Fast Company Türkiye
Fotoğraf: Pixabay
ARZU ASLAN KESİMER
Bağımsız YKÜ
“2023 yılında hem global hem de yerel düzeyde talep düşüşleri başlayınca, sürdürülen iddialı satış hedeflerine ulaşmak zorlaştı. Buna karşılık, operasyonel giderleri aynı hızda azaltmak mümkün olamayınca, ‘şişman şirket’ kavramı yeniden gündeme geldi. Şirketler pandemi öncesi sahip oldukları ‘fit’ yapıyı kaybettiler. Şimdi, hızla eski formlarına dönmek için ‘sıfır bazlı bütçe’ gibi maliyet kontrol araçlarına başvuracaklar.
Bu gelişmeler, startup’ların başarıya ulaşabilmesi için sadece farklı olmak değil, daha önce düşünülmemiş veya düşünülse bile uygulanmamış, 0’dan 1’e gidecek ve logaritmik büyüme potansiyeline sahip iş modelleri geliştirmelerini zorunlu hale getiriyor. Artık yatırım bulmak çok daha zor ve sadece ‘en iyinin en iyisine’ yer olacak.”
NURTAÇ ZİYAL AFRİDİ
Bateel International CEO
Bana göre en önemli konuyu, şirket içi sorunlara odaklanmak oluşturuyor. Bunun yerine daha çok inovasyon ve pazardaki fırsatlara bakmalı. Hiyerarşi ve iç politikalar yerine herkesin açıkça fikirlerini tartışabileceği olanaklar yaratmak, bunu da samimiyetle hayata geçirebilmek, büyümek için daha elverişli bir şirket kültürü yaratır.”
EGE PEKKINRAN
Groupe SEB Türkiye GM
“Olumsuza odaklanmak, benim sıklıkla gördüğüm bir problem. ‘Neden olmaz, neden yapamayız, nasıl sıkıntı yaşarız’ gibi önermeler ile işe başlamak, çok yaygın bir alışkanlık. Ekibimden bu tarz bir yaklaşım gördüğümde ilk olarak kendimi pozitifte kalmaya ikna ediyorum. Çünkü, bu bile zaman zaman zor olabiliyor… Sonrasında da karşı sorular ve verilere dayanan sorgulamalarla karşımdakini nötr bir seviyeye çekmeye çalışıyorum.”
NİLAY TATLISÖZ
Castrol Türkiye CEO
Her şirket için genelleme yapmak doğru olmasa da, başarılı şirketlerin ortak noktalarına bakmak faydalı olacaktır. Başarılı şirketler, kısa vadeli risklere karşı hızlı ve doğru aksiyon almalarıyla dikkat çekiyorlar. Bununla birlikte orta ve uzun vadeli stratejilerine odaklanarak yatırımlarına da devam ediyorlar. Bu başarıyı sağlamak adına ise sağlam, inovasyon odaklı bir stratejiye, iyi bir ekibe ve bu stratejiyi uygulama kararlılığına sahip bir yönetime ihtiyaç olduğunu söyleyebiliriz.
“Hayallerin Türkiye’nin şart ve kısıtları ile sınırlı olmasını, en büyük hastalık olarak görüyorum. Bunu önlemek için, globalleşmeyi sadece ihracat yapmakla eşleştirmeyip, ürün geliştirmeden yönetim şekline kadar misyon haline getirmek gerekiyor. Karar kademesindeki insan kaynağını bu hayal ve beceride olanlardan seçmek, gerekirse bu deneyimdeki yabancı profesyonelleri ekibe dahil etmek çok doğru olur.”
EMRE KURTTEPELİ
Endeavor Türkiye Başkanı
- Aile şirketlerinin olumsuz etkisi
Aile şirketlerinin yaygın olduğu Türkiye’de kurumsal yönetim eksikliklerinden kaynaklanan eksik ve hatalı uygulamalar ‘kârlı büyüme’ için engel oluşturabiliyor. - Finansal yetersizlik
Şirketlerin finansal kaynaklarının yetersiz olması, yatırım yapma ve büyüme kapasitelerini sınırlıyor. Bunun yanı sıra, muhasebe altyapılarının yetersizliği ve merkezi yönetim sorunları, işletmelerin verimliliğini düşürüyor, finansal destek almasında zorluklar yaratabiliyor. - Teknoloji ve inovasyon
Günümüzde rekabet ve sürdürülebilir kârlılığı yakalamanın yolu verimliliği arttırmaktan geçiyor. Bu konudaki atalet ve gecikmeler, şirketlerin rekabet gücünü düşürebiliyor.
EGEM ERASLAN
Midas Kurucusu
“Türkiye’de şirketlerin kapitalizmin evrelerinde bir miktar geride kaldığını, bunun da getirdiği zorluklar yaşadıklarını düşünüyorum. Daha büyük işler yapabilmek için sermaye ihtiyacı var, ancak sermayeye erişimde henüz olgun değiliz.
Türkiye’de erken aşama büyüme evresindeki şirketler, banka ve kredi gibi, ağırlıklı kapitalizmin emekleme adımlarını kullanıyorlar. Sermayeye erişimde sofistike enstrümanlar kullanılmıyor. Oysa, bunun, yüksek faiz ortamı gibi dönemlerde kırılganlığı da azaltacağını düşünüyorum.”
FATİH KARAMANCI
Orta Anadolu Tekstil YKB
“Türkiye’deki şirketlerde ‘hedef’ koyamama sorunu var. Uzun vadeli hedef koyamadıkları için, sürekli günü kurtarmak amaçlı formül üretmek zorunda kalıyorlar. Bu da bazen yanlış kararlara götürebiliyor.”
KAZIM KÖSEOĞLU
Esas Holding YKÜ
“Türkiye’de şirketlerin bir numaralı sorunu ‘değişimden ve hata yapmaktan korkmaları’. Bu sorun, bireysel ile kurumsal öğrenmeyi, iyi yönetimi ve büyümeyi engelliyor. Bunun üstesinden gelebilmek için şirketlerin daha esnek, yenilikçi ve destekleyici bir kültür oluşturması gerekiyor. Yöneticiler ekiplerine yetki vermeli, riskleri anlayarak hata yapmanın işin bir parçası olduğunu söylemeliler. Elbette hissedarların bu konudaki farkındalığı ve ‘her hatanın cezalandırılmaması’ gerektiğini bilmeleri de önemli… Hata yapmak doğal bir öğrenme sürecidir, değişim kaçınılmazdır ve gereklidir. Mevcut rekabetçi ortamda ayakta kalmak ve sürdürülebilir başarıya ulaşmak için bunu kabul etmekten başka bir çare bulunmuyor.”
