YAZI: GÜLDENİZ AYRAL
FOTOĞRAFLAR: HÜSEYİN ALSANCAK
Dünyaca ünlü otomobil devi Toyota’nın başkanı Akio Toyoda, yılın başında yaptığı açıklamada, şirketinin yeni stratejisinin ana hatlarını da ortaya koyacaktı. Buna göre Toyota, büyük değişimin yaşandığı bu dönemde “çok yollu” bir yaklaşım izleyecek. Stratejinin ana odağında ise “karbon emisyonunu” en aza indirgemek yer alacak. Hibrit, hidrojen, içten yanmalı motorlar ve bataryalı elektrikli araçlar, bu çoklu yaklaşımın içinde yer alacak. Toyoda, çok fazla konuşulduğu gibi “elektrikli araçların” çok büyük paya ulaşacağına inanmıyor. Ona göre ‘bataryalı elektrikli araçlar’, ne kadar gelişirse gelişsin pazarda ancak yüzde 30’luk paya sahip olacaklar. Yüzde 70’lik bölümü de ‘içten yanmalılar’ dahil diğerleri oluşturacak.
Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye A.Ş. (TMMT) Genel Müdürü Erdoğan Şahin de benzer bir stratejiyle yoluna devam ediyor. Temeli 1990’da atılan, üretime 4 yıl sonra başlayan şirket, 280 bin adetlik kapasiteye sahip. Başta Avrupa olmak üzere 5 kıtadan yaklaşık 150 ülkeye ihracat yapılıyor.
2023 yılında toplam üretiminin yüzde 84’ünü ihraç ederek 4.1 milyar dolar gelir elde eden Erdoğan Şahin, otomobildeki büyük dönüşümü, teknoloji etkisini ve sektörün yarınını anlattı:
NEDEN ŞARJLI HİBRİT?
Toyota, hibrit teknolojisini icat eden ve bugün bu teknolojiyi en üst seviyeye çıkaran otomobil markası. İlk seri üretim hibrit modeli Toyota Prius idi ve tüketiciyle 1997 yılında buluşmuştu. Bugüne kadar da yaklaşık 28 milyon adet hibrit, yakıt hücreli ve tam elektrikli araç satışı gerçekleştirerek, 175 milyon tondan fazla karbondioksit emisyonunun azaltılmasına katkı sağlandı.
Türkiye’nin ilk hibrit otomobili olan Toyota C-HR’ın seri üretimine ise 2016 yılında başladık. Ardından bu tecrübeyi 2019’da yeni Corolla modeline yansıttık. Şimdi ise 7 yıl aradan sonra 2’nci nesil Yeni Toyota C-HR ile bu kez de şarj edilebilir hibrit motorlu araçlar üreterek, hibrit teknolojisinde bir kademe daha atlamış olduk. Böylelikle Toyota’nın Avrupa’daki fabrikaları arasında şarj edilebilir hibrit motorlu otomobil üreten ilk fabrikası olduk. Aynı zamanda da fabrikamız bünyesinde kurduğumuz yıllık 75 bin adet kapasiteli yeni batarya üretim hattı ile Toyota’nın Avrupa operasyonlarında elektrifikasyon dönüşümünün merkezi haline geldik.
Bu teknoloji ile birlikte Türkiye’de de otomotiv sektörünün elektrifikasyon dönüşümüne öncülük ediyoruz. Son teknoloji ve güvenlik sistemleri ile donatılan yeni batarya hattımızda tüm makine ve ekipmanlar hassasiyetle test edilerek devreye alınıyor. Üretim ortamı, aydınlık ve temiz, batarya üretiminin gerektirdiği en üst seviyede iklimlendiriliyor. Burada çalışanlarımız da kendi alanında en yetkin personel arasından seçiliyor ve özel ve yoğun bir eğitim programından geçiriliyorlar.
