YAZI: M.RAUF ATEŞ
Alanında dünyanın önde gelen uzmanlarından olan Oxford Martin School’dan Prof. Carl Benedikt Frey, yapay zekanın yaratacağı etki için ilginç bir benzetme yapıyordu. Prof. Frey, bu benzetmesi için kullandığı yaklaşıma ise “Londralı taksi şoförlerine Uber etkisi” adını veriyordu.
Ona göre yıllarca Londralı taksi şoförlerinden, içinde sokak ve caddelerin isimlerinin de olduğu geniş kapsamlı sınavlardan geçmeleri istendi. Fakat Uber geldi ve birden onlar için her şey değişti. Artık Londra’da olduğu gibi bütün şehirlerde adresler bir cep telefonuna sığıyor. Birden Londra’daki bütün sokakların yerini bilmenin anlamı kalmadı.
Uber, taksi şoförlerinin bu üstünlüklerini almakla kalmadı, onların gelirlerinde yüzde 10 ve üstünde gelir kayıplarına da neden oldu.
Prof. Frey’e göre şimdi yapay zeka nedeniyle benzer etki ‘beyaz yakalı’ çalışanlar üzerinde görülebilir. Yılların eğitimi ve deneyimi, anlamını yitirebilir, bu tip çalışanların yerini rahatlıkla yapay zeka alabilir.
‘Uber etkisi’ benzetmesi biraz abartılı görünse bile iş dünyası için büyük ‘yapay zeka dalgası’ yaklaşıyor.
İlk web tarayıcısı Mosaic’in kurucusu Marc Andreessen, yapay zekayı teknolojideki 3’üncü dalgaya benzetiyor. Birincisi internet idi, ardından 2010’lu yıllarda ‘robotlar’ geldi. Şimdi ‘yapay zeka’ var.
Çok sayıda kurumun araştırması ve tahminleri, dalganın geleceğini, bu kez etkisinin daha yüksek olacağını ortaya koyuyor.
ELEKTRİK, PC VE YAPAY ZEKA
Elektrik ve kişisel bilgisayardaki inovasyonlardan kaynaklanan yatırım patlaması ABD’nin milli gelirine yüzde 2 oranında katkı yapmıştı. Goldman Sachs’ın araştırma birimine göre yapay zekanın benzer ama daha hızlı bir etkisi olacak ve milli gelire çok yüksek katkıda bulunacak. Öngörülen rakamlar ise 2025 yılına kadar yapay zekanın ABD’de 100 milyar dolar, dünyada ise 200 milyar dolar yatırıma neden olacağı yönünde.
Üretken (generative) yapay zeka alanındaki yeniliklerin en büyük etkiyi çalışan verimliliğinde yapacağı tahmin ediliyor. Goldman Sachs’ın ekonomistlerine göre yıllık etki, 10 yıl boyunca yüzde 10 olacak. Bu verimlilik düzeyini yakalamak için şirketler fiziki, dijital ve insana yatırım yapacaklar. 2025 yılına kadar global yatırım 200 milyar doları bulacak.
Bank of America’nın araştırma birimi, global yapay zeka pazarının 2026 yılına kadar 900 milyar dolara ulaşacağını tahmin ediyor. IDC’nin de benzer tahmini var. Onlara göre, 2022-2026 arasındaki ortalama büyüme yüzde 19 olacak ve sektör 900 milyar dolara ulaşacak.
OTOMASYON RİSKİ Mİ?
The New York Times, daha 2013 yılında yayınladığı bir makale ile gelen dalgaya dikkat çekmişti. Oxford Üniversitesi’nin araştırmasına yer veren makalede, ABD’deki iş gücünün yüzde 47’sinin, 20 yıl içinde otomasyon riski ile karşı karşıya olduğunu ileri sürmüştü.
ILO’ya göre dünyada 644-997 milyon orasında ‘bilgi işçisi’ var. Bu da toplam istihdamın yüzde 20-30’una denk geliyor. Sadece ABD’de 100 milyon bilgi işçisi olduğu tahmin ediliyor. Bu her 3 çalışandan 1’inin bilgi işçisi olduğunu gösteriyor. En büyük risk grubunu da bilgi işçileri oluşturuyor.
Yapay zekanın etkisi üzerine çeşitli kurumların farklı tahminleri var. Merrill Lynch, 2030 yılına kadar 2 milyar işin yer değiştireceğini öngörüyor.
