YAZI: HANDE YAVUZ ÇALIK
Pandemi, ofise bakışı kökten değiştiriyor, hesaplar yeniden yapılıyor. Dönüşümlü kullanım, uydu ofisler ve evden çalışma gibi modeller yayılıyor. Bir yandan da şirketler sağlık, sosyal mesafe konularında önlem alıyor, tasarımları gözden geçiriyor. Yeni paradigma ofis talebinden çalışma modellerine çok ciddi dönüşüme neden olacak diye bakılıyor.
Dünyanın dört bir yanında ofisleri olan, dev bir genel merkeze sahip Google’ın bir önceki CEO’su Eric Schmidt, pandemi sonrasında yaşananları, “Büyük bir işletme dönüşümü” olarak değerlendirirken, farklı bir görüşü ileri sürüyordu: “Tahmin edilenin aksine yeni dönemde ofis alanlarına talep artacak, daha fazla ofis alanı ihtiyacı ortaya çıkacak.”
Schmidt, “Paradigma” değişimi gibi gördüğü pandemi sonrasındaki değişimi şu temellere dayandırıyordu:
“Evden çalışmanın artacağı ve buna bağlı ofis alanlarına ihtiyacın daralacağı görüşü ortaya atıldı. Bana göre sosyal mesafe ihtiyacı nedeniyle ofis alanları genişleyecek, şirketler yeni alanlar talep edecek. Biz yeni dönemde işimizin operasyonunu daha fazla düşünmeliyiz. Bölgesel çalışmayı, belli ‘hub’lar yaratıp oradan operasyonu yönetmeyi dikkate almalıyız. Çalışanların daha az seyahat etmelerini, trafikte çok fazla vakit geçirip kendilerini riske atmalarını önlemeliyiz.”
Covid-19 pandemisiyle birlikte ofis alanında çeşitli tartışmalar yaşanıyor. Google’ın eski CEO’su Schmidt’in belirttiği gibi “Paradigma değişikliği” bekleyenlerin yanında “ofislerin ölmeye başladığını” düşünenler de var. Ancak, bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ofisteki değişikliğin üç boyutu olacak gibi görünüyor:
– Ofis mekanlarına ihtiyaç ve bu alanda büyümeye yönelik beklentiler.
– Şirketlerin ofislerini yeni döneme göre gözden geçirmesi ve yeniden düzenlemesi.
– Yeni düzene göre çalışma koşullarının tasarlanması.
Ofis alanı talebi artacak mı?
Bu konuda 3 farklı görüş var. Birinci görüş, Eric Schmidt’in tarafında yer alıyor. Onlara göre, ofis alanı talebi artacak, çünkü sosyal mesafe nedeniyle şirketler geniş alana yayılacak. “Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” diyenler ikinci grubu oluşturuyor. Bunu savunanlar, talebin düşüşe geçeceğine inanıyor.
Üçüncü grupta ise büyük bir talep değişimi beklemeyenler yer alıyor. Örneğin, Atlanta Federal Reserve’ün araştırması da bunu bir ölçüde destekliyor. Bölgedeki şirketlerin yüzde 80’i ofis alanlarında bir değişikliğe gitmeyeceğini belirtiyor. Geri kalan yüzde 20’nin bir bölümü küçülme, bir bölümü ise “sosyal mesafe” nedeniyle genişleme planlıyor.
Bu 3 düşüncenin geleceğini ise şirket liderlerinin “evden çalışma” konusunu ne ölçüde hayata geçirecekleri belirleyecek. Örneğin, ABD’de Colliers’in yaptığı araştırmaya göre her 5 çalışandan 4’ü salgın bittiğinde evden çalışmayı istiyor. Gartner’ın araştırması ise 317 CFO’dan yüzde 74’ünün çalışanlarını kalıcı olarak uzaktan çalışmaya geçirmeyi planladığını ortaya koyuyor.
Türkiye’de bu alanda en keskin değişikliği Silk&Cashmere sergiledi ve genel merkezini kapattığını, artık evden çalışacaklarını duyurdu. CEO Ferhat Zamanpur, ofis ihtiyacını ise açık ofislerden karşılayabileceklerini paylaşıyor.
