyla kuruldu. Kurucusu ise Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı (TSKGV) idi. Türkiye’nin teknoloji lideri olan ASELSAN’ın temelleri, 49 yıl önce böyle atılmıştı.

ASELSAN, 1975 yılında Ankara’da, Necatibey Caddesi’ndeki bir apartman dairesinde, bir avuç çalışanla faaliyete geçmişti. ASELSAN, ilk etapta Kara Kuvvetleri Komutanlığının acil ihtiyacı olan telsiz üretimi gerçekleştirilecekti. Bu amaçla 26 Haziran 1976 yılında Macunköy’deki ilk fabrikasının temeli atıldı.

ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol’un deyimiyle, “ASELSAN, geride kalan 49 yılda savunma sanayi için bir okul görevini” üstlendi. ASELSAN, günümüzde denizlerin altından uzayın derinliklerine kadar çok çeşitli savunma sanayi platformları için elektronik sistemleri yapabilen global bir şirket haline geldi. Kara, deniz ve hava platformlarından uzaya kadar her kritik ürünün içinde ASELSAN imzası var.

ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, yürütülen projeleri ve gelecek hedeflerini Fast Company dergisine şu sözlerle anlattı:

1 TELSİZDEN 500 ÜRÜNE

Kuruluş, 1975 yılında, Kıbrıs Barış Harekâtı’nın hemen sonrasında gerçekleşti. Harekât sırasında yaşanan bazı eksiklikler ve o sırada uygulanan silah ambargosu TSK Vakfı’nı böyle milli bir oluşuma yönlendirmişti. Amaç, eksik cihazları üretmek ve Silahlı Kuvvetlere milli sistemlerle haberleşme olanağı sunmaktı.

Kurucu genel müdürümüz ise Hacim Kamoy idi. Şirketin tarihine damgasını vurmuş büyüklerimizden olan Hacim Bey’in liderliğinde Ankara’da telsiz üretimiyle faaliyete başlanmıştı. Telsiz üretimi başarıyla gerçekleştirildikten sonra adım adım 1 fabrikaya, askeri alanda 13 üretim alanı daha eklendi. Bunun yanı sıra 3 alanda da sivil faaliyeti oluştu. Yola çıktığımız ilk ürün telsizdi. Şimdi telsizin de içinde olduğu haberleşme ailesinin toplam ciro içindeki payı yüzde 10 düzeyinde.

Faaliyete başladığımızda sadece 1 ürünümüz vardı. Bugün envanterdeki ürün tipimiz 500’ün üzerine, ürün sayısı ise 10 milyonlarca adede ulaştı. Türkiye dışında 88 ülkeye ihracat yaptık. Şu anda odaklanma ve derinleşme, ana felsefemiz haline geldi.

ÜRÜN GELİŞTİRME KOLAY MI?

Savunma sanayindeki sistemler tamamen yüksek teknolojiye dayalıdır. Dolayısıyla bunun getirdiği önemli zorluklar var.

Öncelikle çalışılan çevre koşulları ağır. Üretilen cihazların eksi 40 derecede de, artı 70 derecede de çalışması isteniyor. Cihazların tozda da buzda da çalışması gerekiyor. Daha önemlisi ‘güvenlik’ kriterleri de var. Bu 3 koşul bir araya geldiğinde ‘üretim’ ve ‘geliştirme’ süreleri uzuyor.

Ancak, Aselsan, yetkin bir ekibe ve çevik yönetim yaklaşımına sahip. Bunlar sayesinde ürün geliştirme ve teslim etme sürelerini kısaltabiliyoruz. Örneğin Aselsan, ‘elektro-optik’ alanında, uçakların güdümlü mühimmatları doğru hedefe gönderebilmesi için gereken işaretleme ‘potlarını’ üretiyor. Biz buna ‘Aselpod’ diyoruz. Aselpod’u 15 yılda geliştirdik. 2000’lerde başlayıp 2020’lerde bitirmişiz. İHA’ların kamerasını 7 yılda ürettik. ASELFLIR-400 adıyla helikopterler için yeni bir kamera yaptık. Bunu sadece 6 yılda ürettik.

