Z kuşağı gerçeklerden ilham almayı seviyor

Z kuşağı, tüm sosyal medyada fırtına gibi esiyor, hepsinden adeta tutku ve fikir taşıyor! Geçenlerde English Lake District’teki evimde 16-24 yaş arası beş gençle bir akşam yemeğinde buluştum. Bu gençler çalışmayı, alışverişi, flörtleşmeyi, oyunları ve arkadaşlık kurmayı seviyorlar. Ben bu buluşmada onları, alışkanlıklarını ve geleceğe yönelik bakışlarını anlamaya çalıştım.

Gördüğüm kadarıyla “en sevdikleri markalar” arasında Netflix, YouTube, McDonalds, Nike, Nintendo, Apple ve birçok oyun markası bulunuyor.
Günde yaklaşık 6 saatlerini telefonlarıyla geçiriyorlar. Ailelerine ve arkadaşlarına çok güveniyorlar. Buna karşılık politikacılara ve gazetecilere güvenleri yüksek değil.
En büyük ilhamı, “gerçek şeyler” yapan ve “gerçek hayatları” olan gerçek insanlardan alıyorlar.
Sosyal değişimi tetikleyen, kapsayıcı ve sürdürülebilir markaları tercih ediyorlar. Hem sağlık konusunda bilinçliler hem de özgün olan ve vaat ettiklerini yerine getiren markaları tercih ediyorlar.

YÜKSEK ENFLASYONDA LİDERLİK

Artık yüksek enflasyonda liderlik eden yöneticilerin şirketleri her ay ‘Mavi okyanus’ (Blue Ocean) olarak öne çıkıyor. Bu nedenle iş dünyasının her alanında neyin eleneceğini, azaltılacağını, yeniden kullanılacağını ve oluşturulacağını bulun. Bulmakla kalmayın hızlıca uygulayın.
Bu gibi dönemlerde cesaretli liderlik edin. Etrafınızdaki yönetici ve çalışanların uzmanlaşması için fırsatlar yaratın. Herkesin görevini en iyi şekilde yerine getirdiğine emin olun.
Artımlı, dönüşümsel ve yenilikçi olmak üzere 3 değişim alanının tümünü gözden geçirin. Karşınıza çıkan sorunlar doğru olanı seçtiğinizden emin olun.

STARTUP’IN CMO SEÇİMİ

Aslına bakarsanız bu önemli bir sorun. Bana da benzer sorular geliyor: ‘Startuplar ne zaman CEO ve CMO atamalı”.
Benim görüşüme göre daha işin başlangıcında bir CMO (Pazarlama Direktörü) atamak gerekiyor. Yola çıkarken ‘Ürün’, ‘Finans’ ve ‘Satış’ liderleri atayan girişimciler, aynı anda CMO da görevlendirmeli.
Doğru hedefi elde etmek, doğru vaadi yerine getirmek, doğru dili bulmak ve doğru konumlandırmayı (ürün-pazar uyumu) başarmak, en baştan beri şirketler için hayati önemdedir. Ne yazık ki çok sayıda şirket bunu anladığında belki de çok geç kalmış oluyorlar.