Decacorn yolcusu!

YAZI: MEHTAP DEMİR

Bankacılık serüveni uzun yıllara dayanıyor. Türkiye’de taksitli alışverişin yaygınlaşmasında etkili olan uygulamalardan HSBC’nin Advantage kartıyla başladı. Ardından Bonus kart ve önemli projelerde yer aldı. Sonrasında HSBC’nin İngiltere faaliyetlerine katıldı. Ardından ise Türkiye’ye döndü ve MasterCard’la çalışmaya başladı; Doğu Avrupa, Orta Asya ve Türkiye pazarlarından sorumlu CEO olarak rol aldı.

“Her zaman finans ve bankacılık sektöründe yer aldım, ancak son dönemde teknolojinin bankacılık üzerindeki yarattığı dönüşüm gerçekten heyecan verici bir hale geldi. Teknolojinin ve perakendeciliğin bankacılıkla buluştuğu bu dönemde yeni fırsatlar doğdu” diye konuşuyor. İşte tam da bu noktada, 3 yıl evvel Getir’deki serüveni başladı…

Getirfinans CEO’su Yiğit Çağlayan’dan söz ediyoruz. “Sektördeki boşlukları doldurma amacıyla” yola çıktıklarını kaydeden Yiğit Çağlayan, platformun hedeflerini ve sektöre sunduğu yenilikleri Fast Company için paylaştı.

GETİRFİNANS’IN KURULMASI

Getirfinans’ın hazırlık süreci yaklaşık 3 yıl sürdü. Geçtiğimiz eylül ayında ise faaliyete geçtik. Bu süreç boyunca, bankacılığın ihtiyaçlarını nasıl daha hızlı ve şeffaf bir şekilde karşılayabileceğimiz üzerinde yoğunlaştık.

Getirfinans’ı kurarken, onu Getir’in içinde bir alt birim değil, “bağımsız bir firma” olarak konumlandırdık. Şirket, sadece Getir’in değil, birçok farklı yatırımcının da ortak olduğu bir yapıya sahip. 250 milyon dolar değerlemeyle farklı kurum ve kişilerden yatırım aldık. Getir’in Kurucusu Nazım Salur, Getir yatırımcısı Mubadala, İş Bankası ve Michael Moritz gibi isimler de bu yapının önemli ortakları arasında yer alıyor.

HANGİ BOŞLUĞU DOLDURACAK?

Getir, 10 yıl önce kuruldu ve ana felsefesi “bir tüketicinin ihtiyacı olan market ürünlerini 10 dakika içinde kapısına getirme” üzerine kuruluydu. Bu fikir hızla yayılıp, Türkiye genelinde büyük bir başarı elde etti. Ancak, sadece market alışverişiyle sınırlı kalmadı; yemek siparişi verme, araç kiralama, taksi çağırma gibi pek çok hizmeti de kapsayan bir ekosistem haline geldi.

Bir gün oturup düşündük, “Peki ya Getir bir de bankacılık hizmeti getirse?” dedik. Aynı hızla, aynı basitlikle ve şeffaflıkla bankacılık deneyimini kapınıza getirebilir miyiz? Cevabımız “Evet!” oldu. Bunu başarmak için, teknoloji alanındaki uzmanlığımızı kullanarak bir deneyim tasarladık, ama bankacılıkla ilgili teknik kısımlarda, dışarıdan hizmet sağlayan bir bankayla ortaklık yapma kararı aldık. Tıpkı Getir’in pizza pişirmemesi gibi, biz de bankacılık hizmetlerini dışarıdan alıyoruz ama deneyimi biz şekillendiriyoruz.

FARKLI BİR DENEYİM

Getirfinans, banka olmanın ötesinde bir deneyim sunuyor. Hızlı, şeffaf ve müşteri odaklı bir yaklaşım benimsiyoruz. Bugün mesela, bir kredi kartı talep ettiğinizde, “sadece 10 dakika içinde” kartınız kapınıza geliyor. Farkımız, her şeyin “çok hızlı, basit ve şeffaf” bir şekilde yapılması. Tüketicinin ne ödediğini, hangi hizmeti aldığını tam olarak anlayabileceği bir deneyim sunuyoruz. Hedefimiz, cesur ve yalın bir bankacılık anlayışıyla, tüm hizmetleri en kolay şekilde tüketicilere sunmak. Biz aslında teknoloji firmasıyız. Çözümlerimizi tasarlıyoruz ve bankacılık hizmetlerini dışarıdan alarak bunları tüketicilere sunuyoruz. Tasarımı, fiyatlandırmayı ve deneyimi tamamen biz oluşturuyoruz. Teknoloji ve bankacılığın birleştiği bir noktada duruyoruz.