Ofis olmadan yola devam mı?
Tüm dünya “Ofisler olmadan da iş hayatı olabilir mi?” diye sorgulamaya başladı. Birçok şirket yeni ofis yatırımlarını askıya aldı.
Bugün aralarında P&G ve Unilever’in de olduğu çok sayıda çok uluslu şirket, çalışanlarına aşı bulunana kadar onlardan ofislere gitmelerini istemeyeceklerine dair taahhütte bulundu. Bu da demek oluyor ki hâlâ binlerce çalışan için ofissiz yaşam devam edecek.
Öte yandan McKinsey’nin gerçekleştirdiği bir araştırmaya göre çalışanların yüzde 80’i evden çalışmayı sevdi. Yüzde 41’i ofis ortamına göre evden çalışmanın daha verimli olduğunu belirtiyor. McKinsey uzmanları, bu sonuçta, kişilerin evden çalışırken özel hayatlarına daha fazla zaman ayırabilmesinin önemli katkısı olduğuna dikkat çekiyor.
Her ne kadar bazı şirketler aşı bulunana kadar ofislere dönme konusunda acele etmese de çok sayıda şirket haziran ayından itibaren kademeli olarak ofislere dönüşü gerçekleştiriyor. Ancak pandemi döneminde ofislerin eskisi gibi olması büyük bir tehdit olarak görülüyor. Özellikle açık ofislere bakış önemli ölçüde değişmiş durumda.
Uzmanlara göre küçük ama çalışana özel çalışma alanlarının yükselişi başlıyor. Tasarım şirketi Unispace’in strateji direktörü Albert De Plazaola, özellikle bu süreçte ofiste teması minimuma indirecek önlemlerin şart olduğunu dile getiriyor. Bir başka tasarım şirketi Perkins&Will’in direktörü Brent Capron da artık ofislerde aranan en önemli özelliğin mesafe olduğuna dikkat çekiyor, “Mesafeli ofis dönemi başladı. Daha küçük ama çalışana özel alanları olan ofisler öne çıkıyor” diyor.
Çözüm esnek ofislerde
Kolektif House Kurucu Ortağı Ahmet Onur da ofis dünyasındaki değişimi en yakından takip eden hatta bu değişime yön veren isimlerden. Yapılan çeşitli araştırmalara göre pandemi sonrası esnek çalışmaya geçeceğine işaret eden şirketlerin oranının yüzde 40’lar seviyesine yaklaştığını belirten Onur, esnek çalışmanın hayatımızın merkezine oturmasıyla geleneksel ofislerin yerini yeni nesil ofislere bırakacağını söylüyor. Bu konudaki görüşlerini şöyle paylaşıyor: “ Şirketler ofisleri rotasyonlu kullanmaya başlayacak ve tek merkez yerine birçok farklı uydu ofis modeline geçecekler. Salgın tedirginliği devam etsin ya da etmesin bundan sonraki dönemde hijyen ve sağlık kuralları ofislerin vazgeçilmezi haline gelecek.
Şirketler çalışanların ofislerde kendilerini güvende hissetmeleri için ofis alanını yeniden gözden geçirirken, sosyal mesafe ise ofislerin DNA’sının bir parçası olacak, tüm çalışanların bir arada dirsek temasında çalıştığı günler geride kalacak. Sosyal mesafeye göre düzenlenmiş çalışma alanları yeni nesil ofislerde ilk dikkat çeken değişiklikler olacak.”
Yeni ofis dünyasının fiziksel dünyada buluşma ihtiyacını azaltırken, dijital erişim ve bağlantı kabiliyetlerini fazlasıyla artıracağını da ifade eden Onur, “Yatırım maliyetine gerek olmaksızın kısa vadede değişen ihtiyaçlara karşılık verebilen ve maliyetleri minimuma çeken, verimliliği artıran ve şirketlere maksimum fayda sağlayan esnek ofis çözümlerine talep arttığını gözlemliyoruz” diyor.