McKinsey’e göre 2030 yılında 12 milyon Amerikalı, işini/iş alanını değiştirmek zorunda kalacak. Yapay zeka, global ekonomiye, 10 yıl içinde 17-26 trilyon dolar katkı yapacak. Bu dönüşüm sırasında çok sayıda iş/meslek ortadan kaybolacak. 2030-2060 arasında bugünkü işlerin yüzde 50’si yok olacak.
Dünya Ekonomi Forumu ise 5 yıl içinde 83 milyon işin kaybedileceğini, yapay zekanın bu dönemde 69 milyon yeni iş yaratacağını tahmin ediyor.
VERİMLİLİKTE ARTIŞ TRENDİ
ABD’li ünlü ekonomist Robert Solow, 1987 yılında, “Bilgisayar çağını her yerde göreceğiz ama en büyük etkiyi verimlilikte yapacak” değerlendirmesinde bulunmuştu. O yıldan sonra ortaya çıkan rakamlar tahmini doğrulayacaktı. Şimdi benzer artışın, yapay zeka kaynaklı olacağını gösteriyor.
MIT’den Prof. Erik Brynjolfsson liderliğinde yapılan araştırmada, yapay zeka kullanılan 5 bin müşteri hizmeti değerlendirildi. Sonuçlar etkileyiciydi, çünkü yapay zeka destekli çağrı merkezi operatörleri yüzde 14 daha verimli çalışıyorlardı. Çalışanların verimliliği ise yüzde 30 artmıştı.
MIT’de yapılan başka bir araştırmada ise kod geliştiricilerin hızının yüzde 56, profesyonel doküman yazanların hızının ise yüzde 40 arttığı saptandı.
Goldman Sachs’ın yeni raporu da bunu destekliyor. 10 yıl içinde ABD’de işgücü verimliliği yüzde 1.5 düzeyinde artabilir. Eğer bu gerçekleşirse, global ekonomiye etkisi yüzde 7 düzeyinde olabilir ki, İngiltere ekonomisi kadar rakam.
ŞİRKETLER İŞ BAŞINDA
Çok sayıda şirkette yapay zeka ve otomasyon başlamış durumda. Volair’in yaptığı araştırmaya göre, son 2 yılda oran yüzde 20’ye çıktı. Araştırma yapılan şirketlerde yapay zekayı deneyimleyenlerin oranı ise yüzde 50’ye ulaştı.
Dünyanın 300 büyük imalatçı şirketi arasında CapGemini tarafından yapılan araştırmada, ‘yapay zekayı’ uygulamaya alma oranları analiz edildi. Buna göre araştırmaya dahil olan Avrupalı şirketlerin yüzde 51’i, Japonların yüzde 30’u, ABD’lilerin ise yüzde 28’i üretime yapay zekayı dahil ettiklerini paylaştılar.
McKinsey’e göre inşaat sektörü, yapay zekayı kullanarak daha yenilikçi yaklaşımlarla yüzde 30-40 arasında verimlilik artışı sağlayabilir.
Bu uygulamaların örneklerini çok sayıda şirkette de görmek mümkün. Örneğin, ABD’nin önde gelen enerji üreticilerinden Vistra’nın hava sıcaklığından oksijen düzeyine kadar onlarca göstergeyi takip etmesi gerekiyordu. Verimli çalışma için bunları izleyip, gerçek zamanlı karar almayı istiyordu. Yapay zeka sayesinde yüzlerce veriyi analiz etme olanağı yakaladı. Sonuçta yüzde 1 verimlilik artışı sağladı.
Düşük bir oran gibi görünse de milyonlarca dolarlık tasarruf anlamına geliyordu. Üstelik daha az emisyon yayma olanağını da sunuyordu.
DÜNYADAN BAŞARI ÖRNEKLERİ
PepsiCo, yakın zamanda Hindistan’da yazılım şirketi Cropin ile işbirliğine giderek yeni bir model geliştirdi. Bu sayede tahmine dayalı yapay zeka modelini kullanarak, patates üretimindeki verimi artırmayı başardı.
Perakende devi Walmart, ABD’de yapay zeka aracılığıyla stok düzeyini tahmin ediyor ve ona göre planlama yapıyor. Bununla da kalmıyor, mağazaların içinden görüntü tarayarak stok yönetimini daha güncel hale getirdi.
