in , , ,

“Şirketlere ESG için yeni platform sunuyoruz”

Murat Sönmez: Benim girişim yolculuğum

Benimgirişimyolculuğum-muratsonmez

MURAT SÖNMEZ
PulsESG Kurucu Ortağı ve CEO’su

İş hayatına daha öğrencilik döneminde giren Murat Sönmez, kariyerinin önemli bölümünü Silikon Vadisi’nde geçirdi. 1989 yılında Consilium şirketine girdikten sonra kariyeri onu bir süre sonra girişimciliğe yöneltti. TIBCO adlı yazılım şirketi bu dönemde hayat buldu.

Ürünleri Amazon, eBay ve Yahoo tarafından tercih edilen TIBCO, 1999 yılında halka açıldı. Ancak, 2014 yılında tekrar özel şirket statüsüne döndü. Bu yılın Ekim ayında ise Murat Sönmez, aldığı teklif üzerine Davos toplantılarını düzenleyen World Economic Forum’un (WEF) İcra Kurulu Üyeliği’ne getirildi.

Tam 7 yıl süren WEF döneminin ardından girişimcilik ruhu tekrar ortaya çıkınca, bu kez “sosyal tarafı” öne çıkan yeni bir startup’ı, ortağı Inderjeet Singh ile kurdu. pulsESG adlı yazılım şirketi, adından da anlaşılacağı gibi ESG (Environmental, Social, Governance) konusuna odaklanıyor ve şirketlerin hayatını kolaylaştırmayı hedefliyor.

pulsESG’nin kurucu ortağı ve CEO’su Murat Sönmez, yeni şirketini ve hedeflerini Fast Company ile paylaştı:

Yakın zamanda yeni bir girişim başlattınız. Sosyal yönü de olan pulsESG ile neyi amaçlıyorsunuz?
Tüketicilerin, toplumun, yatırımcıların, yasal düzenleyicilerin, değerlendirme kurumlarının ve çalışanların iş dünyasından beklentileri son yıllarda farklılaşıyor. Beklentiler giderek artan bir hızla finansal başarıya ek olarak “Çevre, sosyal sorumluluk ve şeffaflık” konularına da yayılıyor. Sadece finansal başarı ve kâr gibi rakamlar toplumun gözünde yeterli kalmıyor.

Şimdiye kadar bu tür raporlamalar, şirketlerin sosyal sorumluluk ve pazarlama birimlerinin önderliğinde, yılda bir kez yapılıyordu. Artık şirketler için mali tablolardaki verilerin doğruluğu ve bütünlüğü gibi bir süreç olmaya başladı. Bu konulardaki raporlamalar da mali tablolar gibi özenle yapılacak.

Çevre, sosyal sorumluluk ve şeffaflık gibi konulardaki verilerin toparlanması çok önemli… Sürekli, doğru ve kapsayıcı bir şekilde verilerin toplanması ve değerlendirilmesi gerekiyor. Şimdiye kadar bunun için kullanılan altyapı için genellikle onlarca, hatta yüzlerce Excel tablo kullanılırdı.

Bizim geliştirdiğimiz “pulsESG” adlı platform, bu verilerin doğru, zamanında ve verimli bir şekilde yapılanması, raporlaması ve iyileştirilmesine olanak sağlıyor.

Peki bu alana getirdiğiniz en önemli yenilikler nelerdir?
Birincisi, veri kaynağından veri kullanıcılarına kadar entegre bir platform sağlıyoruz. Sadece karbon ayak izi değil, tüm “Çevre, Sosyal Sorumluluk ve Şeffaf Yönetim” (Environmental, Social, Governance – ESG) parametrelerini kapsayan bir platform oluşturduk. Paydaşların beklentilerinin sürekli ve hızlıca değiştiği bir süreçte, kullanıcıların sistemi ihtiyaçlarına göre değiştirebilmelerine olanak sağlıyoruz.

Bir başka önemli özelliği ise bu verilerin kim tarafından ne zaman, nasıl kaydedildiğini, veri tabanında kanıtlarıyla toplaması ve gerektiğinde raporlamasıdır.

Son olarak şirketimizi kurarken Amerika’da yeni olan “Public Benefit Corporation” yapıyı tercih ettik. Bu tür kurumlar, kâr amacı güden ve aynı zamanda şirketin kuruluş tüzüğünde sosyal misyonun yer aldığı bir yapıyı ifade ediyor. Yanılmıyorsam, Silikon Vadisi’nde bu yapıyı kullanan ilk startup’lardan biriyiz.

