in , ,

Serena Williams: Yeni bir saha çizgisi

Teniz yıldızı ve girişim sermayedarı Serena Williams Tek Kadınlarda 24. Grand Slam Şampiyonluğu’nu kazansın ya da kazanmasın, kariyerini korumak için yorulmaksızın çalışıyor.

yeni-bir-saha-cizgisi

YAZI: NICOLE LAPORTE
FOTOĞRAFLAR: DJENEBA ADUAYOM

Serena Williams’ın zirvede oynamaya devam etmek için dayandığı araçlar arasında en çok değer verdiği Toggl olabilir. Bu uygulama, hayatını en fazla kaplayan üç şeye -ailesine, işine ve tenise- ne kadar zaman ayırdığını takip etmesini sağlıyor.

“Benim için gerçekten çok iyi, çünkü günün sonunda hayatımın her alanı için ne kadar süre ayırdığımı görebiliyorum” diyor. Williams, programını Toggl verilerine göre ayarlıyor, özellikle de 3 yaşındaki kızı Olympia ile yeterince zaman geçirmediğini gösteriyorsa… “Kızıma ayırdığım zamanın çok fazla olmasını istiyorum” diyor.

Kendini “teknoloji bağımlısı” olarak tarif eden Williams’ın dijital merakı 2017’de Reddit kurucu ortağı ve girişim sermayedarı Alexis Ohanian ile evlendiğinden bu yana derinleşti – nişanlandıkları Reddit’te duyurulmuştu. Havalı uygulamalar hakkında konuşurken, utangaç bir tavırla, Ohanian bir BT çalışanı olduğundan, “Kopya çekiyorum çünkü kocam bu işte çalışıyor” diyor. Sık sık düzenli kullandığı uygulamalar: Beslenme programını takip ettiği Zero [aralıklı olarak oruç tutuyor (‘intermittent fasting’) ve genellikle öğlene kadar yemek yemiyor] ve yaygın olarak iş için kullanılan Slack ve Zoom. Bugün de Florida, West Palm Beach’teki evinden Zoom kanalıyla konuşuyor. Üzerinde düz siyah bir tişört var ve ince örgülü saçları gevşek bir şekilde arkada toplanmış. Ekranı daha iyi görebilmek için şık bir siyah çerçeveli gözlükten diğerine geçerken, tüm zamanların en iyi tenis oyuncusundan çok, sık sık görüşme yapan bir kitap editörünü andırıyor.

39 yaşındaki Williams, 1973’ten bu yana 24 Grand Slam şampiyonluğu rekorunu elinde tutan Margaret Court’u yakalamaya tek şampiyonluk mesafede. 24. şampiyonluğu kazanma arzusunun “hâlâ oynuyor olmasının tek nedeni” olduğunu açık yüreklilikle söylüyor. Ancak arkasındaki pencereden Florida’nın yüksek palmiye ağaçlarının gözüktüğü bu ekim ayı öğle saatinde, Williams rekabet modunda değil. Ailesiyle birlikte her gün COVID-19 testlerinin yapıldığı Ağustos ayındaki ABD Açık yarı finalinden sonra Fransa Açık’a geçti. Ardından, turnuvanın başlarında, aşil topuğundan sakatlanarak şampiyonadan ayrıldı ve şimdi insanüstü enerjisini Toggl ‘pasta grafiği’nin diğer alanlarına kanalize ediyor.

