SUV, elektrik ve tasarım!

YAZI: İPEK KOŞAN

Peugeot, 210 yıllık geçmişiyle dünyanın önde gelen otomobil markalarından biri… 2020 yılındaki birleşmeyle Stellantis Grubu’na dahil olan marka, tüm dünyada grubun satışlarının 5’te 1’ni sağlıyor. Avrupa’da ise Stellantis Grubu tarafından satılan her 3 otomobilden 1’i Peugeot markasına ait.

Peugeot markası, yıllık düzeyde 1 milyonun üzerinde otomobil satışına ulaştı. Peugeot Türkiye Genel Müdürü Gupse Kaplan, “Bu büyük gücü Türkiye pazarına etkin bir şekilde yansıttıklarını” söylüyor. 2024 yılında yakalanan 70 bin adet satış rakamını da buna örnek olarak gösteriyor. “2023 yılından sonra büyümeye devam ettik. Bu başarının sürdürülebilir olması çok önemli. 2025’te de bunun devamını getirmeyi hedefliyoruz” diye konuşuyor.

Peugeot Türkiye Genel Müdürü Gupse Kaplan, yeni dönem, elektrikli araçlar ve markanın gelecek planını Fast Company için anlattı…

3 ÖNEMLİ HEDEF

2024 yılı için stratejilerimizi oluştururken, pazarın hep olumlu tarafında olduk. Türkiye’de pazar artık 1 milyon bandına oturmuş durumda. Biz de hedeflerimizi, adetlerimizi buna göre oluşturduk. Açıklanan rakamlar ve geldiğimiz nokta da bunu destekliyor. Türkiye’de otomobil satışları geçen yıl 1 milyon 200 binin üzerinde gerçekleşti. Bizim satışımız da 73 bin 500’ün üzerine ulaştı ve hedefimizin üzerinde bir rakamla kapatmış olduk.

Fakat bizim için bunun sürdürülebilir olduğunu kanıtlamak önemli. 2024’te kendimize üç temel hedef belirlemiştik: Birincisi, 2024 lansman yılıydı ve birçok yeni modelimizi piyasaya sunduk. İkincisi, elektrikli araçlar dönüşümü güçlenerek devam etti. Üçüncüsü ise 70 bin bandının bizim için vazgeçilmez bir yer olduğunu gösterdik. Öngörümüz, otomotiv pazarının 1 milyonun üzerinde gelişmesi yönünde. Peugeot olarak ise 74 bin adede giden bir planımız var.

ELEKTRİKLİ Mİ HİBRİT Mİ?

Dünya otomobil sektörü büyük bir dönüşüm içinde. Bunun arkasında ise birçok etken var. Bir yandan sürdürülebilir yaşam endişesi, diğer yandan da hükümetlerin öne sürdüğü belirli mevzuatlar etkili oluyor. Otomotivde yakıt tercihleri başta olmak üzere büyük dönüşüm yaşanıyor, tüketici tercihleri değişiyor. Peugeot markası olarak 2023 yılında globalde markanın elektrikli araçlar stratejisini açıkladık. 2024’te de bunu destekler açıklamalarımız oldu. Peugeot markasının hedefi çok net: Avrupa’da elektrikli araçlar lideri olmak. Bu kapsamda Türkiye’nin de içinde olduğu, gelişmekte olan ülkelerde elektrikli araçların öncülüğünü üstlenmek…

Bu strateji, 2024 yılında, 2023’e göre yaklaşık yüzde 10 daha fazla elektrikli araç satışı anlamına geliyor. 2025 yılında da bunun yüzde 30 üzerine çıkmak demek. Böyle hedefler olduğunda, ürün gamınızı da bu şekilde düzenlemek gerekiyor. Dolayısıyla, Peugeot kendine şöyle bir hedef belirledi: 2025 yılının başından itibaren satışta olan tüm modellerinin mutlaka 1 elektrikli versiyonu olacak.

ELEKTRİKLİDE YÜZDE 8

Şu anda Avrupa’da en yaygın elektrikli araç gamına sahip ana marka konumundayız. 2024 sonuçlarına göre, B segmentinde elektrikli araçlar lideriyiz. C ve D segmentlerinde de 5 yeni model lansmanı yapıldı. Ticari araçlarda da elektrikli araçların öncüsü konumundayız. Strateji çok net. Bunun Türkiye’ye yansımasını da bizler hayata geçiriyoruz. Artık tüketici daha bilinçli. Biz ne yaptık? 2024 yılında B segmenti elektrikli araç modellerini satışa sunduk. Markayla paralel olacak şekilde 3008 ve 5008’in yeni modellerinin elektrikli platformlarıyla birlikte lansmanlarını gerçekleştirdik. Şu anda Türkiye’de, Avrupa’da olduğu gibi ana akım markalar arasında en geniş elektrikli araç ürün gamına sahip marka konumundayız.