Danone, talep tahminini daha gerçekçi yapmak için makine öğrenmesinden yararlanma kararı aldı. Bu şekilde satış ve pazarlama gibi değişik fonksiyonlar arasında etkin planlama sağlanması amaçlandı. Sistemin işlemesiyle birlikte tahmin hataları yüzde 20 düştü, satış kayıplarında yüzde 30 azalma sağlandı.
İlaç şirketi Sanofi’nin CEO’su Paul Hudson, haziran ayı başında yaptığı açıklamada, geniş ölçekte yapay zekadan güç alan ilk ilaç şirketi olmayı hedeflediklerini açıkladı. Bu sayede ilaç keşfini hızlandıracak, gelişmiş klinik deneyler tasarlayacak, aşı ve ilaç üretimiyle tedarikini iyileştireceklerini paylaştı. Sanofi bu çalışmalar sonunda çok sayıda alanda iyileştirme sağladı.
Örneğin, onkoloji, nöroloji gibi alanlarda hedef belirlemede yüzde 20-30 iyileştirmeye ulaşıldı.
DeepMind’in kurucularından ve ‘The Coming Wave’ (Yaklaşan Dalga) kitabının yazarı Mustafa Süleyman, “Aslında yapay zekayı şu anda çok yerde kullanıyoruz” diyor ve şöyle devam ediyor:
“Gelecekte daha fazlası olacak, hayatımızı daha verimli, hızlı, kullanışlı ve sorunsuz hale getirecek. Daha devrimin başındayız. Herkes yapay zekaya sahip olacak; işletmeler, markalar, organizasyonlar…”
FORD OTOSAN’IN STRATEJİSİ
Ford Otosan Teknoloji Lideri Hayriye Karadeniz, yapay zeka ve büyük veri sayesinde otomobilde ‘bir paradigma değişimi’ yaşandığına dikkat çekiyor, “her araç bir veri merkezine dönüşüyor” diyor:
“Günümüzün bağlantılı otomobilleri 200 kadar sensöre sahip, bunlar trafikten motor sıcaklığına kadar her şeyi izliyor, 19 TB’a kadar veri üretiyor. Bu veriler hem ürün geliştirme konusunda bizlere hem de kullanıcı deneyimi odağında sürücülere önemli bilgiler sunuyor. Sektörde yapay zekânın pazar büyüklüğü 2022’de 6 milyar doları aştı, 2032’ye kadar yüzde 55’in üzerinde bir büyüme bekleniyor.”
Hayriye Karadeniz de Mustafa Süleyman gibi düşünüyor: “Üstelik nicelik ve nitelik olarak bunlar henüz başlangıç.”
Bu değişim paralelinde Ford Otosan’da büyük bir dönüşüm yaşanıyor. Örneğin, büyük veriden gelen içgörülerle iş kararları yapay zeka ve makine öğrenmesiyle güçlendiriliyor. Karadeniz, bu dönüşümün ana hatlarını şöyle özetliyor:
“Dönüşüme, üretim geliştirmemizdeki tüm tekrarlayan ve standart görevleri sanal robotlara devrederek başladık. Dijital ortama taşıdığımız tesisimizin büyüklüğü 1 milyon metrekareyi aştı. Kocaeli fabrikasındaki tüm makineleri birbirine bağlayan, ‘Dijital Mükemmellik Merkezi’ platformumuzu sürekli geliştiriyoruz. Bu platformdan yararlanarak, atölyelerin makinelerine ve üretim, kalite, bakım ve iş güvenliğiyle ilgili verilere erişim sağlıyoruz.
2022’de, Gölcük Fabrikası’ndaki 141 robotumuzun motorlarından toplanan verileri kullanarak kayda değer bir sonuca ulaştık. Bu, sahadaki personelin görsel denetim ve manuel müdahaleyle gerçekleştirdiği işleri, yapay zeka ve otomasyonu devraldığı ilk örnek oldu. Bununla birlikte yaklaşık 1072 güne eşdeğer bir yıllık işgücü verimliliği sağladık.”