Bu grafikte en büyük dilimlerden biri, 2014 yılında kurduğu; kadınlar, beyaz olmayanlar ve adı Silikon Vadisi’nde duyulmamış girişimciler tarafından kurulan şirketlere yatırım yapan bir girişim fonu olan Serena Ventures’a ayrılıyor. Her hafta 60’ın üzerinde kurucudan birine ulaşarak “Markayı nasıl inşa ederiz? Ben ne yapabilirim?” gibi sorular soruyor. Diğer dilimler, “S ubmrella” (S şemsiyesi) adını verdiği kişisel markalara ayrılıyor. Bunlar, kendi adını taşıyan, etik değerlere uyan bir mücevher markası ve her bedenden kadınlar için ürün tasarlayan (Williams büyük bedenlere “muhteşem” bedenler adını verdi) uygun fiyatlı giyim şirketi S by Serena. (“Çok fazla takipçi gelmeye başladığı” için Pinterest’te özele çevirdiği hesabında) giysilerin eskizleriyle ilgileniyor, ambalaj tasarımına ağırlık veriyor ve bir multimedya şirketi kurmak için Hollywood’daki bir yetenek ajansı ve medya şirketi olan WME ile birlikte çalışıyor.

Williams’ın hayatında hep olduğu gibi, arayışları kendi hikayesine ve markasına sıkı sıkıya sarılmış durumda. Kendisi ve kız kardeşi Venus, tenisin zambak beyazı dünyasını 20 yıldan uzun süre önce yıkıp o kültürü ve beklentileri paramparça ettiğinde, dünya da bunun farkına vardı. Tipik, Williams tarzı bir başarıyla 2017 Avustralya Açık’ı hamileyken kazandı. (Olympia’yı doğurduktan bir gün sonra, akciğer kanallarında oluşan pıhtıların yol açtığı öksürük nedeniyle dikişleri patladı; ölüme çok yaklaştı.) 2018 turnuvasına bedene tam oturan siyah bir kıyafet giyerek çıktığında, Fransa Açık yetkilileri bunu “uygunsuz” olarak değerlendirdi. Ardından siyah fırfırlı bir tül ve file taytla buna cevap verdi. Williams, ırkçılık ve cinsiyetçilik karşısında güçlü, kendini yetiştirmiş bir siyahi kadın olarak benzersiz konumunu kullanıyor. Teniste ücret eşitliği için güçlü bir savunucuydu ve her zaman kendini tanımlayan bir noktaya değindi. Yine de, üzerinde iyi düşünülmüş ve stratejik olsalar bile, iş konusundaki girişimleri bazı açılardan sınırlandırıyor. Örneğin, Serena Ventures ile, bir sonraki büyük halka arz girişimi için para savurmuyor; ancak daha adil bir gelecek için uzun vadeli yatırımlar yapıyor.

Değişim yaratmak zaman alır. Bu haftaki programının Toggl’daki dağılımı sorulduğunda yüzü gevşiyor ve hafifçe kıkırdıyor. “Çok hoş, çünkü egzersiz yapmam gerekmiyor.” Zoom’daki görüşme esnasında “Olympia şu anda uyuyor, yoksa burada olurdu” diyor. Küçük çocuklu her çalışan ebeveynin anlayacağı bir duyguyla, bu durum onu rahatlatıyor gibi görünüyor. Günün erken saatlerinde, girişim fonu kurucularından biriyle konuşurken, yemek masasında Olympia ile lego yapıyordu. Williams kızı için “Benimle ekstra zaman geçirmeye ihtiyacı olduğunu hissettim” diyor; “Yarın ofisime gelebilir ama bugün ben onun ofisindeydim.”

Williams’ın hayatı nadiren böyle uyumlu akıyor. S by Serena’nın COO’su Chidinma Asonye, “Serena, 20 kişiyle bir Zoom görüşmesi esnasında Olympia’ya tırnaklarını boyaması için bir oje şişesi uzatırken bir fırsat hakkında kendisine sorulan bir soruyu serinkanlı şekilde yanıtlıyor” diyor. Olympia, Serena Ventures yatırım komitesi toplantılarının düzenli bir katılımcısı. Williams’a uzun süredir sponsorluk yapan Nike ile pandemi öncesinde yaptığı bir toplantı esnasında, bebek koltuğu konferans masasının ortasına kurulmuştu. Williams’ın WME Sports’ta uzun süredir temsilcisi olan Jill Smoller, “CEO gibiydi” diyerek gülüyor. Ancak işler her zaman tamamen sorunsuz gitmiyor. Williams’ın bir InstagramTV güzellik çekimi esnasında Olympia’nın onun ruj koleksiyonunu keşfettiğinde olduğu gibi…

Williams turnuvalar için antrenman yaparken, sabah 9’dan öğlen 13’e kadar sahada seri şekilde çalışıyor. Bu zaman aralığında etrafındaki herkes onun yanına yaklaşılmayacağını biliyor. Williams “Sabah tenis zamanıdır, öğleden sonra iş zamanı… Zamanımı gerçekten çok iyi organize ettim” diyor.