Halihazırda Sakarya’daki fabrikamızda C-HR modelinin hibrit ve şarjlı hibrit (PHEV) versiyonları ile, Corolla modelinin benzinli ve hibrit versiyonlarını üstün kalitede ve yüksek verimlilikle üretiyoruz. 2024 planına göre üretimimizin yüzde 50’si, yani 114 bin adedi C-HR Hibrit olacak. Yüzde 15’i (33 bin adet) C-HR PHEV, yüzde 16’sı (36 bin adet) Corolla Hibrit, yüzde 19’u da (44 bin adet) Corolla benzinli olmak üzere toplam 228 bin adet otomobil üretmeyi planlıyoruz.
Ayrıca, bugün C-HR’ın üretiminin yüzde 100’ünün hibrit ve şarjlı hibrit olarak gerçekleştiğini de belirtmek isterim. Bunun yaklaşık yüzde 25’i şarjlı hibrit. Corolla’da ise bu oran yüzde 50-50.
YATIRIMA HEP HAZIRIZ
2023’ün son çeyreğinde 308 milyon Euro değerinde ilave yatırım ile yeni Toyota C-HR şarjlı hibrit, batarya üretimi ve ileri teknoloji çevreci yeni boya tesisimizi devreye aldık. Bu yatırımla birlikte toplam yatırım tutarımız 2,5 milyar Euro değerine ulaştı. Yeni C-HR ve Corolla modellerinin üretimine devam ederken, global Toyota planları çerçevesinde üzerimize düşen sorumluluğun bilinciyle kendimizi yeni projeler için daima hazır tutuyoruz.
Proje ekibimizle Toyota’nın Avrupa’daki diğer fabrikalarında devam eden projelere destek veriyoruz. Bu yatırımlar ve stratejik hazırlıklarımız, global otomotiv sektöründe güçlü ve yenilikçi bir konumda yer almamızı sağlıyor. Sürdürülebilir, çevreci ve yenilikçi üretim yöntemlerimizin yanı sıra en büyük değerimiz olan çalışanlarımıza yatırım yaparak, eğitim ve gelişim fırsatları sunarak rekabetçiliğimizi güçlendiriyoruz. Sektördeki global trendleri yakından takip ederken kaçınılmaz değişimlere hazır olmak adına Toyota Japonya ile iletişimimizi de canlı tutup gerekli hazırlıkları yapıyoruz.
HEDEF DAHA AZ KARBON!
Toyota, globalde üretim stratejilerini müşteri taleplerine göre “Çoklu Çözümler” üzerine şekillendiriyor. Tüm pazarlardaki müşterilerin taleplerini karşılamak zorundayız ve üretim stratejilerimizi buna göre gerçekleştiriyoruz. Bugün Toyota, içten yanmalı konvansiyonel modellerden tutun da yakıt hücreli, hibrit, şarj edilebilir hibrit (PHEV) ve tam elektrikli olmak üzere müşterilerine çok geniş bir yelpazede çözümler sunuyor.
Son yıllarda elektrikli otomobil pazarında ciddi bir artış görülüyor. Toyota da BZ4X (C SUV), BZ3 (C Sedan), Lexus Ux300 ve Proace modelleri ile tam elektrikli pazarında da yer alıyor.
Ancak, tam elektrikli araçlarla ilgili olarak batarya üretim ve alternatif hammadde ile araç üretim teknolojileri konusunda daha sürdürülebilir çözümlere ihtiyacımız olduğuna inanıyorum. Batarya menzili, şarj istasyonu sayısının yeterli seviyeye gelmesi, şarj süresi ve elektrik altyapısı ile ilgili gelişmelere ihtiyaç var.
Dolayısıyla günümüz şartlarında “en ideal elektrifikasyon” çözümünün “şarj edilebilir hibrit” (PHEV) teknolojisi olduğunu düşünüyorum. 80 km’ye kadar elektrikli menzil sunabilen PHEV otomobiller, şehir içinde, hiç fosil yakıt kullanmadan sadece elektrik motorunu kullanarak müşterilerin günlük ihtiyaçlarına cevap verebiliyor. Uzun mesafe sürüşlerde de hibrit özelliği ile kesintisiz ve endişesiz bir yolculuk imkânı oluyor.
