Uygulama en az fikir kadar önemlidir. Bir girişimci olarak bu ilkeye hayatım boyunca bağlı kalmaya çalıştım. Bunu yaparken, özellikle de liderlerin, fikirlerini nasıl hayata geçirdiklerini inceledim.
İlk başlarda bulunduğum çevrelerdeki liderlerden ve girişimcilerden öğrenmeye çalıştım. Ondan sonra liderlerin kendilerinin kaleme aldığı kitapları okumaya başladım.
Biyografileri okumak giderek büyük tutkum haline geldi. Siyasi liderler, ekonominin öncüleri, CEO’lar ve spor takımlarının kaptanları derken liderliğin her yerde olduğunu görüyorsunuz.
Ancak, Türkiye’de liderlik hakkında nitelikli kitap bulmak çok kolay değil. Muhtemelen bu bizim yaşadığımız ülkenin kültürüyle de alakalı. Çoğu zaman mütevazı olmayı seçiyor, liderliği öne çıkarmaktan kaçınıyoruz. Kendimizi öne çıkarmayı, hangi alan olursa olsun deneyimlerimizi paylaşmayı sevmiyoruz. Toplumsal olarak önemli benzerlikler gösterdiğimiz ABD’de ise durum tam tersi. Orada liderler, deneyimlerini paylaşmayı seviyor, çok başarılı kitaplar yayınlıyorlar.
Beğeniyle okuduğum bir kitap
Türkiye’de hem liderlik hem de ekonomi hakkında zevkle okuduğum biyografilerden biri Sayın Hazım Kantarcı’nın “CEO SA” isimli kitabıydı. Hazım Bey, 1970’lerden itibaren Türk ekonomisinin içinde olan, son döneminde Sabancı Grubu’nun CEO’su olmuş bir yöneticiydi.
Türkiye’de genelde siyasi ve askeri liderlerin hatıraları daha çok yazılıyor. Ama ekonominin ana gemilerinden olan Sabancı gibi bir grubun içinden gelip, sonra CEO’luk yapmış birinin hatıraları çok ender bulunuyor.
Kendisinin kitabın son bölümünde liderlik konusuna değinmiş olması ise özellikle hoşuma gitti, bir nefeste okudum. Sonuç olarak liderlik ve yöneticilik arasındaki ince farkı “liderlerin vizyon sahibi olması” diye tanımlıyor Hazım Bey. ABD kökenli bir CEO’nun hatıralarını okuduğunuzda çıkan sonuç da neredeyse aynı oluyor. Neticede aklın da deneyimin de yolu bir.
‘Liderlik’ ve ‘yöneticilik’ farkı
Vizyon sahibi olmak, muhtemelen bir lider ve bir yöneticiyi ayrıştıran en önemli faktördür. Vizyon sahibi olmak, tüm ekibe bir “resmi” anlatmakla başlıyor. Herkesin yürekten inandığı, gelecekte herkesin gurur duyacağı, “Ben bunun bir parçasıydım” diyebilecekleri bir hedeften bahsediyoruz.
Bununla birlikte vizyon, sadece güzel bir şekilde tarif edilmiş bir hedef değil. Vizyonun, şirketin çalışanlarına heyecan vermesi de gerekiyor. Heyecan olursa, ekipteki en gencinden en deneyimlisine kadar herkes bu vizyona odaklanıyor.
Ayrıca, vizyonu oluşturma yolunda şirket kültürünün de çok önemli bir rolü var. “Şirket kültürü, patron şirkette olmadığında işlerin nasıl yürüdüğünü gösterir” diye bir tanımlama vardır. “Şirkette olmayan” bir şirket kültürü, en güzel vizyonu çiğ çiğ yer.
Başarı, bir diğer anahtar kelime. Bir lider olarak algılanmak için başarıya ihtiyacınız var. Tarih kitaplarına baktığınızda, büyük liderlerin başarılarından söz edilir. Emin olun, bu büyük liderlerin karşısında mücadele ettikleri diğer insanlar da iyi liderlerdi. Vizyonları ve inandıkları değerler vardı. Ama başarıyı yakalayamadılar.
Başarıyı yakalayan bir kişi, vizyonu olmasa da toplum tarafından bir lider gibi algılanabiliyor. William McFee’nin, “Kaptanın, karşılaştığı fırtınalara değil, gemiyi limana getirip getirmediğine bakılır” söylemi bu durumu güzel bir şekilde ifade ediyor.
