Gıdanın kritik oranı

%35

“Global şirketimiz, Temmuz 2021’de tüm üretim zincirlerindeki sera gazı salınımlarında 2040’a kadar ‘net sıfır’ olacağını duyurdu. Bu hedefe ulaşmak için 2030’a kadar enerji tüketiminden kaynaklanan doğrudan salınımların yüzde 35, değer zincirinin bir parçası olan dolaylı salınımların da yüzde 12,3 azaltılması hedefleniyor. Ek olarak ağaçlandırma projeleri gibi doğaya katkıda bulunacak çalışmalar yürütülerek, kalan salınımın da dengelenmesi ve ‘net sıfır’ hedefine ulaşılması planlanıyor. BRF’in Türkiye operasyonu olarak sürdürülebilirlik konusundaki hassasiyetimiz, kurum kültürümüze ve şirketimizin 2030 vizyonuna paralel olacak.”

 

%50

“Türkiye’de suyun yüzde 73’ü tarımsal amaçlı kullanılıyor. Bu oran göz önüne alındığında, su tüketimi, sürdürülebilir tarım açısından odaklanılması gereken alanların başında geliyor. TAT Gıda olarak tarım teknolojilerini geliştirmek ve ürün tedarik ettiğimiz çiftçilerimizi yeni teknolojiler ile tanıştırmak için, kendi tarlalarımızda dijital tarım uygulamalarını hayata geçiriyoruz. Su, gübre ve hasat zamanı gibi tarımsal verim açısından önemli girdileri veri analitiğine dayalı karar destek sistemleri ile işleyerek tarımdaki üretim verimliliğini dünya ölçeğinde rekabetçi bir seviyeye taşıyoruz. Yaptığımız çalışmalarla kendi tarlalarımızdaki su tüketimini yüzde 50 azalttık. Sonraki hedefimiz ise birlikte çalıştığımız çiftçilerimizin üretim yaptığı sahalarda bu teknolojilerin yaygınlaştırılması olacak.”

 

%12

“2022’de besleyici ve keyifli yanları ön plana çıkan, yenilikçi, katma değerli ürünlerimizle iç pazarda güçlü konumumuzu ve agresif ihracat büyümemizi sürdüreceğiz. İç pazarda geçen yılki güçlü performansımızı sürdürmeyi, ihracatta da hacim olarak yüzde 12 bandında büyüme elde etmeyi hedefliyoruz. Ar-Ge, kalite, verimlilik, makine ve teknoloji alanlarında yatırımlarımızı, 2021 ciromuzun yaklaşık yüzde 7-8’i düzeyinde tutmayı planlıyoruz. Ar-Ge ve kalite, bu yatırımlar içerisinden yaklaşık yüzde 6’lık pay alacak. Ar-Ge’de, farklı meyve ve tarım ürünlerini endüstriye kazandırmaya ve ithal ham madde girdilerine, yerli alternatif oluşturmaya odaklanacağız.”

 

1/2

“Türkiye’de tahmini zeytin rekoltesi Türkiye için 1,5-2 milyon ton düzeyindedir. Bunun yaklaşık 500 bin tonu sofralık zeytine ayrılır, kalan miktar ise sıkılarak yağa dönüşür. Sıkım aşamasında zeytinin, zeytinyağına dönüşüm oranı, yağ miktarını ve maliyetini belirler. Bu konuda ideal oran yüzde 20’dir. Sofralık zeytinler ayrıldıktan sonra kalan 1 milyon ton zeytinden 200 bin ton zeytinyağı elde edilebilir. Tüketim tarafında ise zeytinyağı fiyatının, rafine ayçiçeği yağı fiyatına oranı satışları tetikleyen önemli bir etkendir. Örneğin 1’e 2 oranı tüketici gözünde zeytinyağını cazip kılarken, oran 1’e 3 düzeyine çıktığında talep gevşemeye başlar.”