Asonye, bu disiplinin “tam zamanında veya bir dakika kala katıldığı toplantılara kadar uzandığını” söylüyor. “Tam arayacağınız sırada, ‘Eve gidiyorum, üç dakika gecikeceğim’ diye yazıyor. Üç dakika bile gecikecekse, size haber veriyor” diyor.

Bir şirket yönetmek de ebeveynlik de, hem yüksek düzeyde iletişim gerektiren hem de başkalarının ihtiyaçlarına yanıt ürettiğiniz işlerdir. Tenis ise odak noktasında yalnızca iki şeyin bulunduğu tek kişilik bir spordur: O küçük sarı top ve filenin diğer tarafındaki kişi. Williams buna kendini adıyor.

Smoller, “Serena antrenman yaparken tek düşündüğü şey o” diyor. Büyük bir maçı kaybettiğinde, bu büyük bir darbe oluyor ve “kararıp kendi içine çökerek yalnız kalmak istiyor.” Ancak Williams, bu kaybı atlatıp zihnen sıfırlandıktan sonra geri dönüyor. Smoller, “Her zaman bebeği için ortaya çıkıyor” diyor; “Ortadan kaybolma şansı yok, çünkü o bir anne.”

Williams, “Hayat akıyor” diyor; “Siz hareket etmezseniz, Olympia sizi harekete geçiriyor.”
Williams hayatının önemli bir bölümünü “hazır” pozisyonda geçirdi; bu da onu işinde esnek olmaya hazırlayan bir gerçek. Örneğin, S by Serena serisini hayal ederken, şirketin 2018 yılındaki lansmanından bile önce, birkaç büyük perakendecinin onunla ortaklık fikrini geri çevirmesi üzerine yön değiştirmek zorunda kaldı. “İlgilenmediler” diye anlatıyor: “O dönemde birçok farklı marka çıkaran birçok ünlü vardı. Başarılı oldular mı, bilmiyorum. Ya da sadece beni istemediler, bilmiyorum” diyor. Williams, tavsiye almak için Vogue dergisi yayın yönetmenine ve 16 yaşından beri arkadaşı ve akıl hocası olan, Condé Nast’in sanat yönetmeni Anna Wintour’a başvurdu. Wintour, ona “Doğrudan tüketiciye gidebilirsiniz” dediğini hatırlıyor. Wintour, Williams müşteriyle doğrudan iletişim halinde olduğu için bu tavsiyenin mantıklı olduğunu söylüyor. “Çoğu zaman bir tasarımcının başarısı, kıyafetlerini satın alan kişiyle nasıl bağlantı kurduğuyla ilgilidir. Ve Serena bunu yapabilir” diyor.

Şirket, aralarında Williams’ın milyonlarca sosyal medya takipçisinin de bulunduğu tüketicilere kişisel deneyimlerini paylaşmaları ve belki de bir S logolu rozet veya tişört satın almaları için bir davet içeren “What Is Your S?” kampanyasıyla yola çıktı. Williams kendi S’lerini “güç” (strength), “hayatta kalmak” (survive) ve “bazen sadece genel olarak güçlü olmak” (sometimes just overall being strong) olarak tanımladı. “S by Serena, daha ilk günden itibaren toplumla ilgiliydi, parayla değil” diyor ve devam ediyor: “Elbette, ayakta kalmamız gerekiyor, ancak müşterilerimizin kıyafetlerimizi giydiklerinde mutlu olmalarını da istiyoruz.” Nitekim, New York şehri merkezli S by Serena, bazıları serbest çalışan iki düzineden daha az personeli olan yalın bir operasyon. Geçtiğimiz bahar COVID-19 ortaya çıktığında Williams çevikliğine güvenmek zorunda kaldı. Devletin sağladığı PPP kredisine başvurmayı tercih etmeyerek (“diğer şirketlerin buna bizden daha çok ihtiyacı vardı” diyor) harcamaları azalttı. Şirket ayrıca, stokta bulunan kumaşlardan (tabii ki S logolu) maskeler üretti ve bunlar kısa sürede en çok satanlar arasına girdi.