DÜNYADA BU PAZARIN DURUMU

Küresel alanda gerçekten heyecan verici gelişmeler var. Bizim gibi şirketler, ABD’de göçmenlerin finansal sisteme dahil olmasına büyük katkı sağladı. Aynı şekilde, gençler arasında para transferi ve dijital ödemeler konusunda ciddi bir rol oynuyorlar. “Bugün al, yarın öde” gibi yenilikçi finans çözümleri, ABD pazarında hızla yayılıyor.

Güney Amerika’da da benzer şekilde büyük bir momentum var. Bireylerin bankacılık sistemine daha kolay erişmesini sağlıyorlar ve bu şirketlerin bazen bankalara dönüşebileceğini görebiliyoruz. Avrupa’daysa, finansal hizmetlerin pahalı olduğu bir dönemde, bu tür firmalar bankacılığın maliyetlerini düşürerek tüketicilere daha uygun fiyatlar sunmaya başladı. Tüm bu gelişmeler, finansal kapsayıcılığı artıran ve rekabeti destekleyen modellerin ne kadar sağlıklı ve etkili olduğunu gösteriyor.

Bizim hedefimiz de, tıpkı bu küresel örneklerde olduğu gibi, tüketicilere hızlı, uygun fiyatlı ve alternatif bankacılık hizmetleri sunmak. Hız, şeffaflık ve erişilebilirlik bizim önceliğimiz.

KISA SÜREDE BÜYÜK ETKİ

Çok taze bir başlangıç yapmamıza rağmen elde ettiğimiz rakamlar oldukça iyi. Şu anda 700 bin’e yakın kullanıcıya ulaşmış durumdayız. Ancak, burada önemli olan, kullanıcılarımızın kimler olduğudur. İlginç bir şekilde, kullanıcılarımızın yarısından fazlası, İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlerin dışında yer alan illerden geliyor. Konya, Kayseri, Samsun, Aydın gibi şehirlerden de ciddi bir ilgi görüyoruz. Daha ilk 3 ayda çok geniş bir kullanıcı yelpazesi gördük. Beyaz yakalı profesyonellerden mavi yakalı işçilerimize kadar farklı meslek gruplarından insanlar bizimle ilgileniyor.

Bu durum, bizim için çok umut verici. Çünkü, hedefimiz, “her kesime” hitap etmek. Varlıklı kullanıcılar zaten bankalardan iyi fiyatlar ve hizmetler alabiliyor. Ancak birikimi olmayan kişiler için bu erişim sorunlu olabiliyor. Biz ise herkese iyi fiyatlamalarla, ücretsiz hizmetler sunmayı amaçlıyoruz. İlk rakamlar da bunun bir ihtiyaç olduğunu gösteriyor. Biz herkese hizmet vereceğiz.

MOBİL UYGULAMAYLA ERİŞİM

Şu anda hizmetlerimizi yalnızca Getir uygulaması üzerinden sunuyoruz. Getir müşterisi olmanız gerekmiyor. Sadece Getirfinans’ı kullanarak da hayatınıza devam edebilirsiniz. Getirfinans, özellikle sunduğumuz finansal ürünlerin avantajlarıyla öne çıkıyor. Örneğin, vadeli hesap yerine günlük faiz oranları sunuyoruz. Maaşınızı aldığınızda, örneğin 8 gün sonra tüm maaşınızı harcayacak olsanız, biz o 8 gün boyunca size yüksek getiri sağlıyoruz. Yani, bir ay veya üç ay gibi uzun sürelerle bağlı kalmak zorunda değilsiniz. Ayrıca, çok uygun faiz oranlarıyla kredi de sunuyoruz.

