Güneş enerjisi kullanımındaki küresel artışla, 2018 yılına kadar saatte 70 bin güneş paneli kuruluyordu. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nde bu yıla kadar yaklaşık 1,47 milyon güneş paneli kurulması hem güneş panellerinin maliyetlerinin düşmesine hem de güneş enerjisinin etkili bir şekilde kullanılmasına yardımcı oldu. Ama aynı zamanda bu güneş panelleri, nihayetinde kullanım ömürlerini doldurduğunda ortaya muazzam bir e-atık yığını çıkartacak.
2030’ların başlarında, büyük bir güneş paneli dalgası, kullanım ömrünün sonuna gelirken, Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı, toplam 8 milyon metrik ton güneş paneli atığının olabileceğini öngörüyor. 2050 yılına gelindiğinde bu, 78 milyon metrik ton atığa ulaşabilir. Bir güneş paneli üreticisi olan First Solar şirketinde küresel sürdürülebilirliği yöneten ve konuya geri dönüşümsel bir açıdan yaklaşan Andreas Wade, “Önümüzdeki on yıl içinde ortaya çıkacak olan, büyük hacimlere ulaşma potansiyeline sahip atıklarla karşı karşıyayız” diyor.
First Solar, eski panelleri söküp geri dönüştürmek için özel bir teknoloji kullanıyor. Güneş panellerinin üretildiği malzemelerin yüzde 90’ını geri dönüştürebiliyor. Almanya ve Malezya’da da benzer geri dönüşüm sistemleri mevcut ancak küresel anlamda güneş paneli üreticileri arasında bu durum yaygın değil. Bunun üzerine Wade sorun hakkında düşünme zamanının geldiğini söylüyor. Wade, “Yenilenebilir enerji-döngüsel ekonomi bağını 20 yıl sonra değil bugün ele almak bizim için zorunlu bir nokta” diyor.
Avrupa Birliği’ne göre güneş paneli üreticilerinin, ürünlerinin geri dönüştürülebilir olması gerekiyor. Japonya ve Hindistan da dahil olmak üzere dünyanın çeşitli bölgelerinde benzer yasalar yürürlükte. ABD’de ise şimdiye kadar yalnızca Washington Eyaleti güneş panellerinin geri dönüşümünü sağlıyor. Ülkedeki eski güneş panellerinin çoğu çöplüklere gidiyor böylelikle silikon gibi değerli maddeler boşa harcanıyor. Bununla beraber kurşun gibi zararlı maddelerin yayılma riski ise cabası.
Wade, orijinal güneş panellerinin 30-40 yıl arası dayanabildiğini söylüyor. Yarı iletken malzemelerin yüzde 95’i geri dönüştürülüp bir panele tekrar yerleştirilebilirse ve döngü tekrarlanmaya devam ederse, orijinal malzeme 1.200 yıl kadar kullanılabilir hale gelebilir. Şu anda, güneş panellerine büyük talep olması ve birçoğunun ömürlerinin sonuna gelmemiş olması nedeniyle şirketin yeni panellerindeki toplam geri dönüştürülmüş malzeme yüzdesi düşük duruyor. Ancak zamanla artacak.
Wade, güneş panellerinin nakliyesinin zorluğuna da dikkat çekiyor. Ağır ve cam kaplı güneş panellerini bir geri dönüşüm tesisine nakletme zorluğunu en aza indirgemeye yardımcı olacak mobil geri dönüşüm ünitelerinin kullanılmaya başlayacağını tahmin ediyor. Mevcut nakliye maliyetleri o kadar yüksek olabilir ki sektördeki bazı şirketler için geri dönüşümü uygun maliyete getirmek zor olabiliyor.
Son zamanlarda güneş paneli üreticileri geri dönüşüm ve yenilenebilir enerjiye geçmek için daha fazla mesai harcıyor. Sektör geliştikçe geri dönüşüm seçeneklerinin artması da muhtemel olarak karşılanıyor.
KAYNAK: Fast Company