in ,

İnsansı robotlar ne getirecek?

Teknoloji lideri Ayşegül İldeniz, sorularınızı yanıtlıyor.

İnsansı-robotlar-ne-getirecek-

Fotoğraf: Pixabay

Ayşegül İldeniz

Fiziksel dünyayı makinelere tanıtmaya oldukça uzağız. Ancak, robotlarla bu arayı kapamaya çalışıyoruz. İnsansı robotlar, zor, tehlikeli, sıkıcı ve rutin işleri halletmeleri hedefiyle eğitiliyor. Ancak, 3 boyutlu bir dünyada etraflarına zarar vermeden hareket edebilmeleri gerekiyor. Robotlarla ilgili çok ciddi bir sıçrama, dönüm noktası bizi bekliyor. Bugünlerde birçok teknoloji şirketi, robotların kendi kendine öğrenme ve insanlarla iletişim yeteneğine, ‘üretken yapay zeka’ ile kavuşmaları için çabalıyor. Robotlarda düşünsel ve fiziksel etkinliği bir araya getirebilirsek, o zaman beyin ve vücut koordinasyonu ağır işlere de geçebilecekler.

Robotlara, fabrikadaki karmaşık süreçlerden evde yapmayı sevmediğimiz günlük işlere kadar birçok farklı görevi yaptırabiliriz. ‘Otonom’ arabaların da bir robot olduğunu unutmamak gerek; etraftaki hareket eden ve etmeyen çeşitli varlıkları gözlemleyip, bir sonraki adımlarını tahmin etmeye çalışarak ilerliyorlar.

Her çeşit otomatın üç boyut duygusuna kavuştuğunu düşlersek, ileride belge taşımaktan depo otomasyonuna, depremde insanları kurtaran cankurtaranlardan paketleri kamyondan indiren robotlara dek geniş uygulamaları hayata geçirebiliriz. En son katıldığım fuarda marketteki hizmet robotu bana gazlı içecek getirdi. Bir başka robot, benim resmim ve ses tonuma bürünüp sorularımı yanıtladı. Her gün kullandığım otonom taksi Waymo ile şimdilik tuşlara basarak iletişim kuruyorum, ancak bu da yakında değişebilir.

TÜRKİYE GELİŞMELERİN NERESİNDE?

Stanford Üniversitesi’nin yapay zeka istatistiklerine göre, Türkiye fabrikalardaki robotlaşmada en hızlı adaptasyon gösteren ülkeler arasında ikinci sırada yer alıyor. Özelikle üretim süreçlerine robotları dahil etmeye başladık. Çünkü, büyük şirketler yapay zeka konusuna yatırım yapıyor ve bu konuyu bilen insanları işe alıyorlar. Yaygın bir bilinçlendirme ve eğitim çabası içindeler. Her gün onlarca pilot projenin denendiğini ve bir kısmının hayata geçirildiğini gözlemliyorum. Tüm dünyada olduğu gibi, müşteri ilişkileri yönetimi, satış ve pazarlamada müşteri deneyimi takibi, yaratıcı süreçler ve verimlilik artırıcı ofis gerisi uygulamalar, yaygın olarak kullanılıyor.

Ancak, ana işe yönelik katma değer sağlayan özellikler yaratma aşamasına henüz uzağız. Bu tabii en riskli ve zor konu. Hata yapılırsa geri dönüşü maliyetli. Fakat, hiçbir şey yapmamanın maliyeti de çok yüksek. Çünkü, dünyanın bir noktasında, ürününüze rakip bir ürünü yapay zeka ile daha ucuz, başarılı ve gelişmiş halde üretmenin yolunu arayan rakipleriniz vardır. Bu bağlamda risk almadan sıçrama olamayacağını düşünüyorum.

En son yayınlanan global bir araştırmada, çalışanların, tepe yöneticilerini yapay zeka konusunda çok tutucu buldukları saptanmıştı. Araştırma, çalışanlar yapay zekayı çoktan denemeye başladığı halde yöneticilerin geride kaldığını gösteriyordu. Artık yöneticilerin de hızlı koşmaya ve riskleri göze almaya başlaması gerek.