Fakat belki de en önemli fark, deneyimle ilgili. Bizim platformumuzda işlem yapma hızınız çok daha yüksek. Üç işlem yaptıktan sonra 4’üncüsünde gerçekten bağımlı olacaksınız. Örneğin, kartınızı kaybettiğinizde ya da yeni bir kart istediğinizde, 10 dakika içinde kapınıza geliyor.

FİNANSAL AVANTAJLARIMIZ

Bizim en büyük farkımız, günlük faiz oranları ve düşük maliyetli finansal hizmetler sunmamız. Biz günlük faiz sağlıyoruz. Bu, her kurumda sunulan bir avantaj değil. Kredilerde de çok cazip oranlar sunuyoruz. Bugün itibariyle yüzde 3.98’den başlayan kredi oranları sağlıyoruz ve müşteriye maksimum oranı net bir şekilde iletiyoruz. Bu sayede sürprizlerle karşılaşmazsınız. Para transferi konusunda da çok büyük bir fark yaratıyoruz. Diğer uygulamalarda mesai saatleri dışında ücretler artarken, getirfinans’ta 7/24 ücretsiz para transferi yapabilirsiniz. Hem de EFT ya da FAST takip etmeden, tüm transferler tamamen ücretsiz.

Kredi kartı isteyenlere, ücretsiz kredi kartı ve kurye ücreti olmadan, 10 dakika içinde kart teslimatı yapıyoruz. Tüm finansal hizmetleri, tüketici lehine döndürdük diyebilirim. Bu avantajları başka bir kurumda bulmak zor.

“GAME CHANGER” OLACAĞIZ

Bizim hedefimiz, Türkiye’de tabana yayılmak. Bir noktada, bir işlem yaparken karşınıza mutlaka getirfinans kullanıcıları çıkacak. Türkiye genelinde büyümek için çok aktif bir şekilde çalışıyoruz. Bu yola çıkarken, Fibabanka ile iş birliği yaptık. DNA’larımız çok uyumlu, birlikte çok verimli çalışıyoruz. Ama hedefimiz, ortaklıkları çoğaltmak değil, mevcut işimizi 2025 yılı itibarıyla Türkiye’de geniş bir kullanıcı kitlesine yaymak. Ayrıca, yeni ürünler ve hizmetler de sunacağız, bunları zamanla kullanıcılarla buluşturacağız.

Bizim en büyük farkımız, bankacılıkla olan ilişkimizi “tüketicinin lehine” kurmamızda. Diğer bankalardan farklı olarak, fiyatlama konusunda tüketici adına pazarlık yapıyoruz. Tüketicinin lehine fiyatlar sunarak, bankaların sunduğu hizmetlere alternatif olmayı hedefliyoruz. Bu alanda ‘game changer’ (Oyun değiştirici) olacağız.

İLK HEDEF ‘UNICORN’ OLMAK

Toplamda bugüne kadar 70 milyon dolar yatırım aldık. Yatırımın büyük bölümü İş Bankası’ndan oldu (50 milyon dolar), bir kısmını Michael Moritz’in Crankstart fonundan aldık. Farklı kaynaklardan gelen bu yatırımla toplamda 70 milyon dolara ulaştık. Bu yatırımla birlikte şirketimizin değeri 250 milyon dolara çıktı.

Hedefimiz, öncelikle Türkiye’de başarılı bir ‘unicorn’ yaratmak. Bir yıl içinde bu hedefimize ulaşmayı planlıyoruz. Amacımız, tüm bu yatırım ve büyüme sürecini çok dikkatli bir şekilde yönetmek.
Bunu başardıktan sonra, ‘decacorn’u hedefleyeceğiz. Türkiye’den çıkan bir unicorn ve ardından decacorn olmayı, Türkiye’nin gururu haline gelmeyi istiyoruz.

Global açılım konusuna gelince, ilk olarak Türkiye’de büyümek istiyoruz. Kendi ana vatanınızda sağlam bir temel atmak, global açılım için önemli bir adım. Türkiye’de karış karış yayılmayı hedefliyoruz, çünkü burada çok güçlü bir potansiyel var. Dolayısıyla şu an için önceliğimiz burada başarıya ulaşmak. Global açılımı ise daha sonra değerlendireceğiz.