Williams, “Perakendecilik, açıkçası, bunlar yaşanırken içinde olmak isteyeceğiniz son iş” diyor; ama “pes edemezsiniz, ikinci bir yol düşünmelisiniz” diye devam ediyor. Yedek plana sahip olmanın önemini, Williams’a genç yaşlardayken, hâlâ yakın ilişkide olduğu babası öğretti. Richard Williams, televizyonda bir tenis oyuncusunun bir turnuvayı kazanarak 40 bin dolar topladığını gördükten sonra, kızlarını yıldız olmaları için eğitebileceğine karar verdi (eğitim videoları izleyerek oynamayı öğrendi). Yine de her zaman tenisle yetinmemek gerektiğini vurguladı.

Richard, Los Angeles’ın Compton şehrinde Serena ve Venus halka açık kortta tenis oynarken civardaki çocuklardan gidip onları yuhalamasını istiyordu. Böylelikle odaklanmayı ve zihinsel (ve gerçek) gürültüyü engellemeyi öğrenebilirlerdi. Ayrıca İspanyolca ve Fransızca dersleri alıyorlardı ve ödevlerini yapmazlarsa tenis oynamalarına izin verilmiyordu. “Bedenlerimiz ne kadar zayıf, değil mi? Bugün burada, yarın yok veya yürüyemiyorsunuz. Bize hep şu vurguyu yapıyordu: Bir B planın olsun.”

Williams, 2003-2005 yılları arasında Fort Lauderdale Sanat Enstitüsü’nde moda eğitimi aldı. “Wimbledon ve ABD Açık şampiyonluklarımın arasıydı” diyor. 2011 yılında, UMass Amherst’te kinesiyoloji (vücut hareketinin mekaniği) ve pre-medikal dersleri almaya başladı. Niyeti diploma almaktı, ancak Olympia’ya hamile kaldığında bıraktı. 2014 yılında kendi sermayesiyle kadınlara dönük bir vitamin ve beslenme şirketi olan Olly gibi girişimlere yatırım yapmaya başladı. Google ve Facebook gibi teknoloji şirketlerinin atılımlarını takip etmişti ve dünyaca ünlü bir sporcu olsa bile kendini dışarıda kalmış hissediyordu. Neden onlara yatırım yapamamış ya da bunu istememişti? Williams, “Benim düşüncem buydu” diyor; “Kalabalığa nasıl girerim?… Demek istediğim, haftada 1 milyar dolar kazanmıyordum, ama 17 yaşımdan beri para kazanıyorum ve bazı şeylere yatırım yapabilmeyi isterdim. Zirvedekilere nasıl girebilirdim?”

Yıllar sonra düşüncelerini daha geniş bir zemine taşıdı. Onun gücüne sahip olmayan kadınlar ve beyaz olmayan insanlar ne yapacaktı? Bırakın bu yeni bir kültür yaratan milyar dolarlık şirketlere yatırım yapmayı, kendi şirketlerini kurma şansları ne kadardı?

Williams yanıtın cesaret kırıcı olacağını biliyordu, ancak 2017’de gördüğü veriler, düşündüğünden daha da acımasızdı: Kadın kurucular tarafından yönetilen şirketler tüm girişim sermayesi fonlarının yalnızca yüzde 2’sini topladı. Bu sayı 2019’da yüzde 2,8’e yükseldi. Siyahi kurucuların liderliğindeki şirketler ise şu anda girişim sermayesinin yüzde 1’inden azını alıyor.

