Fotoğraf: GettyImages
YAZI: İPEK KOŞAN
Avrupa Birliği, yakın zamanda önemli bir düzenlemeyi hayata geçirdi. Buna göre, 2025 yılı sonu itibarıyla otoyollarda her 60 kilometreye bir ‘hızlı şarj’ istasyonu yerleştirilecek. Aynı düzenlemede, istasyonların bütün araçlar tarafından kullanılabilecek yapıda olması gerektiğine yer verildi. AB, bu düzenlemelerle elektrikli araçları desteklemeyi ve şarj istasyonu nokta sayısını 2025 yıl sonunda 1 milyon, 2030 yılında ise 3 milyona çıkarmayı hedefliyor.
Türkiye’deki rakamlar, Avrupa Birliği kadar büyük olmasa da hızlı ilerleme gösteriyor. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) verilerine göre Türkiye’deki elektrikli araç sayısı 2021’deki 6 bin düzeyinden 183 bin 776 bine, şarj soket sayısı da 3 binden 27 bine çıktı. Biraz daha geriye gidince 2019 yılında Türkiye’de sadece 1176 adet elektrikli araç vardı.
Bu hızlı büyüme ve geleceğe yönelik beklentiler, elektrikli araç şarj sektörüne yönelik ilgiyi artırdı, çok sayıda şirket bu alana girdi. 2024 yılında bu alanda lisans alan şirket sayısı 206’ya yükselmişti. Ancak, 30 şirketin lisansları, yükümlülüklerini yerine getirmediği ya da getiremeyeceği için sonlandırıldı. Yeni rekabet de bu 171 şirket arasında geçecek. Sektör yetkilileri, bu sayının da fazla olduğunu söylüyor, lisans iptalleri ya da satın almalarla sayının azalacağına dikkat çekiyorlar.
BÜYÜMENİN LOKOMOTİFİ
Enerjisa’nın ve sektörün en büyük şirketi Eşarj’ın CEO’su Murat Pınar, Türkiye’deki büyümenin arkasında TOGG’un yollara çıkması ve küresel markaların yeni seçenekleri sunmasının etkili olduğunu söylüyor:
“Yeni oyuncuların dahil olduğu ve mevcut oyuncuların da sadece şarj ağını genişletmeye değil aynı zamanda da müşteri deneyimini en üst düzeyde yaşatmaya çalıştığı bir sektör. Bununla beraber ihtiyaçları da artıyor.”
Hükümetin elektrikli araç ve şarj istasyonlarının yaygınlaştırılmasını destek için uyguladığı teşviklerin de önemli olduğuna dikkat çeken Murat Pınar, “Bu destekler de yatırımların artmasına ve sektördeki büyümeye katkı sağladı. Büyük şehirler başta olmak üzere, otoyollarda ve alışveriş merkezleri gibi stratejik noktalarda elektrikli araç şarj istasyonları yaygınlaştırıldı” diyor ve ekliyor:
“Ülkemizdeki elektrikli araç sayısı 170 bini geçerken, lisansı şarj operatörü sayısı da 170’lere ulaştı. Toplam soket sayısı 27 bin adedi geçti ve bunun da 3’te 1’ini hızlı şarj soketleri oluşturdu. Aracın tüm gün şarja bırakıldığı günlerden, 30 dakikada şarjlanıp yola devam edildiği imkânlara ulaştık. Ve şunu da belirtmeliyim ki bu konuda iyiyiz. Doğru ve yaygın yatırım ile Türkiye, araç başına düşen hızlı şarj istasyonu sayısında Avrupa lideri konumunda.”
‘10 DAKİKA’YA YATIRIM
Zorlu Holding şirketlerinden Electrip Global CEO’su İnanç Salman, Aralık ayında satılan 10 araçtan 2’sinin elektrikli olduğuna, Türkiye’de ‘tam elektrikli’ otomobil satış sayısının 2024’te yüzde 51.7 arttığına dikkat çekiyor. “Buna paralel olarak Kasım 2023’te 10 bin 701 adet olan şarj noktası sayısı 2024 Kasım’da 25 bine yaklaştı” diyor ve ekliyor: “Soket sayısı itibarıyla DC şarj noktalarının sayısı yaklaşık 10 bine ulaştı.”
