in , , , ,

Şirketiniz her açıdan hazırsa iş dünyasında ‘hız’ iyidir

Yıldız Holding YKÜ Murat Ülker sorularınızı yanıtlıyor.

Şirketiniz her açıdan hazırsa iş dünyasında 'hız' iyidir.
murat-ulker
Murat Ülker

Şirket yönetiminde hız konusuna (karar, ürün sunumu, ürünü/hizmeti ulaştırma gibi) nasıl yaklaşıyorsunuz? Hız felaket midir, iyi midir?
Rahmetli babamın bu konuyla ilgili bir sözü vardı. Kendisi hızlı araba kullanırdı ve derdi ki: “Arabaya, sürücüye ve yol durumuna göre azami hızı tespit etmek lazım.” Yani şirketimizin teşkilatı, iş anlayışımız ve işimizin nevi müsaitse, son sürat icra etmek lazım. Buna siz bir tür ‘durumsallık’ da diyebilirsiniz. Yani her durum farklı yönetim tarzı gerektirir. Çünkü, herkese aynı beden elbise giydirmeyiz. Şirketlerde da şartlar değişir, uygulanacak hız da. Hız bazen felaket olabilir bazen de her işin başı.

Bloğunuzda “kibir” konulu bir yazı yazmışsınız. Size göre, kibirli bir liderin temel özellikleri nelerdir, böyle biri nasıl anlaşılır?
Kibirli kişiler, şişirilmiş öz değerlendirme, zayıf muhakeme, başarıların abartılması, başarısızlıkların ise küçültülmesi ile bağlantılı olarak başkalarının tavsiyelerine ve eleştirilerine karşı küçümseyici bir tutum takınmaları ile bilinirler. Kibirli liderliğin besin kaynağı ise daha önceki başarılar ve övgülerdir. Liderlerin güç sarhoşluğuna kapılmaları, güçlü yönlerine ve yeteneklerine olan abartılı inançları, kendi doğrularını abartmalarına ve hatalarını küçültmelerine neden olur. Sonucunda hem mali açıdan hem de itibarları bakımından kendilerine ve işletmelerine zarar verirler.

İş hayatında ve politikada ise kibirli bir lider kargaşalara neden olabilir. Sadece cemiyet hayatında mı, tabii ki hayır. Bu örnekleri her yerde görmek mümkün. Örneğin, evde büyük kardeş sultasından, okulda üst sınıf, hatta bazı öğretmenlere kadar örneklerini görmüşüzdür. Benzer şekilde muhtardan apartman yöneticisine, velhasıl eline güç geçirenlerde kibir görülür. Oysa ki, kibirlilik zavallılıktır. İnsan kim oluyor ki kibirlensin, gururlansın. Kibirlenen sadece kendini aldatır. Yaşam süremizi dünya ve evrenle mukayese edersek, gücümüzü doğayla kıyaslarsak yeteneklerimizi beş duyu ile, kendi icadımız olan aletlerle kıyaslarsak, sanırım başka izaha geri kalmaz.

Son dönemde yeni yükselen girişimlerden hangi tipte olanlar dikkatinizi çekiyor? Sağlık, enerji teknolojileri ve bitki bazlı gıdalar gibi…
Bitki bazlı gıdalardan başlayayım. Bu konuda çok büyük bir ikilem var. Çünkü, et ikamesi denildiğinde, bu konuya et yiyenler taraftar değil. Vejetaryenler ise eti hatırlattığı için uzak duruyorlar. Ben de gerçekten korkuyorum… Bitkilerin de duyguları olduğu konusunda farkındalığımız artarsa hiçbir şey yemeden nasıl yaşayacağız, diyorum. Diğer bir konu yenilenebilir enerji. Şu anda bu konu çok moda. Ama karşımızda da fosil yakıtı savunan çok büyük lobiler ve mali güçler var.

Genel olarak bakarsak her türlü yenilik, icat çok heyecan verici ama yenilikleri uygulamaya koymak o kadar kolay değil. İklim krizini atlatmak ve dünyayı beslemek için yöntemlere ihtiyaç duyduğumuz bir gerçek. Sektörden bağımsız olarak tüm işletmeler, verimliliği artırmak, daha hassas olmak ve daha çok süreci otomatikleştirmek için teknoloji odaklı yollar bulmalıdır. Benzer şekilde, tüm işletmeler çevresel etkilerini azaltmaya ve operasyonlarını daha sürdürülebilir hale getirmeye çalışmalıdır. Yenilikçi ürünlere duyulan ihtiyaç evrenseldir. Tüketiciler giderek daha sürdürülebilir, daha az savurgan ve daha akıllı ürünler istediklerini söylüyorlar.

