YAZI: LARA SOROKANICH
2020 seçimleri boyunca duyulan en güçlü seslerden biri, konuşma yetisini kaybetmiş bir kişiye aitti. 2016 yılında ALS teşhisi konan 37 yaşındaki avukat ve kampanya düzenleyici Ady Barkan, tekerlekli sandalye kullanıyor ve yardımcı teknolojiler aracılığıyla iletişim kurabiliyor. Fakat Barkan’ın, “Medicare for All” (Herkes için Sağlık Hizmeti) çağrısına, daha önce hiç bu kadar fazla insan kulak vermemişti. Barkan ve “Be a Hero” adındaki siyasi eylem komitesi (PAC), ön seçimlerde içlerinde Joe Biden, Bernie Sanders ve Elizabeth Warren’ın da bulunduğu Demokrat adaylarla, Uncovered video serisi için ABD sağlık sistemi hakkında oldukça dürüst bir sohbet yaptı. Ardından da Demokrat Ulusal Kongresi’nde konuştu. Barkan, yakında çıkacak olan Not Going Quietly belgeselinin de konusunu oluşturduğu gibi, hastalığı ilerlerken bile ilerici politikalar için mücadele etmeye devam ediyor.
Fast Company dergisine, e-mail aracılığıyla (başlıca iletişim aracı olarak, mesaj yazmak için gözlerini kullanıyor), “Zamanımı, daha iyi bir sağlık sistemi ve daha adil bir toplum için savaşmak amacıyla kullanmaya devam edeceğim” diyen Barkan, kalpleri ve fikirleri değiştirmek için neler yaptığını paylaşıyor.
POLİTİKA KİŞİSELDİR
Barkan, ALS teşhisi konmadan ve siyasi eylem komitesini kurmadan önce “Center for Popular Democracy”de (Popüler Demokrasi Merkezi) kampanya düzenleyicisiydi. Değişime etki etmek için izlediği, en sevdiği stratejilerinden biri, sıradan insanları politikacıların ve diğer yetkililerin önüne getirip aldıkları kararların, gerçek hayatları nasıl etkilediğini tartışmalarını sağlamaktı.
2016’da ABD Merkez Bankası’nı “iyileştirmek” için “Fed Up” adıyla bir kampanya başlattı. Bunun bir parçası olarak, Merkez Bankası’nın genel kurul toplantısına çok sayıda işçiyi getirerek iş piyasasına ve işçi ücretlerine zarar veren politikalar hakkında konuşulmasını sağladı.
Teşhis koyulduğu zamandan bu yana kendisini bu şekilde sağlık hizmetleri konusundaki tartışmaların merkezine koyan Barkan, politikacılarla röportajlar yapıyor, Kongre’de ifade veriyor ve hatta, koronavirüsten önce, Capitol Hill’ın önünde Medicare ve Medicaid’i etkileyebilecek vergi indirimlerini protesto ederken tutuklanıyordu. Barkan, “En önemli amaçlarımdan biri bu meseleleri soyut olmaktan çıkarmak, insani ve kişisel hale getirmek” diyor ve ekliyor:
“Bu hastalığa sahip olmamak için tüm bu kötü ünden saniyesinde vazgeçebilirdim, ama madem böyle bir hastalığım var; bunu, bu ülkedeki korkunç eşitsizliğe dikkat çekmek ve bu durumu değiştirmek için kullanmamız gerek.”
HERKES GÖREVİNİ YERİNE GETİRMELİ
Barkan, içindeki herkesin kendi rolünü bildiği bir “ekosistem” olduğunda aktivizmin en etkili biçimde hayata geçtiğine inanıyor: “Buradaki bazı insanların işi meseleyi medyaya taşımak, bazılarının yeni insanlara ulaşmak ve onları işe dahil etmek; bazılarıysa gerçek politika değişimini sağlamak amacıyla, seçilmiş devlet görevlileriyle çalışıyor.” Barkan, görevini, daha iyi politikalara duyulan ihtiyacı somutlaştıracak canlı bir örnek teşkil etmek için hastalığını ve beraberinde getirdiği medikal faturaları herkese görünür kılmak olarak görüyor. Uncovered röportajlarına duyulan merakın (22 milyon kez izlendi) bir sebebini şöyle anlatıyor: “Dürüst olmak gerekirse insanlar, sesim olmadan o adaylarla nasıl röportaj yapabileceğimi görmek istiyordu.”
İş dünyası liderlerine gelince… Barkan, çalışanları ve tüketicileri için doğru olanı yapmaları gerektiğine, ancak aynı zamanda adil uygulamaların tüm sektörde benimsenmesini aktif biçimde desteklemeleri, hatta kötü davranışlar sergileyen şirketleri ayıplamaları gerektiğine inanıyor. “İş dünyası liderlerinin, vergi ödemenin önemini ve eğitim, herkes için sağlık, çocuk bakım hizmetleri, barınma ve ulaşım gibi önceliklerimizi fonlamaya yönelik taşıdığımız ortak sorumluluğu güçlendirmelerine ihtiyacımız var.”
UMUT YETMEZ, HAREKETE GEÇİN
Son olarak Barkan, ülkenin geleceğinin herkesin sorumluluğunda olduğunu belirterek, “Bizi karanlıktan çıkaracak olanın tek bir politikacı olduğuna inanmıyorum” diyor. “Amerikan demokrasisini hasta eden şeyin ilacının, yine Amerikan demokrasisi olduğuna yürekten inanıyorum.”
Barkan, COVID-19 destek paketleri, ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri’ne (NIH) fon sağlama, daha iyi sağlık sigortası politikaları ve uzun süreli bakımı kapsayacak düzenlemeler için mücadeleye devam etmeyi planlıyor: “Bunlar gerçekleşsin ki, benim gibi insanlar, evde aileleriyle kalmak için iflas etmesin ve bu işleri (uzun süreli bakım) yapan insanlar geçimlerini sağlayabilsin.”
Barkan, 2020’nin tüm zorluklarına rağmen gözlemlediği protestolar, örgütlenmeler ve seçmenlerin katılımı sayesinde cesaret buluyor. “Umut, bir ruh hali değildir” diyor. “Umut, harekete geçme halidir.”
ADY BARKAN
EĞİTİM
Columbia, 2006; Yale Hukuk, 2010
KURUCU
Be a Hero PAC
YAZAR
Eyes to the Wind: A Memoir of Love and Death
İllüstrasyonlar Ivana Besevic
Kaynak: Rozette Rago/The New York Times/Redux Pictures