Sessizce, JPMorgan’da uzun yıllar çalışmış, Harvard’da MBA yapmış Alison Rapaport ile ortaklık kurdu ve bazı şirketlere çekirdek sermaye koymaya başladı. Farklı ten rengine sahip kadınlar için renkli iç çamaşırları ve çorap üreten Nude Barre ve kadınlar için erkeklerinkine göre daha düşük maliyetli tıraş ürünleri satan Billie bunlardan bazılarıydı. O zamanlar Williams, SurveyMonkey ve Poshmark’ın yönetim kurulundaydı, ancak yatırımlarının bir başka ünlü amatörün hobisi olarak göz ardı edileceğinden korkuyordu. “Ne düşünüyorum, biliyor musunuz? Bunları gerçekten yapmak istiyorum” diyor; “Bir portföy oluşturmak istiyorum. Ne yaptığımı görmenizi ve bunların beni anlatmasını istiyorum.” Initialized Capital’ın ortağı olarak Cruise, Ro ve Instacart gibi dikkat çeken şirketlere yatırım yapan Ohanian ile profesyonel mesafeyi korumak konusunda ise dikkatli. Williams, “Bazen gidip, ‘Evet, bu şirkete yatırım yaptım’ diyeceğim. Ve o da gidip ‘Buna mı yatırım yaptın?’ diyecek.”

Williams’la görüşmeye elinde bir paket taco’yla geldikten sonra işe alınan Rapaport, “O ve Ohanian birbirlerini teşvik ediyor ve bazen anlaşmalardan bahsediyoruz” diyor; “Ama çoğu zaman oldukça bağımsız. Neye yatırım yaptıkları konusunda farklı felsefeleri var.”

Olly, Unilever tarafından 2019’da satın alındığında bu, Williams’ın portföy şirketlerinden bu şekilde ilk çıkışıydı Williams, Serena Ventures’ı Instagram’dan resmi olarak duyurdu. Kısa süre sonra yeni hamlelerini duyurdu ve Bumble’ın 2019 Super Bowl reklamında oynadıktan sonra, ilk buluşma uygulaması olan Bumble’a yatırım yaptı. “[Yatırıma] odaklanmadığım tek zaman, bir Grand Slam’de olduğum, yılın yaklaşık sekiz haftası” diyor. Butik yatırım şirketi Lion-Tree’nin kurucusu ve CEO’su olan arkadaşı ve akıl hocası Aryeh Bourkoff ile geçtiğimiz mayıs ayında yaptığı Zoom röportajında Williams, “Tenis dışında bu ateşi ve heyecanı hissetmedim” diyordu.

Williams ve küçük ekibi (Rapaport ve ortağı Abir Liben), kurucuları işe alımlarda çeşitliliği dikkate almaya yönlendiriyor. Ormanların korunmasına dönük çalışmaları izlemek için yapay zekadan yararlanan Pachama şirketinin Arjantinli kurucu ortağı ve CEO’su Diego Saez Gil, Serena Ventures’ın onu azınlık gruplarını temsil eden adaylara yönlendirdiğini söylüyor. “Bu bizim için önemliydi. Kadın, trans birey ve siyahi olan inanılmaz bir mühendisi işe aldık” diyor.

Rapaport, Williams’la tanışana kadar yüksek bir performans sergilediğini düşünüyordu. “B tipi olmalıydım. İkimizin de günde 24 saati var, ama yemin ederim ki onunkisi daha fazla” diyor. Rapaport, geçen Şubat ayında bir girişimci ile buluşmak üzere birlikte Florida’ya uçtuklarını hatırlıyor. “O gelmeden önce Serena’nın evine gittim, tenisten dönüyordu.” Daha sonra gördüğü şey, Williams’ın “göz kamaştırıcı bir şekilde oturduğu yerde, ertesi gün yapacağı Stuart Weitzman çekimi için senaryo okurken, migren ilacı için yaptığı bir onay anlaşmasını sonuçlandırmasıydı.” Ayakkabı markası, Williams’ın anlaşma yaptığı bir düzineden fazla şirketten sadece biri.

