in , ,

Japonya’daki şirketlerin uzun yaşamasının sırrı

Şirket Doktoru: Şirketler için yeni dönem stratejileri

japonya'da-sirketlerin-uzun-yasama-sirlari
M. Rauf Ateş

Daha önce bu konuda bir yazı yazmıştım. Geçtiğimiz günlerde Japonya’daki aile şirketleri konusunda birkaç yazı/araştırma okudum. Çok sıra dışı bulduğum Japonya’daki aile şirketleriyle ilgili birkaç bilgiyi paylaşmak istiyorum.

Biliyorsunuz, Japonya, dünyanın en çok “eski” şirketinin olduğu ülke konumunda. 100 yıl ve üstü dönemde kurulmuş tam 33 bin şirket faaliyet gösteriyor. Tokyo merkezli Research Institute of Centennial Management’e göre bu oran dünyadaki 100 yıl ve üstü şirketlerin yüzde 40’ına denk geliyor.

Aynı kurumun verileri, Japonya’da 3 bin 100 adet 200 yıllık, 140 adet ise 500 yıllık şirket olduğunu ortaya koyuyor. Daha da önemlisi 19 şirketin “1000’li yılların” başında kurulduğuna dikkat çekiliyor.

Japonya’daki bu şirketlerle son yıllarda çok sayıda araştırma yapıldı. En yenilerini de dikkate alarak, onları farklı kılan özelliklerini bir araya getirdim:

  • Ryukoku Üniversitesi’nden Prof. Kenji Matsuoka, bu şirketlerin en önemli özelliklerinin, “sonraki kuşağa taşıma” olduğuna dikkat çekiyor. Ona göre, dünyada bütün şirketlerden kârlarını artırmaları, daha fazla değer yaratmaları beklenir. Prof. Matsuoka, “Japonya’daki aile şirketlerinde durum farklıdır” diye konuşuyor. Bu şirketlerde “amaç” da çok önemlidir.
  • Japonya’nın eski şirketlerinin önemli bölümü, ailelere aittir ve geleneksel işlerle uğraşırlar. Örneğin, şu anda dünyada çok tanınan Nintendo, aslında bir kart oyunları şirketidir ve bu işe 131 yıl önce başlamış. Soya sosu markası olan Kikkoman da benzer şekilde 1917 yılında kurulmuş.
  • Japon şirketlerinde “aile değerleri” çok önemlidir. Yüz yıllardır sadık kalınan bu değerler nedeniyle şirketler çalışanlarına özen gösterir, topluma destek olur ve ilham verici ürünler için çalışırlar.
  • Çoğu Japon şirketi “tek işle” uğraşmayı tercih eder. Amacı onu “en iyi şekilde” yapmak, geleneğini yaşatmaktır. Büyümek için kalitesinden vazgeçmek istemez. Yüz yıllardır restoran işinde olan Ichiwa, bu ruhu korumak için Uber East’ten gelen “online dağıtım/paket” işini geri çevirdi.
  • Köklü Japon şirketlerinin bir başka önemli özelliği ise “riskten kaçınmaları” ve “nakit güçlerini” korumalarıdır. Bu sayede ABD gibi büyük ekonomilerde Pandemi sırasında gözlenen büyük iflaslar bu tip Japon şirketleri arasında pek gözlenmedi. Japan Üniversitesi’nden Prof. Toshio Goto’nun yaz ayında 100 yıldan daha eski şirketler arasında yaptığı bir araştırma, bu şirketlerin işlerini sorunsuz 2 yıl sürdürebilecek “nakit gücüne” sahip olduklarını ortaya koydu.
  • Bütün şirketlerin geleneklerini korudukları, büyüme konusunda “tutucu” davrandıkları da söylenemez. Şirketlerin bir bölümü piyasa koşullarına uyum için dönüşümden geçiyor, teknolojiye yatırım yapıyor. Örneğin, çelik su ısıtıcılar üreten NBK şirketi son yıllarda “yüksek teknolojiye” dayalı üretime geçti. Bir başka örnek ise 332 yıllık kimono üreticisi Hosoo… Şirket son yıllarda ev tekstiline, hatta elektronik işine de girdi.