Bir yazınızda “tersine delegasyon” kavramından söz etmiştiniz. “Tersine mentorluk” kavramını duyduk ama diğerinden kastınız neydi?
Evet, bu konuyu İstegelsin’in CEO’su Dehşan Bey’in bir LinkedIn yazısında görmüş, beğenmiş ve bir üst yazı ile post etmiştim. “Tersine delegasyon” kendimizin vermesi gereken bir kararı, yöneticimize verdirerek sorumluluktan sıyrılma çabasına girmek anlamına geliyormuş. Ben de o yazıdan öğrendim, hoşuma gitti. Bu sorumluluktan kaçmak demek, kaçınılması gereken bir şey. Sorumluluktan kaçarak başarılı olmak mümkün değil. Çekirge bir sıçrar, iki sıçrar. Daha sonra eninde sonunda o sorumluluğu almak zorunda kalır. Bu nedenle daha ilk baştan o sorumluluğu alıp, sorumluluğun sonuçlarına direnç kazanmak gerekir.

“BAŞARISIZLIĞI TARTIŞIYORUZ”

Herkes başarısından söz ediyor, sanki hayat hep başarılardan ibaret. Oysa bir sürü de başarısızlık var. Bence başarı, o organizasyondaki tüm deneyimlerin bileşiminden meydana gelen beyin gücünün eseridir. Bu beyin gücü bazı konularda, rekabette yeterli olmayabilir. O da başarısızlık anlamına gelir. Biz bu konuyu arkadaşlarla oturur konuşuruz. İlk başlattığımızda aramızda çekinenler oldu. “Bu sene neyi başaramadık, ne hatalar yaptık” diye sordum. Kimseden ses çıkmadı. Sonra kendim anlatmaya başladım, kendi hatalarımdan, başarısızlıklarımdan örnek verdim.

NAKİT AKIŞI NEDEN ÇOK ÖNEMLİ?

Sizin birkaç konuşmanızda bu dönemde “nakit akışı” ve özellikle “serbest işletme sermayesi” konusu var. Bu konunun önemini 3 başlıkta özetler misiniz?

  1. Eskiler,“Vakit nakittir” derdi. Şimdi ise iş dünyasında “cash is the king”, yani “nakit kraldır” yaklaşımı hakim.
  2. Sermaye çok önemli. Çünkü, sermayesiz iş olmaz.
  3. Ama başkasının parasıyla ticaret yapıyorsanız pekâlâ olur.

LİDERDE ARADIĞIM ÖZELLİKLER 10 YIL ÖNCESİNE GÖRE NASIL DEĞİŞTİ?

  1. Ben çağa ayak uydurmaya ciddi olarak gayret ediyorum. Arkadaşlarımın da aynı gayret içinde olduğunu görüyorum. Hatta emekli olup köşelerine çekilmiş olanlar bile benzer gayret içindeler.
  2. Bu değişim devam ediyor. Ölene kadar hepimiz değişmek zorundayız. Bisikletin pedalını sürekli çevirmek gerekiyor ki bisikleti sürmeye devem edelim. Yoksa bir yana doğru düşmek an meselesidir. Şansınız varsa ayağınızı yere koyar, durursunuz. Gücünüz varsa pedalı yeniden çevirir sürüşe devam edersiniz.

YAZARIN DİĞER YAZILARI:

Yazar: Fast Company Türkiye

©Fast Company Dergisi, Türkiye’de Fast Dergi Yayıncılık A.Ş. tarafından Türkiye Cumhuriyeti yasalarına uygun şekilde yayınlanmaktadır. Fast Company’nin isim hakkı ABD’de Mansueto Ventures’a, Türkiye’de Fast Dergi Yayıncılık A.Ş.’ye aittir. Dergide yayınlanan yazı, tablo, fotoğraf ve görsellerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

sirketler-tiktok-u-kesfediyor

Şirketler TikTok’u keşfediyor

sina-afra-hunger-games

“Hunger Games” dönemi