Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u fethettiği dönemi izleyen yıllarda kendi adını yaşatmak amacıyla bir cami yaptırmak istemişti. Yeni caminin Aya Sofya’dan daha görkemli/uzun olmasını arzu ediyordu. Bunu camiyi inşa etmesini istediği Mimar Murat’a da iletmişti…
Yazı M. Rauf Ateş
Bir süre sonra caminin yapımını ziyaret eder ve Mimar Murat’ın emrini yerine getirmediğini, minaresini ve oturduğu yeri biraz küçülttüğünü görür.
Mimar Murat’ın kendine göre nedenleri vardır; depreme bu şekilde daha dayanıklı olacağını düşünmüştür. Ama bu gerekçe Fatih’i ikna etmez ve ‘Ben size Aya Sofya’dan daha görkemli cami yapmanızı emretmiştir’ der. Ardından dan Mimar Murat’a sorar: ‘Hangi kolunla bu camiyi küçülttün.’
Kadı’nın kararına itirazsız uydu
Mimarın gösterdiği kol, Fatih’in emriyle kesilir. Mimar Murat, Padişah’ı Kadı’ya şikayet eder ve davacı olur.
Dava günü Fatih Sultan Mehmet, padişah işaretleri ve kıyafetleriyle Kadı’nın huzuruna gider. Mimar, ‘Buraya padişah olarak değil, vatandaş gibi girmeliydiniz’ diye itiraz eder. Kadı da bunun üzerine, ‘Ayak çıplak, normal kıyafetle davaya girmesini’ ister.
Sonra her iki taraf da dinlenir. Sonunda Kadı, Padişah’ı suçlu bulur ve aynı kolunun kesilmesine karar verir. Fatih de, ‘Şeriatın kestiği kol acımaz diyerek’ kolunu uzatır.
Bunun üzerine Kadı, ‘Padişahımız işte şimdi yeni devlet olduk’ diye konuşur ve ekler: ‘Kendi yazdığınız kurallara uydunuz.’ Bu söz üzerine Mimar Murat da davasından vazgeçer ve ‘O kol devlet için gereklidir’ der.
Ethem Sancak’ı etkileyen anekdot
Bu tarihi olayı yıllar önce Ethem Sancak’ı, Yarının Yönetim Kurulu Üyeleri adlı programda yaptığı konuşmada dinlemiştim. O da Nedim Gürsel’in ‘Boğazkesen’ romanından aktarmıştı.
Dinleyicilerin, ‘Yönetim kurulu üyeliğiyle bunun ne alakası var’ demelerine izin vermeden, aslında bunun tam da yönetim kurullarının işleyişiyle ilgili olduğunu ekledi:
‘Şirketler de kendi yazdıkları kurallarına uymak zorundadırlar. Yönetim kurulları oluşur ve işlerken yazılan kurallara uyulursa, şirketler daha başarılı olurlar. Bunu Osmanlı yüzyıllar önce ortaya koymuştu.’
Sancak, kendi yönetim kurulunda da aynı sistemi uyguladıklarını, ‘Yazılı olana’ hoşuna gitmese bile uyduklarını ekledi.