Bir başka örnek ise Budist dinine yönelik ürünlerle uğraşan Tanaka Iga şirketi. Şirketin 72’nci kuşak temsilcisi Masaichi Tanaka, kendi alanlarında inovasyonun zor olduğuna dikkat çekiyor. Ancak, 3D (3 boyutlu) baskı işini incelediğini söylüyor.

  • Japon aile şirketlerindeki en önemli sorunlardan birinin ise “veliaht” bulmak olduğu söyleniyor. Yeni kuşak, eski aile işlerini devam ettirmek konusunda çok istekli değil. Bu da birkaç yıllık şirketlerin geleceği için tehdit olarak görülüyor.

GEÇİŞ RİSKİ DEĞİŞTİ Mİ?

Ünlü yönetim danışmanı Adrian Slywotzky’nin güzel bir yaklaşımı vardı. “Endüstrilerin geçiş riski” analizini yaptığı bu yaklaşım için, kitabı piyasaya çıktığı döneme kadar olan 100 yılı analiz etmişti. Bu doğrultuda sektörlerdeki teknoloji, tüketim ve iş modeli değişikliklerine bağlı “geçiş oranlarını” incelemişti. Bir başka deyişle, şirketlerin bu değişimlere ayak uydurup, bir sonraki aşamaya ulaşma düzeyini ortaya koymuştu. Örneğin, büyük bilgisayar üreticilerinin, mobil cihaz üretimine geçiş başarılarına dikkat çekmişti. Bu değerlendirmede en başarılı şirketler, 2000’lerin başında, “Mini bilgisayar üreticileri, yazılımcılar” olarak öne çıkmıştı. En düşük oranlar ise perakendede hesaplanmıştı. Sanıyorum, online ticaret nedeniyle hâlâ perakendenin oranı yüksektir. Ancak, acaba diğer sektörlerde durum ne oldu? Adrian Slywotzky’ye ulaşıp sormak lazım.

AİLE HEP ORALARDA OLMALI

Geçmiş yıllarda Ford Ailesi’nin şirket yönetimine katılımı konusunda bir yazı hazırlamıştım. Ailenin ana stratejisi, genç bireylerin en alt kademeden, örneğin bayilerden, fabrikanın üretim hatlarından başlamaları üzerine kurulu. Yakın zamanda Ford’un başkanı Bill Ford ile yapılmış bir söyleşiyi okuyunca, geçmişteki yazımı hatırladım. Bill Ford, şirkette aile bireylerinin katılımı konusunda çok önemli birkaç saptama yapmış:

  • Şirketimizdeki arkadaşlarımızın önemli bölümü (Çalışanlar, bayiler, satıcılar), hatta hükümet bile ailenin işin içinde olmasını seviyorlar. Çünkü, işin içinde “sorumlu” birinin olduğunu görmek istiyorlar.
  • Ben sonuçta ailenin bir üyesiyim ve günün birinde “altın paraşütle” (Büyük miktarda tazminat) ortadan yok olmayacağım. Ben ve ailemin adı her gün buralarda, üretim hatlarında… İşin içinde itibarımız var.
    Ford Ailesi’nin gençlerini işe hazırlama stratejisini beğenirim. Bu konuya meraklı olanların okumalarını öneririm. Aile şirketine bireylerin katılımında ise Bill Ford gibi düşünürüm: “Aile hep oralarda bir yerlerde” olmalı.”

[email protected]

Yazar: Fast Company Türkiye

©Fast Company Dergisi, Türkiye’de Fast Dergi Yayıncılık A.Ş. tarafından Türkiye Cumhuriyeti yasalarına uygun şekilde yayınlanmaktadır. Fast Company’nin isim hakkı ABD’de Mansueto Ventures’a, Türkiye’de Fast Dergi Yayıncılık A.Ş.’ye aittir. Dergide yayınlanan yazı, tablo, fotoğraf ve görsellerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

bankacilik

Büyük kurumların yeni stratejisi: Bankacılık!

turizm-sektorunun-kritik-orani

Turizm sektörünün kritik oranı