Türkiye’de, 2024 yılında 100 bin adet civarı elektrikli araç satıldı. Bizde yaklaşık 4 bin 400 araç satıldı. Yüzde 8 diyebiliriz pazar payını. Bu oran yüzde 1’lerden buralara geldi. Hedefimiz bunu yüzde 12’lere kadar çıkarmak. Oranlar küçük görünse de gelişim hızı çok fazla.

GELECEK NE GETİRECEK?

Stellantis Grubu’nun elektrikli araçlar konusunda stratejik bir planı var. Öncelikle marka, 2035 ve devamında sıfır karbon emisyon hedefine ulaşan ilk grup olmayı hedefliyor. Peugeot markasında ise 2030 yılında Avrupa’da tüm modellerini yüzde 100 olarak elektrikli satmayı planlıyor. Bunun global pazarlarda etkisi sonradan gelecektir. Çünkü, devam eden büyük bir dönüşümden söz ediyoruz.

Biz de şu anda bu dönüşümü gerçekleştirmek için Türkiye’de en geniş elektrikli araç gamına sahip marka olarak konumlanıyoruz. Ama aynı şekilde şu anda ‘içten yanmalı’ hibrit motorlarımızla, benzinli motorlarımızla da bir seçim özgürlüğü sunuyoruz. Pazarın ve müşterinin buna hazır olduğunda kademeli olarak geçiş yapması önemli. Hedeflere hazırlıklı olmak gerekli. Peugeot markası da bunu hazırlayarak gidiyor.

YÖN VEREN TRENDLER

Otomobilde yazılım çok önemli hale geldi. Hem elektrikli araçların hem yeni teknolojilere uyumun bizi getirdiği noktada, biraz daha yazılıma yönelik trendlerin geliştiğini söyleyebiliriz. Sadece kullanıcı deneyimi için değil, aynı zamanda güvenlik, konfor, hareket etme özgürlüğü için de teknoloji büyük ihtiyaç.

Örneğin, şu anda Peugeot markasının Avrupa’daki ürünlerinde ChatGPT sistemi var. Bunu kademeli olarak da global pazarlara yaymayı düşünüyor. Eskiden AI teknolojilerinin otomobilde yer alması belki de çok düşünülen bir trend değildi. Ama buraya doğru evrildi. Yarı otonom sürüş ihtiyacı, talepleri ve teknolojik gelişmeleri bence önemli.

%70 PAHALI MI? Bizim satışların yaklaşık yüzde 70’i nakit alımla gerçekleşiyor. Otomobilde pahalılık göreceli bir kavram. Vergi mevzuatları, otomobilin fiyatını ve krediye ulaşımı da etkiliyor. Fiyatı, bu dinamiklerle değerlendirmek lazım. Eskiden nakit oranı daha düşüktü.

SEKTÖRE YÖN VEREN TRENDLER

SUV Bu segmente ilgi daha fazla oldu. SUV, sedanların daha fazla pay aldığı yerlerden pazarın yüzde 50’sinden pay alıyor. Biz bu alanda çok güçlüyüz. 2008 SUV modeliyle, sınıfında lider olduk.
TİCARİ Kombi adını verdiğimiz alanda da gelişme ve büyüme var. SUV olarak çok güçlü bir markayız. Ticari araçta Rifter modelimizle de kombi segmentinde lider konumundayız.
SEDAN/HATCHBACK Geçen yıla göre Sedan segmentinde azalma var. Hatchback segmentlerde düşüş yaşanıyor. Bir yıllık karşılaştırma çok doğru olmayabilir ama bunda arzın da etkisi var.

“Çinlilerin pazara etkin bir şekilde girmesi de değişimin bir parçası. Sektöre olumlu yansıyan ve büyüten her şey bize de olumlu yansıyor. Bunu dönüşüm ve değişim olarak görüyorum. Bizim gibi geçmişi olan güçlü markalar bunu bir tehdit olarak değil, değişim olarak algılıyor. 210 yıldır sektörde olan bir markayız ve mutlaka bu değişimin içinde olmamız gerekir.”