“İçeriği düşündüğümde, 48 dakikalık, bölümlere ayrılmış gösterileri düşünmüyorum. Farklı bir şey düşünüyorum” diyor. Williams, medya holdingi WME’de planlama sürecinde olan bir prodüksiyon şirketi ile yapmak istediği şey için fikirleri tartıyor. Şu ara şirketteki temsilcilerle ve yöneticilerle yapmak istediği eğlence türü hakkında konuşuyor. Kendisi şiddet içeren herhangi bir şey izlemekten nefret ettiğini düşünerek, bunun “sağlıklı” olmasını istediğini söylüyor. The Umbrella Academy’i “vahşi” buluyor.

Çocuk programları da tartışılıyor. Williams, bugünlerde başlattığı her şeyde olduğu gibi, sahiplik hakkında da düşünüyor: Yarattığı şeyi kontrol etmek ve tüm benliğini arkasına koyabilmek.

Geçen yaz Black Lives Matter hareketi gelişmeye başladığında, S by Serena, “Sizin S’niz nedir?” kampanyasını yeniden başlattı. Williams, en son tasarımları sergilediği ve takipçileriyle sohbet ettiği “Serena Saturday” IGTV videolarından birinde, üzerinde “Women Who Rise” (Yükselen Kadınlar) yazan siyah bir tişört ile kendi “S’leri” hakkında konuştu.

“17 yaşımdan bu yana para kazanıyorum. Belli şeylere yatırım yapabilmiş olmayı isterdim.”

Yehova Şahidi olarak yetiştirilmiş bir insan olarak -yaşamdaki iki önceliği “Tanrı ve aile”- Williams başkan adaylarının ikisini de desteklemedi ve hatta siyasi konularda yorum bile yapmıyor. Black Lives Matter hakkında derin bir konuşmaya girmekten bile uzak duruyor. “Her zaman bir hareketti gibi geliyor” diyor; “Ve sonra, kaydedilen bu cinayetlerde her şey ortada olduğu için -çünkü gerçekçi olalım, bu filme kaydedilenlerden fazlası oluyor- insanlar harekete geçti; her şeyin birleştiği güzel bir fırtınaydı.” Birçok insanın evde olmasının ülkedeki ırkçılık üzerine düşünme fırsatı yarattığını ima ediyor. İnsanların “gözlerini açmak için daha fazla zamanları olduğunu” söylüyor. Sonra konuşmayı durduruyor. Sesi zayıflayarak, “Bunun dışında, bu soruya gerçekten bir yanıtım yok” diyor.

Ancak açıkça ele alma ihtiyacı hissettiği bir konu… Haziran ayında ırksal adalet protestoları zirvedeyken bir “Serena Saturday” videosunda Williams, şunları söyledi: “Pek çok insan bilmiyor; tüm hayatım boyunca pek çok zorlukla başa çıkmak ve eşitsizliğe katlanmak, ırkçılıkla uğraşmak zorunda kaldım. Ne yazık ki, benim ten rengime sahip insanlar için bu bir şekilde norm haline geldi.” Ohanian yanına oturuyordu. Ohanian’ın üzerinde siyah tişört ve mavi spor ayakkabı, Williams’ın üzerinde kısa mor desenli bir elbise ve parlak eflatun topuklu ayakkabı varken, çift hiçbir sloganın yapamayacağı ölçüde güçlü bir imaj sundu. Ohanian, Reddit yönetim kurulundan istifa ederek cesur bir adım attı ve şirketi onun yerine siyahi bir üye getirmeye davet etti. (Şirket de öyle yaptı: Y Combinator’ın ortağı ve CEO’su Michael Seibel’i getirdi.)