İLAÇTA YÜZDE 30 HIZ
İlaç sektörü üretimden tedarik zincirine, veri analizinden ürün geliştirmeye kadar çeşitli alanlarda bu teknolojiden yararlanıyor. Abdi İbrahim İlaç CIO’su Koray Kurt, “Yapay zeka sayesinde veri analizleri yaparak olası hataları erkenden saptayıp, üretim süreçlerimizi optimize edilebiliyoruz. Akıllı envanter yönetimi yapabiliyor, talep tahmini yoluyla envanter maliyetlerini azaltabiliyoruz. İlaç üreticilerine yeni ürün fırsatları ve pazar ihtiyaçları hakkında daha net bir çerçeve çiziyoruz” diye konuşuyor.
Koray Kurt’a göre yapay zeka, ilaç sektöründe çok stratejik konularda ufuklar açıyor ve ilerlemeye olanak sağlıyor. Bu nedenle kendilerinin de 5 yılda büyük yatırımlar yapacaklarını paylaşıyor:
“Bu doğrultuda ilaç üretim süreçlerinin hızını yüzde 30’a kadar artıracak ve verimli hale getirecek çalışmalarımız bulunuyor. Ayrıca üretim hatlarında gerçek zamanlı veri analizi ve tahminler sayesinde hataları önceden tespit ederek üretim süreçlerini en az yüzde 10 daha verimli ve hatasız hale getirecek projeler üzerinde çalışıyoruz.
Büyük veriyi analiz ederek talepleri tahmin etmek ve tedarik zinciri yönetimini optimize etmek istiyoruz. Bu sayede stok yönetimi ve üretim planlamasında daha net bir yol haritası çıkarabileceğiz. Şu andaki analizlerde, yapay zekanın 350 ürün için ortalama yüzde 85 ile yüzde 99 oranında doğru tahminlemeler yaptığı görülüyor.”
PETROKİMYAYA ETKİSİ BÜYÜK
Petrokimya ve rafineri, hem karmaşık hem de operasyonel zorluklarıyla bilinen bir sektör. Bu nedenle yapay zeka ve onun üzerinde geliştirilen teknolojilerle zorlukları aşmak mümkün… Research&Markets’in raporu da bu gerekçelerle sektöre yönelik yapay zeka yatırımlarının yılda yüzde 12.1 büyüyerek 2032 yılında 8 milyar dolara ulaşacağını öngörüyor.
SOCAR Türkiye Dijital Dönüşüm ve BT Başkanı Hakan Irgıt, bu teknolojilerin sektörün büyümesine 2023-2028 arasında yılda yüzde 12 civarında katkı yapacağına dikkat çekiyor. Bu nedenle kendilerinin de bu alana önem verdiklerini söylüyor:
“Dijital dönüşüm, son 3 yıldır organizasyonumun kritik önceliklerinin başında geliyor. Bu konuyu dijital teknoloji destekli uçtan uca bir iş dönüşümü olarak ele alıyor ve vizyonumuzu da bu şekilde şekillendiriyoruz.
İş sağlığı ve güvenliği uygulamalarından, üretim süreçlerinde verimlilik artışına; mali işler, insan kaynakları, satış gibi kurumsal süreçlerin otomasyonundan, operasyonel duruşu engelleyecek tahminleyici bakım modellerine kadar birçok alanda projelerimizi devreye aldık.”
SOCAR, bu strateji kapsamında robotik süreç otomasyonu sayesinde 76 bin ‘insan/saat’ üzerinde verimlilik sağladı. ‘Görsel veri işleme’ teknolojilerinin kullanımıyla, iş sağlığı ve güvenliğindeki risk yüzde 89 oranında azaltıldı.
Hakan Irgıt, bunlarla birlikte ‘Generative AI’ uygulamalarını da kapsayan güncel teknolojilerin sunduğu fırsatları değerlendirip, kullanım senaryoları hazırladıklarına dikkat çekiyor ve ekliyor:
“Bu teknolojilerin değer yaratan sonuçlar üretmesi önceliğimiz, bu sebeple PoC çalışmalarına büyük önem veriyoruz. Buna ek olarak operasyonlarımızdan elde ettiğimiz veriyi karar mekanizmalarımızda kullanılabilir hale dönüştürebilmek ve nesnelerin interneti teknolojilerinden daha yüksek bir kapasitede faydalanabilmek adına yakın dönemde yeni bir teknoloji yatırımını devreye aldık.”
GİYİMDE YAPAK ZEKA
Yapay zekanın, özellikle de üretken yapay zekanın etkisinin moda/giyim sektörüne büyük etki yapması bekleniyor. Üretimden tedarik zincirine, müşteri deneyiminin iyileştirilmesinden dinamik fiyatlandırmaya kadar çok sayıda alanda ‘dönüşüm’ gücünde etki yapacağı öngörülüyor. McKinsey, bu etkiyi, 5 yıllık sürede 150 ila 275 milyar dolar olarak hesaplıyor.