Şirket, Zes markasıyla faaliyet gösteriyor ve bin 800 lokasyonda 4 bin 500’den fazla istasyona sahip. İnanç Salman, “Yurt dışında ise Electrip markasını kullanıyoruz. Şu anda İtalya, Fransa, Polonya, Bulgaristan, Yunanistan, Hırvatistan ve Karadağ olmak üzere 7 ülkedeki soket sayımız 1000’e yaklaştı” diyor ve yatırıma devam edeceklerini ekliyor:
“Yatırım stratejimizdeki amaç, doğru konumlama ile ihtiyaca cevap verebilmek. Hızın önem kazandığı noktalarda DC şarjlarımıza ağırlık vereceğiz ve otoyollarda 720 kW’lık cihazlarımızla; aracın da şarj alma kapasitesine bağlı olarak, 10 dk’da şarj imkânı sunacağız.”
NİŞ ALANLARA YÖNELİM
Sektöre yeni giren şirketlerden biri de İstanbul Jet Yakıt oldu. Şirketin CEO’su Hüseyin Latifoğlu, elektrikli araç kullanımının artmasıyla birlikte, tüketici tercihlerinin değişeceğini öngörüp, bu alana yatırım yaptıklarını söylüyor:
“Şu anda araç sahipleri, akaryakıt istasyonlarından yakıt ikmali yapıyorlar. Önümüzdeki dönemde otoparklar, siteler, alışveriş merkezleri ve garajlar gibi alternatifler ortaya çıkacak. Bizim felsefemiz, yakıt ikmali için bir yere gitmek yerine, beklerken ikmal olarak belirlendi.”
Latifoğlu, İstanbul Jet’in, havacılık ve denizcilik yakıtları alanındaki deneyimini, elektrikli araç şarj istasyonlarına aktarmayı planladığını belirtiyor ve ekliyor: “Sektörde aktif rol alacak, gelişmelere göre pozisyonumuzu belirleyeceğiz.”

YENİ DÖNEM GERÇEKLERİ
Electrip Global CEO’su İnanç Salman’a göre Türkiye’deki lisanslı şarj istasyonu operatörü sayısı hiç de azımsanacak düzeyde değil. Çünkü, yoğun yatırım ve güçlü bir sermaye gerektiren bir işe dönüştü. Salman, “Yeterli yatırım gücüne sahip olmayan şirketlerin regülasyona uyumlu ve en önemlisi sürdürülebilir bir iş modeli geliştirmesi oldukça zor” diye konuşuyor.
Murat Pınar’a göre, EPDK’nın Şarj Hizmeti Yönetmeliği kapsamında getirdiği standartlar, sektörde hizmet kalitesinin korunması için büyük önem taşıyor. Buna göre, lisans alan operatörlerin 6 ay içinde en az 5 farklı ilçede ve en az 50 adet şarj ünitesinden oluşan ağ kurmaları gerekiyor. Pınar, “Ancak, bu standartları karşılayamayan operatörlerin lisansları iptal ediliyor. Bir dönem 190’ı geçen lisanslı şarj operatörü sayısı, bu düzenlemeler doğrultusunda 170’e düştü” diyor ve devam ediyor:
“Bu süreçte, sektördeki bazı operatörlerin gerekli yatırımları yaparak veya birleşmeler yoluyla geri dönmesi bekleniyor. Mobil uygulama, çağrı merkezi ve saha ekipleri gibi altyapı yatırımlarını tamamlayamayan şirketler için bu standartları karşılamak ve sektörde tutunmak oldukça kritik.”

Enerjisa ve Eşarj CEO’su
“Yeni yatırımlarla liderliği sürdüreceğiz”
- Eşarj olarak pazarda hızlı şarj (DC) segmentinde açık ara lider konumdayız ve bu konumumuzu daha da güçlendirmeye yönelik yatırımlarımızı sürdürüyoruz.
- Son EPDK verilerine göre Türkiye genelinde 27 binin üzerinde şarj soketi bulunuyor. Elektrikli araç kullanıcıları bu istasyonların herhangi birinden, firma fark etmeksizin, araçlarını şarj edebiliyor.
- Rekabetin ve müşteri sadakatinin zorluğu düşünüldüğünde, bizim elde ettiğimiz başarı dikkat çekici. Müşteri sadakat oranımızı yüzde 26’dan yüzde 33’e yükselttik ve bugün her 3 elektrikli araç kullanıcısından 1’i sadece Eşarj’ı tercih ediyor. Bizim için asıl hedef, sadece istasyon sayısını artırmak değil, bu süreci müşteri deneyimini en üst seviyede tutarak gerçekleştirmek.
- Eşarj olarak vizyonumuz, Türkiye’nin elektrikli araç dönüşümüne liderlik etmek ve şarj altyapısında uluslararası standartları belirleyen bir marka olmak.