Bu sabah Yemeksepeti’nin CEO’su Nevzat Aydın’ın Twitter mesajlarından duyunca çok üzüldüm. Zappos’un kurucusu Tony Hiesh, evinde çıkan bir yangında ağır yaralanmış ve hayatını kaybetmiş.
Çok üzüldüm. Sadece girişimci değil, topluma da dokunan iyi bir liderdi. Girişimcilik öyküsünü Mutluluk Dağıtmak adlı kitabında anlatmış, Happiness adıyla bir şirket de kurmuştu. Amacı, iş dünyasında mutluluk konusuna odaklanmaktı.
Huzur içinde uyusun. Onu ve yaklaşımını tanımak için, daha önce yazdığım iki ayrı yazıyı paylaşmak istiyorum.
Yeni dönemin örnek girişimcisi
Henüz ilkokulda olmasına rağmen aklı hep girişimcilikteydi. 9 yaşında anne ve babasını, satmak için solucan almaya ikna etmişti. Evlerinden 1 saat mesafedeki kasabaya gidip içinde 100 solucanın bulunduğu bir kutuya 33.45 dolar ödemişlerdi.
Hedefi, solucanların yumurta bırakması ve onlardan da yeni solucanlar çıkmasıydı. Böylece yeni solucanları satıp parasını ikiye katlayacaktı. Ancak, planladığı gibi gitmedi ve bir süre sonra kutudaki bütün kavanozlar ortadan yok oldu.
Fakat genç girişimci yılmadı. Bir süre sonra evden çıkarılan eski eşyaların satışını yapmaya başladı. Kendi evlerindeki eşyalar bitince komşularınınkini aldı.
Her zaman iş peşinde koştu
Bunu ortaokul yıllarında bisikletle gazete satıcılığı izledi. Saat başına 2 doları az bulunca, kendi dergisini yapmaya karar verdi. ‘Baba Hindi’ adlı dergisinin ilk sayısından 4 adet satıp, 20 dolar gelir sağladı. Görünüşte karlı bir işti ama satışlar sonraki sayıda 2’ye gerileyince onu da bıraktı.
Orta okul ve lise yıllarında yeni işlere girdi. Kapı kapı dolaşıp kart satmayı, Noel yerine, ağustos ayında yapınca, bu işten de vazgeçti. Sonra Free Stuff For Kids adlı yayında gördüğü ilanlardan ilham alıp, kişiye özel yaka iğnesi üretimine girdi. Bu yayına ilan verecek, isteyenlerin 1 dolar, pullu zarf ve resim göndermeleri halinde, onlara özel yaka iğnelerini hazırlayıp iletecekti.
Gerçekten de beklediğinden iyi gitti. 100 siparişten 100 dolar kazandı, bunun 75 doları kardı.
Harvard’da cafe işletti
İlk okul, orta okul ve lise… Aklı hep girişimcilikte, para kazanmaktaydı. Anne ve babası, her Asya kökenli aile gibi, çocuklarının iyi eğitim, başarılı bir meslek ve bir müzik aletini çalma hedefine kilitlenmişti. Onun aklı girişimcilikteydi.
Liseyi bitirince Harvard’a gitti. Öğrenimin boyunca çeşitli girişimler denedi ya da bir yerlerde çalıştı. Sınav soruları üzerine iş kurdu, kafe işletti. Mezun olduğunda teknoloji şirketlerine başvurdu, sonunda Oracle’de karar kıldı.
Bir süre sonra baktı ki, girişim olmadan ve zenginlik hedefine yönelmeden çalışmak ‘mutluluk’ getirmiyor. 6 ay sonunda istifasını verip, arkadaşlarıyla iş kurmaya odaklandı.
İlk şirketini 265 milyon dolara sattı
Başlangıçta web sayfası, ardından da yazılım işine girdiler. Bir tesadüf sonucu keşfettikleri ve banner reklamlarının abonelik sistemi dahilinde web sitesinde yayınlanmasını öngören Link Exchange işini şirketleştirdiler.
İşler bir süre sonra çok iyi gitmeye başladı. Bir yıl geçmeden 1 milyon dolar, ardından 2 milyon dolarlık satın alma teklifini geri çevirdiler. Bir süre sonra Yahoo 20 milyon dolar önerdi, yine satmadılar. Ancak, Microsoft’un 265 milyon dolarlık teklifini geri çevirmeyip, sattılar. Artık hedefte yeni işler vardı.
Bu etkileyici öykü, Zappos’u ‘Shoesite.com’ adıyla bir girişimciden alıp, kısa sürede örnek başarı öyküsüne dönüştürüp, 1.2 milyar dolara Amazon’a satan Tony Hsieh’e ait.
1.2 milyar dolarlık şirket yarattı
Şu sıralar en çok satan kitaplar listesinde yer alan ‘Mutluluk Dağıtmak’ adlı kitapta girişimcilik serüvenini ve Zappos.com’un başarısını anlatan Hsieh’in öyküsü inanılmaz. İşi mutluluk olarak gören, Thomas Edison’un ‘Başarıya giden yolda çok kereler çuvalladım’ sözünü hiç unutmayan Hsieh, kitabına ise Ghandi’nin şu sözüyle başlamış:
‘Önce sizi görmezden gelirler, sonra size gülerler, sizinle uğraşırlar ama sonunda kazanan siz olursunuz.’