Dünyanın en iyi kamerası için 2020 yılında yola çıkmıştık, 3 yıl içinde bitirdik. Geçmişte 15 yıl civarında yaptığımız üretimi 3-5 yıla kadar çekebilmiş durumdayız. Çünkü, bilgi birikimimiz arttı ve ekibimiz artık daha çevik performans odaklı sistemlerle çalışıyor.

Hava savunma sistemlerini de geliştiriyoruz. Hisar’lar, Siper’ler 8-10 yıl gibi sürelerde tamamlandı. Türkiye’nin, bugün itibarıyla rakiplerinden daha hızlı ürün geliştirdiğini söyleyebilirim. Ancak, bunların, ticari ürünlere göre daha fazla zaman aldığını paylaşmam gerek.

SİVİL TEKNOLOJİ BÜYÜYOR

Misyonumuz gereği, topluma doğrudan dokunan ürünleri/cihazları da üretiyoruz. Bu kapsamda kent, tesis ve sınır güvenliğine yönelik cihazlar geliştiriyoruz. Halkımızın MOBESE olarak bildiği Kent Güvenliği Yönetim Sistemindeki hemen her şeyi Aselsan yapıyor. Bunların bütün haberleşme altyapılarını, sınırdaki güvenlik ekipmanlarını üretiyoruz.

Ulaşım da önemli bir alanımız. İstanbul Havalimanı’nın bağlantı metrolarının tamamının sinyalizasyon sistemini biz donattık.

İstanbul Boğaz köprülerindeki ücret toplama sistemleri de bize ait. Oradan başlayarak bütün otoyollardaki ücret toplama sistemlerini Aselsan sağlıyor. Yine trenlerimizin üzerindeki sinyalizasyon sistemleri de bize ait.

Enerji tarafında da faaliyetlerimiz var. Mesela Batman-Dörtyol Boru Hattı’nın skala sistemini bu yılın ocak ayında envantere aldık.

Sağlıkla ilgili ürünler geliştiriyoruz. Covid döneminde 10 binden fazla ‘ventilatör’ cihazı ürettik. Ani kalp durmalarında kullanılan otomatik ‘eksternal defibrilatör’ diye bilinen cihazımız var. Bu cihazı bütün havaalanlarında, AVM’lerde görürsünüz. Bugüne kadar 10 bin 500 tane ürettik, yüzde 80’ini ihraç ettik. Çok yakın zamanda ise ‘mobil X-ray’ cihazı yaptık.

Bu alana stratejik bakıyor ve büyümeye devam ediyoruz. Şu anda sivilin payı yüzde 10 civarında. Hedefimiz büyütmek. Sağlam fizibilite yaparak ilerliyoruz.

REKOR KATMA DEĞER

Geçen yıl Türkiye’nin ihracatı 250 milyar doları aştı. Türkiye’nin ortalama kg başına ihracatı 1.4 dolar idi. Savunma sanayinde bu değer 60 dolar civarında. Aselsan’ınki ise ortalama 2 bin dolara ulaştı.

Biz yüksek teknolojiye odaklanmaya çalışıyoruz. Bunun için piyasada başkalarının yapabilir hale geldiği ürünlerden çıkıyor, o alanı terk ediyoruz. Örneğin, biz ‘pervaneli drone’ yapıyorduk. Şimdi Türkiye’de 10’a yakın bu işi yapan şirket var. O nedenle bu alanı bıraktık. Trafik radarı üretiyorduk. Aynı şekilde yapan sayısı artınca, ondan da çıktık.

Örneğin, ‘füze arayıcı başlıkları’, bizim temel faaliyet alanlarımızdan. Bunda ‘kg başına’ 12 bin doları yakaladık. İHA’larımızın kameralarında ‘kg başına’ 20 bin dolara ulaştık.

Savaş uçakları ve İHA’larda kullanılan ‘burun radarı’ ürünümüz var. Geçtiğimiz aylarda ilk uçuşunu yaptık, birkaç yıl içinde envantere girecek. Burada kg başına ihracat rakamı 30 bin dolar.