 

%90

“Tedarik sıkıntısı ve birçok alt neden ile üretimi daralan sektörde her şeyden önce müşteri memnuniyeti geliyor. Bizim buradaki kritik oranımız yüzde 100’dür. Bu konuda ilk önceliğimizi, müşteri beklentisine göre ürünü, talep anında tüketiciye ulaştırma oluşturuyor. Büyümek için bu kaçınılmazdır. Bu noktada da lojistik kabiliyet devreye giriyor. Bizim, müşteri toplam sipariş tutarını karşılama oranı hedefimiz yüzde 100, ‘süresinde’ karşılama oranımız yüzde 90’a ulaştı.Yeni dönemde ilk hedefimiz, tüketici taleplerini en kısa sürede karşılamak ve son 5 yıldır düzenli artan pazar payımızı yüzde 20’ye çıkarmaktır. 2022’de ise ciromuzu yüzde 25 artırmayı planlıyoruz. Bir başka hedefimiz ise istihdamı yüzde 20 daha artırmak.”

 

%58

“Türkiye’de deniz ürünleri ve konserve ton balığı pazarı yükseliş eğiliminde. Tüketiciler için pratik, sağlıklı, kaliteli ve aynı zamanda marketten temin edilebilecek en doğal protein kaynağı olarak ton balığı ve dondurulmuş deniz ürünlerinin payı her geçen gün artıyor. Dardanel markası da bu pazarda yüzde 58’lik ciro payıyla ton balığı kategorisinde pazar lideri durumunda. Bulunduğumuz diğer kategorilerin hepsinde de pazar payı lideriyiz. Öncelikli amacımız, bu büyüme ivmesini ve ton balığı kategorisindeki yüzde 50’den fazla olan pazar payımızı sürdürmektir.”

 

47 milyon dolar

“Türkiye’deki cari açık sorununun çözümünde süt ve sütlü ürünler ihracatı çok önemli bir yer tutar. Süt ve süt ürünleri ihracat programlarına yönelik destek verilmesi halinde, Türkiye’nin özellikle yakın coğrafyamız başta olmak üzere Orta Doğu ve Körfez ülkelerindeki pazardan daha fazla pay alacağını düşünüyoruz. Pınar Süt, şu anda Türkiye’nin süt ve süt ürünleri ihracatının yaklaşık yüzde 20’sini tek başına gerçekleştiriyor. 2021 sonunda Pınar Süt’ün toplam ihracatı 47 milyon dolar seviyesinde olacak.”

 

%18

“Türkiye’de yağ sektöründe kritik oran ‘katkı payı oranı’ (satışlardan değişken maliyetler çıkarıldığında elde edilen oran) olarak öne çıkar. Şirketin katkı payı oranı, sabit giderlerini karşılayacak ölçüde pozitif olmalıdır. Zade Yağ’da bu oranlar şöyledir: Ayçiçeğinde yüzde 8, mısırda yüzde 12, sızma zeytinyağında yüzde 16 ve Riviera zeytinyağında yüzde 18. Ayçiçek yağı Türkiye’de çok tüketilir, sürümü fazla, kârlılığı diğer yağlara göre görece düşüktür. Mısır yağı ise az çıkar, fakat kârı yüksektir. Zeytinyağı tüketimi hâlâ Türkiye’de düşüktür, fakat yüksek kârlılıkla çalışılır.Artan fiyatların olduğu piyasaya elinde yeterli stok ile giren yağ şirketleri ciddi kârlar elde edebilir. Bizim tesisler, günlük 400 ton kapasitesi ile mevcut talebi karşılayacak düzeydedir.”

 

%54

“Kurulduğumuz günden bu yana Türkiye ekonomisine yatırımla, üretimle, istihdamla, ihracatla katkı sağlamayı asli görevimiz olarak görüyoruz. 2021’in zorlu şartlarında bile teknoloji ve Ar-Ge’ye yatırımlarımızı sürdürdük, 2021’i yüzde 54 büyümeyle tamamladık ve 40 milyon doları aşkın yatırım gerçekleştirdik. Her yıl en az ortalama 20 milyon euro ek yatırım yapıyoruz. Yarattığımız katma değerin büyük bir kısmını yatırımlara ve büyümeye harcıyoruz. ‘Türkiye’nin Çikolata Fabrikası’ olarak tanımladığımız Gaziantep tesisimize 2012’den bugüne kadar 350 milyon doları aşkın yatırım yaptık.”