Fotoğraf: Pixabay
Birbirine bağlılık duygusal olarak iyi hissettirir, ancak profesyonel olarak sınırlayıcıdır; çünkü benzer bilgiler benzer düşünen arkadaşlarınızdan oluşan şahsi ağınız aracılığıyla döner durur. Yakın bir arkadaşınız veya sizinle aynı kulvarda biri, herhangi bir iş fırsatını biliyorsa, muhtemelen siz de zaten biliyorsunuzdur. Bu nedenle ağınızın genişliği ve bu kişilere erişebiliyor olmanız değerlidir.
Tanıdığınız kişi sayısını nasıl arttıracağınızı düşünürken, yeni biriyle tanıştığınız bir anı ve ortak insanları tanıdığınızı keşfettiğinizi hatırlayın. Mahalledeki esnaf meğer kayınbiraderinizin ahbabıymış; kız arkadaşın, patronunun eşiyle aynı liseden mezunmuş; müşterinle çocuklarınız aynı okula gidiyormuş… Bütün bunları fark ettiğimizde “Dünya ne küçük!” diyoruz.
Peki ama dünya gerçekten bu kadar küçük mü?
1967’de psikolog Stanley Milgram ve öğrencisi Jeffrey Travers, meşhur bir araştırma yaptılar. Bu araştırmada, Nebraska’da yaşayan birkaç yüz kişiden, şahsen tanıdıkları ve Massachusetts’te yaşayan belli bir borsacıyı tanıyabileceklerini düşündükleri birine bir mektup göndermelerini istediler. Mektupların, borsacının Massachusetts’teki evine veya ofisine erişmeden önce ortalama altı farklı adresten geçtiği görüldü ve bu çalışmadan, dünyadaki her insanın yaklaşık altı tanıdık aracılığıyla birbirine bağlı olduğu fikrini ifade eden “altı derecelik ayrılık teorisi” doğdu. Dijital çağdaki sonraki çalışmalar da altı derecelik bir sonuca vararak Milgram’ın bulgusunu doğruladı.
Sizin tanışma girişiminiz açısından, bu girişimin doğuracağı pratik sonuçlar önemlidir. Doktor olmak istediğinizi ve ilgi duyduğunuz alanın önde gelen cerrahlarından biriyle tanışmak istediğinizi varsayalım. İyi haber şu ki, ondan en fazla altı derece uzakta olduğunuzu biliyorsunuz. Kötü haber şu ki, iyi bir arkadaştan bir e-postayı iletmesini istemek ve iletilecek beş veya altı e-postadan sonra yazdığınız e-postanın ortopedik cerrahın gelen kutusuna ulaşmasını ummak ne verimli ne de güvenilirdir. “Ben bir arkadaşınızın arkadaşının arkadaşının arkadaşının arkadaşının arkadaşıyım…” kapıların açılması için yeterince sağlam bir etki doğurmuyor.
Akademik olarak, altı derecelik ayrılık teorisi doğrudur, ancak size profesyonel olarak yardımcı olabilecek insanlarla tanışmak için önemli olan üç derece ayrılıktır. İkinci veya üçüncü derece bir bağlantıyla tanıştırıldığınızda, bir başlangıç zincirindeki en az bir kişi şahsen esas ya da hedef kişiyi biliyordur. Diyelim ki Amy ile bağlantı kurmaya çalışıyorsunuz ve ona ulaşmanın yolu şu: Siz, Charlie, Blake ve→Amy.
Amy’den üç derece uzaktasınız.
Charlie ve Blake ortadadır ve ikisi de bağlantı kurmaya çalışan iki kişiden birini ya sizi ya da Amy’yi tanır. Güven bu şekilde korunur. Bu zincire yeni bir ayrılık derecesi eklenirse, zincirin ortasındaki bir kişi ne sizi ne de Amy’yi tanımayacak ve bu nedenle tanışma girişiminin sorunsuz geçmesini sağlamak için hiçbir çıkarı olmayacaktır. Ne de olsa, bir insan neden tamamen yabancı birini (bu yabancı, bir arkadaşının arkadaşının arkadaşı olsa bile) başka bir yabancıyla tanıştırmaya zahmet etsin ki?
Yani, sizin için mevcut olan genişletilmiş profesyonel ağ, size dünyada altı derece uzakta bulunan yaklaşık yedi milyar insanı içermez. Ama iki ya da üç derece uzakta bulunan tüm kişileri içerir, çünkü onlar bir takdimle ulaşabileceğiniz insanlardır. Bu geniş bir gruptur. Diyelim ki kırk arkadaşınız var ve her arkadaşınızın da otuz beş arkadaşı daha olduğunu ve arkadaşlarınızın bu arkadaşlarının her birinin kırk beş benzersiz arkadaşı olduğunu varsayalım. Matematiği yaparsanız (40 x 35 x 45), bir tanışma girişimiyle ulaşabileceğiniz 63 bin kişi var demektir.
LinkedIn’de 170 bağlantısı olan bir kişi, aslında iki milyondan fazla insan gücünde profesyonel bir ağın merkezindedir. Dünya küçük olabilir, ancak ağınız değil. Artık LinkedIn’in ilk pazarlama sloganlarından birinin neden “Ağınız düşündüğünüzden daha büyük” olduğunu biliyorsunuz. Çünkü öyle!
Ağınızın değeri ve gücü, listenizdeki kişi sayısıyla temsil edilmez. Önemli olan sizinle aynı tarafta olanlar, güvenli bağlantılarınızın gücü ve çeşitliliği, ağınızdan akan bilgilerin tazeliği, dostane olanların fazlalığı ve ikinci ya da üçüncü derece bağlantılarınıza ulaşmanızın kolaylığıdır.
Ve oluşturduğunuz bu ağı beslemeyi unutmayın. Kariyeriniz, size sırtını yaslayan ya da sizin sırtınızı yasladığınız insanlara karşı yardımseverliğiniz ve cömertliğinizle yaşar veya ölür.
YAZARIN DİĞER YAZILARI