Mikro-elektronik dediğimiz, kameraların arkasındaki dedektörlerin prototip üretimlerini tamamladık. Bazı ürünleri seri üretime aktardık. Burada kg başına 50 bin dolar değerini yakaladık.

Böyle bakınca, Aselsan, ortalamada 2 bin doları yakalamış ama 12 ila 50 bin dolar arasında ürünlerle uğraşan bir şirket. Bizden daha yüksek rakama sadece mücevherat sektörü ulaşabiliyor.

ASELSAN’IN YENİ AŞAMASI

Elektro optik, karadan, havaya kadar her yerde kullanılan askeri bir sistem. Özellikle İHA’lar bizi çok motive etti. Önce ambargoyu bertaraf edecek bir kamera geliştirdik. İsmi CATS. 175 tane ürettik ve şimdi 13 ülkede kullanılıyor.

‘Dünyanın en iyisini yapacağız’ diye hedef koymuştuk. ASELFLIR-500 isimli kameramızı da 2023’te bitirdik, şimdi seri üretim yapıyoruz. Bütün rakiplerinden yüzde 30 daha iyi. Hem çok değerli ihracat rakamlarına ulaştık hem de Türk ordusuna çok iyi bir ürün sunmuş olduk. Şimdi yeni versiyonlarını, her yıl yeni bir ürün çıkacak şekilde takip ediyoruz.

Radarlar da önemli bir faaliyet alanımız. AESA diye bilinen aktif elektronik taramalı radar teknolojisini kazandık. Saniyede çok yüksek adette bir sinyali işleme gücü, havadaki hedefi elektronik olarak tarama kabiliyeti ve bu taramayla çok hassas hedef takibi, çoklu hedef takibi yeteneğine sahip. Üstelik içinde kullanılan ‘galyum nitrat transistörleri’ ve ‘çipleri’ de üretebilecek duruma geldik. Suyun altında faaliyetlerimiz var.

OYUN DEĞİŞTİRİCİ CİHAZLAR

Bu sene DÜFAS diye bir sonar çıkardık. Gemilerimizin yaklaşan denizaltıları görüp, onlardan kaçınmaya çalışma veya karşı tedbir almak gibi görevlerine yardımcı oluyor. Bu tam anlamıyla “oyun değiştirici” bir ‘sonar’ oldu. Denizaltı tespit menzilini mevcut envanterdeki ürünlere göre 4 kat artırmış olduk.

Otonom sistemler çok konuşuluyor. Biz de aksiyon tarafındayız. Marlin isimli “insansız deniz aracımız” envantere girdi. Otonom sistemlere büyük yatırımlar yapıyoruz. Şimdi Deringöz adlı “su altı otonom aracı” da yaptık.

Drone’lar dünyanın her yerinde büyük tehdit. Bunları mevcut sistemlerimizle belli bir etkide durdurabiliyoruz. Şimdi drone’ların elektronik devrelerini, yüksek elektronik sinyallerle etkisiz hale getiren “high power microwave” diye bir HPM teknolojisini geliştirdik. “Ejderha” isimli bu yeni ürün, 500 metrede sinyal göndererek drone’u olduğu yerde aşağı düşürüyor.

Kuantum teknolojilerine yatırım yapıyoruz. TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi ile Kuantum Laboratuvarı kurduk. Kuantum çip yaptığımızda, bütün işlemci hesaplama matrisi değiştiği için yüksek performanslara çıkılabilme imkânı da olacak.

YAPAY ZEKA HER İŞİN İÇİNDE

Aselsan’ın proje yönetim süreçlerinde yer alan donanım, yazılım ve sistem tasarımı gibi ana tasarım alanlarına yapay zekayı da ekledik. Bundan sonra herhangi bir ASELSAN ürünü geliştirilirken, ne üretiyorsak üretelim, en baştan yapay zeka fonksiyonları tanımlanmış olacak. Her ürünün/platformun doğal parçası olacak.

Bütün faaliyet alanlarında (radar, optik, haberleşme, sonar) yapay zeka fonksiyonlarını sistemlerimize ekliyoruz. Bunu zorunlu hale getirdik.