“Hub sistemine geçeceğiz”
Şirketler cephesine baktığımızda yeni ofislerde ortaya çıkan ihtiyaçları daha net görmek mümkün.
Borusan Lojistik farklı ofis düzenlerine geçmek için çalışmalarını yürütüyor. Şimdilik yıl sonuna kadar 2 haftalık dönüşümlü sistemde ve maksimum yüzde 50 çalışanla ofislerde olacak şekilde planlama yaptıklarını belirten Borusan Lojistik Hizmetleri Genel Müdürü Mehmet Kalay, “Bu dönem bize evden ve ofisten hibrit bir düzende verimli ve disiplinli çalışabildiğimizi, teknolojinin etkin kullanımı ile iş düzenimizi ve iletişimimizi efektif şekilde yapabildiğimizi gösterdi. Bu nedenle pandemi sonrası için de ev-ofis hibrit çalışma düzenini kalıcı şekilde yerleştirmek üzere çalışıyoruz” diyor ve ekliyor:
“Yeni düzen, yeni ihtiyaçlar doğuracak. Bu yeni düzenin yeni ofis alanı, büyük metrekareler ile genişlemek yerine, farklı lokasyonlarda, hot desk düzeninde çalışılabilecek, ortak çalışma alanlarının olduğu, çalışanın seçiminin ve iş ihtiyacının belirleyici olacağı bir düzeni getireceğini öngörüyoruz.”
Karel İnsan Kaynakları Direktörü Yüksel Keser, “Bu süreçte ofis ortamında çalışmakta olan bir kısım çalışanımız için evden çalışma olanağı sağlayan, Karel’in çözümü video konferans uygulamasını kullandık. Yani bir kısım işlerimizi mobilize etmeye yoğunlaştık” diyor.
Silk&Cashmere CEO’su Ferhat Zamanpur, “COVID-19 süreci boyunca çok başarılı ve verimli bir şekilde evlerimizden çalışmamız sayesinde bu büyük kararı vermeye hazır olduğumuzu gördük” diyor.
Şirket, tamamen evden çalışmaya geçeceği için merkez ofis yerine ayda birkaç kez toplantı, eğitim ve workshop yapacağı bir hub sistemine geçiyor. Bu nedenle marka en büyük değişikliği iş yapış şekillerinde yaşayacak. Zamanpur, “Bunun dışında çeyreklik hedef sistemimizi de aylık olarak revize ederek takip ve hakimiyetimizi daha da güçlendirmiş olduk. Bundan sonraki dönem için gün sayısı, ulaşılabilirlik, cevap hızı ve izin kullanma gibi konularda da kriterler oluşturmaktayız” diye konuşuyor.
Ofisler yeniden yaratılıyor
Hayat Kimya ise pandemiye hazırlıklı yakalanan şirketlerden. Salgından 10 ay önce merkez ofislerini yenilediklerini ve otomasyona dayalı birçok yenilikle ofisi donattıklarını belirten Hayat Kimya Türkiye Genel Müdürü Enes Çizmeci, “Yeni ofiste minimum yüzey teması ile hijyene önem veriyoruz” diyor. Hayat Kimya, 3 katlı merkez binasında asansörleri devre dışı bırakmış. Yemekhanede yemek servisi yerine katlarda ambalajlı tek kullanımlık paketler ile çalışanların masalarına servis yapılıyor. Süreci tüm tedbirleri alarak yakından takip ettiklerini ifade eden Çizmeci, “Şu an için dönüşümlü çalışma sistemiyle kişi sayısını seyrelterek çalışıyoruz. Bundan sonrası için de gelişmeleri takip ederek aksiyon almaya devam edeceğiz” diye konuşuyor.
