Fast Company Türkiye
EDA ERDEM DÜNDAR
VOLEYBOLA BAŞLAMA
2000 yılında Beşiktaş altyapı takımında başladı,
2008’de Fenerbahçe’ye geçti.
KARİYER YAKLAŞIMI
“Ben kariyerde ‘tepe noktası’ sözüne inanmam.
Öyle bakınca dağa benzeyen bir yapı ortaya çıkıyor.
Ben ‘dağ’ gibi değil, ‘deniz’ gibi olan grafikleri tercih ediyorum.”
BAŞARI FORMÜLÜ
“Bana göre başarılı olmak için tek bir etken yok,
birçok fazla faktörden söz etmek lazım.”
Bayrampaşa, İstanbul’un eski Yugoslavya’dan en çok göç alan birkaç semtinden biriydi. İslam Erdem de Türkiye’ye göç edip, Bayrampaşa’da kendilerine hayat kuranlardan biriydi. Hayatını birleştirdiği Sülbiye Hanım ile 1’i erkek 7 çocuk sahibi olmuşlardı. Kalabalık bir aile apartmanında yaşıyorlardı. 1980’lerde normal olduğu gibi çocuklar sokaklarda oynuyor, orada yaşam buluyorlardı. 22 Haziran 1987 doğumlu Eda Erdem de arkadaşlarıyla sokakta oynayan bir kız çocuğu idi. Kendi anlatımıyla, futbol dahil “her türlü oyunu” oynayarak eğlenceli bir çocukluk geçirmişti. Hayatını değiştiren adımı ise babası İslam atacaktı. Aynı zamanda basketbol tutkunu olan İslam Erdem, futboldan eve dönen kızına şunları söyleyecekti:
“Eda senin boyun çok uzadı. Futbol sana çok uygun değil, ayrıca sana yakışmıyor.”
Kızının “Peki ne oynayayım?” sorusu üzerine tutkunu olduğu ‘Basketbolu’ önerecekti. Eda Erdem babasının önerisini kabul etmişti ama işler planlandığı gibi gitmeyecekti:
“Fakat seçmelerin olduğu gün, üşütüp hastalandım. Bizimkiler gitmeme izin vermedi. Sonrasında, okulumuza potansiyel sporcu taraması için gelenler oldu. Orada ilk antrenörüm olan İsmail Şahin’in yönlendirmesiyle, kendimi voleybol antrenmanlarında buldum. O gün bugündür aşkla, tutkuyla voleybol oynuyorum.”
Kariyerine 2000 yılında Beşiktaş’ın altyapısında başlayan Eda Erdem, 2008 yılında Fenerbahçe’ye katıldı. Bu sürede Milli Takım’da ve Fenerbahçe’de çok sayıda başarıya imza attı.
Fast Company dergisi olarak bu ‘uzun’ ve ‘istikrarlı’ spor kariyerinin arkasında yatan faktörleri konuştuk. Eda Erdem, “Ben kariyerde ‘tepe noktası’ sözüne inanmam. Öyle bakınca dağa benzeyen bir grafik insanın gözünün önünde beliriyor. Aşağıdan yukarı yükselen, sonra düşüşe geçen grafik. Ama ben ‘dağ’ gibi değil, ‘deniz’ gibi olan grafikleri tercih ediyorum” sözleriyle, iş hayatı için de anlam taşıyan bir değerlendirme yapacaktı.
Aslında her sporda olduğu gibi voleyboldan da liderlik dersleri çıkarmak mümkün. Çok sayıda iş insanının geçmişinde lise voleybolu var. Geriye dönüp baktıklarında bunun yararını gördüklerini de paylaşıyorlar. Örneğin Siemens’in eski CEO’larından Peter Löscher, lise yıllarında voleybol oynamış ve buradan öğrendiğini iş hayatında kullanmış liderlerden biri idi. Voleybolun katkısını şöyle paylaşmıştı: “Günün sonunda her ikisinde de insanlardan en iyi performansı elde etmeniz gerekiyor. Antrenman ve fiziksel hazırlıktan daha fazlası gerekir. ‘İyi’ bir takım ile ‘harika’ takım arasındaki farkı da ‘zihniyet’ yaratıyor. Bunu maç izlediğinizde de görürsünüz; birden düğmeye basılmış gibi harika oynamaya başlarlar.”