Komuta kontrol diye bir yapı var. Bunun adına ‘birçok sistemi yöneten akıl’ denebilir. Onlarca radar ağını ortada yöneten bir otokontrol yazılımı oluyor. Sizin şehirde gördüğünüz onlarca güvenlik kamerasını yöneten bir yazılım var. Bir boru hattının elektronik skala sistemini yöneten bir yazılım oluyor. Bunlarda karar verme algoritmalarında yapay zekayı sistemlerimizin bileşenleri haline getiriyoruz. Komutanın alması gereken kararları yapay zekaya çekmeye çalışıyoruz.

Kendisi otonom faaliyet icra edebilen sistemler var. Onların görev yaparken kullandıkları sürüş bilgisayarları, karar vermek için kullandıkları sensor yönetim bilgisayarlarının da yapay zeka destekli hale gelmesi üzerine kurgu yapıyoruz. İnsansız kara ve deniz araçlarımızda, bir yapay zeka bilgisayarı, bir otonom sürüş bilgisayarı bir de görev yönetim bilgisayarı olacak şekilde üçlü bir mimari tasarlıyoruz.

HEDEF İLK 30

2023 yılını, 2.5 milyar dolar konsolide gelirle kapattık. Bir önceki seneye göre yüzde 8-9 büyüme gerçekleştirdik. Türkiye’nin en büyük savunma şirketiyiz. 2022 rakamlarına göre dünyanın en büyük 47’nci savunma sanayi şirketi olmuştuk. Henüz sonuçlar açıklanmadı ama 2023’te birkaç basamak yukarı çıkmayı bekliyoruz. Dünyanın 16 ülkesinde ve 18 noktasında, Şili’den Malezya’ya, Güney Afrika’dan Polonya’ya kadar Aselsan’ın bir iştiraki veya ofisi var.

2024-2030 planlarımızı tamamladık. 2030 sonuna kadar ürün yol haritamız, kazanılacak teknolojiler, gerekli altyapı, insan kaynağı ve eğitim planları yapılmış durumda.Hedefimiz 2030 yılı sonunda dünyada ilk 30’un içine girmek. Bu da Aselsan’ın her yıl yaklaşık yüzde 10 gibi büyümesi anlamına geliyor.

100 MİLYON DOLARLA ÇİP YATIRIMI YAPIYORUZ

Faruk Eczacıbaşı, yapay zeka ve ChatGPT gibi konularda herkesin yolun başında olduğunu söylüyor ve yeni bir yol haritası öneriyor.

  1. GALYUM NİTRAT ÇİP Çip dünyası, malzeme tipine göre sınıflandırılıyor. Sivil alanda ve askeri alanda farklı çipler kullanılıyor. Askeri alanda ‘galyum nitrat’ çipleri tasarlayan ve üreten bir konuma geldik. Çok yüksek güç gerektiren ve sadece askeri alanda kullanılan
    bir çip.
  2. YENİ NESİL ÇİP Elektro-optik alanındaki dedektör teknolojilerinde kullanılan çipler de var. Burada da prototip seviyesine kadar belli adetlerde tasarım ve üretim altyapısını oluşturduk. Şu anda Ankara’da yaklaşık 100 milyon doların üzerinde bir yatırımla seri üretimini kuruyoruz.
  3. KUANTUM YATIRIMI Kuantum laboratuvarı kurduk. Türkiye’de bunun üretim tesisi yok. Kurabilir miyiz diye fizibilite yapıyoruz.