BAT Türkiye sosyal mesafeyi koruyacak şekilde bütün çalışma düzenini ve ortak alanları yeniden düzenlemiş durumda. BAT Türkiye, Kafkaslar ve Kuzey Afrika Bölge Direktörü Gökhan Bilgiç, sahip oldukları güçlü bir dijital alt yapı sayesinde Türkiye’de evden çalışma düzenine geçebilen ilk şirketlerden biri olduklarını belirtiyor:
“Ofis yerleşim planımızdaki en büyük değişiklik sosyal mesafeyi koruyacak şekilde bütün çalışma düzeninin ve ortak alanların yeniden düzenlenmesi oldu. Ofise dönüş planlamamızı ise en üst düzeyde sağlık ve güvenlik önlemlerini alarak; 3 fazda gerçekleştirmeyi planladık. Her fazda belirli bir oranda çalışanımız ofislerine dönecek.”
Dimes de ofis tasarımı ve yerleşimde köklü değişim yapan şirketlerden biri… Çalışma alanları, kişiler arası 1.5 metre sosyal mesafe kuralı doğrultusunda düzenlenmiş. Kalabalık ortamlar için özel çözümler üretilmiş. Dimes Genel Müdürü Ozan Diren, aldıkları önlemleri şöyle anlatıyor:
“1,5 metre sosyal mesafe kuralına uygun olsa dahi yonca masa (bitişik masa) formunda oturan ekipler için masa aralarında şeffaf seperatörler yerleştirildi. Toplantı odalarında ise katılım sayısı sınırlandırıldı, tüm hijyen önlemleri alındı.
Bu dönemde aaslında çok büyük ofis alanlarına yatırım yaparak tüm ekibi bir arada tutmanın ciddi katma değeri olmadığını gördük. Bu nedenle, yeni dönemde ofis alanını büyütmek yerine daha minimal ve verim artırıcı şekilde ofis alanlarının kullanımını sağlamayı hedefliyoruz.”
Aidiyet yaratan ortamlar
Schneider Electric’in 3 kattan oluşan genel müdürlüğünde çalışanlar sadece etiketle belirlenen masaları kullanabiliyor. Ofise gelişler dijital bir uygulama ile takip ediliyor. Ofiste çalışmak üzere rezervasyon uygulaması üzerinden bildirimde bulunan çalışanlar, aynı zamanda çalışılan şirketin yemek menüsünden talepte bulunabiliyor. Kısa bir süre önce bulundukları 2 katın tasarımını ve yerleşimini değiştirme kararı aldıklarını anlatan Schnieder Electric Türkiye, Orta Asya ve Pakistan İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Yıldız Estreya Hayim, “Amacımız, daha akıllı, daha dijital, daha esnek bir çalışma alanı oluşturmak. Böylelikle çalışanlarımızın daha etkileşimde ve paylaşımda bulunabileceği aynı zamanda nitelikli kişisel gelişim ve well-being aktivitelerine de katılabileceği kısacası şirkete aidiyet duygusunu da hissedecekleri bir ortam oluşturmayı istiyoruz” diyor ve devam ediyor:
“Ofisimizin yeni çalışma şekillerine göre renovasyonu tamamlandığında satışçılarımızın yüzde 20, diğer çalışanlarımızın ise yüzde 50 rotasyon şeklinde ofiste olmalarını planlıyoruz.” Mavi Jeans de 1 Haziran’da ofiste de vardiyalı çalışma sistemine geçti. Mavi Jeans CEO’su Cüneyt Yavuz, sosyal mesafe ve hijyen önlemleri kapsamında ofis mimari yapısında bazı değişiklikler yaptıklarını belirtiyor ve bu değişiklikleri şöyle paylaşıyor:
“Ofisimizdeki tüm masalar arasına ve resepsiyon alanına sosyal mesafenin korunması için şeffaf seperatörler yerleştirdik. Temasları en aza indirmek için ofisteki tüm kapıları temassız fotoselli kapılar ile değiştirdik ve bina girişlerinde temassız kartlı geçiş sistemi uygulamaya başladık. Tüm toplantılarımızı mümkün oldukça dijital platformlar üzerinden yapmaya devam ediyoruz.”