Dünya klasmanında bir numaraya yükselen, önce ‘Milletler Ligi’ ve 3 Eylül gecesi Sırbıstan’ı yenerek Avrupa Şampiyonu olan Kadın Voleybol Milli Takımı’nın kaptanı Erda Erdem Dündar, başarı, liderlik ve kariyeri konusunda şu bilgileri paylaştı.
Okçu Mete Gazoz’a başarısının sırrını sorduğumuzda, “çok atış yapmak” demişti. 1 milyonun üstünde ok atmış. Sizin başarınızın sırrı nedir?
Aslında çok tekrar yapmak her spor için geçerli. Bana göre başarılı olmak için tek bir etken yok, birçok fazla faktörden söz etmek lazım. Bana göre bu işin yüzde 50’si ‘şans’, yüzde 50’si ise ‘yetenek’ sahibi olmaktır. Ama bunların yanında çalışmak, kendine iyi bakmak, vücudunu tanımak, takım arkadaşlarını tanımak ve sabırlı olmak da çok önemlidir.
Kadın voleybol milli takımı son yıllarda büyük başarı sağlıyor. Bu başarının 3 önemli nedenini paylaşır mısınız?
İlk sıraya kulüplerin yapmış olduğu yatırımı koyarım. Son yıllarda bu alana büyük yatırım yapıyorlar. Voleybol Federasyonu’nun bize karşı tutumu da çok önemli. Adeta “bir dediğimizi iki etmiyorlar.” Bu iki faktörün yanına çok çalışmak ve doğru planlama ile hareket etmeyi de koymak gerekiyor.
İyi bir takım oyunu için ne gibi koşullar lazım? İyi oyuncular yeterli midir?
Tabii ki sadece iyi oyuncular yeterli değil. İyi oyuncular, başarıda sadece bir etken olarak görülebilir. Önce güzel bir oyun yakalamanız lazım. Bunun için iyi bir teknik ekibinizin olması gerekiyor. İdman yaptığınız yerden tutun da nasıl bir idman tekniğine sahip olduğunuz önemli. Takım içerisinde uyum şart. Rollerin dağıtılması çok değerli. Hangi oyuncunun ne yapacağı, nasıl bir strateji izleyeceği kritik önemdedir. Hepsi bir ahenk içinde olduğu için bu başarıya ulaşıyoruz.
Oyun sırasında stresi yenmek, özellikle geri kalınan anlarda motivasyonu bozmamak kolay mı? Kendiniz için bunu nasıl aşıyorsunuz?
Çok küçük yaştan beri bu sporla uğraşıyorum. Stres hayatımın her alanında vardı. Son yıllarda kendimi neredeyse hiç stresli hissetmiyorum diyebilirim. Rahat bir insanım. Kendi varlığımın da farkındayım.
Antrenmanlar dışında nelerle ilgilenir, kendinizi nasıl geliştirirsiniz?
Sabahları hep alarm ile uyanmak insanı yorabiliyor. Bu yüzden tatil günlerinde öğlene kadar uyurum. Eşimle dışarıda zaman geçirmeyi de severim. Köpeklerimle ilgilenirim.
Kendi kişisel bakımıma zaman ayırırım. 36 yaşındayım. Profesyonel hayatta kendime nasıl bakmam gerektiğini biliyorum. Kendime yatırım yapıyorum, çünkü bedenimle başarılar kazanıyorum.
KAPTANA GÖRE İYİ LİDERİN ÖZELLİKLERİ
- YANINDAKİNİ PARLATIR
Liderliğin doğuştan geldiğine inanıyorum. Lider olan kişi yanındakini parlatır. Adeta yüceltir, onu yükseklere taşır. Ben buna gönülden inanıyorum. - SAHA DIŞINDA GÖREV
Lider olarak görülen sporcunun saha dışında her zaman takım arkadaşlarına, sorumluluklarına karşı saygısı olması gerektiğini düşünüyorum. - EGO BİR KENARDA
Eğer iyi bir lider olacaksanız, egonuzu tamamıyla bir kenara bırakmanız gerekiyor. Çünkü, sadece sizden kurulu bir takımda oynamıyorsunuz. Beğendiğiniz ya da beğenmediğiniz şeyler olabilir. Takım oyuncusu olmanız gerekiyor. - TAKIM OYUNU
Lider karakterli bir kişinin de takım oyununu iyi yönetmesi gerekiyor. Çünkü 14 kişinin her günü birbirine uymaz. Problemler olduğu zaman onları dinleyip nasıl yardımcı olabilirim diye düşünüp o şekilde ilerliyorum.