Williams, Ohanian birkaç hafta önce ona planından bahsettiğinde şaşırdığını söylüyor. “Emin değildim, çünkü bununla nereye varacağını bilmiyordum” diyor. “Bekle, ne yapıyorsun? Bunu neden yaptın?” dediğini anlatıyor ve devam ediyor: “Bu benim ilk tepkimdi. Ama anlattığında ‘Tamam, haydi o zaman!’ dedim.”

SERENA WILLIAMS ZAMANINI NELERE YATIRIYOR?

(TENİS DIŞINDA) GENİŞ BİR ALANA YAYILAN UĞRAŞLARINA BİR BAKIŞ

  • SERENA VENTURES
    Williams’ın 2014 yılında kurduğu yatırım fonunun mantrası “Değişimi ateşle.” Bugüne kadar dünyayı daha adil bir yer haline getirme arayışında 60’tan fazla şirkete tohum sermayesi sağladı.”
  • S BY SERENA
    Williams bu hazırgiyim şirketini 2018 yılında kurdu. Doğrudan tüketiciyi hedefleyen şirket, her bedenden kadınlara ulaşılabilir ürünler yaratarak çeşitliliği destekliyor.
  • SPONSORLUK VE ANLAŞMALAR
    Williams’ın bir düzineden fazla markayla anlaşması var: Nike, Wilson, Gatorade, Beats, JPMorgan Chase, Secret, Abbvie, Lincoln, Stuart Weitzman, Audemars Piguet, KP Sanghvi, Away ve Berlei.
  • SERENA WILLIAMS JEWELRY
    2019 yılında kurulan ve etik kurallara uygun şekilde çıkarılıp işlenen pırlantaların olduğu bu seri, fiyatları 299 ile 10 bin dolar arasında değişen, “kraliçe” ya da “şampiyon” gibi isimler taşıyan kolyeler, küpeler ve yüzükler barındırıyor.
  • YETUNDE PRICE RESOURCE CENTER
    2016 yılında Serena ve Venus Williams tarafından Los Angeles’ın Compton şehrinde kurulan bu merkez, silahlı şiddetten etkilenen kişileri destekleniyor. Çete şiddeti nedeniyle ölen üvey (anneleri aynı) kız kardeşlerinin ismini taşıyor.
  • SERENA DESIGN CREW
    Nike ile anlaşmasının bir parçası olarak Williams 2020’de yılda iki kez bir spor giyim koleksiyonu yaratmak üzere seçilmiş, farklı köken ve tercihlerden bir grup tasarım öğrencisiyle işbirliği yapıyor.

EN VERİMLİ İNSANLARIN SIRLARI

Uyandığı saat

“07:00-08:00 civarı. Tek nedeni, Olympia’nın uyanması. Mutlaka yataktan çıkmıyorum.”

Sabah yaptığı ilk iş

“Telefonumu kontrol ediyorum.”

Kullandığı verimlilik uygulamaları

“Toggl. Slack. Zero. Son zamanlarda Pinterest. Ve [tek kullanımlık fotoğraf makinesi uygulaması] Dispo.”

Gece yaptığı son şey

“TV izliyorum. [Dolayısıyla] yaptığım son şey bilgisayarımı kapatmak. Evet, artık bilgisayardan TV izliyorum.”

Uyku saati

“Belli bir saatim yok. Çok uyumam. 23:00’te yatağa yatıp 02:00’de uyuyabilirim. Yatağa yatarım ama uyumam. İyi uyku uyuyan biri değilim.”

Yazar: Fast Company Türkiye

©Fast Company Dergisi, Türkiye’de Fast Dergi Yayıncılık A.Ş. tarafından Türkiye Cumhuriyeti yasalarına uygun şekilde yayınlanmaktadır. Fast Company’nin isim hakkı ABD’de Mansueto Ventures’a, Türkiye’de Fast Dergi Yayıncılık A.Ş.’ye aittir. Dergide yayınlanan yazı, tablo, fotoğraf ve görsellerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.