Kademeli artış planları
Sanofi Türkiye de 1 Haziran itibarıyla çalışanlarının kademeli olarak merkez ofise dönüşünü başlattı. Ofise dönmenin eski iş hayatına dönmek anlamına gelmediğini belirten Sanofi Türkiye, Levant ve İran Ülke Başkanı Cem Öztürk, günlük ve sosyal yaşamda olduğu gibi iş hayatında da ‘yeni normaller olduğunu söylüyor. Bu doğrultuda öncelikle ofise dönecek merkez ofis çalışanlarını iki gruba ayırarak rezervasyon sistemi getirdiklerini anlatan Öztürk sözlerine şöyle devam ediyor: “Böylelikle de ofiste bulunacak kişi sayısını ilk aşamada yüzde 30 oranında tutmayı hedefledik. Bu oranı önce yüzde 50 olmak suretiyle kademeli olarak artıracağız. Toplantı odaları ile tuvaletler gibi ofiste bulunan tüm kapıların da el değmeden açılabildiği bir sistem kurduk. Sterilizasyon çalışmaları için çarşamba günleri ofisimizin kapalı olmasına karar verdik.”
Borusan Mannesmann, normalleşme süreci ile beraber çalışma düzenlerinin, çalışanların etkileşimlerini asgari düzeye indirecek şekilde planlamasını yaptı. Karşılıklı masalarda çalışmama ve oturma planlarında sosyal mesafelerin çalışan ve yönetim ile paylaşılması gibi değişiklikler gerçekleştirdiklerini de belirten Borusan Mannesmann İnsan, Kurumsal Gelişim, Çevre ve Sürdürülebilirlik Genel Müdür Yardımcısı ve İcra Kurulu Üyesi Fırat Akkemik, “Temiz masa konsepti ile masalarda kişisel eşyaların bulundurulmaması ve bu sayede tam hijyen temizliği sağlayabilmek konusunda çalışanlarımızı bilgilendirdik. Asansör, koridor, yemek salonları gibi alanların gerek hijyen gerek sosyal mesafe açısından düzenlerini tamamladık ve sticker’larla işaretlemeleri yaptık” diyor. Şirkette, spor salonları, açık kafe alanları ve aktivite odaları ise belirsiz bir süre ile kullanıma kapalı. Bu sosyalleşme alanlarının salgının yayılımına bağlı olarak 2021’den itibaren farklı kurallarla açılabileceğini ifade eden Akkemik, “Kullanmamız gerekirse de toplantı salonlarının kapasite sınırını, oturma yerlerinin işaretlenmesini ve kullanım kurallarını tanımladık” diye konuşuyor.
MCKINSEY’NİN ANALİZİNDEN 3 MESAJ
%3
Kriz öncesinde ABD’de esnek ofisin payı
%25
Esnek ofis kullanımındaki son 5 yıllık artış
%27
İK uzmanları evden çalışma süresinin %20’den %27’ye çıkacağını tahmin ediyor.
EREN ÇAMURDAN
BOYNER BÜYÜK MAĞAZACILIK CEO’SU
DÖNÜŞÜMLÜ ÇALIŞMA
Normalleşme sürecinin başladığı 1 Haziran itibarıyla dönüşümlü çalışma modelini hayata geçirdik. Ofiste bulunan kişi sayısını azaltarak ekiplerimizi ikiye böldük. Birinci grubun ofiste olduğu hafta, ikinci grup uzaktan çalışıyor. İkinci grubun ofise geldiği hafta ise, birinci grup uzaktan çalışma düzeninde oluyor. Bu modele pandeminin de gidişatına göre bir süre daha devam edeceğiz.
DİJİTAL TOPLANTI
Toplantıları dijital platformlar üzerinden yapmaya devam ediyoruz. Önümüzdeki dönemde özellikle kurumsal yaşamda daha esnek çalışmanın çok farklı uygulamalarını göreceğimizi tahmin ediyorum. Biz de sadece evden çalışma ya da sadece ofisten çalışma gibi bir sistemin ötesinde hibrit farklı modeller üzerinde çalışıyoruz.