İHTİYACA ÖZEL YAPAY ZEKA
Dijitalleşme ve yapay zeka, hayatın bir gerçeği olduğu gibi üretimin de bir gerçeği. Bu ileri teknolojiler sayesinde üretimde verimlilik artıyor.
Yenilikleri yakından takip edebilmek, çözümler üretmek ve süreçlerimize hızlı bir şekilde uygulayabilmek için 2019’da Sistem Geliştirme Grubunu kurduk. Bu grubun tüm üretim gruplarıyla işbirliği içinde çalışması sonucu teknolojik yenilikleri fabrikamızın bütün üretim alanlarında yaygın olarak kullanabiliyoruz.
Yapay zeka alanında uzman mühendisleri istihdam ederek üretim alanlarında kendi ihtiyaçlarımıza özel çözümler geliştiriryoruz. Tamamı kendi mühendislerimiz tarafından geliştirilen uygulamalarla karmaşık ve kritik üretim süreçlerinde kalite kontrol işlemleri yapay zeka destekli kameralar tarafından yapılıyor.
İş güvenliği riskinin yüksek olduğu bölgelerde kamera ve yapay zeka desteğiyle geliştirdiğimiz uygulamalar sayesinde insan faktörü kaynaklı riskleri ortadan kaldırıyoruz. Kaynak fabrikasındaki tüm robotların durumlarını dijital olarak anlık takip edip muhtemel arızaları önden tespit ederek gerekli önlemleri alıyoruz, böylece üretimin sürekliliğini sağlıyoruz.
ÜRETİMDE YAPAY ZEKA
Taşıyıcıdan ön göğüs panelini alıp, hareket halindeki üretim hattında bulunan bir otomobilde tam da olması gereken yere konumlandırarak sıfır hata ile montajını yapan robotik ekipmana sahibiz. Bunu tamamıyla kendi mühendislerimizin ve teknisyenlerimizin becerileriyle geliştirdik. Dünyada bir ilk olan bu uygulama Toyota Japonya ve Avrupa yönetimlerinden büyük övgü aldı ve diğer Toyota fabrikalarında da kurulması için çalışmalara başlandı.
Bunun dışında çok sayıda alanda yapay zekadan yararlanıyoruz. Kamyon ve forklift operasyonunun yoğun olduğu bölgelerde iş güvenliğini sağlayıcı uygulamalarımız var. Fabrika içinde parça transferini “insansız çekiciler” ile yapıyoruz. Parça elleçleme ve stok yönetimi gibi pek çok alanda yapay zekadan yoğun bir şekilde faydalanıyoruz.
Ayrıca gelecekte rutin ofis işlerinin tamamının yapay zekanın kullanıldığı programlar aracılığı ile yapılacağına inanıyorum.
75 SANİYEDE 1 ARAÇ
Dijitalleşme, yapay zeka ve yüksek otomasyon gibi faktörler “süreç” sayılarını ve sürelerini azaltıyor, üretimi hızlandırıyor. Hızlı üretim yapmak, temelde üretim süreçlerine yapacağınız yatırımlarla ilgili. Bu da maliyetlerin artması anlamına geliyor.
Yoğun rekabetin yaşandığı otomotivde ayakta kalabilmek ve ilerlemek için verimlilik, maliyet, esneklik, kalite ve ileri teknoloji gibi konularda süper rekabetçi seviyede olmamız gerekiyor. Biz hızlı, tam zamanında ve kaliteli bir üretimin yanında aynı zamanda üretim esnekliğini de çok önemsiyoruz. Bu sayede araçları üretip tam zamanında teslim edebiliyoruz.
Araçların modellerine ve teknik özelliklerine göre değişiklik gösterse de bugün pres fabrikasında rulo saç olarak başlayan bir aracın üretim yolculuğu yaklaşık 16 saat sürüyor. Operasyonel süreçlerimizin verimliliğini artırarak toplam araç üretim süresini kısaltmaya yönelik iyileştirme faaliyetlerine de devam ediyoruz.
Şu an 75 saniyede 1 araç üretecek hızla çalışıp günde yaklaşık 1000 adet araç üretiyoruz ve bunların 850’ye yakını yani yaklaşık yüzde 85’ini ihraç ediyoruz.