Bu girişim fikri nasıl doğdu, bir “evreka” anı var mı?
Dünya Ekonomik Forumu’nda (WEF) yaptığımız “multi stakeholder capitalism metrics” çalışması benim için ilham kaynağı oldu.

Bu çalışma, dünyanın önde gelen 100 CEO’sunun aktif katılımcısı olduğu WEF International Business Council tarafından yönlendirilmişti. Bu proje için dünyanın en büyük dört denetim şirketiyle 2 yıl süren detaylı bir çalışma yapmıştık. Bunun sonucu olarak ESG konusunun paydaşlar tarafından en üst düzeyde ne kadar önem kazanacağını gördüm. Bu benim için bir “evreka” anı oldu. Sonrasında üzerine yoğunlaştım ve bu konuda bir yazılım altyapısının gerekeceğini düşünerek yola çıktım.

Başladığınızdan bu yana aldığınız yolu, rakamları da ilave ederek paylaşır mısınız?
Şirketimizi Mart 2021’de, daha önceki yazılım şirketimde (TIBCO) 9 sene beraber çalıştığım ve sonrasında Oracle’ın bulut sistemlerinin yazılımından sorumlu olan yakın arkadaşım Inderjeet Singh ile kurduk.

Fonlamaya geçmeden 5 ay boyunca dünya çapında değişik sektörlerde çalışan 25 şirketin üst düzey yöneticileri ile 100’ü aşkın detaylı tasarım çalışmaları yaptık. Amacımız, düşündüğümüz gibi bir sisteme ihtiyaç olup olmadığını, varsa hangilerinin öne çıkması gerektiğini anlamaktı. Bizim için epey yoğun ama verimli bir süreç oldu, gece gündüz çalıştık.

Ağustos 2021’de fonlama çalışmalarına başladık. Amacımız, ilk etapta 1-2 milyon dolar alıp ürünü geliştirmek ve sonrasında tekrar fonlama yapıp ivme kazanmaktı.

Yatırımcılardan gelen istek üzerine 9.5 milyon dolarlık fonlamayı geçen yılın ekim sonunda gerçekleştirdik.

Şimdi önceliğimizde liderlik kadrosunu kurup hızlıca ürünü geliştirmek var. Bu aşamada ABD’de 8 kişilik liderlik kadrosu kurduk. Hindistan’da da daha önce çalıştığımız bir şirketle 30’un üzerinde kişiyle mühendislik ekibimizi oluşturduk. Yazılım altyapısını, 93 gün gibi rekor sayılabilecek bir sürede tamamladık. Şimdi ilk müşterilerimizle pilot çalışmalara başlıyoruz.

Hangi hedef ile yola çıktınız, nereye ulaşmayı düşünüyorsunuz?
Amacımız, kurumların, özellikle de iş dünyasının, ESG ayak izini sürekli geliştirebilecek ve iyileştirebilecek bir platform sağlamak. Bunu başarabilirsek arkamızdan gelecek nesiller için daha sağlıklı bir yaşam sunabiliriz.

EN BÜYÜK ZORLUKLAR

  • Benim için en önemli olan faktör doğru ekiple çalışabilmekti. Inderjeet Singh ile olan dostluğum ve aramızdaki güven çok önemli. Bunu başlangıç noktası olarak aldığımızda önümüze aşılması zor olan sorunlar çıkmadı diyebilirim.
  • Aslında en zor konu genç bir şirkete deneyimli kişileri katmaktı. Ancak, bu konuda da ABD’de yerleşik olan “startup” ve risk alma kültürü epey yardımcı oldu.
  • Covid nedeniyle yüz yüze görüşememek de bir ölçüde dezavantaj oldu. Ancak, tüm toplantılarımızı çevrimiçi yaptık, bu da bize verimlilik ve hız açısından bir avantaj sağladı.

YATIRIMCILARI NASIL İKNA ETTİK?

“Rakamdan daha çok güven en önemli faktör oldu. Vizyon, piyasa büyüklüğü ve hedefe ulaşabilme hızı da önemli faktörlerlerdendi.”

Yazar: Fast Company Türkiye

©Fast Company Dergisi, Türkiye’de Fast Dergi Yayıncılık A.Ş. tarafından Türkiye Cumhuriyeti yasalarına uygun şekilde yayınlanmaktadır. Fast Company’nin isim hakkı ABD’de Mansueto Ventures’a, Türkiye’de Fast Dergi Yayıncılık A.Ş.’ye aittir. Dergide yayınlanan yazı, tablo, fotoğraf ve görsellerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

ceo'nun-yeni-e-si

CEO’nun yeni ‘E’si

Benimgirişimyolculuğum-yusufmertyılmaz

“3 fazlı büyüme planının 2’ncisindeyiz”