Her girişimcinin bu öyküyü okumasında, başarıların tesadüfen olmadığına bir kez daha tanık olmasında yarar var. Özellikle de şu satırlardan sonra:
‘Geriye dönüp baktığımda, yaşam felsefemin ve yaklaşımlarımın çoğunun, aslında çocukluğumda başımdan geçen deneyimler tarafından şekillendirildiğini fark ettim.’
ZAPPOS’U YARATAN MKİ STRATEJİSİ OLDU
ABD’nin önde gelen e-ticaret sitelerinden Zappos.com’un başkanı Tony Hisieh, 2010 yılında ‘Mutluluk Dağıtmak’ (Delivering Happiness) adlı bir kitap yazdı. Amazon ve Barnes and Noble’da gördüğüm bu kitap önce hiç ilgimi çekmedi. Ancak, hakkında okuduğum birkaç makaleden sonra ABD’den getirtmeyi düşünüyordum ki, Boyner Yayınları’ndan çıktığını öğrendim.
Tahmin ettiğimden çok başarılı bir kitap çıktı. Birkaç günde bitirdiğim bu kitapta Tony Hiesh, hem girişimcilik serüvenini anlatıyor hem de şirket yönetme yaklaşımından örnekler veriyor.
“Bazı virajlarda şans vardı”
“1999’da hiç satış yapamazken 2008 yılında brüt ciromuz 1 milyar dolara ulaştı. Şirketin tarihçesine geri dönüp baktığımda en önemli virajların tamamen şans eseri dönüldüğünü düşünüyorum” diyen Hiesh, doğal olarak her şeyi şansa da bağlamıyor. Bunu da, “Geriye doğru baktığımızda, hedefimize erken ulaşmamızın en önemli sebebi; zamanımızı, paramızı ve kaynaklarımızı üç ana konuya yatırmamızdan kaynaklanıyordu” diyor.
Tony Hiesh’in söyleşi ve yazılarını okuyunca, aslında başarının gerçekten bu 3 konuya odaklandığını daha iyi anlıyoruz. “MKİ” diye özetlediği bu 3 konuyu şöyle ortaya koyuyor: “Müşteri Hizmetleri ( markamızı geliştirerek ağızdan ağıza yayılmasını sağladı); Kültür (temel değerlerimizin oluşmasını sağladı) ve Çalışanların Eğitimi ve Gelişimi ( İnsan Kaynakları Havuzumuzun oluşmasını sağladı).”
Hiesh’in bu 3 konudaki temel yaklaşımını ortaya koyması açısından birkaç değerlendirmesini de paylaşmak istiyorum:
1. KOŞULSUZ MÜŞTERİ MUTLULUĞU Amerika Birleşik Devletleri sınırları içinde işlemleri kolaylaştırmak ve müşterinin aldığı riski minimize etmek için tüm nakliye ücreti bize aittir. Müşterilerimizin çoğu beş farklı ayakkabı sipariş edip evlerinin rahat ortamında bunları değişik giysilerle deneyip uygun olmayanları veya beğenmediklerini ücretsiz olarak geri gönderebilmektedir. Geri gönderilen ürünlerin nakliye ücreti bize bir yük getirmektedir aslında, ama bunu daha ziyade bir pazarlama gideri olarak görüyoruz.
2. TELEFONUN ÖNEMİ Pek çok şirket çağrı merkezlerini düşürülmesi gerek bir maliyet unsuru olarak görüyor. Ağızdan ağıza yayılmadaki rolü ve daha da önemlisi müşterinin yaşamı boyunca bir firmaya sağlayacağı kazancı artırma potansiyeli açısından bakıldığında, telefonun pek çok şirket için yeterince değerlendirilmemiş bir fırsat yarattığını düşünüyoruz.
3. WOW DEDİRTEN HİZMET Ürün veya hizmetinizin müşterilerinize sürekli WOW dedirtmesini sağlarsanız, sonunda medya da bunu öğrenir. Eğer şirketinizin sunduğu muhteşem bir ürün veya hizmetin doğal bir uzantısı olarak bir yandan da ilginç hikayeler ortaya çıkarsa, medya eninde sonunda bundan haberdar olacaktır.
4. ÇALIŞANA SAYGI Otoparktan kestirme giriş çıkışlar olsa da çalışanlarımızın ofis binasına ana kapıdan girip çıkmalarını isteriz. Bu binanın bizden önceki kiracıları bütün kapıları çıkış kapısı olarak kullanıyordu, ama biz hepsini acil çıkış kapısı olarak belirledik. Çalışanların birbirleri ile karşılaşma ve etkileşim olasılıklarını arttırarak bir topluluk kurma arzusu ile binaya taşındığımızda bu düzenlemeyi yaptık.
5. İŞE ALIMDA FARK Biz Zappos’ta iki ayrı mülakat yapıyoruz. İşe alım müdürü ve ekibi, ilk önce gerekli deneyim, teknik bilgi ve ekibe uygunluk gibi özellikleri araştırmak üzere standart mülakatları yapar. Ama daha sonra insan kaynakları bölümü sadece kültüre uygunluk açısından değerlendirmek üzere ayrı bir mülakat yürütür. Adayların işe girmek için bu iki mülakatı da başarıyla tamamlaması gerekir.