‘TOYOTA YAKLAŞIMI’NIN FARKI
Toyota her zaman otomotiv sektöründe yeniliklere öncülük eden, ‘ilk’leri başaran bir marka oldu. Toyota’nın ana felsefesinde olan ‘kaizen’ (sürekli iyileştirme) ve inovasyon bu ruhu canlı tutar ve markayı ileriye taşır. Bir yandan yeni trendlere uyum sağlarken, bir yandan da kendi öz felsefesi olan “Toyota Yaklaşımı”nı (Toyota Way) uygular.
Hatta bu yaklaşım 2020 yılında güncellenerek mobilite şirketi olmanın gerektirdiği organizasyonel esneklik ve etkinliği güçlendirecek adımlar atıldı.
Toyota tüm dünyada müşterilerinin mutluluğu için çalışan bir şirket. Herkes için mobilite misyonu kapsamında herkese uygun ürünler tasarlıyoruz. Hibritten hidrojene, tam elektrikliden şarjlı hibrite karbondioksit emisyonlarını azaltacak tüm çözümleri ülke ihtiyaçlarına ve müşteri beklentilerine göre şekillendiriyoruz. Toyota’da insana saygı çok önemlidir. Bu sadece müşterimizi ya da çalışanımızı değil tedarikçimizden, yan sanayiciye, bayimizden, taşerona kadar tüm paydaşlarımızı, hatta tüm topluma saygıyı da kapsar.
MÜŞTERİ TERCİHLERİ NASIL DEĞİŞİYOR?
- GÖVDE Amerika pazarı büyük SUV ve pick-up modelleri tercih ederken, Asya pazarı daha küçük modelleri ve hafif ticari araçları istiyor. Avrupa pazarında ise B ve C segment SUV son yıllarda çok talep görüyor.
- KARBON Toyota’nın 2030 yılına kadar Avrupa’daki tüm üretim tesislerini karbon nötr haline getirme hedefi var.
- ARAÇ PAYLAŞIMI Aşırı şehirleşme, trafik yoğunluğu ve park yeri sorunu gibi nedenlerle daha fazla ‘paylaşımlı araç’ kullanımı öne çıkıyor. Toyota da bir otomobil şirketinden, bir mobilite şirketine dönüştü. 2019’da hayata geçirdiği yeni platform KINTO ile müşterilerine Avrupa’da 15 ülkede hızlı ve akıllı mobilite çözümleri sunuyor.
KRİTİK RAKAMLAR
- 1.7 TON: Yaklaşık 30 sene önce bir aracın ağırlığı 1050 kg idi. Şu anda C-HR yaklaşık 1.7 ton.
- 75 SANİYE: Şu an 75 saniyede 1 araç üretecek hızla çalışıp, günde yaklaşık 1000 adet araç üretiyoruz.
- 737 ROBOT: Fabrika genelinde 737 robotla çalışıyoruz. Bizim fabrikada 4500 tane kaynak noktası var ve işlemin tamamı robotlar tarafından yapılıyor.
- 2 SAAT: Kaynak fabrikasından aracın çıkış süresi ortalama 2 saat. Bunu insanla yapsaydık, 8-10 saat sürebilirdi. Robotlar olmadan bir aracın fabrikadan çıkış süreci en az 24 saatti diye hatırlıyorum.
- 400 ÇİP: Bir otomobilde yaklaşık 65 tane sensör var. Aracın her noktası kamerayla donatılıyor. Bir araçta 300-400 tane çip bulunuyor.
- 2 BİN PARÇA: Bu anlamda araçlardaki parça sayısı eskiye göre çok arttı. Bir araçta 2000’e yakın parça vardır. Cıvata grubunu dahil ederseniz, bu sayı 3500-4000’i bulur.
BİR ARACIN ÜRETİM SÜRECİ
Gövde üretim (pres ve kaynak) işlemleri: 2 saat
Boya işlemleri: 10 saat
Montaj işlemleri: 4 saat
Toplam: 16 saat
Not: Boyada 4-5 kat uygulama yapılıyor ve her seferinde fırınlanıp, ardından soğutuluyor. Bu nedenle süre çok uzun.