Liderliğin 3’üncü boyutu
Benim deneyimlerim doğrultusunda liderliğin bir üçüncü boyutu daha var. O da ekip çalışmasıdır. İş dünyasında “Bir kimsenin tek başına bir şey ifade etmediğine” inanırım.
Bu, futbolda olduğu gibi iş hayatında da böyledir. Ortaklarınız, çalışanlarınız, sektördeki diğer oyunculara kadar bir geniş bir yelpazede ekip çalışması içinde olmanız gerekiyor. Bir taraftan da kendi aklınıza gelen fikirleri sorgulayacak insanlara çok ihtiyacınız var. Ortaklarınız varsa ve sizler birbirinizi sorgulayabiliyorsanız, ne ala.
Bu çok büyük bir değer. Bunu asla kaybetmeyin. Eğer yalnızsanız, bu görevi çalışanlarınızın yerine getirmesi lazım.
Dalkavukluk yapan çalışanlarınızdan uzak durun, sizi eleştiren, yaptıklarınızı sorgulayan yöneticilerle çalışmaya özen gösterin. “Tek elin nesi var, iki elin sesi var” mantığı çok değerlidir. Ekip çalışması kendinizi zorlama konusunda katkı yapar ve zorladığı gibi geliştirir. Unutmamak gerekir ki, kimse her şeyi bilemez.
Toparlamak gerekirse, liderlerin yöneticilerden farkları vizyonlarında, başarıda ve ekip çalışmasındadır. Kimse dünyaya lider olarak gelmez. Aile ortamında doğal lider olan biri, iş hayatında olamayabiliyor.
Tam tersi de geçerli. Bir spor takımının lideri, aynı anda iş hayatında iyi bir lider olamayabiliyor. Herkesin değişik birer hayat hızı var. 20 yaşında lider olan da, 70 yaşında lider olmaya başlayan da var. Zaman ve olgunlaşma farkları, liderlik farkını da belirliyor.
Liderlik çok özel bir konum. Kendinizi lider ilan etmekle, lider olamıyorsunuz. Başkalarının sizi gönüllerinde lider ilan etmesi gerekiyor. Belki de en önemlisi, liderliğin oyun alanı yalnızca 10 cm. Yani kulaklarınız arasındaki mesafe kadar. İşte bu kadar basit.
“İnsanın asıl karakteri, eline otorite, güç, kuvvet geçtiğinde ortaya çıkar.”
Abraham Lincoln
3 ÖNEMLİ MESAJ
En son okuduğum kitaplardan biri Prof. David Sinclair’in “Lifespan” oldu. Çok beğendiğim bu kitaptan 3 önemli mesaj çıkardım:
- Hayat sürelerimiz uzuyor ve önümüzdeki yıllarda uzamaya devam edecek.
- Önemli olan uzun yaşamak değil, kaliteli bir hayat süresi yaşamaktır.
- Uzun ve kaliteli yaşamanın yolu, bazı davranışları değiştirmekten geçiyor. Bu anlamda vejetaryen bazlı beslenme ve hareket çok önemli.
“OYUN GİRİŞİMCİLİĞİ DAHA YENİ BAŞLADI”
Türkiye’de son 12 ayda 300 kadar oyun şirketinin kurulduğunu tahmin ediyoruz. Benim izlediğim kadarıyla bunların 40 kadarı da 2021 yılı içinde yatırım aldı. Oyun, çok değişik dinamikleri ve boyutları olan ve onun için sürekli kendini yenileyebilen bir sektör.
Türk girişimcileri oyun için güzel bir başarı tabanı oluşturdu. Öncülerin açtıkları yoldan daha çok kişinin geçeğini düşünüyorum. Benim açımdan oyun girişimciliği daha yeni başladı.
YAZARIN DİĞER YAZILARI:
- Strateji mi önemli uygulama mı?
- Girişimcilik ekosisteminin büyümesi için neler yapılmalı?
- Türkiye’nin bir girişimcilik gündemine ihtiyacı var
- Başarıya giden girişimcilerin ortak noktası var mıdır?
- Yeni normalde global VC’lerin pozisyonu
- Büyük şirket mi, startup mı?
- Kıldan ince, kılıçtan keskin bir yol: Girişimciliğin 10 kuralı