Sektörün büyüklerinden LC Waikiki’nin CIO’su Şerafettin Özer, bu dönüşümü şirketlerinde de hayata geçirdiklerini söylüyor. İlk etapta ‘kural tabanlı’ sistemlerin yapay zeka kabiliyetleriyle yenilenmesi için çalışmalar yaptıklarına dikkat çekiyor:
“Örneğin, müşterilerimizin rağbet ettiği ya da edeceği ürünlerin doğru sayıda alımını yapmamızı sağlayacak uzun dönemli, ülke bazlı talep tahmini için bu teknolojiden yararlanıyoruz. Bununla da kalmıyor, ürünlerin doğru tedarikçiden, doğru fiyata alınmasını sağlayacak modeller üzerinde de çalışıyoruz.”
Özer, son dönemde gündeme gelen ‘üretken yapay zekanın’ oyun bozucu bir teknoloji olduğunu, şirket olarak bu konuya da odaklandıklarını söylüyor:
“Müşteri ve kullanıcılarımızın karşısında sanki bir insan varmış gibi konuşma ve yazışma yoluyla iletişim kuracak sistem hazırlıyoruz. Bu sayede ihtiyaç ve isteklerini anlayabilme, resmedebilme olanağına kavuşacağız. Aynı zamanda bunları servis entegrasyonlarıyla hızlı bir şekilde yerine getireceğiz.
Bu projelerimizin bazılarında müşterilerimizin, ürün tasarımcılarımızın akıllarından geçen ürünleri DALL-E ve Midjourney gibi kütüphane ve servisleri kullanarak resimlere, imajlara dönüştüreceğiz.
Bazılarında ise dijital platformlardan sunduğumuz ürün arama fonksiyonlarını kullanarak etkileşimli bir şekilde anlık olarak sanki bir moda tasarımcısı ile konuşuyormuş gibi sunmayı hedefliyoruz.
AWS’DEN KOLAY YAPAY ZEKA!
Amazon Web Services (AWS), çok sayıda sektörden 100 binden fazla müşterisinin son teknoloji makine öğrenimi (ML) ve yapay zeka özelliklerinden yararlanmalarına katkıda bulunuyor. AWS Türkiye Genel Müdürü Burak Aydın, yeni dönemde ise şirketin yapay zekanın uygulanmasını kolaylaştırmaya, tüm müşteriler için erişilebilir ve uygun maliyetli hale getirmeye odaklandığını söylüyor. Bu kapsamda ise en son yenilikler arasında yer alan Amazon Bedrock’a dikkat çekiyor:
“Bedrock, tüm geliştiriciler için erişimi demokratikleştiriyor ve müşterilerin FM’leri kullanarak üretken yapay zeka destekli uygulamalar oluşturmasına ve genişletmesine yönelik en kullanıcı dostu yaklaşımı temsil ediyor.
Bu çığır açan çözüm hem metin hem de görüntü tabanlı uygulamalar için tasarlanmış çok çeşitli güçlü FM’lere erişimi kolaylaştırıyor. Dünya çapındaki müşterilerimizle yaptığımız gibi, şirketleri için en iyi yapay zeka çözümlerini anlamak ve oluşturmak üzere Türkiye’deki müşterilerimizle de yakından çalışmaya devam ediyoruz.”
ALGORİTMALAR CEO’SU “Algoritmalar, veri ve yapay zeka… Bunlar günümüz modern CEO’larının temel araçları haline geldi. Zamanı biraz ileriye saralım. Bu 3 aracın rekabet avantajı olduğu dönemi gözümüzün önüne getirelim. Gelecekte yapay zekayı nasıl kullanacaksınız? Bunun için trendleri yakından izleyin, operasyonlarınızı basitleştirin, müşteri deneyimini artırın ve stratejik modeller oluşturun. Çünkü, konu sadece yapay zeka değil. Esas mesele, onun yaratacağı etkileri ve farklılıkları anlamaktır.”