MOTORLARIN CO2 SALIM MİKTARLARI
Elektrikli motor 0 (sıfır)
Şarjlı hibrit 19 gr/km
Hibrit moto 85-90 gr/km
İçten yanmalılar 130-200 gr/km arası
MOBİLİTENİN GELECEĞİ
- AKILLI GÜVENLİK
“Bağlantılı, Otonom, Paylaşımlı, Elektrikli” araç teknolojisi dediğimiz CASE (Connected Autonomous Shared Electrified), bugün sektörümüz açısından zorunlu hale geldi. Toyota için birinci öncelik sürücünün, yolcunun, yayaların ve araçların güvenliğidir. Şu an ürettiğimiz tüm modellerde Toyota Akıllı Güvenlik Sistemi’nin (Toyota Safety Sense) 3’üncü neslini standart donanım olarak sunuyoruz. Güvenlikten asla taviz vermeyiz. Bu standartlar 31 Ağustos 2024’ten itibaren Türkiye’de satılan tüm araçlar için de zorunlu hale geliyor. - OTONOM ARAÇLAR
Toyota, test aşamasında elektrikli otonom robotaksi Bozhi 3X modelini 2025 yılında Çin’de piyasaya sürecek. Ancak, otonom sürüş için sadece otomobillerin özelliklerini iyileştirmek yeterli değil. Çevre ve yolların fiziki şartları ile altyapının da çok gelişmiş olması gerekiyor. Yapısal problemler çözüldüğünde otomobil firmalarının araçlarını çok hızlı bir şekilde otonom sürüşe hazır hale getireceklerini düşünüyorum. - ‘LABORATUVAR’ ŞEHRİ
Toyota’nın, Japonya’da Fuji Dağı’nın eteklerinde inşa ettiği ve “yaşayan laboratuvar” olarak da adlandırılan sürdürülebilir “Woven City” projesi yenilenebilir enerjiden ortak mobiliteye kadar birçok yeniliği barındırıyor. Bu mikro model şehirde birçok yenilik geliştiriliyor ve test ediliyor.
ŞARJLI HİBRİTİN FARKI NEREDE?
- HİBRİT ARAÇ
Hibrit motor, araç şarjını kendisi yapıyor. Şarjlı hibriti ise dışarıdan şarj ediyorsunuz. Bataryanın büyüklüğüne göre 70-80 km’lik bir menzil sunuyor. Bu da şehirde ideal bir menzil. Yani benzinli motora ihtiyaç olmadan aracınızı kullanabiliyorsunuz. - BATARYA FARKI
‘Şarjlı hibrit’, üretim maliyeti ve azalttığı karbondioksit açısından da avantajlı… Kullanılan malzeme-hammadde bakımından 1 tane elektrikli araç bataryası ile 6 adet şarjlı hibrit aracın bataryası yapılabiliyor. - DAHA AZ KARBON
Bir elektrikli araçta karbondioksit emisyonunu 100’den 0’a düşürüyorsunuz. Şarjlı hibrit motorda 19’a indiriyorsunuz. 6 adet şarjlı hibrit motorda azalttığınız karbondioksit 400 gram. Elektriklide ise 1 arabada 100 gram.
BİYO YAKIT VE HİDROJEN ÜZERİNDE ÇALIŞMA VAR
- Dünyada bugünden yarına bütün araçlar “elektrikli” olacak diye bir realite yok. Yanma verimini artırmak ve ayıpları azaltmak için motor teknolojileri üzerinde çalışmak gerekiyor. Toyota’nın Ar-Ge bölümü de son dönemde içten yanmalı motorlarda bio-yakıt ve hidrojen üzerinde çalışıyor. Yine içten yanmalı benzinlide daha düşük karbondioksit salımı yapan motor tipi üzerinde de çalışmalar var. Elektrikli araç talebinin artışına, şehirlerdeki altyapının gelişimine göre Toyota’nın elektrikli araç üretimi de artacak.