DEEPSEEK BÜYÜK DEĞİŞİM YARATIR MI?

Deepseek, Silikon Vadisi’ni oldukça sarstı. Çinli şirket, son derece mantıklı ve temel verimlilik yöntemleri uygulamış. Ürüne hem eğitim sırasında hem de çıkarım sırasında birçok yenilik eklenmiş. Yepyeni bir devrim ya da teknoloji keşfetmek yerine, mevcut teknolojiye birçok ilginç yenilik getirilmiş.

Bu bağlamda, temel dil modellerine milyarlarca dolar harcamak yerine esas odağı daha çok optimizasyona ve verimliliğe vererek, süreçleri düzeltmeyi tercih etmiş. Bununla da birçok ilerleme sağlanacağını ortaya koydu. Ayrıca açık kod konusunda artık herkes daha cesur ve denemeye hevesli olacak diye düşünüyorum. Böylece yapay zekanın sadece büyük şirketlerin ödeyebileceği seviyelerden çok daha ucuzlayarak daha yaygın ve irili ufaklı her sektörün kullanabileceği hale gelerek yaygınlaşacağını farz edebiliriz. Çin’in bu kadar iddialı oyuna girmesi birçok dinamiği beraberinde getirecek. Hem Amerikalıların odağı verimliliğe ve açık kaynağa kayacak, hem de dünyanın geri kalanı çözümleri Çin’de aramaya yönelecek. Bu da teknoloji gelişimi ve adaptasyonu anlamında daha dengeli bir yarış ortaya koyacak. Değişmeyen bir şey var, hâlâ milyarlarca dolar, altyapıya gidiyor ve gitmeye devam edecek. Birilerinin tüm bu verileri yeni bireyler ve şirketler yapay zeka kullanmaya başladıkça işlemesi gerekiyor. Ülkeler arası yarış hızlanıyor.

YAPAY ZEKA AJANLARI GELİYOR

Geçen yıl, insanların verdiği ödevleri yapan yapay zeka ajanları gördük. Bu yıl ise birbirleriyle paslaşan ve ödev veren, baştan sona çeşitli görevleri yerine getirebilen ajanları görmeye başlıyoruz.

Bu hafta çıkan Çin menşeili Manus, son derece sofistike şekilde bir görevi baştan sona kadar alıp, farklı yapay zeka ajanlarıyla mantık yürüterek ve yardımlaşarak ilerliyor ve sonuçlandırıyor.

Bu, bir insanın muhakemesinin gerekmediği her çeşit işi ajanların çok hızlı bir şekilde bizim adımıza çözebileceği anlamına geliyor. Bazı araştırmalar yüzde 40’a kadar bir verimlilik artışı elde edilebileceğini iddia ediyor. Yani bugün destek aldığımız giriş seviyesinde iş takibi, araştırma, lojistik, planlama gibi bazı işlerin artık yapay zeka tarafından halledilmesine alışacağız. Bu giriş seviyesindeki birçok işin yok olacağı ve teknoloji tarafından halledileceği anlamına geliyor.

“İnsansı robotlar yaşantımıza dahil oldukça, onları yönlendirmek ve düzenlemek daha da önemli hale gelecek. Fiziksel rutin işlerin yaşantımızdan çıktığı ama onları düzenleme görevinin bize geçtiği bir dünyaya yaklaşıyoruz. Yapay zeka bu iletişim ve yönlendirmeyi mümkün kılacak.”

Sorularınız için: [email protected]

Yazar: Fast Company Türkiye

©Fast Company Dergisi, Türkiye’de Fast Dergi Yayıncılık A.Ş. tarafından Türkiye Cumhuriyeti yasalarına uygun şekilde yayınlanmaktadır. Fast Company’nin isim hakkı ABD’de Mansueto Ventures’a, Türkiye’de Fast Dergi Yayıncılık A.Ş.’ye aittir. Dergide yayınlanan yazı, tablo, fotoğraf ve görsellerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şirket-doktoru-Doc.Dr.KivancBirsoy_OmerMKoc

Şirket Doktoru

Amaç-rekabet-değil-üretmek-olmalı-pixibay

Amaç rekabet değil üretmek olmalı