YENİ OFİS İHTİYACI
Pandemi öncesinde yeni ofisle ilgili birtakım planlarımız vardı. Şu andaki önceliğimiz yeni çalışma modelimizi netleştirmek olacak. Sonra bu modele göre ofis ihtiyaçlarımızı belirleyecek ve gerekirse yeni ofis konusunu gündeme alacağız.
SERHAT DEMİR
TURKCELL HUKUK VE İK’DAN SORUMLU GMY
“YENİ ÇALIŞMA MODELLERİ HAYATA GEÇİRECEĞİZ”
YENİ DÜZENLEMELER
8 Haziran’da kademeli normalleşme sürecimizi başlattık. İsteyen arkadaşlarımıza sunmaya devam ettiğimiz evden çalışma hakkının yanı sıra bakanlık genelgesine göre ofis yerleşiminde düzenlemeler yaptık. Öncelikle ofislerimizi tam anlamıyla açmadan önce katlardaki oturma düzenlerini sosyal mesafe kuralına uygun şekilde değiştirdik. Her katın personel sayısına göre belirlediğimiz bir yoğunluk oranı var, bu yoğunluğun üzerine çıkmamak için dijital bir platform geliştirdik.
KONTROLLÜ SİSTEM
Ofise gelmek isteyen arkadaşlarımız bu platforma bilgilerini giriyor, böylelikle katlardaki olması gereken kişi sayısını kontrol edebiliyoruz. Ofislerin yanı sıra bekleme alanları, asansörler ve toplantı odaları gibi ortak kullanım alanlarını sosyal mesafe kurallarına uygun olarak yeniden tasarladık. 1 Temmuz itibarıyla çarşamba günleri tüm Turkcell’liler evden çalışıyor. 2 Temmuz itibarıyla da ofislerdeki doluluk oranı yüzde 50’yi aşmayacak şekilde kademeli olarak ofislere döndük. Önümüzdeki dönemde hayata geçirmeyi planladığımız yeni çalışma modelleri konusunda çalışmalarımız devam ediyor.
IRYNA VLADİMİROVA
PHILIP MORRIS İNSAN VE KÜLTÜR DİREKTÖRÜ
KİŞ BAŞINA 16 METREKARE DÜZENLEMESİ
OFİS İÇİN ACELEMİZ YOK
Son 3 yılda hayata geçirdiğimiz dijital dönüşümümüz ve gelişmiş dijital altyapımız sayesinde mart ayı ortası itibarıyla sorunsuz bir şekilde uzaktan çalışma modeline geçtik. Ofislere dönüş için ise hiçbir acelemiz yok. Ancak yine de ofise gelip, ofisten çalışmayı tercih edecek kısıtlı sayıda arkadaşlarımız için ofis yerleşim, tasarım ve çalışma alanlarında düzenlemelere gittik. Örneğin ofis, yemekhane gibi alanları kişi başına 16 metrekare ve en az 2 metre mesafe olacak şekilde yeniden düzenledik.
YÜZ YÜZE TOPLANTI YOK
Sosyal alanlardaki hareket tarzımızı düzenleyecek kurallar belirledik. Mesela; yüz yüze toplantıları kaldırdık. Ofise dönüş kararını ya da bundan sonrası için çalışma düzenimizi iş ihtiyaçlarının yanı sıra çalışanlarımızın tercihlerine göre belirleyebileceğiz. Bu aşamada Eylül sonuna kadar ofise geri dönüş yapmamaya karar verdik.
İSMET ÖZTANIK
LUCIS INITIATIVE KURUCUSU
“3 FORMATIN BİRLEŞTİĞİNİ GÖRECEĞİZ”
• Eurasia Proptech Initiative işbirliğinde yaptığımız ofis anketi sonuçlarını da dikkate alarak çalışma hayatında 3 formatın birleştiği bir yapının devam edeceğini öngörüyoruz: Şirket merkez ofisi, şirket uydu ofisleri ve uzaktan çalışma…
• Merkez ofisler, iş geliştirilen, paylaşılan, misafir ağırlanan, öğrenilen ve şirket kültürünün ete kemiğe büründüğü alanlara dönüşecek.