GELECEKTE FINTECH’LERİN ROLÜ

• “Fintech’ler, hem ‘rekabetçi’ olacak hem de ‘tamamlayıcı’ bir rol üstlenecek. Örneğin, İngiltere’de fintech pazarındaki büyüme, geleneksel bankaların hâlâ varlığını sürdürmesine engel değil. Bankalar ve fintech’ler farklı alanlarda çalışacak ve birbirlerini tamamlayacak. Her biri farklı müşteri gruplarına hitap ediyor ve farklı işlevler sunuyor. Bu yüzden fintech’ler ile bankalar arasındaki ilişki hem rekabetçi hem de işbirliği şeklinde şekillenecek.”

BAŞARIMIZIN YENİ DENKLEMİ

• 3 FAKTÖR Bizim için “iyi altyapı, iyi teknoloji ve güçlü bir ekip” başarıya ulaşmanın anahtarları.
• FARK YARATMAK Başarı için farklılık yaratmak çok önemli. Dijital olmak artık bir hijyen faktörü, yani sadece dijital olmakla işinize devam edemezsiniz. Önemli olan, ‘değer önerisini’ iyi bir şekilde sunmak. Bizim yaklaşımımız, “ne olsa kendimiz kullanırdık” diye düşündüğümüz bir iş modeli yaratmak.
• KÜLTÜR Şirket kültürümüzde de bu değerleri benimsiyoruz. İyi ekip, doğru teknoloji ve sabırla büyümek, bizi başarıya taşıyacak. İşin sadece kampanya ya da sadakat programı gibi düşünülmemesi gerektiğinin çok iyi farkındayız. Bu, çok daha büyük bir iş ve sabır gerektiriyor.

GETİRFİNANS NE DEĞİL?

• Getirfinans bir banka değil, bir teknoloji firmasıdır. Bankacılık hizmetleri sunan bir aracı, ara yüz sağlayıcısıyız. Getirfinans üzerinden yapılan işlemler Fibabanka’da tutuluyor, krediler yine oradan sağlanıyor. Böylece, getirfinans ile bankacılık deneyiminin sinerjisini bir araya getiriyoruz.

“ÇALIŞANLARIMIZIN YÜZDE 85’İ TEKNOLOJİ EKİBİMİZDE”

• HER ALANDA AI Yapay zeka, gelecekte tüm süreçleri dönüştürecek bir teknoloji. Her şeyin AI ile desteklendiği bir döneme doğru ilerliyoruz. Biz de bunu her alanda kullanmayı planlıyoruz.
• HIZ VE VERİMLİLİK Şu an için, ChatGPT ve diğer yapay zeka modelleriyle müşteri hizmetlerinde denemeler yapıyoruz. Henüz yayına almadık ama bu alanda testler yapıyoruz. Yapay zekanın işimize etkisi büyük olacak, çünkü hız ve verimlilik sağlayacak.
• %85’i TEKNOLOJİDE Teknoloji bizim için kritik bir alan. Şu an çalışanlarımızın yüzde 85’i teknoloji ekibimizde, yüzde 15’i diğer alanlarda yer alıyor. Neredeyse tüm kaynağımızı büyük ölçüde teknolojiye ayırıyoruz.

3 KRİTİK YENİLİK

• 10 DAKİKADA KAPIDA Bu, dünyada bir ilk. Getirfinans kartınız ve hesabınız 10 dakika içinde kapınıza geliyor. Banka şubesine gitmenize gerek yok.
• GÜNLÜK KAZANÇ Vadeli mevduattan kazandığınız oranları artık günlük olarak kazanıyorsunuz. Hatta dilediğiniz zaman bizi bırakabilirsiniz, bağlayıcı değil. Yani, esnek ve yüksek getirili bir finansal hizmet sunuyoruz.
• ŞEFFAFLIK VE GÜVEN Krediyi alırken, eğer beğenmezseniz 14 gün içinde iade edebileceğinizi açıkça belirtiyoruz. Pek çok kurum bunu açıklamıyor, biz ise en baştan tüm koşulları net bir şekilde sunuyoruz. Gerçekten şeffafız ve hiçbir gizli ücret yok.