“ÜRÜNÜ PAZARA SUNMA SÜRESİNİ YÜZDE 20 AZALTACAĞIZ”
- ROBOTİK OTOMASYON Arçelik gibi endüstriyel sektörlerde faaliyet gösteren, özellikle robotik otomasyonun ağırlıkta olduğu organizasyonların, çalışanlarını bu dönüşüme hazırlaması kritik önem taşıyor. Yapay zekanın gelişmesi ile iş dünyasının birçok yeni yetkinliğe ihtiyacı olacak; dolayısıyla iş gücünü geleceğe hazırlamak için çalışanlara bu yeteneklerin kazandırılması oldukça önemli.
- ÖZEL EKİP Arçelik olarak, yapay zeka teknolojilerinden bir süredir ürün ve üretim süreçlerimizde faydalanıyorduk; bu alanda uzun süredir aktif olarak çalışan bir ekibimiz var.
- YAZILIMCI PLATFORMU Üretici yapay zeka teknolojilerinin gündeme gelmesiyle bu alandaki çalışmalarımıza ağırlık vermeye başladık. Birkaç ay önce OpenAI GPT ile entegre Yapay Zekâ Platformu’muzu (Developers’ AI Platform) hayata geçirdik.
- VERİMLİLİK ZAMANI Bu platformumuz ile verimliliği yüzde 25 oranında artırırken, kodlama süresini yüzde 40 oranında hızlandırmayı ve ürünlerimizin pazara sürüm süresini de yüzde 20 oranında geliştirmeyi hedefliyoruz. Bu platform, yazılım geliştirme süreçlerinin pek çok aşamasında verimliliği artırmasının yanı sıra ekiplerimizin inovasyon kabiliyetinin artmasını sağlayacak.
Z KUŞAĞI BU KONUDA NE DÜŞÜNÜYOR?
- SELİN ÖRNEK
Stanford AI4All programında yapay zekanın bugünkü sorunların çözümü ve canlıların yaşamının iyileştirmesine nasıl fayda sağlayabileceğini gördüm. Örneğin, ben, insan göğsündeki kitlelerin kanser riski taşıyıp taşımadığını tespit eden yapay zeka modeli üzerinde çalıştım. Bu nedenle yapay zekanın iyilik için kullanılma potansiyelinin sınırsız olduğunu düşünüyorum. - ALANUR ÖZOKUR
Yapay zeka, teşhis, ilaç keşfi, kişiselleştirilmiş tıp ve hastalık tahmini gibi alanlarda sağlık sektörünü kökten değiştirebilir. Büyük veri kümelerini analiz ederek insanların gözden kaçırabileceği desenleri tespit edebilir, sonuçta hasta sonuçlarını iyileştirebilir. - ALİ OTUZOĞLU
Bence yapay zeka çağında zeki olmak önemini kaybedip akıllı ve stratejik olmak değer kazanacak. Bir yandan, eşitsizlik ciddi oranda artacak ve toplum daha derin yankı odalarına bölünecek. - SELİN ÖZÜNALDIM
Doğru bir şekilde yönetildiği takdirde, yapay zeka geleceğin iş dünyasında cinsiyet, yaş, ırk gibi ayrımcılık unsurlarını dikkate almadan adayları değerlendirebilir, böylece iş başvurularının daha objektif bir şekilde ele alınmasını sağlayarak ayrımcılığı azaltabilir. - FURKAN AKDEMİR
Yapay zeka, geleceğin değil, çoktan günümüzün teknolojisi konumuna gelmiş durumda. Yapay zeka kavramını yaptığı işle birleştirebilen şirketler şüphesiz bugün, bugün değilse bile yarın çok daha ileri konumda olacaklardır. - ZEYNEP KURTULMUŞ
Yapay zekanın gelişimi yaşadığımız toplumu yeniden şekillendiriyor. Bu ilerlemeler birçok endüstri için potansiyel bir tehdit oluşturuyor. Bu noktada, hükümetlerin yapay zekayı nasıl denetleyeceği ele alınacak önemli bir madde olarak karşımıza çıkıyor.
BÜYÜK DALGAYI DESTEKLEYEN VERİLER
- 200 MİLYAR: Goldman Sachs, yapay zekanın 2025 yılına kadar ABD ekonomisine 100 milyar dolar, dünya ekonomisine ise 200 milyar dolar katkı yapacağını tahmin ediyor.
- 900 MİLYAR: Bank of America’nın araştırma birimine göre, global yapay zeka pazarı 2026 yılına kadar 900 milyar dolara ulaşacak.