• Şirket çalışanlarına, oturdukları bölgelerde uydu ofisler hazırlanacak. Özenle seçilmiş ortak mekanlar ve uzaktan çalışmaya yönelik hizmetler bu süreci tamamlayacak.
• Üçüncü grupta ise uzaktan çalışma alanları olacak. Burada en önemli konuyu ise çalışan bağlılığını, onların sosyal ve kültürel ağını güçlendirecek çözümlere ulaşmak oluşturuyor. Bizim Assembly olarak oluşturduğumuz DISTANToffice konsepti devreye giriyor. Çalışanlara sekretarya hizmetinden mobil sağlık hizmetlerine, ikramdan etkinliklere kadar geniş bir hizmet olanağı sunuyoruz.
• Şirketlerin yeni çalışma düzeni 3 başlıkta birleşiyor: Human Resources (HR), Information Technology (IT), Facility Management (FM). İnsan kaynakları, ofis ve teknoloji, ofis hayatının temeli oldu. Eskiden bu departmanlar ayrı ayrı çalışırdı. Yeni dönemde şirketlerin daha etkili ve hızlı hizmet verebilmeleri için bu departmanların birleşmesi gerektiğini düşünüyoruz.
BÜLENT BAYRAM
VODAFONE TÜRKİYE İCRA KURULU BAŞKAN YARDIMCISI
“EV VE OFİS ÇALIŞMASINI HARMANLAYACAĞIZ”
ÖNCE SAĞLIK
İçinde bulunduğumuz sıra dışı dönemde, birinci önceliğimiz, çalışma arkadaşlarımızın, ailelerinin ve sevdiklerinin sağlığını ve güvenliğini korumak. Bu dönemde, uzaktan çalışmayı destekleyen araçlar sunmayı ve evden çalışırken sağlığımızı korumayı en önemli odak alanları olarak belirledik ve bu odağımızı sürdürüyoruz.
YENİ OFİS NORMALİ
Salgın süreci bittikten sonraki hayatımız, öncekinden farklı olacak. Biz de bu “yeni normale” nasıl hazırlanabiliriz diye düşünüyoruz. Yeni normallerimizden biri, sosyalleşmenin, ofiste çalışmanın ve evde çalışmanın çok daha iyi harmanlanıp dengelenebileceği bir çalışma şekli olacak.
DİJİTAL ETKİ
Bu unsurları en iyi şekilde, çalışanlarımızın duygularını ve verimliliklerini maksimum düzeyde tutacak şekilde bir araya getirebilmek için çalışıyoruz. Kovid-19 bize dijitalleşmenin ne kadar önemli olduğunu öğretti. Aynı zamanda iş modelleri konusunda inanılmaz fırsatlar olduğunu gösterdi. Daha çok dahil eden, diğerlerini de kapsayan, dijitalleşme konusunda hızlı yol almamızı sağlayacak fırsatlar var. Bunları değerlendirip en iyi dengeyi bulmak gerekiyor.
BURHAN ÇAKIR
TOFAŞ İK DİREKTÖRÜ
YENİ DÖNEMDE İK VE OFİS GÜNDEMİ
1. Uzaktan çalışma, part-time çalışma, paylaşımlı/dönüşümlü çalışma gibi “Esnek çalışma” modelleri hayatımızda etkin olacak.
2. İK süreçlerimizde yapay zeka göreceğiz. Daha çok otomasyon, daha az insanla çalışmaya alışacağız.
3. Covid-19 sonrasında yeni nesil liderlik anlayışı ile birlikte yönetim tarzları yeniden tasarlanacak.
4. “Öğrenme ve gelişme” yeniden tanımlanacak. Daha çok “e-öğrenme”, daha az sınıf/okul öğrenmesi gündemde olacak.
5. Etkinliğe dayalı organizasyonlar azalacak, yerine sanal toplantı, seminer ve söyleşiler düzenlenecek.
6. Yeni nesil çevik organizasyon yapılarını göreceğiz. Yeni performans, ücret ve ödüllendirme sistemleri gelecek.