Apple kısa süre önce, iOS 15’i piyasaya sürdü. Bu sayede kullanıcılar, uygulamaların, verilerini nasıl kullandığını izleyebilecek ve kontrol edebilecek; daha anlamlı içgörülere ve verilerini daha basit bir şekilde kontrol etme becerisine sahip olabilecek. Apple’ın attığı bu adım hakkında ne düşünüyorsunuz? Daha fazla şirket benzer adımlar atacak mı?
İşin püf noktası artık bataryamızı tüketmeden bize daha fazla veri sağlamak! Daha fazla veri ve daha fazla teknoloji konusunda dünya bu kadar hızlanmışken, batarya ömrünün özgürlüğün önünde duran bir engel olmaya devam etmesi ironik, değil mi? Şirketlerin/markaların/yöneticilerin hâlâ teknolojinin hızını yakalamaya çalıştıklarına inanıyorum. Teknolojinin gelişme hızı, üst yönetimde pek çok rahatsızlığı/huzursuzluğu ve yönetim kurullarında makul ölçüde inkarı/sahtekarlığı beraberinde getiriyor. Yapay zeka, makine öğrenmesi, veri madenciliği, hızlı biçimde içgörü toplama ve test etme gibi gelişmeler kaçınılmaz ve faydalıdır. Bunlarla savaşmayın, bunları kucaklayın.
Kısa süre önce Instagram’da “Save a Dog” kampanyası başladı ve hemen viral oldu. Açık kaynaklardan yapılan araştırmalar ise, bu kampanyanın ve organizasyonun o kadar da güvenilir olmayabileceğini gösteriyor. Bunun nasıl sonuçları olabilir?
Kimseye güvenmemeyi ve her şeyi sorgulamayı öğrendiğimiz yeni bir dünyaya adım atıyoruz. Hangi siyasi liderlere inanıyorsunuz/güveniyorsunuz? Hangi manevi liderlere? Peki hangi iş liderleri? Hangi medyaya, hangi sosyal ağlara, hangi markalara güveniyor/inanıyorsunuz? Güven, “aşk markası” olmanın kritik bir bileşenidir. Güven olmadan, bir marka geçici bir moda ya da meta haline gelir ve tıpkı dalında solan bir asmanın üzümleri gibi, başlamadan biter. Gerçeği söylemek, özgünlük ve güven, bir markanın yaşam döngüsünü ve başarısını belirleyecektir. Artık, sahte olanları tespit etmede, açığa çıkarmada ve bunlara son vermede daha hızlı ve daha akıllı olacağız.
Hikaye anlatımı, gittikçe daha çok liderin ve şirketin, başkalarını etkilemek için kullandığı bir yöntem. Sizce aşk markası yaratmada da hikaye anlatımı etkili mi?
Rolf Jensen bir keresinde “Hikaye anlatıcıları, 21. yüzyılın kahramanları olacak” demişti. Bu cümle artık hikaye anlatıcılarından hikayeyi paylaşanlara doğru bir geçiş yapıyor. Hikaye anlatımı iyidir. Hikaye paylaşımı daha iyidir. Markaların bize bir şeyler söylemesini istemiyoruz. Bizim ilgimizi yakalamalarını, bizi dahil etmelerini, bizi hikayeye davet etmelerini istiyoruz. Biz, bir anlatı değil diyalog istiyoruz. Artık, “yatırım getirisi” (ROI) dediğimiz; geleneksel, bildiğimiz yatırım getirisi değil, “katılım getirisi”dir. Yani, potansiyel müşterilerinizin, markanızın hikayesi ve amacı ile ne kadar ilgili olduğu.
Pazarlama dünyasında eskiden geçerli olan ancak artık geçerliliğini yitiren sözler var mı? Örneğin “Müşteri her zaman haklıdır”, “İyi ürün kendini satar”, “Stratejinin merkezinde müşteri olmalı” gibi.
Her geleneksel gerçeğe meydan okumalıyız. Neden mi? Çünkü bunlar, o zamanların gerçekleriydi. Şimdiyse bu yüksek teknolojili, pandemi sonrası dünyamızda her şeye meydan okumak gerek. Her şey sorgulanmalı. 2022’de hiçbir şey, Mart 2020’den önceki gibi olmayacak. Hepimiz değiştik. Hepimizin yeni bir hikayesi var artık. Hepimizin yeni beklentileri, yeni umutları, yeni hayalleri var. Benim için kritik “söz” şu: “Uyum sağla, doğaçlama yap, üstesinden gel.”
AŞK MARKALARI HEP OLACAK MI?
Aşk markalarının yaratıcısı olarak buna “Evet” yanıtını veriyorum. Kesinlikle öyle olacak. (“Hayır” diyeceğimi mi düşünürdünüz?) Önce ne yapacağınızı, sonra da nasıl yapacağınızı bilmelisiniz. Ne yapacağınız, mantığın ötesinde sadakat yaratmak, hedef kitleye markanızın temsil ettiği şeyleri sevmeleri için ilham vermektir. Nasıl yapacağınıza gelirsek, kitlenizle bağlantı kurmanın yeni yolları geliştikçe bunun yanıtı da değişecek.
“EN DEĞERLİ MARKALAR” LİSTESİ İÇİN NE DİYORSUNUZ?
Sizce bu tür listeler, bu çağda hâlâ anlamlı mı? Yoksa farklı liste arayışlarına mı girmeliyiz?
Listeleri severim, bence herkes sever. Markalar, değer yaratmak için yaratıldı ve bu amaçla yaratılmaya devam ediyor: Toplum için değer, çevre için değer, hayranları için değer, distribütörleri için değer, şirketleri için değer. Ve hissedarları için değer… Herhangi bir değer listesi, yalnızca finansal değeri değil, tüm bu paydaşları ele almalıdır.
Sorularınızı iletmek için: [email protected]
YAZARIN DİĞER YAZILARI:
- “Yeni bir ‘normal’ değil, yeni bir ‘anormal’ olacak”
- Bu dönemin en iyi liderleri
- Bu 3 faktör aklınızda olsun: “Tevazu, insanlık ve mizah”
- CMO’nun ideal görevi kaç yıldır?
- Aşk markası, unvanını kaybeder mi?
- Z Kuşağı ve Aşk Markalarının Stratejisi
- Bu dönemde marka nasıl yaratılabilir?
Fotoğraf: Pixabay