- %48: Valoir’in yaptığı araştırmaya göre, çalışanların yüzde 48’i, 2 yıl içinde kendisinin ya da arkadaşlarının işlerinin robotlara geçeceğini düşünüyor.
- %50: Yine Valoir’in araştırması, bazı sektörlerde işlerin önemli bölümünün otomatik hale geleceğini gösteriyor. Buna göre bilişimde yüzde 50, finansta yüzde 42, operasyonlarda yüzde 40, müşteri hizmetlerinde yüzde 38 ve satışta yüzde 37 oranında yapay zeka kullanılabilir.
- 300 MİLYON: Goldman Sachs, Mart ayında yayınladığı raporda, arkasında yapay zekanın olduğu ChatGPT ve DALL-E gibi uygulamaların 300 milyon tam gün çalışan kişinin işine eşit olacağını açıkladı.
- %80: OpenAI ve Pennsylvania’daki araştırmacılar, ABD’deki iş gücünün yüzde 80’inin işlerinin en azından yüzde 10 düzeyinde etkileneceğini ortaya koydular.
- 1 TRİLYON: NVIDIA CEO’su Jensen Huang, ‘Önümüzdeki 4 yılda dünyadaki veri merkezleri yapay zekaya hazırlıklı hale gelmek için 1 trilyon dolar harcayacak” diyor.
ŞİRKETLER NE YAPIYOR?
- ENERJİSA
Enerjisa’da 2023 ilk 6 ayı sonu itibarıyla 6 Robot ve 1 adet kişisel robot kullanımımız var. Enerjisa iş müşterilerimizde Finans, Faturalama, Hukuk, Satış, Çağrı Merkezi süreçleri ile ilgili çalışmalar yapıyoruz, çalışmalarımızda hem workshop’lar düzenliyor hem de eğitimler veriyoruz.
Süreçlerde hem fonksiyonel hem de zaman olarak iyileştirme yapılmasına katkı sağlıyoruz. Robotlar sayesinde uzman arkadaşlarımızın yaptıkları işlerin sürelerinde 5 ila 15 kat arasında iyileştirmeye ulaştık.
Mehmet Fırat/CIO - KİĞILI
Dijitalleşme kapsamında en önem verdiğimiz başlıklardan birini de ‘Robot/RPA’ kullanımı oluşturuyor. Bu sayede verimlilikte önemli başarılar sağladık. Böylece çalışanlarımızı inovatif ve katma değerli süreçlerde kullanmayı hedefliyoruz. Şu anda şirkette 20’nin üstünde robot var. Bazıları standart görev alırken, bazıları iç ve dış müşterilere hizmet için çalışıyor. Bizim gibi şubeleri ve çalışanları dağınık olan şirketlerde saha iletişimi kritiktir. Örneğin, çok basit bir sürece ulaşmak, saha çalışanının saatlerini alırken, robotlar bunu dakikalar içinde yapabiliyor.
Gürkan Taşkıran/CIO - COŞKUNÖZ HOLDİNG
Yapay zeka, büyük veri ve makine öğrenmesinin otomotiv ile yan sanayini köklü şekilde değiştireceğini öngörüyoruz. Aslında değişim birçok yerde de başlamış durumda. Coşkunöz’de üretimde kullandığımız ekipmanlardan topladığımız anlık veriyi, makine öğrenmesi algoritmalarıyla değerlendiriyoruz. Bu sayede önleyici ve kestirimci bakım süreçlerini devreye aldık. Şimdi satış maliyetlerimizi daha iyi izliyor, beraberinde sürdürülebilirliği de sağlıyoruz.
Erdem Acay/CEO
YÖNETİCİLERİN AŞMASI GEREKEN 3 ZORLUK
- Yüksek kaliteli verilere erişim için veri yönetişimi ve yönetim süreçlerine önemli yatırımlar yapmak gerekiyor.
- Yapay zeka, teknik ve sosyal becerilerin birleşimini gerektiren özel bir alan. Bu da sektör için nitelikli çalışanlar bulunmasını zorlaştırıyor.
- Şirketlerin dönüşüm yolculuklarına başlamadan önce, yapay zeka uygulamalarının tek seferlik bir çözüm olmadığını kabullenmeleri gerekiyor. Bunun, sürekli izleme, test etme ve iyileştirme gerektiren devamlı bir süreç olduğunun bilincinde olmaları gerekiyor.