STARTUP’LAR İÇİN BÜYÜK DESTEK

  1. Okul gibi
    İçimizde bir girişimcilik birimimiz var. Aselsan, zaten kurulduğundan beri okul gibi hizmet ediyor.
  2. 49 startup çıkardık
    Aselsan’dan ayrılan arkadaşlarımızın girişim başlatmalarını destekliyoruz. Bizden ayrılanların kurduğu ve tedarikçimiz durumunda olan şirket sayısı 49’a ulaştı. Onları destekliyor, birlikte iş yapıyoruz.
  3. İstanbul’a girişim merkezi
    İçinde Aselsan ekiplerinin de bulunacağı bir girişimcilik merkezini İstanbul’da bu yıl içinde açıyoruz. Laboratuvar altyapısı, mentorluk hizmeti, tasarım araçları desteği, Aselsan’la tedarik ilişkileri kurma olanağı ve ofis sunacağız. Aselsan’ın ihtiyaç duyduğu işleri oradaki arkadaşlarla yapmayı planlıyoruz.
  4. Yeni fon
    Savunma Sanayi Girişimcilik Fonu adıyla bir fon oluşturuldu. Fona katkı sunan ana paydaşlardan biri Aselsan. Bu fon ile savunma sektöründeki girişimcilik fikirlerini destekleyeceğiz.
  5. Tedarikçiye destek
    3 bin 400 yerli tedarikçimiz var. Biz büyüdükçe etrafı da büyütüyoruz. Bazen küçük bir startup tan büyük bir şirket yaratabiliyoruz.
  6. Girişimcilik yönergesi
    Mayıs ayı başında Aselsan Girişimcilik Yönergesi’ni duyurduk. Kendi içimizde spin off ve spin out’u destekleyecek bir sistemi de kurduk.

SAVUNMA SANAYİNİ FARKLI KILAN 3 FAKTÖR

  1. STRATEJİK ÖNEM Şirketlerde işler ‘ticaret’ odaklı, kâr üretmek amacıyla gerçekleştiriliyor. Bizde farklı bir yaklaşım var. Bazı ürünler, her hal ve şartta üretilmek zorundadır. Yaptığımız üretim, sadece şirketi değil ülkenin güvenlik ve bekasını da ilgilendiriyor.
  2. SIKI DÜZENLEME ve DENETİMLER Ürünlerinizi ticari tarafta almak ve satmak çok rahat. Bugün paranız varsa, dünyanın her yerinde, her ürünü satın alabilirsiniz. Ancak savunma sanayinde hem ithalat hem de ihracat izne tabi… Bazen çok iyi ürün yapıyorsunuz, alıcısı çok da olsa ülkenin menfaatleri gereği satamayabiliyorsunuz.
  3. YÜKSEK TEKNOLOJİ Bizim sektörde teknoloji seviyemiz çok yüksektir. Rakiplerinizin kaderini değiştirmekle uğraşıyorsunuz. O yüksek teknolojiyle beraber askeri ekipman üretmenin getirdiği çevresel, operasyonel şartlara uygun bir şey geliştirmeniz lazım. Bugün dünyada yaygın olan radyo, mikrodalga veya internet gibi birçok teknolojinin savunma kökenli olması tesadüf değil.

EN ÇOK MÜHENDİS BİZDE

“ASELSAN’ın kendi içinde 10 bin 600 çalışan var. Bunun 6 bin 500’ü mühendislerden oluşuyor. Türkiye’de en çok mühendis çalıştıran şirketlerden biriyiz. Bunun yanı sıra 16 tane irili ufaklı iştirakimiz var. Bazıları teknoloji odaklı, bazıları üretim odaklı kurulmuş. Bazıları Anadolu’ya teknolojiyi taşımak için kurulmuş. Onları da ekleyince 15 bin kişilik bir aileyiz.”

MÜTHİŞ KATMA DEĞER

Aselsan’ın kilogram başına ihracat değeri (Dolar)

  • 50.000 Kamera arkası dedektör
  • 30.000 İHA’lar için burun radarı
  • 20.000 İHA kameraları
  • 12.000 Füze arayıcı başlıklar
  • 2.000 Aselsan ortalama
  • 60 Savunma sanayi
  • 1.4 Türkiye ortalama

3 ANA MİSYONUMUZ

  1. Her alanda dünyada en iyi ürünü yapacağız. En azından ilk 3’te olacağız.
  2. Oyun değiştirici ürünleri geliştireceğiz.
  3. İhracat odaklı olarak büyümeye devam edeceğiz.

Yazar: Rauf Ateş

Fast Company Türkiye Kurucusu

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

“Küresel ölçekte rehber gösterildik”

hizli-buyumenin-sırrı-iyilikte

Hızlı büyümenin sırrı iyilikte